Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/218 E. 2020/180 K. 19.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/218 Esas
KARAR NO : 2020/180
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/02/2015
KARAR TARİHİ : 19/02/2020

Mahkememizde görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, 15/07/2009 tarihinde davadışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkilinin kullandığı motorsiklete arkadan çarpması neticesinde müvekkili …’ın yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kaza nedeniyle … tarafından müvekkilinin maluliyeti söz konusu olduğundan ödeme yapıldığını, ancak bu ödemenin düşük ve yetersiz olduğunu belirterek temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte 1.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiş olup, davacı vekilinin bilahare vermiş olduğu ıslah dilekçesinde talebini 93.688,42 TL ye arttırdığı görülmüştür.
SAVUNMA:
Davalı vekili, talebin zaman aşımına uğradığını, araç sürücüsü …’e davanın ihbarının gerektiğini, sorumluluklarının kaza tarihindeki teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kusurun ispata muhtaç olduğunu, maluliyetin ATK tarafından tespiti gerektiğini, öte yandan davacı sürücünün ehliyetinin olup olmadığının, kask ve sair koruyucu ekipmanları kullanıp kullanılmadığının araştırılarak TBK’nın 52. Maddesi uyarınca değerlendirme yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, trafik kazası nedeniyle oluşan geçici iş göremezlik ile daimi maluliyet tazminatına ilişkin düzenlenen ibranamenin KTK’nın 111. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
15/07/2009 günü saat 13:49 sıralarında sürücü … idaresindeki … plakalı kamyonet ile … Cadde üzerinde … Cadde kavşağı başında yolun sol tarafındaki … önünde ters yönde park halindeyken, sağ manevra ile harekete geçip Kısıklı istikametine seyretmek istediği esnada, karşı yönünden … yönünde seyir halinde olan sürücü … idaresindeki tescilsiz motosiklet ile çarpışması sonucu davaya konu olay meydana gelmiş olup, kazanın oluş biçimine ilişkin ceza dosyasındaki bilgi ve belgeler uyarınca dava dışı sürücü …’in %80 asli, davacının ise %20 tali kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu rapor hukuka uygun ve denetime elverişli bulunmakla tazminat hesabında ve hükümde esas alınmıştır.
Davalı … vekili zaman aşımı def’inde bulunmuş ise de yaralanmalı trafik kazası aynı zamanda ceza zaman aşımı uygulanmasını gerektirdiğinden dava tarihi itibariyle 8 yıllık zaman aşımı süresi dolmadığı gibi, KTK’nın 111. maddesi uyarınca ibraname tarihi 28/05/2014 itibaren 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde yetersiz ödeme iddiasına dayalı olarak eldeki davanın ikame edildiği anlaşılmaktadır.
… Hastanesi’ne 12/12/2015 tarihli sağlık kurulu raporuna göre davacının kazaya bağlı olarak maluliyetinin SGK çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliğine göre %12.1 olarak değerlendirildiği, maluliyet hakkındaki kararın SGK tarafından verilmesinin uygun olduğu belirtilmiştir. Diğer yandan ATK … htisas Kurulu’nun 20/11/2017 tanzim tarihli raporunda çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliğine göre daimi maluliyetin %17.2 oranında değerlendirildiği, geçici iş göremezlik süresinin ise azami 6 haftaya kadar uzayabileceğinin mütalaa edildiği anlaşılmıştır. … Hastanesinde düzenlenen rapor kati rapor olmadığı gibi, raporun üniversite hastanesi dahi olsa ATK Ana Bilim Dalı Başkanlığınca raporun düzenlenmediği görülmektedir. Ayrıca, her iki rapor arasında misli fark bulunmadığından çelişkinin söz konusu olmayacağı değerlendirilmiştir. Kaldı ki, nihai alınan ATK