Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/294 E. 2018/69 K. 23.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/294 Esas
KARAR NO : 2018/69

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/01/2015
KARAR TARİHİ : 23/01/2018

… Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas … karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılaması sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20.08.2012 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı otomobil ile … köyü istikametinden … istikametine seyir halinde iken aracını dikkatsiz bir şekilde kullanması neticesinde yolun sağ tarafında duran yaya …’ya aracının ön kısmı ile çarpması neticesinde müvekkillerinin murisi …’nın hayatını kaybettiğini, kaza sonucunda düzenlenen trafik tespit tutanağında sürücü …’nun aracını dikkatsizce kullanması neticesinde aracın ön kısmı ile yayaya çarptığını, yine aynı sürücünün yaralıyı kaza yerinden alarak aracı ile hastaneye götürdüğünü ve olay yerini terk ettiğini, bu durumda olay yerinde düzenlenen kroki ve kaza tespit tutanağında olaya ilişkin yapılan değerlendirmede olay yerinde olmayan bir araç ve yaralı hakkında sadece 6,5 metre genişliğindeki yolda kan izlerine bakılarak yorum ve değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığını, ayrıca … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyası kapsamında yer alan … Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Daire Başkanlığı’nın … tarihli kusur oranının tespiti ile ilgili raporunda gözden kaçan bir diğer hususun ise kaza yerine yakın yerde bulunan sağa tehlikeli viraj levhasını sürücünün görmesi ve hızını azaltması gerekirken hızını azaltmaması sonucunda 2918 sayılı KTK’nun da belirtilen diğer hususlardan 52/1-b kuralını ihlal ettiğinin dikkate alınmadığını, bu durumun yeniden kusur raporu alındığında ortaya çıkacağı ve haklılıklarının ispatlanacağını, kazaya ait evrakların … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. ve … K. sayılı dosyasında bulunduğunu, kazaya karışan … plakalı aracın … A.Ş.’nin … no ile zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalandığını, KTK 110 maddesi uyarınca motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davaların, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceğini, meri hüküm uyarınca davalı sigorta şirketinin şubesinin ve yetkili acentesinin bulunduğu … ilinde açılması gerektiğine ilişkin seçimlik haklarını kullandıklarından davayı … ilinde açmayı tercih ettiklerini, söz konusu kazadan ötürü müvekkillerinin murisi vefat ettiğinden müvekkillerinin destekten yoksun kaldığını, müvekkilerinin mağduriyetlerinin giderilmesi için bu belirsiz alacak ve tespit davasının açmak zorunda kaldıklarını, haklı davanın kabulü ile tahkikat sonucunda müvekkillerinin zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 200,00 -TL Destekten Yoksun Kalma tazminatının dava tarihinden itibaren ticari faizii ile birlikte davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 22.01.2018 tarihinde sistem üzerinden Mahkememize sunduğu beyanı ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
6100 sayılı yasanın 307.maddesi ve devam maddeleri gereğince feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabilir ve hüküm ifade etmesi karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.Feragatin kayıtsız şartsız olması gerekir ve hüküm kesinleşinceye değin her zaman yapılabilir.Feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur ve feragat eden davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir; kısmen feragat halinde ise yargılama giderleri buna göre belirlenir.
Bu yasal çerçevede değerlendirme yapıldığında, feragat ile davacı, dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde istemiş olduğu haktan vazgeçer; feragatin tamamlanması için bu yöndeki beyanın Mahkemeye ulaşması yeterli olup Mahkemenin veya karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Mahkeme sadece beyanın gerçekten feragat olup olmadığını ve kanunun öngördüğü şekilde yapılıp yapılmadığını araştırır. Davacının, feragat ile haktan vazgeçtiği nazara alındığında, Mahkemece yapılması gereken iş bu durumu tespit etmekten ibaret olmalıdır. Zira davacının hakkından vazgeçmesi ile Mahkemece çözüme kavuşturulması gereken bir uyuşmazlık kalmamıştır. Bu nedenle, sona eren uyuşmazlığın özü hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Nitekim feragat halinde yargılama giderlerine ilişkin olarak Yasada da “aleyhine hüküm verilmiş gibi” ibaresi kullanılmış, aleyhine hüküm verilen denmemiştir. Bu amaçla, Mahkememizce de feragatin yasada öngörüldüğü şekilde yapıldığı tespit edildikten başka davacının hakkından vazgeçmesine dair hüküm tesis edilmiş ve sona eren uyuşmazlık hakkında esas hakkında hüküm doğuracak şekilde davanın reddi yerine uyuşmazlığın davacının hakkından vazgeçmesi yani feragati ile son bulduğunun tespitine yönelik hüküm kurulmuş; davacı, aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerinden sorumlu tutulmuştur.
HÜKÜM:
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlığın feragatla son bulunduğunun tespitine,
2-Harçlandırılan dava değeri üzerinden 492 sayılı Yasanın 22.maddesine göre hesaplanan 2/3 oranındaki 1437,84 TL harçtan peşin alınan ve ıslah sureti ile yatırılan harcın mahsubu ile eksik kalan kısmın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Talep olmadığından davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere karar verildi. 23/01/2018

Katip …

Hakim …