Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/173 E. 2019/305 K. 26.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/173 Esas
KARAR NO : 2019/305 Karar
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/03/2014
KARAR TARİHİ : 26/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 31.03.2014 tarihli dilekçesinde özetle; “Davacının … ve … 32 GB elektronik cihazlarım davalı aracılığı ile arkadaşı … ’ye gönderdiğini, kendisinden gönderim esnasında cihazlara ait faturaların istendiği bunun üzerine hem faturaları hem de cihazları davalıya ibraz ettiğini, özellikle alıcıya adresinde teslim edilmesini istediği halde davalının … Şubesi’nde teslimatın gerçekleştirildiğini ancak sonrasında alıcıyı aradığında böyle bir gönderi almadığını beyan ettiğini, ayıplı hizmet nedeniyle uğramış olduğu 2.740,94-TL tutarındaki zararının faiz ve masraflarıyla birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin vermiş olduğu 24.04.2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; 15.01.2014 tarihinde göndericisi davacı olan ve herhangi bir değer beyan edilmeden içeriği cihaz olarak belirtilen bir adet kargonun davalı şirket tarafından teslim alındığını, davalının taşıma sözleşmesi uyarınca üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, huzurdaki uyuşmazlığa TTK hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davacıya karşı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, kargonun hasarsız olarak alıcısına teslim edildiğini, davalı şirketin kimlik kontrolü yaptığını ancak sahtecilik fiili var ise hu durumun adli mercilerce tespit edilmesi gerektiğini, mağdurun veya üçüncü kişinin kusurunun zarar ile olan illiyet bağını ortadan kaldırdığını, TTK 864 hükmü uyarınca davacı tarafından kargoya ilişkin tüm bilgilerin taşıyıcı davalıya bildirilmek zorunda olduğunu, TTK 882 hükmü uyarınca davalının sorumluluğunun kg başına 8,33 Özel Çekme Hakkı ile sınırlı olduğunu, davacının fahiş ve haksız talebinin kabulü halinde taşımacılık sektöründe rant sağlama amacıyla açılan dava sayısının artacağını beyanla, davanın reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İş bu dosya …. Tüketici Mahkemesinin … E.ve K. sayılı 23/05/2014 tarihli görevsizlik kararına istinaden Mahkememize tevzi edildiği anlaşıldı.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 05.06.2018 tarihli 4 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davalının huzurdaki uyuşmazlıkla, üzerine düşen özen yükümlülüğünü yerine getirmemesi, davacının talimatları dışında hareket ederek ihmali neticesinde zararın ortaya çıkmış olması nedeniyle dava dışı … ile birlikte meydana gelen davacı zararından müteselsilen sorumlu bulunduğu, Davacının davalının kusurlu eylemleri nedeniyle toplamda (fatura değerleri dikkate alınarak) 2.740,94 TL taleple bulunabileceği, Belirlenen tutara, davacının davalı şirketin … Müdürlüğü’ne başvuruda bulunduğu 21.01.2014 tarihinden itibaren faiz işletilebileceği” sonuç ve kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada davacının … ve … 32 GB elektronik cihazlarım davalı … Kargo aracılığı ile arkadaşı … ’ye gönderdiği anlaşılmaktadır. Davacının kendisinden gönderim esnasında cihazlara ait faturaların istendiği bunun üzerine hem faturaları hem de cihazları davalıya ibraz ettiği, alıcının adresinde teslim edilmesini istediği halde davalının … Şubesi’nde teslimatın gerçekleştirildiği ancak sonrasında alıcının gönderiyi almadığı anlaşılmaktadır.
Davaya konu taşıma işlemi, karayolu ile gerçekleştirildiğinden ve Türkiye Cumhuriyeti sınırlan dahilinde yapılan bir taşıma olduğundan, Türk Ticaret Kanunu (TTK) hükümlerinin huzurdaki uyuşmazlığa uygulanması gerekecektir. Bütün bunların yanında, yukarıda bahsedilen … numaralı Kargo Gönderi Faturası kayıtlan da ayrıca huzurdaki uyuşmazlığın çözümü için belirleyici olacaktır.
… numaralı Kargo Gönden Faturasında alıcının adresinin davacı tarafından belirtildiği, kargonun gönderici ödemeli (davacı) olduğu, varış merkezinin davalının … isimli acentesi olduğu, kargo cinsi olarak “…” belirtildiği ve davalı şirket tarafından 1,50 TL tutarında sigorta primi alınmış olduğu görülmektedir. … ibaresi, kargo terimleri yönünden şunu ifade etmektedir ; ‘”manifesto torbası içerisinde taşınan, bir desiden küçük paketler”. Manifesto torbası ise, dosya ve … paketlerin, fatura vb, evrakların gideceği hatlara göre ayrılarak bir arada taşınması amacıyla yerleştirildikleri ağzı mühürlenebılen torbadır Kargo firmaları genellikle cep telefonları ve benzer nitelikli ürünleri manifesto paketi içerisinde taşımaktadır, Bu üriinler paketi açılıp marka ve model belirlemesi yapıldıktan sonra ve … numarası alındıktan sonra taşınabilir bir hal almaktadır.
Bu uyuşmazlıkta davacı tarafından, davalı şirketin gönderim yapan acentesine, dava konusu ürünlere ilişkin faturalann elektronik posta yolu ile gönderildiğine dair bir takım ekran görüntüleri sunulmuştur, Davalı tarafından bu belgelere herhangi bir şekil de itiraz edilmemiştir.
Bu durumda davalının huzurdaki uyuşmazlıkla, üzerine düşen özen yükümlülüğünü yerine getirmemesi, davacının talimatları dışında hareket ederek ihmali neticesinde zararın ortaya çıkmış olması nedeniyle dava dışı … ile birlikte meydana gelen davacı zararından müteselsilen sorumlu bulunduğu, Davacının davalının kusurlu eylemleri nedeniyle toplamda (fatura değerleri dikkate alınarak) 2.740,94-TL taleple bulunabileceği belirlenmiştir.
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia yoktur. Bu nedenle temerrüt dava ile oluşmuştur.
Tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile 2.740,94 Tl nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu davanın kabulü ile 2.740,94 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2- 187,23-TL karar harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 729,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair Kesin olarak verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/03/2019

Katip …

Hakim …