Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1230 E. 2023/444 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1230 Esas
KARAR NO : 2023/444
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2015
KARAR TARİHİ : 01/06/2023

BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … E. … K.
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2016

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’in yönetim kurulu başkanı sıfatı ile davalılardan …’ün şirketteki ve şirketin bileşeni adi ortaklıkta yönetim ve temsil yetkisini şirket menfaatine aykırı kullandığı, özen ve basiret dışında haksız rekabete dair hükümleri de kötü niyetli olarak ihlal ettiği, şirketi zarara uğrattığı, şirketin ve adi ortaklığın üstlendiği iş ve sözleşmeleri diğer davalı … Ltd.’ye tahvil ettiği, bu sebeple şirketin tesisat malzeme-kurulumlardan şimdilik 40.000-TL menfi zarara uğradığı, adi ortaklığın feshedilerek şirket işlerinin … Enerji üzerinden yapılması dolayısıyla kar mahrumiyeti şeklinde zararın şimdilik 40.000-TL, olduğu iddiaları ile faizi ile birlikte fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere davaltlardan 100.000-TL’nin tahsil ve tazmini konusunda hüküm talep edildiği, adi ortaklığa konu sözleşmeler toplamının 18.000.000 Euro civarında olduğu, iş ve sözleşmelerin tahvil edildiği şirket sahiplerinin yabancı menşeli olduğu, Yunanistan vatandaşı olup bu işler için geçici olarak Türkiye’de ikamet ettiği, bu bakımdan kendilerine aktarılacak bedellere ilişkin ihtiyati tedbir talep edildiği, … Ltd., … Enerji, … – … Adi Ortaklığı şirketlerinin son 8 aylık mal hizmet alış satışlarının incelenmek üzere istenmesini, … İstanbul adresinde bulunan … Türkiye şirkerinden … … Adi Ort. tarafından kendileri ile yapılan ortaklık ve satn alma tedarik anlaşmalarının birer örneğinin celbinin istenmesini, iş sözleşmelerinin tarafı ve 25.05.2015 tarihli … projesi sözleşmesinin tarafı olan 17 adet şirket ile … Enerji 03.06.2015 tarihli Sözleşmesi’nin iş sahibi olan … Mahallesi ‘ … adresindeki … San Tic A.Ş. kayıtlarının defter ve belgelerinin ödeme ve hesap hareketlerinin incelenmesi mali bilirkişi marifeti ile incelenmesi hesap belgeleri ve verilerine dair örneklerinin ilgili şirketlerden celbinin sağlanması konusunda müzekkere yazılması, istinabe yoluyla bilirkişi incelemesi yaptırılması, … A.Ş. nezdindeki … iş sahasındaki Proje işini hali hazırda kimin yürüttüğü konusunun tespit ettirilmesi, davalılardan … Ltd’nin şirket merkezinde yer alan tüm bilgisayarlarının ve muhasebe yedeklerinin görevlendirilecek bilirkişi marifeti ile alınması, adi ortaklık deftet kayıt ve belgelerin mahkemeye teslimi konusunda müzekkere yazılması tüm bu şirketler nezdindeki hak edişlere tedbir konulması, bu hakediş ve belgeler için ödeme mahalli tayin edilmesi ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş, Davalılardan …’ün %28 hissedarı olduğu davacı … şirketinin 25.07.2014 tarihinde kurulduğu, 4 kişilik yönetim kurulu oluşturulduğu, davalının YK başkanı olarak atandığı, şirketi münferiden temsil ve ilzam yetkisi sahibi olduğu, davacı şirket ile davalılardan Konsrantinos’a ait … Şirketi arasında 06.05.2015 tarihinde …-… adi ortaklığı kurulduğu, ortaklığın amacı ve konusunun … … 3.3. AW … Enerji Santrali (GES) işi ve … GES işi olarak belirtildiği, adi ortaklığı temsil yetkisinin de davalılar … adına … ile … adına …’a verildiği, davalı …’ün … menfaatine ve hukuka aykırı işlerini öğrenen yönetim kurulu üyelerinin yeni bir yk seçmek üzere 22.10.2015 tarihinde genel kurul toplantısı gerçekleştirdiği, yk üyeleri olarak üç kurucu ortağın seçilmesine karar verildiği, davalı …’ın bu genel kurula katılmadığı, şirket yk üyeliğinden istifasını e-mail yolu ile gönderdiği, …’in ülkemizde yeni gelişen GES sistem ve kurulumuna dayalı işler yapmak üzere kurulduğu, … projesi için 17 şirketin iş sahibi olduğu 16.150.000 Kuroluk sözleşmeyi yüklenici olarak imzaladığı, …’da 3 adet projenin gerçekleştirilmesi işini üstlendiği, bu işler için yabancı ortak … ile … … adi ortaklığı kurulduğu, 3 projenin birlikte … projesinin … tarafından 50 ve %50’sinin diğer bir şirket … tarafından yapılacağının kararlaştırıldığı, yabancı ortağın işlere dahil edilmesinin davalı …’ün ısrarlı önerisi ve bireysel tasarrufu ile gerçekleştiği, işlerin birlikte yürütülmeye başlandığı, …’ün şirket kayıtları gereği çift imza ile hareket etmesi gerekirken adi ortaklık üzerinden tek başına hareket ettiği, iş sahibi nezdinde yabancı ortak ile tek muhatap olarak birlikte faaliyet gösterdikleri, mali kayıt, fatura, fiyat tekliflerini diğer ortaklar ile paylaşmadıkları, TTK dan kaynaklanan yasal haklar ile resmi taleplerin karşılanmadığı, … sözleşmesindeki tüm gelir ve ödemelerin … şirketine aktanlmasına dair … ek sözleşmesini imzaladıkları ve ortaklardan gizledikleri,… şirketinin de …’e verdiği tüm yetkileri geri aldığı, 06.05.2015 tarihinde …, … Adi ortaklığının tek taraflı olarak diğer ortaklara danışılmadan … tarafından feshedildiği, ancak projelerin … üzerinden gerçekleştirildiği, … …’daki sözleşmelerin iki adet 560.000 USD’den oluşan hak edişlerinin iki defa …’e gönderildiği, maliyet bedelleri ve karın …’e aktarıldığı, 16.150.000 Euroluk … projesinin … ve bağlantılı olduğu …’a aktarılmak istendiği, hak edişlerin …’e ödendiği, iş sahibi tarafından sözleşmenin feshedilmesinin sağlandığı, … firmasının … işine devam ettiği, fesih tarihinden itibaren … veya … üzerinden mal veya hizmet alımının gerçekleşmemesi gerektiği, …, …’in işi gerçekleştiremeyeceğinden bahisle sözleşme feshedilmişken … Ltd’nin işe devam ettiği, adi ortaklık adına kesilip iptal edilen faturaların bahsi geçen şirket adına tektar kesilmiş ve yüklenici Yunan firmaya ödenmiş olduğu, şirket için karının boşaltıldığı, defterlerin şirket hesaplarının boşaltıldığı, …’ün ana sözleşmeye aykırı olarak ve genel kuruldan izin almaksızın kendi bir diğer şirketi … şirketinden iş hayatının olağan akışına aykırı danışmanlık ve araç kiralama faturaları kestiği, şirketi dolandırdığı, güveni kötüye kullandığı, şirket karını başka firmalara aktardığı, davalımın hem ‘… sözleşme işlerini hem de adi ortaklığın işlerini …’e aktardığı, ödemelerin …’e yapılmasını telkin ettiği, işleri …’e tahvil ettiği iddialarında bulunarak, davalının ortakların bilgi alma inceleme hakları ile özen borcu, rekabet yasağı, bağlılık yükümü, haksız rekabet, TTK ve TBK hükümlerini ihlal ettiği gerekçesi ile ihtiyati tedbirlere ilişkin taleplerin tekrarı ile davalıların yukarıda adı geçen eylemler dolayısı ile bütün kalemler hakkında fazlaya ilişkin dava hakları saklı kalarak davacı şirkete ödenmek üzere şimdilik toplam 100.000-TL’nin faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsil ve tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilinin cevap ve davalı … yönünden karşı dava talepli dilekçesinde özetle; Davacı şirketin gizli ortaklık için hareket