Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/156 E. 2019/661 K. 28.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2015/156 Esas
KARAR NO: 2019/661

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/02/2015
KARAR TARİHİ: 28/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinden özetle; müvekkilinin lüx araç alım satımı yapan galerici olduğunu, davalının müvekkilinden 15/08/2013 tarihinde yaptığı sözleşme ile lamborghini/gallardo marka aracı 170.000 EURO’ya satın aldığını, davalının polo marka aracını 15.000 EURO fiyatlandırarak yine … lanma anacı 123.000 EURO fiyatlandırarak takas edilecek 10.000 EURO peşin alınacak bakiye kalan 22.000 EURO’da 20/08/2013 tarihinde ödencektir diyerek bir sözleşme imzalandığını, davalıya … marka aracın devrinde sorun olduğunu çözer çözmez vereceğini belirtmesine rağmen müvekkiline aracın devrini yapmadığını, takasa sunulan aracın değerini de ödemediğini, davalının kendisine ayıplı mal satıldığını bahane ederek edimini yerine getirmediğini, İzmir …Tüketici Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, buradan çıkacak zararı düştükten sonra bakiyesini ödeyeceğini beyanla araç satışından kaynaklı takasa istinaden müvekkiline verilmesi gereken … marka aracın müvekkili adına tescili, mümkün olmadığı takdirde araç değeri olan ortak tesbit edilen 123.000 EURO’nun davalıdan 20/08/2013 tarihinden itibaren başlayacak ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA
Davalıya usulüne uygun olarak davetiyenin tebliğ edildiği, davalının davaya cevap vermediği gibi duruşmaya da katılmamıştır.

DELİLLER
1-İstanbul …Tüketici Mahkemesinin … esas sayılı dosya sureti,
2-Mahkememizin 2639 numaralı kasa evrakı,
3-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, araç bedeli olarak verildiği iddia olunan aracın devredilmemesi nedeniyle aradaki fark bedelinin istemine ilişkindir.
6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartlarından olup 115.madde gereğince de Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Bilindiği üzere; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı yasanın 5/3.maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde olduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının, TTK’da ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 6335 sayılı Yasa ile değişik 4.maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise; tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların, Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği kuşkusuzdur.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun uygulanmasında tüketici ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır ve taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, davalının oto satış galerisi işlettiği ve bu işi meslek edindiği ve 4077 sayılı yasa kapsamında satıcı sıfatını taşıdığı, davacının da tüketici kapsamında olduğu ve bu itibarla davaya bakmanın Tüketici Mahkemesinin görev alanı içinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Bu durumda, talep konusunun ticari talep niteliği taşımadığı anlaşılmakta olup, talebin tüketici mahkemesinde değerlendirilmesi gerekir. (Y.13.H.D. 2015/40253E-2018/6630K, Ankara BAM 23. H.D. 2017/1515E-2018/376K sayılı emsal ilamları)
Bu nedenlerle talebin görev şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-6100 sayılı Yasanın 20/1 maddesi delaletiyle kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte ihtarına,
3-6100 sayılı Yasanın 331/2.maddesi gereğince davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya devam olunmaması halinde Mahkememizce dosya üzerinden durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
Dair,gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza