Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1204 E. 2019/346 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1204
KARAR NO : 2019/346
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2003
KARAR TARİHİ : 04/04/2019
KAR. YAZ. TARİHİ : 24/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … ile müvekkili firmanın büyük hissedarı … ile birlikte…A.Ş’ni kurduklarını, davalı … hem …de bordrolu işçi hemde…A.Ş’nin yönetim kurulu başkanı olduğunu, davalı … ise, müvekkili … AŞ.nin imal ettiği … makinesi İmalatında çalıştığını, davalı …’ın … LTd Şit nin hissedarı ve yetkilisi olduğunu, davalı … ’ın yine bu davalı … Tic. Ltd. Ştinin hissedarı ve yetkilisi olduğunu, davalı … AŞ. bu davalı gerçek kişi davalıların … makinesini imal etmek için kurdukları ve hissedarı olduklarını, ….Ltd.Şti.’nin davalılardan … ve …’ın hissedar olduğu, dört davalı …’ın finansman desteği ve azmettirmesi ile …’nin projesini ve tasarımı yaparak imal ettiği … makinesini haksız rekabet oluşturacak şekilde imal etmek için işbirliği içine girdiklerini, davalılar çaldıkları disketlerle amaçlarını gerçekleştirmek ve … kasinesi imal etmek için birlikte bir şirket devralarak şirketin ana sözleşmesi değiştirerek …AŞ’ni kurduklarını ve bu şirkete yönetim kurulu üyesi olduklarını, davalıların haksız rekabette bulunmak ve suç işlemek için kurdukları …A.Ş nin faaliyet adresi davalılardan … ve …’ın hissedar ve yetkilisi oldukları … Ltd. Şti’nin sicil adresini bir numara ilerisinde olduğu yani aynı adreste faaliyet yürüttüğünü, davalılar … makinasının çizimlerini ile geçirerek … imal etmek için şirket kurduklarını ve müşteri arayışına girdiklerini, davalıların haksız rekabette bulunup bulunmadıklarının tesbiti için iki ayrı tesbit yaptırıldığını, davalıların haksız rekabet eylemleri nitecesinde bugüne kadar imal edip sattıkları makineler nedeniyle müvekkili 1.500.000 USD civarında zarara uğradığını, davalılar imalat ve satışa devam ettiklerinden zararının artmakla ve davalılar haksız eylemlerini sürdürmekte olduklarını, bu nedenle zararlarının artmaması ve haksız rekabetin önlenmesi için öncelikle imalatın ve satışın durdurulmasına karar verilmesini talep ettiğini ve açıkladığı nedenlerle … makinesini haksız rekabet kurallarına aykırı olarak üreten davalıların fiilinin haksız olduğunun tespitine, müşterek ve müteselsilen olmak üzere 50.000,00-TL manevi tazminata mahkum edilmesini, fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak kaydı ile müşterek ve müteselsilen 450.000,00-TL maddi tazminata mahkum edilmesini,haksız rekabetin men’ine, haksız rekabet sonucu imal edilmiş ürünlere ve üretim araçlarına el konularak imhasını ve hükmün ilanına, alacaklarının haksız fiil tarihinden itibaren reeskont faizi yürütülmesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine ve dava sonuçlanıncaya kadar haksız rekabetin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasını talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firmanın müvekkilleri hakkında hırsızlık ve haksız rekabet isnadıyla suç duyurusunda bulunduğunu, isnat edilen suça konu müşteki firmaya ait ne … makinasına ait proje çizimlerine, disketlerine rastlanmadığını, davacı Türkiye de … makinasının tasarım, proje, çizim imal ve pazarlamasını sadece kendileri tarafından yapıldığını iddiasında bulunduğunu, iddianın aksine 1960 yılından beri Türkiye’de … kurutma boyama ve vb. tekstil makinaları çeşitli firmalar tarafından ithalatı yapıldığını, … vb. Tekstil makinelerinin eskiden beri ithalatı yapılan yabancı …tekstil makinelerının Türkiye de mevzuat gereği Endüstriyel Tasarım ve Patent Hakkının alınmasının mümkün olmadığını, davacı firmanın K.Çekmece… Asliye Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile müvekkilleri hakkında haksız rekabet suçlamasında bulunmuş olup, iddiasının aksine kendisinin makine tasarımında hiçbir katkı ve yasal hakkı olmaması nedeniyle asıl bu suçu kendisinin işlettiğini, davacı şirket ile aynı adreste merkezi bulunan … A.Ş de yasal yükümlülüklerini yerine getirmeye çalışan müvekkili şirkete gidip gelmesini engellemeye başladığını ve ortak olduğu şirketten ayrılmaması halinde çekler ödemeyeceğini tehdidinde bulunduğunu, müvekkilinin bu tehdit ve engellemelere itibar etmediğin gören … çekleri ödememek için yasal dayanaktan yoksun suç isnatlarında bulunma yoluna gittiğini, davacının burada haksız ve kötü niyetli olduğunu bu nedenlerle haksız yere ve kötü niyetli davadan dolayı davacı firmanın %40’dan az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesini, masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini ve davanın reddini talep etmiştir.
Deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yapılıp bilirkişi aldırılmış ve mahkemelerin yeniden yapılandırılmasından önce İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı… Karar sayılı ve 07/09/2009 günlü ilamı ile davanın reddine ilişkin verilen karar temyiz incelemesi sırasında Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığının … Esas, …Karar ve 21/07/2011 günlü ilamı ile “davanın haksız rekabetin önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olduğu, davacı taraf yurtdışında üretildiği ve yurda ithalat yoluyla çok önceki tarihlerden itibaren girdiği tartışmasız olan … makinesinin kendisi tarafından yoğun emek ve para harcanarak projelendirildiği, davalıların bu projeden kopyalayarak üretime geçtiklerini ileri sürmüş, dosyada mevcut teknik bilirkişi raporları ile davaya konu … makinesi projelerinin davacı tarafından yoğun emek ve deneyimlerle bu hale getirildiği, davalı taraf üretiminin davacının proje ve teknik resimlerine dayanarak oluşturulduğunun açık olduğu, bu durumda makinenin kendisinin değil ancak projesinin iş mahsulü olduğu tartışmasız biçimde ortaya çıktığından TTK 56 ve 57/5 maddeleri uyarınca davacının yoğun emek ve çaba harcayarak oluşturduğu makine projelerinin davalı tarafından itibas oluşturacak şekilde kullanımının haksız rekabet teşkil edeceği kabul edilerek davalıların her birinin sorumluluğunun değerlendirilmesi suretiyle hasıl olacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bu nedenle bozulmasına ” karar verilerek dosyanın mahkememize iade edildiği ve karar düzeltme talebinin Yargıtay… Hukuk Dairesi Başkanlığının 2011/14059 Esas 2011/17693 Karar ve 27/12/2011 günlü ilamı ile reddedildiği görülmekle, bozma ilamında belirtilen hususlar nedeniyle dosyanın bilirkişi heyetine tevdiine karar verildiği,
Bilirkişilerin 20/02/2012 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraf ticari defterleri incelenmiş davacı tarafından verilen bila tarihli dilekçede davalının ürettiği … makineleri ile ilgili bilgi verildiği, 04/05/2004 tarihli Hürriyet gazetesindeki beyanlara göre 10 ayda 19 adet, 15/07/2004 tarihli … gazetesindeki beyanları göre 6 ayda 25 adet … makinesi üretip ihraç ettikleri ve ayrıca gümrük müdürlüğünden ihraç edilen makinelerin gümrük beyannamesinin istenmesini talep edildiği görüldüğü, yine davacı vekilince verilen 26/09/2008 dilekçede 2000- 2004 yılları … makinesi satışları verilmiş ve sonuç olarak “2003 yılından dava tarihine kadar yaklaşık ortalama 10 adet daha … makinesi satışından müvekkilinin mahrum olduğu” ifade edildiği, davacının sunduğu ticari defterler ve mali kayıtlara göre davacının 2003 yılı brüt satış tutarı 9.146.198-TL olup bunun 6.512.120-TL’si yurtiçi … makinesi satışı, 1.186,860’TL’si ise yurtdışı … makinesi satışı olmak üzere toplam … makinesi satışları (6.512.120+1.186.860=) 7.698,980-TL olduğu, yine davacının giderler düşüldükten sonraki vergi öncesi dönem net karı ise 304.096-TL olup bu durumda kar oranı (304.096/9.146.198 =) %3,3 olarak hesaplandığı, davalının itiraz ettiği 2003 yılı ticari defter ve mali kayıtlara göre ise brüt satışları toplamının 1.563.780-TL olarak görüldüğü, 600 nolu satışlar hesabında sadece yurtiçi satışlar açıklaması mevcut olup davalının kaç adet … makinesi sattığı anlaşılamadığından bu hesaptaki tüm satışların faturalarının talep edildiği,yapılan incelemede davalının 3 adet … makinesi sattığının görüldüğü bunların 02/09/2003 tarihinde 18 fatura sırasında 226.500,00-TL, 25/12/2003 tarihinde 51 fatura sırasında 226.456,00-TL, 27/12/2003 tarihinde 52 fatura sırasında 176.751,00-TL olmak üzere toplam davalının yapmış olduğu 629.707,00-TL’lik satıştan davacının mahrum kaldığı varsayımı ile yapılan hesaplamada davalının yaptığı ve davacının mahrum kaldığı satış tutarı 629.707,00-TL’nin davacının kar oranı %3,3’e oranlanması sonrasında davacının mahrum kaldığı tutarın 20.780,00TL olduğunun belirlendiği, bu şekilde davacının talep edebileceği tutarın 20.780,00-TL olarak hesaplandığı anlaşılmıştır.
Taraf vekilleri beyan ve itiraz dilekçelerini dosyaya sunmuşlar, daha sonra aynı heyete makine mühendisi Prof. Dr. … ilave edilerek itirazlar doğrultusunda ek rapor aldırılması için dosyanın bilirkişilere tevdi edildiği, bu bilirkişilerden … tarafından ibraz edilen 18/03/2013 tarihli ayrık rapor da sorumluluğun … Tic. AŞ ye ait olduğunun belirtildiği ve bu firmanın ticari kayıtlarının incelenmesi gerektiğinin bildirildiği, ayrıca bilirkişiler … ve … tarafından 29/04/2013 havale tarihli ek raporun dosyaya sunulduğu ve bu bilirkişilerin kök rapordaki görüşlerini aynen tekrar ettikleri, davalıların kayıt dışı mal satma olasılıkları ve gazete haberlerine yönelik hususların tarafların ticari kayıt ve defterlerinin incelenmesi baz alınarak hesaplama yapıldığından gazete haberlerine dayanarak hesaplama yapılmasının mümkün olmadığı hususlarının dosyada ayrıca bildirildiği, yine müzekkere ekine davalı …A.Ş’ye ait 01/01/2003 ve 31/12/2003 tarihlerine ait onaylı gelir tablosu eklendiği ve adı geçen firmanın 2003 yılını zararla kapattığı hususlarının belirlendiği anlaşılmıştır.
Ek bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili yeniden bilirkişi incelemesi yapılması talebinde bulunmuş ise de, Yargıtay bozma ilamında davalıların eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespit edildiği, sadece davacının zararı açısından davalıların sorumlu olduğu miktarlar yönünden hesaplama ve değerlendirme yapılması gerektiğinin belirlendiği, mahkememizce usul ve yasaya uygun yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonrasında yargıtay bozma ilamı çerçevesinde bilirkişi incelemesi yapılarak bilirkişi raporu ve ek bilirkişi raporu aldırılmış olup, 20/02/2012 tarihli bilirkişi raporunda ilgili ticari defter kayıt ve belgeleri karşılaştırmalı incelenerek davacının mahrum kaldığı kar tutarı davalının yaptığı 629.707,00-TL lik satışın %3,3 ü olarak toplam 20.780,00-TL olarak hesaplandığından,
Mahkememizce verilen kararda ”Davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemleri yönünden davacının haksız rekabet açısından davasının kabulüne, tüm davalıların dava konusu eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespit ve men-ine, karar kesinleştiğinde hüküm fıkrasının trajı yüksek ulusal bir gazetede masrafı davalılardan alınıp ilanına, davacının maddi tazminat talebine ilişkin davasının kısmen kabulü ile 20.780,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesi ile kusur ve kusurun özel ağırlığı, davacının olay sebebiyle maruz kaldığı itibar zedelenmesi, olayın kendisinde yarattığı sıkıntı sebebiyle davacının manevi tazminata yönelik davasının kısmen kabulü ile tarafların mali ve sosyal durumları gözetilerek takdiren 20.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. ” denilmiştir.