ettiğini, davacı şirketin tüzel kişiliği paravan kılınarak, mevcut YK üyeleri ve şirketin gizli hissedarı …’nün oluşturduğu gizli ortaklık çerçevesinde hareket edildiğini, bu nedenle davacı şirketin paravan olarak kullanılarak şirket hissedarlarının gizli ortaklığının amacı doğrultusunda hareket ettiğini, toplamda %56 paya denk gelen sermayenin 420.000-TL’sinin şirketin gizli ortağı … tarafından karşılandığını, davacı vekilinin beyanlarından dahi davanın davacı şirket ile davalılar arasında değil davacı şirket hissedarı gerçek kişilerle davalılar arasında olduğunun anlaşıldığını, davacı ve gizli hissedarının diğer şirketi …’nin dava konusu ile ilgili olarak feragat ve ibraz protokolü imzaladığını, davacının tarafların iştirak ettiği sözleşmelerin 18 milyon Euro tutarında olduğu ve adi ortaklığın gizli fesih edildiği iddialarının gerçek dışı ve yine algı yaratma amaçlı olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında adi ortaklık sözleşmesi imzalanmadan önce bir iyi niyet anlaşması imzalandığını, bu anlaşmaya göre tarafların birlikte hareket etmeye karar verecekleri projelerdeki finansal yükümlülüklerin … firmasına verildiğini, müvekkili …’ün davacı şirket ile aynı iştigal konusunda faaliyet gösteren başka bir şirkette ortaklığının bulunmadığını, müvekkili …’ın idaresi yetkisini kötüye kullanarak davacı şirkete fatura kestiği ve şirketin içini boşalttığı iddiasının kasıtlı olarak müvekkilini kötü göstermek ve hakkında kötü bir intiba bırakmak amacıyla ortaya atılmış bir iftira olduğunu,…şirketinin de davacıya kestiği hizmet bedeli faturalarının bulunduğunu, müvekkilinin söz konusu anlaşmaya göre aracını davacı şirket için 15 ay kadar kullandığını ancak sadece 3 aylık ücretini tahsil edebildiğini, müvekkilinin diğer davalılarla ve müşteri ile ortak hareket edip fesih ettirdiği iddia edilen sözleşmenin davacı şirketin gizli ortağı ve şu anki YK üyeleri yüzünden müşteri tarafından sona erdirildiğini, defterlerin kendilerinden gizlendiğini iddia edenlerin her şeyden önce müvekkilinin sakladığı noter tasdikli yönetim kurulu karar defteri, pay defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defterlerinin asılları ile YK başkanı müvekkili olmaksızın genel kurulu kararı aldığını ve bu kararı notere tasdik ettirerek ticaret sicil gazetesinde ilan ve genel kurul yapabildiğini izah etmesi gerektiğini, müvekkili …’in sözleşmenin fesih edilmesi ve projenin kendisine verilmesi için hiçbir girişiminin olmadığını, davacının sözleşme ve haksız fiil sorumluluklarını birbirine karıştırdığını, menfi zarar adı altında müvekkili …’den tazminat istenmesinin mümkün olmadığını, ibra ve feragat protokolünün de mevcut olduğunu, projelerden kar talep edilmekte ise de söz konusu projelerin karşı sonuçlanmadığını, aksine zarar ettiğini, bu nedenle müvekkili …’in davacıdan alacaklı olduğunu, müvekkili … ‘ın şahsını ilgilendiren hiçbir olay ve hukuki işlem mevcut olmadığını, kendisinin tüm işlemlerini görevi gereği … şirketinin organı sıfatıyla yapmış olduğundan tüm eylemlerinin davalı müvekkili … şirketini bağladığını, müvekkili … yönünden karşı dava açtıklarını, bu nedenle asıl davanın reddini, karşı davanın kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
(Davalılar vekili Av. … 14/03/2016 tarihli “tüm davalılar yönünden cevap+davalı … yönünden cevap/karşı dava” talepli dilekçe sunmuş olup; 13/05/2016 tarihinde davalılardan … ve … vekilliğinden çekilmiştir.)
