Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/341 E. 2019/1152 K. 19.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/341 Esas
KARAR NO : 2019/1152 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/03/2015
KARAR TARİHİ : 19/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 17.03.2015 tarihli dilekçesinde özetle; ” 21.07.2012 tarihinde davalı tarafından sigortalı … plaka sayılı aracın kaza yapması sonucu araçta yolcu olarak bulunan müvekkili kaza neticesinde kısmi olarak iş göremez hale geldiğini, müvekkili beyninde meydana gelen hasardan dolayı ömür boyu bakıma muhtaç hale geldiğini, kazaya karışan aracın sigortası davalı tarafından … nolu poliçe ile yapıldığından davalıya müracaat edilmek zorunda kalındığını, rapor alınarak müvekkilinin kalıcı iş görmezlik oranının tespit edilmesini beyan etmiş, dilekçesinde beyanlarda bulunarak; sonuç olarak, geçici iş görmezlik tazminatının maddi tazminat değerinin şimdilik 500-TL maddi tazminatın, kalıcı işgörmezlik tazminatının şimdilik 1.000-TL maddi tazminatın, tedavi bakım giderleri nedeni ile şimdilki 500-TL olmak üzere toplam 2.000-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu davaya cevap dilekçesinde özetle; … plakalı araç, müvekkili şirket nezdinde 19.07.2012-2013 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … sayılı KTK Zorunlu Mail Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınmış olup, poliçenin kaza tarihi itibariyle şahıs başına daimi sakatlık teminat limiti 225.000-TL ile sınırlı olduğunu, kazaya konu kusur oranınn Adli Tıp Kurumu tarafından tespit edilmesini, davacı tarafın geçici işgörmezlik, tedavi ve bakım giderlerine ilişkin talebin teminat kapsamı dışında olduğunu, davacının maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu tarafından tespit edilmesini, hesaplamanın uzman bilirkişice yapılması gerektiğini beyan etmiş, dilekçesinde açıklamalarda bulunarak sonuç olarak davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu kaza nedeniyle davalının yaralanmasında mağluliyet oranının belirlenmesi için dosya Adli Tıp … ihtisas dairesine gönderilmiştir.
Adli Tıp … ihtisas Dairesinin 01.10.2018 tarihli 3 sayfadan ibaret raporunda özetle; “… oğlu 28.05.2006 doğumlu … ’nun 21.07.2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik / iş ve güçten kalma) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği, Aynı yönetmeliğin 15. Maddesi çerçevesinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı ancak iyileşme süresi içerisinde 1(bir) ay süreyle başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” kanaati ile raporunu göndermiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile Adli tıp Mağluliyet raporu, kaza tespit tutanakları ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla sürücünün kusur oranının öncelikle belirlenerek buna göre davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 07.10.2019 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davalı şirket tarafından sigortalı motosikletin sürücüsü … ‘ nun olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Otobüs sürücüsü … ‘ ın olayda kusursuz olduğu, Yargıtay 17 HD’ nin 17.2.2017 T. , 2014/17502 E. , 2017/1121 K. sayılı kararı ile davacının eğitim hayatını geç tamamlayacağına ilişkin belge ve bu yönde iddia bulunmaması dikkate alınarak, davacı … yönünden geçici iş göremezlik maddi tazminat şartlarının oluşmadığı ve geçici iş göremezlik maddi zarar hesabı yapılmasına yer olmadığı, Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulunun 06.06.2018 tarihli raporunda davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı belirtildiğinden sürekli maluliyet nedeniyle maddi tazminat şartlarının oluşmadığı ve sürekli malûliyet zarar hesabı yapılmasına yer olmadığı, Davacının nihai ve gerçek bakıcı gideri maddi zararının 3.762,00 TL olduğu, Temerrüt başlangıcının 30.03.2015 dava tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen hasar dosyası, Adli tıp Mağluliyet raporu, kaza tespit tutanakları ve belgeleri üzerinde yapılan kusur ile aktuer bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; Huzurdaki davada olay tarihinde davalı şirket tarafından ZMMS poliçeli … plakalı aracın kaza yapması sonucu davacının iş görmez olacak şekilde yaralandığım, bu nedenle geçici iş görmezlik ve kalıcı iş görmezlik tazminatının hesaplanarak ödenmesi gerektiği, ayrıca tedavi ve bakım giderleri için maddi tazminat ödenmesi gerektiği gerekçesi ile iş bu dava açılmıştır.
