Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/163 E. 2018/298 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/163
KARAR NO : 2018/298
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/02/2015
KARAR TARİHİ: 08/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin inşasını yüklendiği …san. A.Ş.’ nin… merkezi binasının elektrik tesisatının yapımı, 30.04.2013 tarihli Taşeronluk sözleşmesi uyarınca müvekkilince üslenildiğini, taahhütlerin eksiksiz ve ayıpsız olarak teslim edildiğini, düzenlenen faturaların kabul edildiğini, ancak bedelinin ödenmediğini, aylık kira bedelleri ve açık hesap mahsupları sonrasında 492.103,36TL bakiye alacak miktarına ulaşıldığını, noterden gönderilen ihtara karşın ödeme yapılmadığından İstanbul 32. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, itiraz nedeniyle takibin durduğunu iddia ederek, takibe yapılan itirazın iptali ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin davaya cevap dilekçesinde; Müvekkili şirketin adresinin Beykoz olduğundan öncelikle davada yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, esasa yönelik itirazlarında ise; Davacının sözleşme konusu yükümlülüklerini kararlaştırılan tarihte tamamlamadığını, gecikme nedeniyle müvekkili şirketin gecikme cezası şart talebi bulunduğunu, bu nedenle davacı talebinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacının 20.12.2013 tarihinde teslim etmesi gereken işi 2014 Mayıs ayında tamamlayamadığını, davacının 260.911,00 TL + KDV gecikme cezası borcunun mahsup edilmesi gerektiğini, davacı tarafın müvekkiline gönderdiği faturalarda fazla tahakkuk ettirilen miktarlar bulunduğunu, 100.096,74 TL davacıya fatura edilen iade tutarlarının alacaktan mahsubu gerektiğini, 8 numaralı hakediş raporunda davacının hak kazandığı iş bedelinin tartışmasız olduğunu, geçici kabulde birçok eksik tespit edildiğini, müvekkilinin zararının davacı tarafından karşılanması gerektiğini, davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla davanın reddine, takibin iptaline ve davacı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul 32. icra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası incelendiğinde; Davacı tarafından davalı aleyhine 30.04.2013 tarihli sözleşmeye istinaden 492.103,36 TL asıl alacak, 126,12 TL Noter masrafı olmak üzere toplam 492.229,48 TL alacak talepli olarak 21.01.2015 tarihinde ödeme emriyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, başlatılan takibe davalının itirazı üzerine durdurulduğu anlaşılmıştır.
Tarafların 2013-2014 yılları ticari defter ve kayıtları, düzenlenen hakedişler, iş programlarının, yazışmaların incelenmesi, iade faturasına konu bedelin daha önceden düzenlenen faturalarla da karşılaştırılması, davacının varsa bakiye iş bedelinin tespiti, davalı tarafça gecikmeden dolayı davacıdan gecikme cezasında davacının kusurunun olup olmadığının incelenmesi için bilirkişiler Abdullah Yavaş, Ercan İzgi, Faruk Ünalp görevlendirilmiş, bilirkişilerin 30/03/2016 tarihli kök raporunda “Davacının davalıdan 488.905,35 TL olarak hesaplandığı, bu anapara alacağına 3.137,14 TL faiz yürütülerek, davacının davalıdan toplam alacağının 492.042,47 TL olarak hesaplandığı, İnşaat ve dekorasyon iş programındaki sapmaların bu imalatları takiben yapılacak elektrik işlerini de inşaatın genel programı dahilinde etkilediği görülmüş ve doğrudan sadece elektrik tesisatı işleri sebepli bir gecikmenin gerçekleşmediği, elektrik tesisatı işleri öncesinde tamamlanmış olması gereken inşaat ve dekorasyon iş kalemlerinin iş programında yaşanan gecikmelerden dolayı, elektrik tesisatı işlerinin de inşaatın genel iş programı dahilinde, davacı uhdesinde yapılan işlerden kaynaklanmayan süreler içerisinde tamamlandığı” sonuç olarak belirtilmiştir.
