Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/252 E. 2023/69 K. 30.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/252 Esas
KARAR NO : 2023/69
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/03/2015
KARAR TARİHİ : 30/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin de içerisinde bulunduğu …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı kamyonetin 02.03.2011 tarihinde Karabük’ten Bartın istikametine doğru seyir halindeyken sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin trafik kazası sonucunda yaralandığını ve geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kaldığını, kazaya karışan aracın kaza tarihi itibariyle Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi uyarınca davalı sigorta şirketinin sigorta teminatı kapsamında olduğunu, müvekkilinin yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte olduğunu, müvekkili tarafından davalı şirkete uğradığı maddi zararların tazmini için yazılı olarak başvuruda bulunulduğunu ve yapılan inceleme neticesinde bir kısım tazminat ödemesi yapıldığını ancak yapılan ödemenin müvekkilinin geçici ve kalıcı işgöremezlik sebebiyle uğradığı zararlarını karşılamaktan çok uzak olduğunu, işbu nedenlerle davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kaza nedeniyle müvekkili şirkete yapılan başvuru sonucu … numaralı hasar dosyası açıldığını ve aktüer raporu alındığını, raporda tespit edilen tazminat rakamı olan 10.050,00TL’nin 18.12.2014 tarihinde davacıya ödendiğini, davacının kaza nedeniyle müvekkili şirketi ibra ettiğini ve alacağının kalmadığını kabul ettiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısı araç sürücüsünün kusuru oranında olması nedeniyle öncelikle kusur oranının tespit edilmesinin gerektiğini, müvekkili şirketin tedavi harcamalarına ilişkin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, Sosyal Güvenlik Kurumundan davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığını, maaş bağlanıp bağlanmadığı hususlarının sorulmasını talep ettiklerini, davanın müvekkili şirket sigortalısı ve araç sürücüsü …’a ihbarını talep ettiklerini, müvekkili şirketin tazminat ödemek durumunda kaldığı takdirde araç sürücüsüne rücu hakkının doğabildiğini, davacının kaza tarihinden itibaren faiz talep ettiğini ve talebinde haksız olduğunu, davaya konu kazanın hatır taşıması sırasında meydana geldiği nazara alınarak tazminat tutarında indirim yapılması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce hastane evrakları, trafik tescil ve ekonomik sosyal durum araştırması kayıtları, SGK kayıtları celp edilmiş, hasar dosyası ve sigorta poliçesi dosya kapsamına alınmıştır.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Dairesinden alınan 16/06/2017 tarihli raporda özetle; Kamyon sürücüsü yola gereken dikkatini vermeden hızını yol şartlarına göre ayarlamadan tehlike arz edecek tarzda seyretmesi neticesinde, direksiyon hakimiyetini kaybedip aracı sağdan yoldışına çıkarmasıyla neden olduğu olayda, dikkat ve özen yükümlülüklerine uymadığından asli kusurludur, araçta bulunan mağdur …nun mevcut şartlarda olayda kusuru görülmemiştir, sürücü …’ın %100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir
… Üniversitesi Tıp Fakültesinin 17/1/2018 tarihli raporunda özetle; … oğlu, 15/06/1977 doğumlu …’nun dosyasının incelenmesi, tarafımızca yapılan Muayene ve değerlendirmesi sonucunda; 29/11/2017 tarihinde yapılan muayenesi sonrası ikinci kez sol kol radyografisi istendiği ancak hastanın ilgili radyografiği çektirmemesi üzerine tüm evrakları dosyası ile birlikte tarafınıza iade edilmiş olup, çekilecek yakın tarihli sol kol (iki yönlü) radyografisinin tarafımıza iletilmesi halinde hakkında raporun düzenlenebileceğini saygılarımla arz ederim denilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan 25/10/2021 tarihli raporda özetle; … ve … oğlu, 15/06/1977 doğumlu, …’nun 02/03/2011 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 VII (2Aa…30)A %34×1/2×4/5 = %13.6, E cetveline göre %13.1(yüzdeonüçnoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğu bildirilmiştir.