Davalı … şirketi tarafından ZMMS poliçeli motosikletin sürücüsü … yönetimindeki araç ile tali yoldan gelerek anayola çıkış yapması sırasında, orta refüj aralığından anayola girişi sırasında mevcut DUR trafik işaret levhasına uyarak durup yolun her iki tarafını da kontrol etmediğinden , böylece solundan gelen ve duramayacak kadar yaklaşmış araca rağmen yola girdiğinden olayda asli kusurlu görülmüştür. Kazaya karışan diğer aracın sürücüsü … yönetimindeki otobüs ile olay sırasında anayolu takiben seyretmekte olduğundan kazanın meydana gelmesinde kusuru görülmemiş olup kazayı önlemek için alabileceği tedbir bulunmamaktadır.
28.05.2006 doğumlu olan davacı küçük … 21.07.2012 kaza tarihi itibarı ile (6] yaşındadır. Davacı çocuğun kaza tarihi itibarı ilkokul çağında olduğu anlaşılmakla, kaza tarihi itibarı ile gelir getirici bir işte çalışmıyor olmasının hayatın olağan akışına uygun olacağının kabulü gerekecektir.
Bu durumda davalı şirket tarafından sigortalı motosikletin sürücüsü …’nun olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu atanan bilirkişimizce belirlenmiştir. Otobüs sürücüsü …’ ın olayda kusursuz olduğu anlaşılmaktadır.
Bu kusur oranına göre göre mağdurun yaşıda dikkate alınara Aktuer bilirkişisi hesaplama yapmıştır.
Yargıtay 17 HD’ nin 17.2.2017 T. , 2014/17502 E. , 2017/1121 K. sayılı kararı ile davacının eğitim hayatını geç tamamlayacağına ilişkin belge ve bu yönde iddia bulunmaması dikkate alınarak, davacı … yönünden geçici iş göremezlik maddi tazminat şartlarının oluşmadığı ve geçici iş göremezlik maddi zarar hesabı yapılmasına yer olmadığı kanaatine varılmıştır.
Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulunun 06.06.2018 tarihli raporunda davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı belirtildiğinden sürekli maluliyet nedeniyle maddi tazminat şartlarının oluşmadığı ve sürekli malûliyet zarar hesabı yapılmasına yer olmadığı kanaatine varılmıştır.
Ancak davacının nihai ve gerçek bakıcı gideri maddi zararının 3.762,00 TL olduğu belirlenmiştir.
… plakalı araç 19.07.2012-19.07.2013 vadeli ve 290.000,00 TL teminatlı ZMSS poliçesi ile davalı … şirketi tarafından sigortalanmıştır. Poliçenin tedavi gideri teminatı ayrıca 225.000,00 TL dır.
Davacının bakıcı gideri nedeniyle maddi zararı toplamı 3.762,00 TL olup, 225.000,00 TL tutarındaki tedavi gideri teminat limitinin altında kalmaktadır.
Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren (8) iş günü içinde zoruniu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” denmektedir. Davalı … şirketine dava öncesinde ihtar edildiğine dair belge bulunmamaktadır. Bu durumda; temerrüt başlangıç tarihi dava tarihi olan 30.03.2015 tarihidir.
Davacı vekili davasını bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah ederek davalıya tebliğ edttirği anlaşılmaktadır.
Tüm bu nedenlerle İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile 3.762-TL maddi tazminatın davalı … şirketlerinden 30.03.2015 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile 3.762-TL maddi tazminatın davalı … şirketlerinden 30.03.2015 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınıp davacıya verilmesine,
2- Karar ve ilam harcı 256,98-TL nin peşin ve ıslahla alınan 83,70-TL den düşümü ile kalan 173,28-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 115,50-TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.483,75-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/11/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır