Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/124 E. 2018/1076 K. 13.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/124 Esas
KARAR NO : 2018/1076
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/02/2015
KARAR TARİHİ: 13/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile davalı tarafın müvekkili bankaya olan borcunun varlığının sabit olduğunu, icra takibini sürüncemede bırakmak amacıyla takibe itiraz ettiğini, kredi sözleşmesinden doğan borcunu ödemeyerek müvekkili banka ile imzaladığı sözleşmeleri ihlal ettiğini beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20’i oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize vermiş olduğu yanıt dilekçesi ile, davacı bankadan kredi ile araç alındığını, 2009 yılında ödemeleri yapılarak kredilerin kapatıldığını, borç kalmadığını, buna rağmen araçlar üzerindeki rehnin kaldırılmadığını, çek koçanları ve karnelerinin çalındığını, bu hususta şikayetçi olunduğunu, çalınma olayı sonrasında davacı bankadan alınan 28 adet çek ve diğer bankalardan alınan 17 adet çekin ödendiğini, çalıntı çeklerdeki imzaların vekil edene ait olmadığının anlaşıldığını, çekilen ihtarnameye verilen yanıtta 11.741,00 TL miktarın kabul edildiği ancak çekler ile ilgili tutara itiraz edildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dayanağı takip dosyası getirtilmiş incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine ihtarname, hesap özeti ve kredi sözleşmesine istinaden başlatılan taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takip olup, 17.530,00 TL asıl alacak kaleminin nakde dönen çek yaprağı açıklaması ile talep edildiği, ödeme emrinin borçluya 20/11/20114 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 27/11/2014 tarihinde nakde dönen çek yaprağı ismi ile belirtilen alacağa ve bu alacaktan kaynaklanan ferilere itiraz ettiğini, hiçbir çek yaprağının henüz nakde dönmediğini beyan ettiği görülmüştür.
Taraf delillerinin toplanmasından sonra tekmil dosya kapsamı itibari ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi Mehmet Haznedar dosyaya sunduğu raporu ile bankanın kat tarihi itibari ile 28 adet çek karşılığı 20.660,00 TL gayri nakdi çek depo alacağı tespit edildiğini, davacı bankanın takip tarihinde 17530,00 TL tutarında asıl alacak talebinde bulunduğu, diğer bir anlatımla çek hamillerine ödeme yapıldığının anlaşıldığını, takip talebine konu olan hangi çeklerin karşılıksız kaldığı ve çek hamillerinin talebi sonucu banka sorumluluk tutarının ödendiğinin tespit edilemediğini, çek hamillerine ödeme yapıldığına dair dekont sunulması halinde nakde dönen çek yaprağı alacağı oluşacağını bildirmiştir.
Davacı vekili yazılı beyanı ile icra takibinde belirtilen 17530,00 TL ve dava konusu olan alacağın gayri nakdi alacak olduğunu beyan etmiştir.
Dava 2004 sayılı Yasanın 67.maddesine dayalı itirazın iptali istemine dairdir.
Davacı banka takip talebi ve ödeme emrinde nakde dönen çek yaprağı açıkklaması ile asıl alacak talebinde bulunmuş, davalı takipte bu kısma itiraz etmiştir. Her ne kadar davacı vekili, rapora karşı sunduğu yazılı beyanında bu talebinin gayri nakdi alacak olduğunu iddia etmiş ise de takip talebinden açıkça anlaşıldığı üzere takipteki bu kalem istem gayri nakdi depo talebi değil, nakdi taleptir. Oysa, yaptırılan bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği üzere davacı tarafından, çekler nedeni ile hamillere yapılan ödeme bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacı takipte çek bedelleri için nakdi talepte bulunma hakkını haiz olmayıp davalının itirazı haklıdır. Bu itibarla, itirazın iptali davasının takiple sıkı sıkıya bağlı olduğu ve takipte çeklere ilişkin olarak talep edilen nakdi alacağın bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye kısmın 492 sayılı Yasanın 31.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı yana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden harçlandırılan dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 1969,20 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …