Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/245 E. 2018/72 K. 23.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/245 Esas
KARAR NO : 2018/72
DAVA : Alacak (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/03/2015
KARAR TARİHİ: 23/01/2018
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememiz tevzi edilen dava dilekçesi ile vekil eden ile davalı şirket arasında 29/04/2013 tarihinde komisyon sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye göre davacının komisyoncu olarak yurt dışında çalıştığı firmalar ile davalının ithalat ihracat yapmalarını sağlayacağı, bunun kaşılığında toplam brüt ihracat bedeli üzerinden komisyon alacağı, sözleşmenin 3.maddesine göre komisyon ücretinin fatura tutarının %10’u +KDV olduğu, yine sözleşmenin 4.maddesine göre sözleşmenin imzalanmasından sonra davalının müşteri firmalar ile arasındaki ihracat ithalat ya da işbirliğini komisyoncunun hizmeti nedeni ile gerçekleştiğini tarafların peşinen kabul ettikleri, davalının müşteri firma ile faturalandırdığı her bir ihracat işleminde her defasında %10 komisyon ödeyeceği, müşteri firma ile komisyoncu olmadan hiçbir şekilde ticari görüşme yapmayacağı, ancak davalının sözleşmede adı geçen bir kısım firmalar ile ihracat yaptığı, yaptığı ihracatın bedelini tahsil eden davalının bilgileri vekil eden davacıya vermediği ve komisyon borcunu ödemekten imtina ettiğini beyanla davalının müşteri firmalar ile yapmış olduğu tüm ihracat ve sair ticari faaliyetlerin miktarı ile bu faaliyetlere göre tahakkuk eden komisyon alacağının tespiti ile dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu yanıt dilekçesi ile vekil eden davalının bugüne değin ihracatını gerçekleştirip ödemesini aldığı tüm bedellerin %10’u tutarındaki komisyon bedelini ödediğini, bakiye borç kalmadığını, Almanya’da bulunan … firması ile yapılan vesaik mukabili şartı ile ihracat yapıldığı, bu firma tarafından ödeme yapıldığına dair belge bilgi verilmeden davacının 05/09/2014 tarih ve 117148 seri numaralı 5796,93 Euro bedelli faturayı düzenleyerek gönderdiği, ödemenin olmaması nedeni ile faturanın iade edildiği, bu kez davacının Bakırköy …Noterliği’nin 11/09/2014 tarih ve.. yevmiye sayılı ve 22/09/2014 tarih ve… yevmiye sayılı ihtarları ile faturayı tekrar gönderdiği, kendilerince İzmir …Noterliği’nin 1609/2014 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ve 26/09/2014 tarih ve …yevmiye sayılı ihtarnamesiyle faturayı iade ettikleri, davacının bu fatura dışında düzenlendiği tüm faturaların ödendiği, son faturaya ilişkin yurt dışı şirketinden alacakları bulunduğunu, bu firmaya duyulan güven nedeni ile bir defaya mahsus vesaik mukabilini uygulamaması istemini kabul ettiği, davacının kestiği faturanın bu ödenmeyen alacağın %10’una ilişkin olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesi ile davalının … firması ile davacıyı saf dışı bırakarak doğrudan görüştüğü, sırf vekil edenin komisyon ücretini almaması için vesaik mukabili uygulamasını terk ettiği, … firmasının ödemeyi doğrudan davalıya yaptığını beyanla davalı ile … arasında yapılan ticari iş ve işlemlerin ödemelerin tespiti ile mevcut sözleşme gereğince doğmuş ve doğacak komisyon bedellerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ikinci yanıt dilekçesi ile davacının komisyon sözleşmesi dışında, davalı ile yabancı firmalar arasında hiçbir irtibat olmadığı, davacının iddiasına göre, davalının yabancı şirketten ödeme alıp da komisyon ödemediği miktarın tespitinin gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce ön inceleme yapılmış, deliller toplanmış, bu kapsamda tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Mali müşavir bilirkişi Abdullah Yavaş dosyaya ibraz ettiği rapor ile davalı kayıtlarına göre sözleşme kapsamındaki firmalara davalının 2013 ve 2014 yıllarında 654.876,91 TL miktarlı satış yaptığı, davalının bu satışların kur farkı hariç 618.247,90 TL tahsil ettiği, davacı kayıtlarına göre TL üzerinden davacını davalıdan aynı yıllar için komisyon bedeli olarak tahsil ettiği miktarın 65.476,12 TL olduğu, davalı tahsilatlarının %10’unun 61824,79 TL olduğu, davacının kendi kayıtlarına göre tahsil ettiği komisyon miktarının ise 65.476,12 TL olduğu, bu durumda TL olarak davacının kendi hesap ve kayıtlarına göre hak ettiği komisyon bedelinden daha fazlasını davalıdan tahsil etmiş olması nedeni ile TL olarak talep edilebilir alacağı bulunmadığı, sözleşmede komisyon bedeli ödemesinin Euro olarak yapılması kararlaştırılmakla banka kayıtlarının ve dekontların celbi halinde Euro üzerinden hesap yapılabileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili rapora karşı yazılı beyanlarını sunmuş, hesaplamaların farlı para birimi üzerinden yapılmasının hataya neden olduğunu, vekil edenin komisyon alacağının fatura bedeli üzerinden Euro olarak hesaplanması gerektiğini, rapordaki tahsilat ve hak edişlerin eksik olduğunu, davalının bir kısım ödemeleri yakınları ortağı yöneticisi hesabına göndertmiş olup bu hususun da rapora yansıtılmadığını beyanla … ile davalı arasında yapılan ticari işlemlerin doğru tam ve eksiksiz olarak tespiti ile sözleşmeye doğmuş ve doğacak komisyon bedellerinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 07/03/2017 tarihli oturum 1 numaralı ara kararında belirtildiği şekilde ek rapor alınmak üzere dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişinin dosyaya sunduğu ek raporda; davalının 2013 ve 2014 yılı defter ve kayıtlarına göre ve 2015 yılı açılış kayıtlarına göre ödenmeyen ihracat tutarının 30.145,40 Euro olduğu, davalının yaptığı ihracat tutarına göre davacının 2013 yılı komisyon bedelinin 9727,72 Euro + KDV ve 2014 yılı komisyon bedelinin 15526,82 Euro + KDV olduğu, davacı tarafnıdan davalıya 2013 yılında 9583, 34 Euro + KDV olarak ve 11.308,35 Euro tutarında komisyon bedeli faturası düzenlendiği, 2013 yılında düzenlenenlere ek olarak davacı tarafından davalıya düzenlenebilecek fatura tutarının 170,37 Euro tutarında olduğu, davacı tarafından 2014 yılında davalıya 10.526,80 Euro + KDV olarak 12421,69 Euro tutarında komisyon faturası düzenlendiği, bu yıl düzenlenen faturalara ek olarak 5.000,02 Euoro + KDV tutarında fatura düzenlenebileceği, böylece her iki yıl için davacının toplam KDV dahil 6070,39 Euro tutarında eksik fatura tanzim ettiği, davalının 2013-2014 yılı defterlerine göre … ile yaptığı 252.545,45 Euro tutarındaki ihracat bedelinin 222.400,05 Euro’sunun ödendiği, ödenmeyen alacak tutarının 30.145,40 Euro olduğu, bu satışa isabet eden komisyon bedelinin ise KDV hariç 3014,54 Euro olduğu; davacının bugüne değin kestiği ve kesinleşmiş faturalar haricinde davalıdan alacak olarak talep etmesi mümkün olabilecek komisyon bedelinin KDV hariç 5144,40 (KDV dahil 6070,39) Euro olduğu, davacı tarafından davalıya kesilmiş ve iade edilerek kesinleşmemiş 05/09/2014 tarih ve 111148 sayılı fatura bedelinin KDV hariç 4912,64 Euro olduğu tespit edilmiştir.
Tekmil dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilmekle davacı şirket ile davalı şirket arasında 29/04/2013 tarihli “Komisyon Sözleşmesi” adı ile sözleşme akdedilmiş olup Sözleşmenin “Konu” başlıklı 2.maddesine göre, sözleşme, komisyoncunun yurt dışında çalıştığı müşteri firmalar ile ihracatçı firma arasında koordinasyon sağlamak sureti ile ihracat yapmalarını sağlamasından kaynaklanan komisyonculuk hizmeti karşılığında ödenecek ücret ve şartların düzenlenmesi olarak tanımlanmıştır. Sözleşmenin 3.maddesine göre ücret, ihracatçı firmanın komisyoncunun aracılık hizmeti sonrasında alınan siparişlerin üretilip ihraç/ithal edilen malın brüt toplam tutarının %10’u olarak belirlenmiştir. Paranın müşteri firma tarafından ihracatçı firmaya ödenmesini takip eden 7 iş günü içinde komisyoncuya Euro olarak ücreti ödenecektir. Sözleşmenin imzalanmasından sonra ihracatçı firma ile müşteri firma arasındaki ithalat ihracat işbirliğinin komisyoncunun hizmeti nedeni gerçekleştiğini taraflar peşinen kabul etmişler ve faturalandırılan her bir ihracat işleminde her defasında %10 komisyon ödeyeceğini kararlaştırmışlardır.