Davalının itirazı üzerine dosya bilirkişi heyetine ek rapor için tevdi edilmiş, bilirkişi heyetinin 03/08/2016 tarihli ek raporunda kök rapordaki tespit edilen görüş ve kanaatlerini kuruduklarını bildirilmiştir.
Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından İnşaat Mühendisi, Elektrik Mühendisi ve Mali Müşavir ile birlikte işin yapıldığı mahalde keşif yapılarak taraf iddiları değerlendirilerek ve davacı tarafça sözleşme dışında ek iş yapılıp yapılmadığı yapılmış ise davacı tarafça sunulan faturalar ile talep edilen iş bedelinin yerinde olup olmadığı, yapıldığı ve imalat tarihindeki rayiç fiyatlara göre değerlendirilerek rapor alınması için talimat yazılmış, talimat gereği bilirkişilerin 18/09/2017 tarihli raporunda “davacının takip tarihi itibariyle davalı şirketten 488.905,36 TL asıl alacak bakiyesi bulunduğu, takip tarihinden sonra oluşan 414,33 TL davalı alacağının bu tutardan mahsup edilmesi gerektiği, davalı ticari defterlerinde gecikme cezası iddiasına konu edilen bir hesaplama ve davacı alacağından mahsup edilmesi şeklinde bir kayda rastlanmadığı, davacının elektrik tesisatı işleri nedeni ile kendisinden kaynaklanan bir gecikmeden dolayı cezai işlem uygulanamayacağı, davacının yapmış olduğu ilave otomasyon ve elektrik imalatlarına ait işlerin yerinde yapılmış olduğu, düzenlenen fatura ile talep edilen iş bedelinin yerinde olduğu, düzenlenen fatura ve içeriğindeki imalat kalemlerine ait bedellerin imalatların yapıldığı tarihteki piyasa rayiçlerine uygun olduğu” sonuç olarak bildirilmiştir.
Dava taraflar arasında imzalanan 30/04/2013 tarihli sözleşme uyarınca davacı taşeronun sözleşmede yüklemiş olduğu edimleri yerine getirdiğini iddiasına dayalı olarak İstanbul 32. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasında hakedişlerinin ödenmediği ve buna dayalı olarak başlatmış olduğu ilamsız takip ile alacağın isteminden kaynaklanmakta olup, İİK 67.maddesi uyarınca Mahkememize açılan itirazın iptali davasıdır.
Davalı taraf sözleşmeye herhangi bir itirazda bulunmamakta olup hakedişe ilişkin olmak üzere davacının sözleşmede kararlaştırılan işi bitirme süresi olarak belirlenen 20/12/2013 tarihinde bitiremediği, bu nedenle sözleşme uyarınca günlük 4.000-TL cezai şart olmak üzere 260.911,00-TL + KDV cezai şart alacağı, davacı tarafça fazla tahakkuk ettirilen 57.852,00 TL fazla hakediş iadesi alacağı, 28.740,71-TL yiyecek ve içecek alacağı ve 86.592,72-TL fazla bedel talebinde bulunulduğu, davacı tarafın fatura bedelleri toplamı olan 100.096,74-TL yi mahsup etmesi gerektiği, davacının ek iş taleplerini kabul etmediklerini, asıl iş veren …’ın geçici kabul tutanağında eksiklikler tespit ettiğini, davacının yaptığı işlerde kusurlu olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme 30/04/2013 tarihli sözleşme hükümlerinde, “3.2 Sözleşme Bedeli ve Şartları “Sözleşme Bedeli Birim Fiyatlı ekli keşfe göre, 2.235,00 TL + KDV dir.”
4.3 İş Programı “İş Programı, İşler’in tamamının veya belli başlı kısımlarının yapılması için gerekli temel süreleri gösterir.
