Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1247 E. 2018/786 K. 04.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1247 Esas
KARAR NO : 2018/786
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2015
KARAR TARİHİ: 04/07/2018
Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, davalı taraf ile aralarında davalıya ait otelin muhtelif yerlerinde tasarlanan proje dahilinde cam kaplama, merdiven alanı, membran şıngıl çatı ahşap, lambiri iç tavanı açılır çatı alanı, merdiven çıkışı, duvar yapım iptali, ısı cam sabit alüminyum işlemi ile kış bahçesi işlemleri yapılmak üzere eser sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin sözleşmede belirtilen şartlarda edimlerini yerine getirerek karşı tarafa teslimin gerçekleştiğini, ancak davalının ödeme yapmadığını, bunun üzerine başlatılan icra takibine davalının haksız yere itiraz ettiğini beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, asgari %20 inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, her ne kadar kendilerine fatura tevdi edilmiş ise de, sözleşmenin ve edimin yerine getirildiğinin yasal delillerle ispatlanması gerektiğini, sözleşme kapsamında alacaklı tarafa çeşitli tarihlerde ödemeler yapıldığını, davacının bu ödemeler haricinde herhangi bir hakedişinin bulunmadığını, ayrıca davacı tarafından yapılan işlerin ana binaya zarar verdiğini, uygun ölçülerle yapılmadığı için çatının su almaya başladığını bunun üzerine müvekkili tarafından dava dışı … isimli kişiye güçlendirme yaptırıldığını, tüm bunlara rağmen davacının işi niteliğine uygun yapmaması nedeniyle cam tavan mekanizmasının çöktüğünü, yani davacı tarafın ayıplı ve eksik olarak işi yapması nedeniyle eksiklikler 3.kişilere tamamlattırıldığından belirtilen tutarda ödeme yapılmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, eser sözleşmesinden doğan hakediş alacağının tahsili için başlatılan takibe yöneltilmiş itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptaline ilişkindir.
Davacı vekili, davalı tarafın işlettiği oteldeki bir kısım işlerin yapımı için eser sözleşmesi imzalandığını, otelde sözleşme çerçevesinde yapılan işlerin davalıya teslim edilerek yükümlülüğünü yerine getirdiğini ancak davalının ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini beyan etmiş ise de, davacı tarafça dosyaya sunulu sözleşmeye ek 3 adet yapılacak imalat kalemleri listeleri arasında değer farklılıkları bulunmakta olup dilekçe ekinde sunulup imzasız imalatlar listesindeki kalemlerin toplam bedelinin 176.695,00-TL + KDV olduğu, tekrar montaj hizmeti talebinde 10.000,00-TL montaj bedeli alınacağı düzenlendiği, yine sözleşmeye ek imzasız yapılacak imalatlar listesinde toplam iş maliyeti bedelinin iskontolar ile birlikte 150.000,00-TL + KDV olarak belirlendiği, ancak her iki tarafın imzasını taşıyan 12 maddelik sözleşme uyarınca ise kalem kalem imalat listesi belirlenerek iş bedelinin iskontolarla birlikte 143.800,00-TL + KDV olarak düzenlendiği görülmüştür.
Mahkememizce en son aldırılan bilirkişi raporunda, teknik bilirkişi tarafından davacı vekilince müvekkilinin ek iş olarak yaptığını iddia ettiği işlerle ilgili olarak davalıdan bu yönde talep geldiğine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığından, ekstra imalatlar yönünden taleplerin dikkate alınmaması gerektiği yönünde mütala sunulmuş ise de, sözleşme dışı ek işler yönünden yerleşmiş Yargıtay İçtihatları uyarınca vekelatsiz iş görme hükümlerine göre eserin meydana getirildiği tarihlerdeki mahalli piyasa rayiçlerine göre ek iş bedelinin de talebi mümkün olduğundan rapordaki bu yöne ilişkin teknik mütalaya mahkememizce iştirak edilmemiştir. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2016/2157 Esas, 2017/2535 Karar sayılı, 13/06/2017 tarihli emsal içtihadı) Ne var ki, davacı vekili bilirkişi raporuna karşı sunmuş olduğu beyan dilekçesinde rapor içeriğini açıkca kabul ettiği ve rapora göre karar verilmesini talep ettiği görülmekle, yukarıda belirtilen yöne ilişkin itirazda bulunmadığı anlaşılmakla taleple bağlı kalınarak, özellikle takip talebindeki miktar da nazara alınarak rapor uyarınca salt sözleşme kapsamındaki yapılan işler bağlamında karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki tarihsiz ve imzalı tutanak dikkate alındığında … Otel teras bahçesinde kullanılacak olan tüm malzemelerin … Otel adına …’in teslim aldığı görülmüş olup, sözleşmenin 7.4. ile 7.5. maddeleri uyarınca izin ve ruhsat işlerinin alıcı tarafından yerine getirilmesi gerektiği, davalının terasında yapılacak imalatlarla ilgili sözleşme kapsamında projeye göre izin ve ruhsat almadan davacıya imalat yaptırması nedeniyle yapılan imalatın davacıya yıktırıldığı, tekrar yapılması gerektiğinde lazım olan malzemelerin davalı yetkilisi …’e teslim edildiği kanaatine varılmakla, söküm ve malzeme bedellerinin davacıya ödenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Davalı taraf her ne kadar ayıp iddiasında bulunmuş ise de, davacıya ayıba ilişkin herhangi bir bildirimde bulunduğunu iddia ve ispat etmiş değildir. Zira, sözleşmenin 7.6. maddesinde de ayıp ve eksik işlerin yazılı tespit tutanağı ile ispatının zorunlu olduğu düzenlenmiştir. Buna dair herhangi bir yazılı delil de davalı tarafından sunulmuş değildir. Dolayısıyla dava tarihi ve işin yapım tarihleri de bir arada değerlendirilerek bu iddialar mesmu görülmemiştir.