Bozma ilamı doğrultusunda bilirkişilerden raporu aldırılmasına karar verildiği, bilirkişilerin 21/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
”DOSYA ÜZERİNDE YENİDEN İNCELEME VE KANAAT:
Dosyaya sunulan 25.11.2017 tarihli kök raporda özetle, dosyadaki tüm bilirkişi raporlarında, davacı şirketin ürettiği … makinesinin davalı şirketçe aynen kopyalandığı, ayrıca davacı şirketin de … makinelerini kopyaladığının belirtildiği, ancak davacı şirketin yıllar içinde … makinesinin tasarım ve imalatım yoğun emek ve mesai harcayarak olgunlaştırdığı, ancak davalıların bu tasarım ve imalat teknolojisini hazır olarak alıp kullandıkları ve dolayısıyla haksız rekabet oluşturdukları kanaatine varıldığı, davalıların ticari faaliyete katkıları ve şirket içindeki konumları dikkate alındığında, haksız rekabetten davalılardan sadece … şirketinin sorumlu olduğu, diğer davalıların sorumluluklarının bu şirket içindeki konumlarından kaynaklandığı kanaatine varıldığı, davacının kar o… % 3,3 olduğundan mahrum kalınan tutarın 20.780,00-TL olduğunun belirtildiği, piyasa rayiçlerine göre benzer sektörlerde yapılan araştırmaya göre kar oranının % 35 mertebesinde olduğu dikkate alındığında, davacının mahrum kaldığı kar miktarının 220.397,45-TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili itiraz dilekçesinde, davalıların dava konusu olaydaki konum ve faaliyetleri nedeniyle ayrı ayrı sorumlu olduklarını, haksız rekabeti birlikte yaptıklarını, bu nedenle bilirkişi raporundaki değerlendirmenin hatalı olduğunu, bunun aslmda bir hukuki değerlendirme olduğunu ve bilirkişilerin görev alanına girmediğini, bu yönüyle ek rapor alınmasını istediklerini belirtmiştir.
Davalılar vekili rapora itiraz dilekçesinde, öncelikle maliyet hesabının yapılmasının, projenin maliyet içindeki karşılığı hesaplanıp projenin kazanç içindeki oranının (kazanca katkısının) belirlenmek suretiyle zararın hesaplanması gerektiğini, bilirkişi raporunda maliyet hesabının olmadığını, projenin bedelinin olmadığını, bu projenin maliyet içindeki karşılığının olmadığını, dolayısıyla bu belirsizliklerle hazırlanan raporun, görevlendirme tanımı içinde hazırlanmış bir rapor olmadığını, ayrıca proje bedeli tespit edildikten sonra bu bedelin üzerinde makine bazında maliyet hesabı içinde dikkate alınmasının, ödenen bedelin üretilen her bir makine sayısına bölünerek bir makinenin maliyeti içindeki payının belirlenmesinin gerektiğini, bu noktada davacının ürettiği makine sayısının da dikkate alınması gerektiğini: belirtmiş ve bu yönde ek rapor alınmasını istemiştir.
Davacı şirket vekilinin belirttiği hususlar bakımından yemden yapılan incelemede, davalıların hukuki sorumluluğu yönünden bir değerlendirme yapılmadığı, sadece teknik problemin ortaya çıkmasındaki etkilerinden hareket edildiği, bu nedenle haksız rekabeti davalılardan… şirketinin yaptığı, diğer davalı şahısların kişisel olarak … şirketinden bağımsız bir şekilde haksız rekabete katkı yapmadıkları değerlendirilmişse de bu hususta nihai takdir mahkememize ait olduğunu,
Yapılan piyasa araştırmasına göre, bu şekilde proje esaslı imalatlarda proje müellefine ödenen bedelin, makine satış fiyatının %10’u ile %20’si arasında değiştiği, ortalama % 15’i mertebesinde olduğu tespit edilmiştir. Diğer bir deyişle proje müellifine ödenen bedelin maktu bir bedel olmayıp her üretilen makinenin satış bedeli üzerinden % 15 oranında bir telif ücreti ödenmesinin söz konusu olduğu tespit edilmiştir.