Davacı eldeki dava ile, davalının … firması ile davalının, kendisin saf dışı bırakarak ticari alış veriş yaptığını ve fakat kendisinin komisyon ücretinin ödenmediğini beyanla tahsilini talep etmektedir. Davalı ise müşteri firmadan ödemesini alıp da davacıya komisyon ücretini ödemediği işlem bulunmadığı, … firmasından ödemesini alamadığı işlem nedeni ile davacının komisyon ücreti talep edemeyeceğini beyanla davanın reddini talep etmektedir.
Davacı ve davalının defterleri bilirkişi eli ile incelenmiş olup, davalının, sözleşmede ve davacının replik ve rapora itiraz dilekçesinde belirttiği firma ile yapılan ihracatler, bu işlemlerde davalının yurt dışı şirketinden aldığı ödemeler, bunlar karşılığında davacının davalıya tanzim ettiği faturalar ile aldığı komisyon ücretleri tespit edilmiştir. Bu tespite göre davacının önceki dönem komisyon alacakları için 2013 ve 2014 yıllarında davalıya KDV hariç 5144,40 (KDV dahil 6070,39) Euro eksik fatura tanzim ettiği anlaşılmaktadır. Ancak bu husus eldeki davada talep edilen alacak olmadığından değerlendirme konusu yapılmamıştır. Bunun dışında davalının dava dışı … firmasından 30.145,40 Euro alacağı olduğu, bu satışa isabet eden komisyon bedelinin ise KDV hariç 3014,54 Euro olduğu anlaşılmaktadır. Buna mukabil davacı davalıya, KDV hariç 4912,64 Euro tutarlı fatura tanzim etmiş, ancak davalı faturayı iade etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık bu miktarın talep edilebilir olup olmadığı noktasındadır. Bu kapsamda taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerinden hareket etmek gerekmekle, sözleşmeye göre davalının davacıya ödeme yapması davalının dava dışı şirketten alacağını tahsil etmesi koşuluna bağlanmış olup davalının dava dışı şirketten tahsil etmediği ihracat bedeline isabet eden KDV hariç komisyon bedelinin talep edilmesi sözleşme hükmüne uygun bulunmamıştır. Her ne kadar davacı, davalının kendisini saf dışı bırakmak ve komisyon ücretini ödememek için vesait mukabili uygulamasını terk ettiğini, aldığı bir kısım ödemeleri yakınları, ortağı ve yöneticisi hesabına yatırttığını iddia etmiş ise somut dosya kapsamında bu iddiaları destekleyen hiçbir delil bulunmamaktadır. Sonuç olarak davacı, imzalanan sözleşme hükmü gereğince, henüz ücrete hak kazanmamış olup davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaati hasıl olmuştur. Bu itibarla da bu yönde aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile belirlenen eksik harç miktarı, tahsil edilebilir miktarın altında olmakla, tahsil yönünde hüküm tesisine mahal bulunmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden harçlandırılan dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 120,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, (Dava konusunun para alacağına ilişkin olup, doğrudan Tarifenin 3.Kısmına tabi olduğu, bu itibarla, Tarifenin 13.maddesinde belirtilen ikinci kısım ikinci bölümde gösterilen hukuki yardımlardan olmadığından 13.madde kapsamında değerlendirilemeyeceği, zira anılan maddenin Tarifenin 2.Kısım 2.Bölümüne giren yani konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen davalara ilişkin olduğu, eldeki davanın ise doğrudan konusunun para olduğu nazara alınarak vekalet ücreti Tarifenin 3.Kısım hükümlerine göre hesaplanmıştır)
5- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı. 23/01/2018

Katip …

Hakim …