Davalı vekili, tanık listesi sunmuş olup, bildirdiği tanıklar demirci ve çatı ustası olup, dava konusu taşınmaz üzerindeki iddia edilen ayıpların yerine yenisini yapan kişiler olduğu anlaşılmaktadır. Eksik olan işin kapsamı ve başkasına yaptırılması hususu yazılı delille ispatlanması gereken hususlardandır. İşin başkasına yatırıldığına dair yazılı delil sunulamamıştır. Tanıkların bu nedenle dinlenmesi yargılamaya yenilik getirmeyecektir. Nitekim yukarıda da belirtildiği üzere eksik işlere ilişkin herhangi bir yazılı tespit dosya kapsamında yapılmış değildir. Ayıp varsa bile buna dair TTK’nın 23/1-c anlamında bildirimde bulunulduğu hususu ileri dahi sürülmemiştir. Ayıp iddiası bu yönden dinlenemez. Eksik işler yönünden ise de yazılı tespit gerekmektedir. Bu yönde soyut tanık beyanları hüküm esas alınamaz. Kaldı ki, bir an için eksik işlere dair taraflarca imzalı yazılı tespit tutanağı olmadığı varsayımında dahi davadan önce mahkeme kanalıyla yaptırılmış bir delil tespiti de bulunmamaktadır. Öte yandan, mahkememizin 13/07/2016 tarihli ön inceleme celsesinde davalı vekiline dava dışı …’e yaptırılan işlerin listesi ve bunlara dair fatura, sözleşme ve ödeme belgeleri sorulmuş ve sunması için süre verilmiş ise de davalının herhangi bir delil ibraz edemediği anlaşılmaktadır. Sonuç olarak eksik ve ayıplı iş iddiaları mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgeler, taraflar arasındaki varlığı çekişmesiz eser sözleşmesi niteliğindeki akdi hükümler, fotoğraflar, fatura, teslim tesellüm tutanakları ve dosyaya sunulu sair belgeler nazara alınarak sözleşme kapsamında yapılan toplam iş bedelinin 184.484,00-TL olduğu davalı iş sahibi alıcının davacıya 100.500,00-TL ödeme yaptığının tarafların kabulünde olduğu, bakiye bedelin 83.984,00-TL olduğu ancak taleple bağlılık ilkesi uyarınca takip talebinde 72.800,00-TL asıl alacak hakediş bedeli talebinde bulunulduğu, takipten evvel herhangi bir temerrüt ihtarnamesinin sunulmadığı anlaşıldığından, aşağıdaki gibi davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca kısmen iptali ile, 72.800 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesi uyarınca avans esasına göre işleyecek ve hesaplanacak faiziyle birlikte tahsili için takibin devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığı, alacağın varlığı ve miktarı yargılama gerektirdiğinden inkar tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gereken 4.972,96-TL harçtan peşin alınan 1.298,47-TL harcın mahsubu ile, bakiye 3.674,49-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarfedilen, 1.298,47-TL peşin harç, 27.70-TL başvuru harcı, 4.10-TL vekalet harcı, olmak üzere cem’an 1.330,27-TL’den ibaret harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 8.358,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 2.180-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 115-TL posta ve tebligat masrafı, 3.300-TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 3.415-TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 3.269,80 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına; davalı tarafından sarf edilen 50-TL yargılama giderinin de haklılık oranı nazara alınarak 2,10-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine bakiye kısmı davalı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekilleri yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 04/07/2018

Katip Hakim

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*