Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/19 E. 2020/115 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/19
KARAR NO : 2020/115
DAVA : Alacak (Yedieminlik Ücreti)
DAVA TARİHİ : 08/01/2015
… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2018/4 ESAS
2018/7 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/01/2018
KARAR TARİHİ : 06/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Yedieminlik Ücreti), İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin davalıdan alacaklı olduğunu, … şubesine ait 4 adet çek için 19/03/2014 tarihi itibari ile 4.500.000,00 TL asıl alacak 145.512,63 TL faiz alacağı, 450.000,00 Tl çek tazminatı, 13.500,00 TL komisyon olmak üzere toplam 5.109.012,63 TL alacağı olduğunu, borçlar içni … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile Kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığını, icra takibine itiraz ile … icra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan dava da söz konusu takibe “takibin iptaline” şeklinde karar verildiği, kararı temyiz ettiklerini, temyiz taleplerinin ise reddedildiğini, müvekkil şirketin iki miza ile temsil edileceğinin açık olmasına rağmen tek imza ile alındığı iddia edilen senet veya senetlerde müvekkil şirket muhasebe kayıtlarında olmadığı gibi devredilen evrakların şirket kasasında olmadığını, bahsi geçen protokolde imzası bulunan müvekkil şirket temsilcilisinin teftiş kurulu raporu ile hakkında suç duyurusunda başvurulduğunu, bahse konu edilen 30/12/2014 tarihinde de müvekkil şirket kayıtlarını da yapılan bir ödeme dahi olmadığını belirterek 5.109.012,63 TL tutarındaki alacağın 19/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacıdan alınmasını yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmitşir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından temyiz edilmiş olan kararın henüz kesinleşmediğini, kesin karar ile henüz iptal edilmemiş bir icra takibinin bulunduğunu, davacının çeklere dayalı başlattığı icra takibi mevcut iken aynı çeklere dayalı söz konusu davayı açıp alacak tabelinde bulunmasının hukuki menfaatinin bulunmadığını, müvekkil şirketin davacıya çeklere dayalı herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının dava tarihinde muaccel ve talep edilebilir hale gelmiş alacağı olmadığını, bu çeklerle ilgili alacak iddiasında bulunulması karşılıksız çek tazinatı ve komisyon alacağı iddia edilmesi, fazi ve hatta işlettiği faizler ve komisyon ile tazminatlara yeniden faiz işletilmesinin istenmesinin kötü niyet kullanımı olduğunu, dava konusu çekler sonrasında imzalanan 03/01/2014 tarihli protokol ve davacıya verilen bonolar ile bedelsiz kaldığını, bu çekler yerine davacının müvekkil şirketten yen ivadeli bonolar ve müdürden de teminat sedeni teslim aldığını, bunun üzerine borcun yenilendiğini, yeni vade ve ödeme şekline bağlandığını, tek imza içeren protokolün kendisi açısından hiçbir bağlayıcı olmadığı iddiasının temelinin olmadığını, davacının muaccel bir alacağı olmadığından 19/03/2014 tarihinden itibaren faiz talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek haksız ve hukuka aykırı ikame edilen davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili 23/03/2015 tarihinde cevaba cevap, davalı vekilinin ise 16/04/2015 tarihinde ikinci cevap dilekçesi ibraz ettiği görülmüştür.
Birleşen dosya dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile … San. Ve Tic. Anonim Şirketi arasında uzman dönemli ticari işlemler gerçekleştirildiğini, cari hesap açılmış olduğunu ve şirketler alacak borç ilişkisi içerisinde ticari faaliyetlerine devam ettiğini, davalı şirketin müvekkil şirkketten satın almış olduğu mallar nedeniyle oluşan borcuna karşılık müvekkil şirket Tarım Kredi lehine çekler düzenlendiğni, çeklerin müvekkil şirket tarafından tahsil edilmeye çalışıldığını, bir sonuç alınamadığını, alacağı istinaden ilamsız icar takibi başlatıldığını, davalı … şirketinin ticari işlemler neticesinde müvekkil şirket adına çekler düzenlenmiş fakat çeklerin ödemesini yapmadığını, davalı tarafın takibe kötü niyetle itiraz ettiğini, davaya dayanak teşkil eden tüm hususların alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemekle yükümlü tutulması gerektiğini belirterek davanın kabulünü, davalının icra takibine yönelik haksız ve kötüniyetli itirazının iptalini, takibin devamını, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava dosyasında cevap dilekçesinin ibraz edilmediği görüldü.
Dava, alacak (yedieminlik ücreti) ve itirazın iptali (hizmet sözleşmesinden kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Mahkememizin 10/12/2015 tarihli celsesi 1 numaralı ara kararı gereğince, talimat yazılarak dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 05/02/2016 muhabere tarihli raporunda özetle; 2012 yılına ait ticari defterlerde … San. Ve Tic. Anonim Şirketine ait olan cari hesaplar tek düzen muhasebe hesap planına uygun olmayan şekilde işlendiğini, ilgili firmaya ait cari takibinin … alıcılar hesabı yerine sadece … satıcılar ve … verilen sipariş avansları hesabı kullanılarak mahsup şekilde kayıtlara aktarıldığını, davalı firmadan dönem sonu kayıtlarında 3.605.031,56 TL alacak olduğu anlaşıldığını, 2012 yılı yevmiye defterlerinin 3074. Sayfasında 41.664 nolu kapanış kaydında söz konusu alacak hesap yanlış kullanılsa da … verilen sipariş avanslarında 3.605.031,56 TL olarak yer aldığını, son bakiye ile birlikte cari dökümler incelendiğinde 2012 yılında … San. Ve Tic. Anonim Şirketinin ilişkili olduğu ifade edilen ve … Gıda cari hesabında takip edilen 1.445.219,34 TL alacak mansup delirek 31/12/2012 tarihinde davalı firmanın borcuna eklendiğini, 2013 yılı ticari defterleri incelendiğinde ise yevmiye defterinin 18. Sayfasındaki 1 nolu açılıp yevmiye kaydında 2012 yılından gelen … verilen sipariş avanslarında 3.605.031,56 TL bakiyesi yer aldığını, 24/07/2013 tarihli …. San. Ve Tic. Anonim Şirketi cari hesabı incelendiinde yevmiye defterinin 2056. Sayfasında yer alan … numaralı yevkiye kaydı incelendiğinde;
… nolu çek
1.000.000,00 TL
… nolu çek
1.000.000,00 TL
… nolu çek
1.000.000,00 TL
… nolu çek
1.000.000,00 TL
… nolu çek
1.000.000,00 TL
… nolu çek
1.500.000,00 TL
Tabloda belirtilen çeklerin defter kayıtlarında yer aldığını, … San. Ve Tic. Anonim Şirketinden borcuna karşılık 6.500.000,00 TL kaydı mevcut olduğunu, ancak iki taraf arasında yapılan 03/01/2014 tarihinde imzalanan borç geri ödeme protokolü ile söz konusu çek davalıya iade edildiğini karşılığında protokol gereği 31/07/2017 vadeli 03/01/2014 düzenlenme tarihli 6.500.000,00-TL tutarlı teminat senedi alındığını, söz konusu çeklerin 2013 yılı ticari defterlerinde yevmiye defterinde 3 adet toplamda 3.000.000,00-TL tutarında çekin 20/11/2013 tarihli 23.910 nolu yevmiye kaydı ile borçluya iade kaydı yapıldığını, 19/12/2013 tarihli … nolu yevmiye kaydı ile 2 adet toplamda 2.000.000,00 TL tutarlı çekin, 31/12/2013 tarihli … nolu yevmiye kaydı ile 1 aret 1.500.000,00 TL tutarlı çekin borçluya iade kaytı yapıldığını, özet olarak 6 adet çekin borçlusuna iade kaydı yevmiye defterinde yer aldığını, ancak bununla birlikte protokol tari 03/01/2014 olduğunu, yevmiye kayıt tarihlerinin daha önceki tarihlere ait olduğunu, söz konusu teminat senedi kayıtlara alınmadığını, 31/12/2015 tarihi itibari ile hesap kullanımında yapılan hatının … numaralı yevmiye kaydı lie … nolu hesapta takip edilen alacak doğru olarak … San. Ve Tic. Anonim Şirketi cari hesabı adı altında düzeltirelerk söz konusu hesaba 8.263.570.56 TL davalıdan alacak olarak kaydedildiğini, 31/12/2013 tarihli … nolu kapanış kaydında ise … San. Ve Tic. Anonim Şirketi cari hesabı bakiyesinin 8.308.570,56 TL olarak görüldüğünü, dönem sonu itibari ile davalı firmanın davacı firmaya olan borcunun ticari defter kayıtlarına göre 8.308.570,56 TL olduğunu, 2014 yılı yevmiye defterlerinin 1 nolu açılış kaydında … San. Ve Tic. Anonim Şirketinin hesabı bakiyesinin 8.308.570,56 TL olarak aktarıldığını, yıl sonunda 31/12/2015 tarihli … nolu yevmiye kaydında 1.410,84 TL … nolu kaydında ise 62.820,25 TL ve yine aynı kayıtta 969,40 TL mahkeme masrafları eklenerek alacak olan 8.373.771,05 Tl olarak kayıtlara geçtiğini, tüm incelemenin özeti olarak … San. Ve Tic. Anonim Şirketinin 2012, 2013 ve 2014 yılına ait tutulması zorunlu defterlerinin kanuna göre açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığını, davacı kuruluş davalı firmadan borcuna karşılık 6 adet 6.500.000,00 TL tutarında çek alarak bunları ticari deftere işlendiğini, yine davacının kuruluş bu çekleri protokol karşılığı defter kayıtlarında iade etmiş gibi kayıtlara alındığını, protokol gereği yapılan teminat senedi ise usulsüz olduğu gerekçesi ile yasal defterlerinde kayıt altına alınmadığını, davacı kuruluş ticari defterlerinde davalı firmadan son bakiye olarak 8.373.771,05 TL alacaklı olduğu tespitleri yapılmıştır.” denilmiştir.
Mahkememizin 24/03/2016 tarihli celsesi 1 numaralı ara kararı gereğince, ek rapor aldırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 10/10/2016 muhabere tarihli raporunda özetle; davacı kurumun ticari defterlerinin karmaşık ve tam açıklama kuralına uygun olarak düzenlenmemesi yapılan işlemlerin nedeninin anlaşılmaması tek başına davacı tarafın defterlerinin ve belgelerinin yeterli olmaması, rapor ekinde sunulan borcun dayanağı ticari işlemlere ait faturaların fiziken kontrolnün yapılmaması nedeni ile söz konusu hesap özetlerinde yer alan bu belgelerin davalı tarafın ticari defterlerinde var olup olmadığının tespiti, yine bu alım satıma konu bedellerin ödenmelerine ait davalının ticari defterlerinde yer alan kayıt ve belgelerin tespit edilerek davacının ticari defterleri ile karşılatırılması gerektiğini, davacı tarafın kayıtlarında geçen ticari alım satıma ilgili faturalarını mahkemeye sunmaları yine davalı tarafın bu alımlara karşılıklı yaptığı ödeme belgelerinin mahkemeye sunduktan sonra doğru bir karar verilebilecektir.” denilmiştir.
Mahkememizin 07/02/2019 tarihli celsesi 5 numaralı ara kararı gereğince, bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 05/02/2016 muhabere tarihli raporunda özetle; Mahkememizce yapılan görevlendirme kapsamında sadece birleşen dosya nezdinde inceleme yaptıklarını, davacı ve davalı taraf defterlerinin kanun uyarınca açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, kendi lehlerine delil olma niteliğine haiz olduğunun mütalaa edildiğini, davacı lehine tek imza olduğu imzanın ise protokole konu senetleri teslim alan davacının ilgili dönemdeki genel müdüre ait olduğu, borç tutarının 6.500.000,00 TL olduğu, protokole konu senetlerin imza karşılığı teslim edildiği, 6 adet çekin daval ışirketten alınarak kayıtlara işlendiği, iş bu çekler içerisinde birleşen dava konusu … ve … nolu çeklerinde mevcut olduğunun tespit edildiği, müdüre teslim edilmiş olduğu 3 adet senedin ve ayrıca 1 adet teminat senedinin davacı şirket kayıtlarında mevcut olmadığnın tespit edildiği, protokolün 03/01/2014 tarihli olup, çeklerin bu tarih akabinde iade edilmesi gerekinken 2013 yılı son 2 ay içerisinde yani daha erken tarihlerde geri iade kaydının mevcut olmasının şüphe uyandırıcı olduğunu, davacı şirketin 31/12/2014 tarihi sonu itibari ile davalı şirketten 8.373.771,05-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, faizin takip tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği ve davacının takip öncesi döneme ait 104.684,94-TL işlemiş faize ilişkin talebin bu yüzden reddinin gerektiği kanati ile borçlu itirazının 2.000.000,00-TL üzerinen iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamı gerektiği, alacak takibine ilşikin ödemeyi gerektirip gerektirmediği icra inkar tazminatına hükmedilmesinin takdiri ile hukuki kanaat ve nihai değerlendirmenin Mahkemenize ait olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.”denilmiştir.
Asıl dava 14.11.2013 … seri nolu 1.000.000 TL 29.11.2013 … seri nolu 1.000.000 TL 27.12.2013 … seri nolu 1.500.000 TL13.12.2013 … seri nolu 1.000.000 TL çeklere dayalı alacak davası; birleşen dava ise … bankası …, … sayılı 1.000.000′ TL’li çeklere istinaden yapılan …. İcra … sayılı takip dosyasındaki itirazın iptali davasıdır.
Asıl ve birleşen davada asil ilişkide borcun bulunduğu taraflar arasında tartışmasızdır.
Asıl davada; … İHM’nin … E. … K ve dayanağı icra dosyasındaki aynı çeklere ilişkin mahkememize açılan davanın açılıp alacak talep edilmesinde hukuki menfaatin bulunmadığı davalı tarafça iddia edilmiş ise de, … İHM’nin … E. … sayılı kararı kesin olarak takibin iptaline karar verildiği, genel mahkemede alacak davası açmasında hukuki menfaatin var olduğu aşikar olduğu;
İtirazın iptali davasının reddi halinde alacak davası açılayacağı iddia edilse de … İHM’nin … E. … K davası itirazın iptali davası olmayıp itirazın kaldırılması davası olduğu, İHM kararlarının kesin hükem teşkil etmeyeceği,
… İHM’nin … E. … K kararı kesinleşir ise çeklerin bedelsiz olduğu anlaşılacağı iddia edilmiş ise de yine yukarıda açıklandığı gibi İHM kararı maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceği,
Protokol gereği yeni bonolar alınıp, eski kambiyo senetlerinin iadesinin kararlaştırıldığı, borç yenilendiği, borcun ödenmesinin yeni vadeye ve şekle bağlandığı iddia edilerek iş bu alacak davasına dayanak çekler nedeniyle borcun bulunmadığı iddia edilmiş ise de BK 133 maddesi gereği yeni bir borçla mevcut bir borcun sona erdirilmesi, ancak tarafların bu yöndeki açık iradesi olabilecek olup, özellikle mevcut borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması veya yeni bir alacak senedi ya da yeni bir kefalet senedi düzenlenmesi, tarafların açık yenileme iradeleri olmadıkça yenileme sayılmayacak olup protokolde bu yönde de açık bir irade olmadığının açık olduğu, ancak protokolün geçerliliğin kabulü halinde borcun vadesinin yeni bir vadeye bağlandığının kabul edilebileceği, fakat bu ihtimalde de protokolün geçerli olup olmadığı, davacıyı bağlayıp bağlamayacağının tartışılması gerektiği, davacı şirketin protokol imza tarihinde çift imza ile temsil edilmesi gerektiğinin tartışmasız olduğu, buna göre protokolün davacı tarafı bağlaması için çift imza bulunması gerektiği, ancak sadece yetkililerden birinin imzasının bulunduğu, buna göre davacıyı bağlamayacağı, yetkisiz temsile rağmen yapılan işlemin bağlayıcı olması için ya yetkisiz temsil ile yapılan işlemin kabulü, ya da taraflar arasında buna ilişkin bir teamülün olması gerektiği, teamüle ilişkin bir iddia dahi olmadığı gibi yetkisiz temsil ile yapılan protokolün davacı tarafça kabul edildiğine ilişkin bir kabule yönelik eylem bulunmadığı, protokoldeki yükümlülüklerin (edimlerin) ifa edilmemiş olduğu, protokole konu çeklerin davacı tarafından iadesi yükümünün yerine getirildiğine ilişkin kanıt olarak ileri sürülen çeklerin iadesinin deftere işlenmiş olması hususunda ise bu iade kaydının davacı defterine protokol tarihinden çok önce düşülmüş olduğu, kaldı ki fiilen çeklerin davacı elinde de olup, protokol yükümlülüğün yerine getirilmediğinin açık olduğu, davalı tarafa protokol gereğince 6.500.000 TL’lik üç adet bono ve yine 6.500.000 TL’lik teminat bonosu verildiğini iddia etse de bu hususların davalı defterlerinde dahi kayıtlı olmadığı, tüm bunlara göre “edimler ifa edilip, protokole uygun davranışta bulunduktan sonra geçersizliği ileri sürmek MK 2. ye aykırı” olduğu iddiasının yerinde olmadığı gibi kayden ve protokol tarihinden önce kayıt edilmesi, İHM kararının miktara rağmen kesin verilmesi, birleşen dosyamızın ilişkili olduğu icra dosyasının kayıp olmasının dikkat çekici olduğu, protokole ilişkin davalı tarafın bir yaptığı savunmasının bir kısmı da protokolün şirket müdürü tarafından düzenlenip düzenlenemeyeceği konusunda ise protokole ilişkin ihtilaf protokolü düzenlemenin şirket müdürünün yetkisi kapsamında kalıp kalmadığı değildir, ihtilaf müşterek temsile rağmen tek başına davacı şirket adına atılan imzadan şirketin sorumlu tutulup tutulamayacağına ilişkin olduğu anlaşılmış;
Davacı taraf, … İHM’nin … E. … sayılı kararı ile iptaline kesin olarak karar verilen icra takibindeki kalemlere göre neticei talep miktarını belirlemiş olup, bu miktar içinde taleple bağlı kalınarak 4.500.000 TL asıl alacak, 145.512,63 TL faiz, 450.000 TL çek tazminatı, 13.500 TL komisyon olmak üzere toplamda 5.109.012,63 TL talep etmiş olup, keşideci davalının süresinde ibraz edilen çekler nedeniyle % 10 çek tazminatı, %03 çek komisyonu ödemesi gerektiği asıl davaya konu çeklerin banka ibraz tarihlerine göre ibraz tarihi ile neticei talepteki hesaplamanın son tarihi olan takip tarihi arasındaki 3095 S.K.nun 2/f-2. maddesi hükmüne göre ise ticari işlerde Merkez Bankası’nın kısa vadeli avanslar için uyguladığı avans faizi üzerinden işlemiş faiz miktarının şu şekilde olduğu;
Tüm bunlara göre 145.512,63 TL olarak istenen işlemiş faiz miktarının 144.102,74-TL olduğu, davacı tarafın somut talebi nedeniyle hükmedilen bu işlemiş faiz miktarı yanında 4.500.000,00-TL asıl alacak açısından bu işlemiş faiz tarihinden sonraki tarih olan 19/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek 3095 S.K.nun 2/f-2. maddesi hükmüne göre ticari işlerde Merkez Bankası’nın kısa vadeli avanslar için uyguladığı avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiği, anlaşılmış ve asıl dava açısından talep edilen işlemiş faiz miktarının 1.409,89 TL talebin reddine karar verilmiştir.
Birleşen dava açısından da asıl davaya ilişkin yukarıdaki gerekçeler aynen geçerli olup, asıl ilişkide borcun bulunduğu tartışmasız olup borcun yenilenmesi veya yeni bir vadeye bağlanması söz konusu olmayıp, protokol davacıyı bağlamamakta, takibe konulan çek bedeli kadar davalı davacıya borçlu olup, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere işlemiş faiz miktarı da 104.684,94 TL olup, işleyecek faiz oranına itirazda da 3095 S.K.nun 2/f-2. maddesi hükmüne göre ise ticari işlerde Merkez Bankası’nın kısa vadeli avanslar için uyguladığı avans faizi üzerinden işleyecek faiz talebi yerinde olmakla itirazların iptaline karar verilmiş ve likit olan alacakta itiraz edildiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Asıl Dava açısından; Davanın kısmen kabulüyle,
-1.000.000-TL’nin 13.12.2013  asıl alacak ve 100.000 TL çek tazminatı 3.000 TL çek komisyonunun,
-1.000.000-TL’nin 29.12.2013 100.000TL çek tazminatı 3.000TL çek komisyonunun,
-1.000.000-TL’nin 20.11.2013 100.000TL çek tazminatı 3.000TL çek komisyonunun,
-1.500.000-TL’nin 27.12.2013 150.000TL çek tazminatı 4.500TL çek komisyonunun,
Temerrüd tarihi ile takip tarihi arasında işleyen 144.102,74-TL işlemiş faizin, 4.500.000,00-TL asıl alacak açısından 19/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek 3095 S.K.nun 2/f-2. maddesi hükmüne göre ticari işlerde Merkez Bankası’nın kısa vadeli avanslar için uyguladığı avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl dava yönünden;
a-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 307.395,00-TL ilam harcından peşin alınan 61.705,00-TL’nin mahsubu ile bakiye 245.690,00-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davacı tarafından yatırılan 61.705,00-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
c-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 123.425,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
d-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre red olan miktar geçemeyeceğinden 1.409,89 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
e-Davacı tarafından yapılan 6.151,40-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 6.150,17-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
2-Birleşen dosya açısından; Davanın kısmen kabulüyle;
Davalının … İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasında yaptığı 2.000.000-TL asıl alacağa, işleyecek faiz oranına itirazlarının iptaline,
-İşlemiş faiz miktarına itirazın iptali talebinin reddine,
-Takibin bu koşullarda ödeme emrindeki gibi devamına,
-400.000-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Birleşen dava yönünden;
Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 136.620,00-TL ilam harcından peşin alınan 25.390,36-TL’nin mahsubu ile bakiye 111.229,64-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 25.390,36-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 98.425,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 200-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 200-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen oyçokluğu ile verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.06/02/2020

Başkan …

Üye …
(M)

Üye …

Katip …

MUHALEFET ŞERHİ
Taraflar arasında 03.01.2014 tarihinde tarafların kaşe ve imzaları altında “borç geri ödeme protokolü”nün akdedildiği anlaşılmaktadır. Protokol üzerinde Davacı lehine tek imzanın mevcuttur. Protokole konu borç tutarının 6.500.000,00 TL olduğu, borç geri ödemesinin aşağıdaki vadelerde olmak üzere Davalı tarafından verilecek vadeli senetlerle ifa edileceğinin planlandığı, ilgili senetlerin vadelerinde ödenmediği takdirde protokolün imzalandığı tarihteki yasal faiz oranlarının uygulanacağı, ayrıca Davalının vereceği senetlerin teminatı olarak dava dışı … tarafından keşide edilen 31.01.2017 vadeli 6.500.000 TL’lik şahsi teminat senedinin Davacıya verileceğinin kararlaştırılmıştır.
Protokole konu borç tutarının 6.500.000.00 TL olduğu, borç geri ödemesinin davalı tarafından verilecek vadeli senetlerle ifa edileceğinin planlandığı, Birleşen dava konusunun rapor içerisinde belirtilen çeklerden … ve … nolu çekler ile ilgili olduğu. Davacı tarafın, protokolün kendi adına tek imza ile ihtiva edilmiş olması sebebiyle geçersiz olduğunu iddia ettiği. Davacı tarafın iddiası üzerine protokole konu İlgili senetleri almadığını. Davalının ise senetleri teslim etmesine rağmen protokole konu ödenmemiş eski çeklerin kendisine iade edilmediğini beyan ettiği,
Davacı şirketin, kendi ticari defter kayıtlarına göre 31.12.2014 tarihi sonu itibariyle Davalı şirketten Kavdi Olarak 8.373.771,05-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, Taraflar arasında borcun varlığı konusunda herhangi bir ihtilafın söz konusu olmadığı, keza protokol tarihi itibariyle Davalı tarafın bu kadar borçlu olduğunu protokolü imza ederek kabul ettiği, Davalı taraf itirazının, yapılan protokol doğrultusunda borcuna karşılık daha önce vermiş olduğu çeklerin kendisine iade edilmeyişi ve üstelik aynı borca karşılık tekrar aynı tutar toplamında senetlerin verilmiş olduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasında yapılan sözleşme gereğince asıl ve birleşen davaya konu 6 adet çekin sözleşme gereğince davalıya iade edilmesi gerekirken zamanaşımına uğratılarak, ellerinde haksız yere tuttukları bu çekler için alacak ve itirazın iptali davası açmaları hususundaki davada kabul kararı verilmesine muhalifim.

Üye …
Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”