Birleşen dosya davacı vekilinin 26/01/2016 tarihli birleşen dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında 06.05.2015 tarihli …-… Adi Ortaklığı adında bir adi ortaklık kurulduğuun, Adi Ortaklık … … Enerji Santralı, ve 3 ayrı proje, … guruba ait … Enerji Santralı ve 17 alt şirketler projeleri şirketin konusu olduğunu, … Enerjileri konusunda işe başlanılmasına rağmen yapılan işlerden davacıya bilgi verilmememesi üzerine ihtarname ile kısaca “hesap vermeleri” istenilmiş ancak buna da yanaşmadığını, daha sonra asıl iş sahibi ve ortaklık … lehine ek sözleşmeler yaptıklarını böylece karı ve gelirleri bu ortaklığa aktardıkları anlaşıldığını, daha sonra davalılar adi ortaklığı fesh ettiklerini, …’ün şirket temsilciliğinden uzaklaştırılması zaman almış, ancak … bu zamanı diğer davalıya yarar ve olanak sağlamak için kullandığını, bu nedenlerle müvekkilinden kaçırılan ortaklık kar payının tespit edilerek öncelikle adi ortaklığa ödenmesi gerekirken …’e ödenen hakedişlere ihtiyati tedbir konulmasına, …-… Adi Ortaklığının tasfiyesine, fazlaya ilişkin talep ve haklar saklı kalmak koşulu ile 50.000-TL kar payı alacağının dava tarihi itibarıyla ticari faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosya davalılar vekilinin birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; Davanın usulsüz açıldığını, tarafları ve konusu aynı, hukuki sebepleri aynı olan …Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/… Esas sayılı dosyası ile davanın derdest olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmede tahkim şartı olduğunu, Davacının yanlar arasındaki sözleşmeye uymadığını, sözleşmenin tarafı olmayan … ile … ‘a husumet yöneltilemeyeceğini, davacı şirketin 750.000.-Tl sermayeli 4 ortaklı olarak kurulduğunu, Toplam % 56 paya denk gelen sermayenin 420.000.-Tl sini Avni …’nün karşıladığını, davacı ve gizli hissedar IPC ile ilgili feragat ve ibra protokolü imzalandığını, büyüklüğü konusunda algı yarattıklarını, davalı … ile diğer davalılar arasında organik bağ olmadığını, müvekkili … şirketinin büyük bir şirket olup davacıdan daha fazla iş bitirme belgesine sahip olduğunu, yapılan bu sözleşmelerden kar edilemediğini beyan etmiş, dilekçesinde geniş bir biçimde açıklamalarda bulunrak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mali(1) ve Konu Uzmanı Akademisyen (2) bilirkişi heyetinin 03/09/2018 tarihli 13 sayfadan ibaret raporunda özetle; Dava dosyası ile taraf şirketlerinin ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda; davacı yanın dava konusu … – … Adi Ortaklığı’nın tarafı olduğu sözleşmelerin feshi dolayısıyla adi ortaklığın sona ermesinden bahisle davalılardan talepte bulunmasının mümkün olmadığı, mahkemenin davacı taleplerine itibar etmesi durumunda ise, HMK. md. 194 gereği, davacının taleplerini somut ve net olarak, hesap bazında ortaya koyması, yukarıda rapor içinde inceleme kısmındaki (c) paragrafında arz edilen değerlendirmenin mahkemeniz takdirlerinde olduğu, … tarafından yöneltilen karşı davaya ilişkin olarak ise mali incelemede tespit edildiği üzere, davacı-karşı davalı defterinde gözüken tutar olan 49.470,85-TL’lik talebin mümkün olabileceği sonuç ve kanaatine varıldığını belirtmişlerdir.
Mali(1) ve Konu Uzmanı Akademisyen (2) bilirkişi heyetinin 22/04/2021 tarihli 6 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; Davanın gelinen bu aşamasına kadar davacı iddialarına ilişkin dosyada ve birleşen dosyaya herhangi bir somutlaştırılmış delil sunulmamış olduğundan kök rapordaki kanaatlerinde herhangi bir değişikliğe gidilmediği, kök raporda yapılan mali tespitlerin ek rapor içinde de tekrarlandığı, davalılar tarafından dava dışı şirketlere ve vergi dairesine yapılan ödemelerin mahkemeye ait olduğu, bunun yanında adi ortaklığın tasfiyesi yönünden de tarafların karşılıklı olarak tasfiye paylarının tespiti açısından, adi ortaklığın fesih tarihine kadar yapılmış olan işin tespit edilerek bir rakam bulunması, bundan sonra da taraflarca yapıldığı iddia olunan masrafların bu hesaba ilave edilmesi ve/veya çıkarılması sonucu tasfiyeye esas olmak üzere payların bulunması gerektiği, bu işlemin bir nevi kesin hesap içermekte olup, teknik hesaplamalar da yapmak gerektiği, bu nedenle bu hesabın yeterli ekipman ve personele sahip bir bağımız denetim şirketi ve teknik elemanlarca birlikte yapılması gerektiğini belirtmişlerdir.
Asıl dava; yöneticinin sorumluluğu, adi ortaklığa ait işlerin haksız şekilde davalı …’e devredildiği iddiasıyla uğranılan menfi ve müsbet zararın tazmini istemine ilişkindir.
Birleşen dava; davacı ile davalılardan … tarafından kurulan …- … adi ortaklığının tasfiyesi ve adi ortaklıktan kaçırıldığı iddia edilen gelirler dahil tasfiye sonucu oluşacak karın tahsili istemine ilişkindir.
Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir ( TBK. md. 620/1 ).
Adi ortaklığın sona erme sebeplerini düzenleyen TBK’nın 639. maddesinin 7. bendinde ise, “Haklı sebeplerin bulunması halinde, her zaman başkaca koşul aranmaksızın, fesih istemi üzerine mahkeme kararıyla” ortaklığın sona ereceği belirtilmiştir.
Adi ortaklığın sona ermesi ile birlikte ortaklık tasfiye aşamasına girer. Ortaklar arasındaki hukuki bağ, tasfiye tamamlanmadan ortadan kalkmış kabul edilemez. Tasfiye, ortaklar arasındaki ortaklık ilişkisinin tamamen sona erdirilmesine yönelik kanuni bir usuldür. Tasfiye ile artık ortaklık malvarlığı para haline dönüştürülecek, borçlar ödenecek, sermaye değerleri ortaklara iade edilecek ve geri kalan meblağ ortaklar arasında kar ve zararın paylaşılması esasına göre dağıtılacaktır.
Adi ortaklığın tasfiyesi ya tarafların anlaşması suretiyle ya da bizzat mahkemece yapılır. Taraflar tasfiye konusunda anlaşmadığı takdirde ortaklığın tasfiyesinin mahkemece TBK’nın 642 vd. madde hükümlerine uygun olarak yapılması gerekir.
Öte taraftan; ortağın, ortaklığa getirdiği sermayenin ve kar payının tahsilini istemesi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebini de kapsamaktadır.
Tasfiye usulünü düzenleyen Türk Borçlar Kanunu’nun 644. maddesine göre; “Ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır. Ancak, ortaklık sözleşmesinde, ortaklardan biri tarafından kendi adına ve ortaklık hesabına belirli bazı işlemlerin yapılması öngörülmüşse, bu ortak, ortaklığın sona ermesinden sonra da o işlemleri tek başına yapmak ve diğerlerine hesap vermekle yükümlüdür.
Ortaklar, tasfiye işlerini yürütmek üzere tasfiye görevlisi atayabilirler. Bu konuda anlaşamamaları hâlinde, ortaklardan her biri, tasfiye görevlisinin hâkim tarafından atanması isteminde bulunabilir.
Tasfiye görevlisine ödenecek ücret, sözleşmede buna ilişkin bir hüküm veya ortaklarca oybirliğiyle verilmiş bir karar yoksa tasfiyenin gerektirdiği emek ile ortaklık malvarlığının geliri göz önünde tutularak hâkim tarafından belirlenir ve ortaklık malvarlığından, buna imkân bulunamazsa, ortaklardan müteselsilen karşılanır.
Tasfiye usulüne veya tasfiye sonucunda her bir ortağa dağıtılacak paya ilişkin olarak doğabilecek uyuşmazlıklar, ilgililerin istemi üzerine hâkim tarafından çözüme bağlanır.”.
Aynı Kanun’un “Kazanç ve zararın paylaşımı” başlıklı 643. maddesinde ise; ” Ortaklığın borçları ödendikten ve ortaklardan her birinin ortaklığa verdiği avanslar ile ortaklık için yaptığı giderler ve koymuş olduğu katılım payı geri verildikten sonra bir şey artarsa, bu kazanç, ortaklar arasında paylaşılır.
Ortaklığın, borçlar, giderler ve avanslar ödendikten sonra kalan varlığı, ortakların koydukları katılım paylarının geri verilmesine yetmezse, zarar ortaklar arasında paylaşılır.” hükmü yer almaktadır.
Katılım payı olarak bir şeyin mülkiyetini koyan ortak, ortaklığın sona ermesi üzerine yapılacak tasfiye sonucunda, o şeyi olduğu gibi geri alamaz; ancak koyduğu katılım payına ne değer biçilmişse, o değeri isteyebilir. Bu değer belirlenmemişse, geri alma, o şeyin katılım payı olarak konduğu zamandaki değeri üzerinden yapılır ( TBK md 642).
Bu açıklamalardan sonra tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davacı … ile davalılardan … tarafından …-… adi ortaklığının kurulduğu, davalı …’ün davacı şirketi münferiden temsile yetkili eski yönetim kurulu başkanı olduğu, davalı …’un ise davalı …’in yöneticisi olduğu, davacı ile davalı … arasındaki adi ortaklığın … ve … … enerjisi santrali kurulumu projelerinin tamamlanması amacıyla kurulduğu, anılan projelerin iş sahipleri tarafından feshedilmesi sebebiyle adi ortaklığın konusuz kaldığı, iş sahipleri tarafından gönderilen fesih ihtarnamesinde yüklenici şirket ortakları arasındaki uyuşmazlıklar nedeniyle sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiği, 25/12/2015 tarihinde taraflar arasında feragat ve ibra protokolünün imzalandığı ve sözleşmenin taraflarının birbirlerini ibra ettikleri, dosyanın mevcut durumu ve incelenen dosyaya sunulu delillere göre, adi ortaklık sözleşmesinin davalılardan … ‘nün kusuru ile sona erdiği, davalı tarafından adi ortaklığın tarafı olduğu sözleşmelerin davalılardan …’e davalıların haksız rekabet teşkil eden fiilleri ile devredildiği ispat olunamadığı, adi ortaklığın yüklenici ve tarafı olduğu eser sözleşmelerinin işveren firmalarca feshine adi ortaklığın tatafları atasındaki anlaşmazlıkların sebebiyet verdiği anlaşıldığından, davalıların bu ihtilafta kusurlu olduklarının ispatlanamadığı, 25/12/2015 tarihli ibraname uyarınca davalıların sözü geçen adi ortaklığın konusunu teşkil eden projelerin feshi dolayısıyla ortaya çıkabilecek talepleri de içerecek şekilde ibra edildiği, bu nedenle davacı yanın adi ortaklığın tarafı olduğu sözleşmelerin feshi dolayısıyla adi ortaklığın sona ermesinden bahisle davalılardan talepte bulunamayacağı, davalılardan …’ün rekabet yasağına aykırı eylemleri olduğu hususunda yapılan incelemede; davalının aynı iştigal konusuna giren bir şirkette ortaklığının bulunduğu tespit edilemediğinden bu yönde taleplerin reddine karar verilerek davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … tarafından açılan karşı dava yönünden davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde, davalı …’e 49.740,85 TL borçlu olarak göründüğü, dolayısıyla