“Taşeron(Davacı), Projeleri ve Şartnameleri dikkate alarak, sözleşme imzalandıktan sonraki bir hafta içinde, işlerin değişik bölümlerinin, aralarındaki bağlantılar, etkileşimler ve kritik noktaların üzerinde belirtildiği detaylı bir İş programı …(Davalı) ile beraber projenin mevcut hedeflerine uygun olarak hazırlayacaktır. İş Programında ilk iş başlangıcı 01/05/2013 ve tüm işin bitişi en geç 20/12/2013 olacaktır.”
10.1 Gecikme Cezası “Eğer Öztek İş Programında veya bu sözleşmenin madde 4’ünde belirtilen hükümlere uygun olarak işleri zamanında bitiremez ise…’in İşveren (… San. A.Ş.) ile yapmış olduğu ana sözleşmede belirtilen ceza maddesi, şartları ve miktarı aynen Öztek’e de uygulanır. Bu durumda günlük ceza ana sözleşmede belirtildiği gibi günlük 4.000,00 TL olup bu sözleşme bedelinin % 10′ undan daha yüksek olamaz.
…’in iş programına göre gecikmesi ve işi zamanında yapamayacağının anlaşılması halinde…, kalan işleri …’İn namı hesabına yapma veya başka bir teşerona yaptırma hakına sahiptir olarak kararlaştırılmıştır.
Davacı alacağı yönünden yapılan inceleme sonucunda; davacı kayıtlarına göre davacının davalıya sağladığı hizmetler dolayısıyla davacıya ödenmesi gereken toplam tutar, davacı kayıtlarına ve davacının kestiği faturalara göre, işin toplam bedeli olarak 2.971.805,40 TL’ dir. davalı tarafından son ödemenin yapıldığı 13.06.2014 tarihi itibariyle, davacının sağladığı hizmet karşılığı 2.971.805,40 TL alacağa mahsuben 2.295.154,24 TL tahsil ettiği, bu işlemlerden 676.651,16 TL alacağının oluştuğu anlaşılmıştır. Davalı tarafından davacıya muhtelif tarihlerde iş avansı ve teminat şeklinde ödemeler yapıldığı, bu ödemeler de dikkate alınarak, gerekli mahsuplar yapıldıktan sonra davacı kayıtlarında, davacının davalıdan hesap alacağı 01.12.2014 tarihli son işlemden sonra 492.103,36 TL olarak tespit edilmiştir.
Davalı kayıtlarına göre, 01.11.2014 tarihli “Kur Farkı” açıklamalı 8.901,21 TL’lik tutarının davacıya olan borçtan mahsup edilmesini gerektirecek ve haklı kılacak bir açıklama bulunmamaktadır. Davalı şirketin kendi kayıtlarındaki yabancı para cinsinden aktif ve pasif kalemlerle ilgili kur değerlemesi ile ortaya çıkan bu tutarın davacıya ait hesapla değil, doğrudan davalının gelir/gider hesapları ile ilişkilendirilmesi gerekir. Davacının alacağına ilişkin hesaplamada, 8.901,21 TL’lik tutar bir indirim kalemi olarak dikkate alınmamıştır.
31.12.2014 tarihli, 1-0024 fış nolu “2014/11 OZTEKR BİNA GİDERİ” açıklamalı kayıttaki 3.198,01 TL’lik tutarın davacı ile davalı arasındaki taşeronluk sözleşmesi hükümleri gereği, davacıya tahsis edilen mekânlann kira gelirinden oluştuğu dikkate alınarak, davalının davacıya olan borcundan mahsup edilmesi gerekmektedir.