raporunda üniversite hastanesinin raporu da değerlendirilerek maluliyet oranı tespit edilmiştir. Dolayısıyla, beden gücü kaybı oranın %17.2 üzerinden hesaplanarak tazminatın tespit edilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Kaza tarihi 15/07/2009 itibariyle yeni poliçe genel şartları henüz yürürlükte bulunmadığından PMF-1931 bakiye yaşam tablosu ile %10 arttırım indirim yöntemine göre yasal asgari ücretler üzerinden tazminatın hesaplanması da isabetlidir. KTK’nın 111. maddesi yönünden yapılan incelemede ödeme tarihi 03/06/2014 itibariyle 16.056,00-TL ödeme yapıldığı sabit olup bu tarih itibariyle hesaplanan verilere göre davacının gerçek zararının ödenen bedelin çok üzerinde olduğu, fahiş fark bulunduğu anlaşılmakla ibranamenin geçersiz olduğunun tespiti gerekmiştir. Buna göre, yapılan ödeme makbuz hükmünde sayılarak rapor tarihine kadar yasal faiz güncellemesi yapılarak mahsubu yoluna gidilmiştir.
Davalı vekili cevap layihasında kask ve dizlik kullanılmamasına bağlı olarak müterafık kusur itirazında bulunmuş ise de, mevcut ATK rapor içeriği ile hastane evrakları nazara alındığında vücuttaki sakatlığın kasık ile diz aralığında meydana geldiğinden, dizlik ya da kask takmanın zararın engellenmesine herhangi bir etki yaratmayacağı aşikar olduğundan buna ilişkin itiraz yerinde görülmemiştir. Diğer yandan, davacının yüzünde 3 cm kesi bulunduğu raporda zikredilse de kafa kısmında maluliyete etki eder nitelikte herhangi bir kalıcı sakatlanma veyahut buna bağlı geçici olarak iş görememe durumunun mevcut olmadığı anlaşılmakla kask takıp takmamanın zararın artmasına etki etmeyeceği kanaatine varılmıştır.
Tazminat hukuku bilirkişisi tarafından düzenlenen 02/07/2018 tarihli tazminat hesap raporunda maddi hata oluştuğu, %17.2 yerine sehven %19.2 beden gücü kaybı oranı üzerinden hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır. Diğer yandan, davacı vekili HMK’nın 107. maddesi gereğince belirsiz alacak davası biçiminde ikame ettiği iş bu davada bu rapora göre talep arttırım dilekçesi sunduğu görülmüştür. Ancak mahkememizce maddi hata açık olduğundan %17.2 oranından yeniden hesaplama yapılması için ek rapor alınmıştır. Sonrasında davacı vekili ek rapora göre bu defa talebini ıslah etmiştir.
Davalı … vekili ikinci kez talebin arttırılamayacağını ileri sürerek usul yönünden itirazda bulunmuş ise de, dava belirsiz alacak davası olarak açılmış olup talep arttırımının ardından ikinci kere ıslah suretiyle yeniden talebin arttırılmasında herhangi bir yasal engel bulunmamaktadır. Diğer yandan, davacının sürücü belgesiz olduğu ileri sürülmüş ise de bu husus idari yaptırımın konusunu oluşturacağından müterafık kusur indiriminde gözetilmemiştir.
Sonuç olarak, davacı vekilince tanzim olunan ve karşı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilen 12/09/2019 tarihli ıslah dilekçesi doğrultusunda aşağıdaki şekilde davanın kabulü cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-Maddi tazminat tutarı 93.688,42-TL’nin 02/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 6.399,85 TL harçtan peşin alınan ve ikmalen yatırılan toplam 360,50 TL harcın mahsubu ile, bakiye 6.039,35 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 12.850,40 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen; 27.70 TL peşin harç gideri, 27.70 başvuru harç gideri, 332,80 TL ıslah ve talep arttırım harcı, 480,00 TL posta masrafı ve 600,00 TL bilirkişi gideri, 888,00-TL ATK gideri olmak üzere cem’an 2.356,20-TL’den ibaret yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 19/02/2020

Katip …

Hakim …

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*