Kök raporda yapılan hesaplamalarda da belirtildiği üzere 1 makinenin ortalama satış bedelindeki proje müellifi ödemesi:
629.707,00 – 220.397,45 = 409.310,00-TL
409.310,00 / 3 = 136.436,67 TL
136.436,67 x % 15 = 20.465,50 TL’dir.
Davacı şirketçe 3 makine, üretildiğine göre toplam proje-bedeli 3×20.465,50=61.396,50-TL’dir.
SONUÇ:
Yukarıda açıklandığı üzere:
Dosya üzerinde yeniden yapılan incelemede davacı şirketin ürettiği 3 makine için davalılardan talep edebileceği toplam proje telif ücretinin 61.396,50-TL olduğu görüş ve kaanatine varılmıştır” denilmiştir.
Davalılar …,… davacı firmada çalışırken davalı… şirketinin hisselerini satın alarak ortak olmuşlar ve sonrasında bu şirketin iştigal alanı değiştirerek davacı şirketle aynı iştigal alanında iş yapar hale gelmiş ve sonrasında davaya konu haksız rekabet fiilini oluşturan proje ile ticari defterle ile sabit olduğu üzere 3 makinenin imalatı gerçekleştirilmiştir.
Diğer davalılar … şirketi, … ve …’in ise … makineleri almasının tek başına herhangi bir sınai hak tescil belgesi ile korunmaması nedeniyle harcıalem olan … makinesinin üretimi için davacı tarafından meydana getirilen projenin (iş mahsulünün) davalı tarafça herhangi bir izin alınmaksızın, aynı tür ürünün üretiminde bu projenin kullanılarak imal edilen makinelerin satışa sunulması eylemine iştirak ettiklerini ispatlamayacağı anlaşılmış ve davalılar açısından davanın reddine karar verilmiştir.
Karar düzeltmede Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/2741 Esas 2015/11604 kara sayılı ilamı ile tazminat hesaplama yöntemini şu şekilde olması gerektiğine karar vermiştir :
“mahkemece haksız eylem sonucu gerçekleşen zararın belirlenmesinde de bu ürünlerin tamamlanmış (mamul) hali ile satışı nedeniyle elde edilen karın değil, bu karın elde edilmesi için yapılan maliyet kalemleri kapsamında kalması gereken izinsiz proje bedelinin dikkate alınarak; anılan projenin elde edilen kar içerisindeki oranı belirlenmek suretiyle zararın buna göre hesabı gerekece…”
Buna göre proje bedelinin elde edilen kar içerisindeki oranının bulunması için, maliyette, proje bedelinin maliyete oranı bulunup, kar içindeki proje bedelinin etmesi gereken karşılığının çıkartılacaktır.
Düzeltme kararında proje bedelinin ve maliyetin karın hesaplanmasına ilişkin bir hüküm bulunmamakta, bu hususta bozma kararında “O halde mahkemece davalı tarafın satışını yaptığı makine sayısına göre, bu satışlardan elde edilmesi mümkün kar tutarının, anılan makinenin o dönemdeki maliyet ve satış fiyatlarına göre belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması dahi doğru olmamış” şeklinde görüş belirtilmiştir.
Mahkememizce uyulan düzeltme kararı doğrultusunda nasıl karar verileceği öncelikle açıklanması gerekmektedir.
Boza ve düzeltme kararında birbiri ile zıt olan hususun davacı lehine kar tutarınca mı yoksa maliyetle orantılanan proje bedelinin kar içindeki oranınca mı tazminata hükmedileceği noktasındadır. Düzeltme kararında haksız rekabet kurumunun özelliklerine uygun olarak ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin bu konudaki emsal kararlarına uygun olarak hesaplamalarda “elde edilmesi mümkün kar tutarı”, “makinenin o dönemdeki maliyet ve satış fiyatları”nın dikkate alınmamasına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır.
Makinelerin o dönemdeki satış fiyatları belirli olup 3 fatura toplamı olan 629.707 TL’dir.
Maliyetleri ise, bu miktardan “elde edilmesi mümkün kar”ın çıkarılması ile bulunacaktır.
Elde edilmesi mümkün kar, bilirkişi raporunda beyan edildiği gibi piyasa rayiçlerine göre benzer sektörlerde yapılan araştırmaya göre % 35’i olup ayrıca proje esaslı imalatlarda proje müellifine ödenen bedel makine satış fiyatının ortala olarak %15’idir
Proje bedeli 15x/100 + x = 629.707 TL formülüne göre x = 547.571,30 TL ve buna göre de proje bedeli 547.571,30 TL/100 x 15 = 82.135,69 TL’dir.
Kar 629.707’nin %35 olup buna göre kar 220.397,45 TL’dir.
Maliyet ise geriye kalan 409.309.55 TL’dir.
Proje bedelinin, maliyete oranı ise 82.135,69 x 100 / 409.309.55 = %20.06’dir.
Proje bedelinin, maliyete oranı olan % 20,06 kıstasına göre proje bedelinin kar içindeki yeri ise 220.397,45 TL x % 20,06 = 44.211,72-TL olup tazminata hükmedilmesi gereken miktar budur.
EN son bilirkişi kurulunun tazminat hesaplaması düzeltme kararına aykırı olup maliyetin % 15’ini alıp 3 makine ile çarparak bulunmuş olup, hükme esas alınamaz.
Davacı taraf herhangi bir sınai hak tescil belgesi ile korunmaması nedeniyle harcıalem olan … makinesinin üretimi için davacı tarafından meydana getirilen projenin (iş mahsulünün) davalı tarafça herhangi bir izin alınmaksızın, aynı tür ürünün üretiminde bu projenin kullanılarak imal edilen makinelerin sayısının daha fazla olduğu, davalı tarafın gazetelerdeki beyan ve haberlerinin dikkate alınması gerektiği temyizde de iddia edilmiş ise de bozma kararında olduğu gibi sair temyiz talepleri reddedildiği gazete beyanının ikrar şekil ve unsurlarını taşımadığı, ispat yükü davacı olan bu iddianın subüt bulmadığı anlaşılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın …, … ve davalı … şirketi açısından haksız rekabet davasının kabulü ile bu davalıların dava konusu eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespit ve men’ine,
Kararın kesinleşmiş hüküm özetinin masrafı davalılardan alınıp … ulusal gazetede ilanına,
2-Davacının maddi tazminat talebine ilişkin davasının kısmen kabulü ile …, … ve davalı … şirketi açısından 44.211,72-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
3-Davacının manevi tazminata yönelik davasının …, …ve davalı… şirketi açısından kısmen kabulü ile (olayın özelliği ve tarafların durumları gözetilerek takdiren) 20.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
4-Fazla ilişkin taleplerin reddine,
5-Davacı tarafından yatırılan 6.759,32-TL peşin harçtan, kabul edilen maddi ve manevi tazminat ilişkin, hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 4.113,07-TL ilam harcının mahsubu ile 2.646,25-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 4.113,07-TL peşin harcın davalılar …, … ve … A.Ş’den tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, Maddi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.213,00-TL ücreti vekalet ile manevi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00-TL ücret-i vekalet olmak üzere toplam, 7.938-TL’nin davalılar …, … ve …. A.Ş’den müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Red edilen maddi tazminat yönünden, davalılar …, …, … …. A.Ş kendilerini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 30.181,50-TL ücret-i vekalet ile, red edilen manevi tazminat yönünden 2.725,00-TL olmak üzere toplam 32.906,00-TL ücret-i vekaletin davacıdan dahsili ile …, … ve …. A.Ş’ye eşit olarak verilmesine,
9-Davalılar …, … ve…. San hakkındaki maddi ve manevi tazminat davaları red edilmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre maddi tazminat yönünden hesaplanan 31.950,00-TL ile manevi tazminat yönünden hesaplanan 2.725,00-TL olmak üzere toplam 34,675,00-TL‘nin davacıdan tahsili ile bu davalılara eşit verilmesine,
10-Bozmadan önce ve sonra davacı tarafından yapılan toplam 4.650,00-TL yargılama giderinin, yarısı olan 2.325,00-TL’nin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak, 268,00-TL’sinin davalılar …, … ve … AŞ’den müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, arda kalan 2.325,00-TL yargılama giderinin (Davalılar …, … ve …. San. hakkındaki dava red edildiğinden) davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı … tarafından yapılan 380,00-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 349,00-TL’sinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine, arda kalan kısmın bu davalı üzerinde bırakılmasına,
12-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren on beş günlük yasal süresi içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.04/04/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”