31.12.2014 tarihli iki ayrı kayıtla 1-0026 ve 1-0033 fiş nosu ile davalı kayıtlarından davacı alacağından mahsup edilen sırasıyla 33.914,04 TL ve 66.182,70 TL tutarındaki kayıtlara mesnet iki adet faturanın davalı tarafından davacıya kesilen, ancak davacı tarafından itiraz edilerek iade edilen faturalar olduğu, faturaların içerik itibariyle yerinde olmadığı mahkememizin kabulünde olup mahsup edilmesinin uygun olmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak davacı kayıtlarında 492.103,36 TL olarak yer alan alacak tutarından, aralarındaki sözleşme hükümleri gereği Davalıya ödenmesi gereken 3.198,01 TL kira bedeli mahsup edildiğinde, davacı alacağının 488.905,35 TL olduğu tespit olunmuştur.
Mahkememizce defterler incelenerek alınan rapor ve talimat ile yapılan keşif ve sonucu düzenlenen bilirkişi kurulu raporunda belirtildiği üzere davacının sözleşmeye göre işin teslim süresi olan 20/12/2013 tarihinde işi bitiremediği ancak gecikmenin davacının kusurundan kaynaklanmadığı, inşaat ve dekorasyon iş programındaki sapmaların bu imalatları takiben yapılacak elektrik işlerini de inşaatın genel programı dahilinde etkilediği görülmüş ve doğrudan sadece elektrik tesisatı işleri sebepli bir gecikmenin gerçekleşmediği, elektrik tesisatı işleri öncesinde tamamlanmış olması gereken inşaat ve dekorasyon iş kalemlerinin iş programında yaşanan gecikmelerden dolayı, elektrik tesisatı işlerinin de inşaatın genel iş programı dahilinde, davacı uhdesinde yapılan işlerden kaynaklanmayan süreler içerisinde tamamlandığı, bu nedenle davalının cezai şart talep edemeyeceği, kaldı ki davalı cezai şarta ilişkinde ticari defterlerinde fatura düzenlenmediği, işçilerin yiyecek ve içecek ihtiyaçlarına ilişkin düzenlenen faturaların sözleşme kapsamı değerlendirildiğinde sözleşmede bulunmadığı, davalı tarafça fatura içeriğinin ispatlanamadığı, ek işlerin davacı tarafça yapıldığı ve keşifte belirlendiği üzere binanın hizmet verdiği Mahkememizin kabulündedir.
Davacı ve davalı iddiaları, keşif, dosya içeriğine uygun hüküm kurmaya yeterli olan ve birbirini doğrulayan iki bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle taraflar arasında imzalanan 30/04/2013 tarihli sözleşme uyarınca davacının üstlenmiş olduğu edimlerin yerine getirdiği, işin tesliminin teslim tarihi olan 20/12/2013 tarihinden sonra yapıldığı her iki tarafın ve mahkememizin kabulünde olup ancak gecikmeye davacının sebebiyet vermediği, davacının kusurundan kaynaklanmadığı, bu nedenle davacının sözleşme uyarınca cezai şart talep edemeyeceği, davalının davacıya düzenlemiş olduğu fatura içeriklerinin defter incelemesi ile yerinde olmadığı, davalının davacıdan kira alacağı dışında alacağının bulunmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabul, kısmen reddine, alacak eser sözleşmesinden kaynaklandığından ve likit ve hesaplanabilir olmaması nedeniyle davacının icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalının İstanbul 32 İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasında vaki itirazının iptaliyle takibin 488.905,35TL asıl alacak 126,12 TL masraf üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren alacağa değişen oranlarda avans faizi yürütülmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminat talebinin reddine,
3-Davacı tarafından yatırılan 5.944,90 TL peşin harçtan, hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 33.405,73 TL’ nin mahsubu ile arda kalan 27.460.83 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 5.944,90 TL peşin ve 27,70 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 5.972,60TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Kabul oranına göre, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 33.511,26 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Red oranına göre, davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Göre hesaplanan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin(bilirkişi ücreti, posta giderleri, talimat masrafları 8.285,00 TL; keşif harcı 221,80 TL keşif harcı ) red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 8.506,80TL’ nin 8.4451,50 TL lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2018
Başkan …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Katip …
(e-imza)