davacının davalı …’a borçlu olduğunun kabulü gerektiği, aksini yazılı delil veya kesin delil ile ispat edebileceği, davacının ise herhangi bir ödeme belgesi ibraz edemediği, taleple bağlı kalınarak davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava yönünden davacı tarafından … -… Adi Ortaklığı tarafından yapılan işlerin gelirlerinin ve kar paylarının davalı …’e aktarıldığı, adi ortaklığın gerçek gelir ve karının tespit edilerek tasfiye edilmesi neticesinde ortaya çıkacak kar payının tahsilini talep ettiği, adi ortaklığın tasfiyesi talebi yönünden mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile adi ortaklığın ilişkili olduğu 17 şirket kayıtlarının incelenerek tasfiye raporunun sunulması gerektiği, bu işin yapılması teknik uzmanlık gerektirdiğinden bağımsız denetim kuruşları tarafından gerçekleştirilebileceği, bu yönde mahkememizin 02/06/2022 tarihli duruşmasında ve 15/02/2023 tarihli ara kararı ile davacıya bağımsız denetim şirketinden rapor alınması amacıyla ücret yatırılması için kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde ücretin yatırılmadığı anlaşıldığından davanın davalı … yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. Diğer davalılar … ve … açısından asıl davada müşterek olarak hareket etmek suretiyle zarara uğratıldığı, adi ortaklığa ait işlerin davalı …’e tahvil ettiğinden dolayı zararının talep edildiği, birleşen davada da … ve …’un müşterek hareket etmek suretiyle adi ortaklığı ait işlerin davalı …’e aktarıldığından bahisle zararının talep edildiği, her iki dosyanın tarafları, dava konusu ve netice-i talebi aynı olduğundan derdestlik nedeniyle davanın reddine karar vermek gerkemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Asıl davada;
a-Asıl davanın reddine,
b-Karşı davanın kabulüyle 10.000 TL’nin karşı dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı-karşı davalı … şirketinden tahsili ile karşı davacı …’a verilmesine,
2-Birleşen davada;
a-Davalılar … ve … açısından derdestlik nedeniyle reddine,
b-Davalı … açısından davanın reddine,
3-Asıl dava yönünden;
a-Alınması gereken maktu 179,90-TL harcın, peşin alınan 1.707,75-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.527,85-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
c-Davalı … tarafından yapılan 25,20-TL yargılama giderinin, davacıdan tahsili ile iş bu davalıya verilmesine,
d-Davalılar, kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 16.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar tarafına verilmesine,
4-Karşı dava yönünden;
a-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 683,10-TL ilam harcından peşin alınan 184,10-TL’nin (13,10-TL peşin harç+171,00-TL tamamlama harcı toplamı) mahsubu ile bakiye 499,00-TL ilam harcının davacı-karşı davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davalı-karşı davacı tarafından yatırılan 13,10-TL peşin harç, 171,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 184,10-TL’nin davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacıya verilmesine,
c-Davalı-karşı davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Birleşen dava yönünden;
a-Alınması gereken maktu 179,90-TL harcın, peşin alınan 853,88-TL harçtan mahsubu ile bakiye 673,98-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b-Davalılar, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar tarafına verilmesine,
c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
d-Davalılardan … tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin, davacıdan tahsili ile iş bu davalıya verilmesine,
e-Davalılardan … tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile iş bu davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/06/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”