Aktüerya ve Makine Mühendisi bilirkişilerin 04/08/2022 tarihli raporunda özetle; Davalıya sigortalı aracın sürücüsü … ’ın olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı …’nun olayda kusursuz olduğu, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede davacıya yapılan ödemenin yetersiz olduğunun tespit edildiği, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararının 2.521,87TL olduğu, ancak SGK tarafından geçici iş göremezlik ödemesi yapılmış ise bu tutarın hesaplanan geçici iş göremezlik maddi zararından tenzilinin gerekeceği, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik maddi zararının 189.950,00TL olduğu, temerrüt başlangıcının 18.12.2014 kısmi ödeme tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Aktüerya ve Makine Mühendisi bilirkişilerin 26/10/2022 tarihli ek raporunda özetle; Davalıya sigortalı aracın sürücüsü … ’ın olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı …’nun olayda kusursuz olduğu, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede davacıya yapılan ödemenin yetersiz olduğunun tespit edildiği, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararının 2.521,87 TL olduğu, ancak; SGK tarafından geçici iş göremezlik ödemesi yapılmış ise bu tutarın hesaplanan geçici iş göremezlik maddi zararından tenzilinin gerekeceği, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik maddi zararının 189.950,00 TL olduğu, temerrüt başlangıcının 18.12.2014 kısmi ödem tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır denilmiştir.
Bedel artırım dilekçesi; davacı vekili 24/11/2022 tarihli dilekçesi ile talep sonucunu artırdığını bildirmiş, dilekçesi davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacının yolcu olarak bulunduğu davalı sigorta şirketine sigortalı aracın kaza yapması sonrası kaza sebebiyle davacının yaralandığı ve kendisine ödenen kısım dışında davalıdan bakiye maluliyet tazminat alacağı istemine ilişkindir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlâl etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54 de özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince vücut bütünlüğünün ihlâli halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddî zararın türleri; masraflar, çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar şeklinde düzenlenmiştir.
Sorumluluk hukukunun temel amacı, bir kimsenin malvarlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmeleri aynen veya nakden gidererek zarar görenin zarar verici olay sonucunda malvarlığında eksilen değer yerine nitelik veya nicelik yönünden eş bir değer koymaktır. Zarar görenin malvarlığında eksilen değer yerine aynı nitelikte bir değer konulması mümkün olduğu takdirde bu değer; bu mümkün olmadığı takdirde, nicelik yönünden, yani para ile ona denk bir değer konulur ve zarar verenin yerine getirmek zorunda olduğu bu yükümlülüğe tazminat yükümlülüğü adı verilir. Tazminat yükümlülüğünün, bir diğer ifadeyle zarar verenin ödeyeceği tazminat miktarının tespit edilebilmesi için, öncelikle zararın hesaplanması gerekmektedir. Zarar görenin malvarlığının zarar verici olaydan sonraki durumu ile böyle bir olay meydana gelmeseydi göstereceği durum arasındaki farkı ifade eden zarar, eşyaya ilişkin olabileceği gibi kişiye ilişkin de olabilecektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zararların da kişiye ilişkin zarar kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Çalışma gücü, zarar görenin iş gücünün, yani beden ve fikir gücünün, gelir getirici şekilde kullanılması demektir. Burada asıl önem arz eden kazanç kaybı veya azalması değil, kazanma gücünün kaybı veya azalmasıdır. Bu kayıp ve azalmadan doğan olumsuz ekonomik sonuçlar, zararı oluşturur (EREN Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 9, İstanbul 2006, s. 713).
Bununla birlikte Yargıtay’ın yerleşik uygulaması gereğince kişinin vücut bütünlüğünün ihlâli nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazminatı olarak ifade edilmektedir. Bu durum ilk bakışta sorumluluk hukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de burada vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durumu ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı, fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir. Bunun gibi çalışma yaşına gelmemiş küçükler yönünden de bedensel zarar sonucu oluşan maluliyet nedeni ile evde ya da dışarıda aileye yardımcı olma, eğitim alma, yeme, içme vb gibi tüm yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinde emsallerine göre sarfetmesi gereken fazla çaba veya güç (efor) bir ekonomik değer olarak gürülmeli ve bu nedenle bir zarar oluştuğunun kabulü gerekmektedir. (Yargıtay 17. H.D. 2016/10015 Esas 2019/4332 Karar sayılı emsal ilamı)
Sigorta şirketi kazaya karışan sigortalı aracın trafik sigortacısı (ZMSS) sıfatıyla, bu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda oluşan zarardan, kendisine sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olacaktır.
02/03/2021 tarihinde davalının sigortacısı olduğu …’ın sevk ve idaresindeki … plaka aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek aracın yolun sağından yol dışı kaldığı, tek taraflı kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacı …’nun yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde …’ın tam kusurlu olduğunun alınan adli tıp ve kusur raporlarından anlaşıldığı, yolcu konumundaki davacıya atfı kabil kusur bulunmadığı, davacının maluliyet oranının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderildiği, davacının %13.1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iş göremezlik süresinin 4 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, davacının maluliyetinin bu suretle belirlendiği, dosyanın kusur ve aktüerya raporu alınmak üzere bilirkişilere tevdi edildiği, alınan bilirkişi raporu ile sürücü …’ın %100 kusurluluğunun sabitleştiği, davacının sigortasız olarak çalıştığı, kıstas ücretinin asgari ücrete göre belirlendiği, davacının kusurunun bulunmadığı, davacının geçici iş göremezlik maddi zararının 2.521,87-TL olduğu, davacı sigortasız olduğundan SGK tarafından bağlanıp mahsubu gereken bir gelir veya iş göremezlik ödemesinin olmadığı, tedavi/sağlık gideri kapsamında düşünülmesi gereken bu miktardan davalı sigortacının sorumlu olduğu, bu yönden poliçe limitinin ayrı olarak değerlendirilmesi gerektiği, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik maddi zararının davalının kısmi ödeme tarihine göre 54.428,20 TL olarak hesaplandığı, davacıya yapılan 10.050,00 TL’lik ödeme ile arasında açık ve fahiş fark bulunduğu, yeterli olmayan tazminattan dolayı davacının zararının karşılanmadığı, ibranın makbuz niteliğinde değerlendirilmesi gerektiği, davacının güncel durumunu esas alan, kaza tarihindeki yaşının ve alınan kusur ve maluliyet raporlarının, TRH 2010 yaşam tablosunun gözetildiği aktüer raporunda davacının zararının 283.713,82 TL olarak belirlendiği, kısmi yapılan ödeme güncellendiğinde 15.144,94 TL’ye tekabül ettiği, bu miktar mahsup edildiğinde davacının güncel zararının 268.568,88 TL olarak hesaplandığı, kolluk evrakı ve aşamalardaki beyanlara göre davacı ile dava dışı sürücünün iş ortağı olması, iş için aynı araçta bulunmaları nedeniyle hatır taşıması indiriminin somut olayda uygulanması gerekmediği, Hazine tarafından poliçe tarihine göre belirlenen otomatik limitlerin prim aranmaksızın dikkate alınması gerektiği (Yargıtay, 17.HD., 2018/5386E., 2020/213K.), bu kapsamda aktüer raporunda belirlendiği üzere limitin hem sağlık hem sakatlık yönünden ayrı ayrı olmak üzere 200.000,00 TL olduğu, davacıya yapılan kısmi ödeme güncelenerek düşülse de bu miktarın üzerinde kaldığı, dolayısıyla davalının mal varlığından çıkan 10.050,00 TL’lik miktarın mahsubu gerektiği, diğer türlü poliçe limitini aşan zarara rağmen faizin poliçe limitinden düşülmesi ihtimalinde davacı yönünde nefaset dengesinin zarar göreceği, davacının talep edebileceği bakiye zararının 189.950,00 TL olarak hesap edildiği, davacının rapor doğrultusunda talebini artırdığı, davalı yönünden ilk başvuruda kısmi ödeme yapılmış olmakla ödemenin yetersizliğine dair yeni bir başvuru ve hüküm kurulan bakiye bedel yönünden ayrı bir temerrüt ihtarı bulunmadığından dava tarihinin temerrüt tarihi olarak alınması gerektiği, kazaya karışan araç ticari kamyonet niteliğinde olduğundan hükmedilen tazminatlara avans faizi işletilmesi gerektiği (Yargıtay, 17. HD., 2016/4222E., 2018/12785K), davacının belirsiz alacak davası olarak açtığı davasına dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği, poliçe limitinin sadece maddi tazminat istemi yönünden görülmesi gerektiği (Yargıtay, 17.HD., 2020/11004E., 2021/1231K.), yargılama giderlerinin davalıya yüklenmesi gerektiği kanaatiyle davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile;
a)Davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik ücreti 189.950,00 TL tazminatın (poliçe kişi başı sakatlık teminat limiti yönünden 200.000,00TL’nin dava tarihinden önceki ödemeyle birlikte tüketildiği gözetilerek bu miktar ile sınırlı olmak üzere) davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
b)Davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik ücreti 2.521,87 TL tazminatın TL’nin (bu yönden poliçe kişi başı tedavi teminat limiti 200.000,00TL ile sınırlı olmak üzere) davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 13.147,75-TL karar ve ilam harcından 674,84-TL peşin harcın düşümü ile eksik kalan 12.472,91-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 27,70-TL başvuru harcı, 674,84-TL peşin harç olmak üzere toplam 702,54-TL harç bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.307,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 29.870,78-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından ödenen 30/11/2021 tarihli, … numaralı ve 820-TL bedelli, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden alınan17/01/2018 tarihli 800-TL rapor ücreti olmak üzere toplam 1.620,00-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı30/01/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza