Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1169 E. 2020/62 K. 27.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1169 Esas
KARAR NO : 2020/62
BİRLEŞEN ….ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
2016/616 ESAS – 2017/64 KARAR SAYILI DAVA DOSYASI
ASIL DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BİRLEŞEN DAVA : Tazminat
ASIL DAVA TARİHİ : 30/11/2015
BİRLEŞEN DAVA T.: 18/07/2016
KARAR TARİHİ : 04/12/2019

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, davalı koopertifin müvekkili şirketten 15/01/2011 tarihli sözleşme ile iş makinası satın aldığını, davalı yanın 05/01/2012 tarihinde makinanın ayıplı olmasından bahisle ayıplı malın iadesi davası açtığını, ….Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki görülen davada ayıplı malın yenisiyle değiştirilmesine kararı verildiğini, ancak dava konusu iş makinasının yenisi olmadığından … İcra Müdürlüğü tarafından takdir edilen makine bedeli yine … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden davalıya ödendiğini, davalının makinanın teslim tarihinden 28/01/2015 tarihine kadar kullandığını belirterek TBK’nın 229.maddesi uyarınca satılan maldan davalının elde ettiği yada elde etmeyip ihmal ettiği semerelerin tahsili için şimdilik 1.000,00 TL nin aylık dönem sonlarından itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep ve dava etmiş olup, bilahare yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna göre talebini 25/06/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle 30.253,00 TL olarak yükseltmiş, ıslah edilen kısım yönünden ıslah tarihinden itibaren ayrıca avans faizi işletilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada, davaya konu makinanın servis tutanakları incelendiğinde 1.768 saat çalışmış olduğunun sabit olduğu, bu durumda iş makinasının çalışmamış olmasının mümkün olmadığını, davacının iş makinasının servisten kendi keyfiyatı üzerine geç almasının faturasının kendilerine kesilmesinin mümkün olamayacağını belirterek birleşen davanın reddini savunmuştur.
SAVUNMA/BİRLEŞEN DAVA:
Birleşen davada davacı vekili, müvekkili Kooperatifin davalı şirketten iş makinası satın aldığını, ancak satımdan kısa bir süre sonra iş makinasının hararet yaptığını, iş makinasının servise gönderildiğini, ancak tamir edilemediğini belirterek bunun üzerine ürünün iadesi ve değişimi hususunda dava açıldığını, müvekkilinin zarara uğradığını beyanla 82.271,00 TL nin tahsiline karar verilmesini dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … karar sayılı kararına ve toplanan delillere göre dava konusu iş makinesinin kullanılmasının mümkün olmadığının tespit edildiğini, ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında bulunan dava dilekçesinde davacının makinenin terk edilmiş ve hurda halde teslim alındığı beyan ettiğini, bu halde makinanın kullanılmadığı ve kullanma imkanının olmadığını davacı tarafın tespit ettirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, asıl dava menkul aracın satım tarihinden iade tarihine kadar TBK’nın 229. maddesi uyarınca elde edilen ya da elde edilmesi ihmal edilen yararların tahsili; birleşen dava ise, ayıplı çıkan ve tamir edilemeyen mal nedeniyle kiraya verilememesi gelir kaybı olmasına binaen uğranılan zararların tazmini istemine ilişkindir.
Birleşen davaya dayanak teskil eden … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, 2016/101 Karar sayılı 03/03/2016 tarihli karar uyarınca dava konusu aracın kiraya verildiği, ancak bir süre serviste kaldığı, sürekli aracın hararet yaptığı, bu nedenle kiralanamadığı, mahkemesinden alınan bilirkişi raporu uyarınca buna binaen maddi zararın 83.271,00 TL olarak tespit edildiği, kısmi dava olması nedeniyle 1.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faiz verildiği anlaşılmaktadır. Birleşen davanın ise bakiye bedelin tazmini isteminden ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Davalı birleşen davacı vekilinin beyan dilekçesi ekinde sunmuş olduğu … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kesinleşme şerhi uyarınca … Esas sayılı dosyasının taraflarca temyiz edilmeyerek 22/06/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle bakiye bedelin birleşen davada istenebileceğinden kuşku bulunmamaktadır.
Asıl davada ise uyuşmazlık; ayıplı çıkan aracın fiilen çalışabileceği sürenin mi, yoksa fiilen davalının elinde kaldığı sürenin mi tazminatın ölçüsünde esas alınması gerektiği konusunda toplanmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davalı alıcı kooperatifin davacı satıcıdan 15/01/2011 tarihli satım sözleşmesi ile iş makinesi satın aldığı, makinenin ayıplı olmasına bağlı olarak defalarca arızalanarak servise götürüldüğü, beklenen yararın elde edilemeyeceğinin anlaşılması üzerine 05/01/2012 tarihinde ayıplı malın değiştirilmesine ilişkin dava açıldığı ve … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası üzerinden yapmış olduğu tahkikat neticesinde, makinenin yenisi ile değiştirilmesine hükmedilerek davalı alıcı kooperatifin bu kararı cebri icra vasıtasıyla uygulattığı, makinenin yenisi olmaması nedeniyle İİK’nın 24.maddesi uyarınca icra müdürlüğünce kaim mal bedelinin ödenmesine karar verildiği, ayıplı makinenin de 28/01/2015 tarihinde … İcra Müdürlüğü tarafından davacı satıcıya iade edildiği sabittir.
Dayanak … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına sunulu 20/11/2011 tarihli teknik rapor uyarınca ayıplı aracın 14/09/2011 tarihinde servise girdiği ve bu tarihten sonrada fiilen kullanılamadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenledir ki, davacının 14/09/2011 tarihine kadar TBK’nın 229.maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hukuki sebebe dayalı olarak kullanma menfaatinin davalıdan isteyebileceğinin kabulü zorunludur. Zira, gerçek sabit iken varsayıma gidilmesi düşünülemez. Söz konusu iş makinesinin dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacı tarafta kaldığı süre zarfında 1.763 saat kullanıldığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, makine davacıya fiilen teslim edildiği dört sene değil, fiilen yapılan çalışma saatine göre efektif olarak 1.058 sene fiilen kullanıldığı gözetilerek, amortisman ömrü ve yıpranma payı tenzil edilerek kiralama (semere) bedelinin tespitinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Buna göre kiralama bedeli 30.253,00 TL olarak tespit edilmiş olup, aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Asıl davanın KABULÜ ile;
1-30.253,00-TL’nin 1.000,00-TL’sinin dava tarihi 30/11/2015, bakiye 29.253,00-TL’sinin ise ıslah tarihi 25/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 2.066,58 TL harçtan peşin alınan 701,87 TL harcın mahsubu ile, bakiye 1.364,71 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarfedilen, 27,70 TL peşin harç, 27,70 TL başvuru harcı ve 674,17 TL ıslah harcı olmak üzere cem’an 729,57 TL’den ibaret harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 3.630,36 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak alınarak davacıya ödenmesine,
5-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 273,00 TL posta ve tebligat masrafı, 2.500,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 2.773,00 TL’den ibaret yargılama giderinin davalıdan alınarak alınarak davacıya ödenmesine,
Birleşen … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı davada, davanın KABULÜ ile;
1-82.271,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 5.619,93 TL harçtan peşin alınan 1.404,99 TL harcın mahsubu ile, bakiye 4.214,94 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarfedilen, 1.404,99 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı olmak üzere cem’an 1.434,19 TL’den ibaret harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 9.331,68 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak alınarak davacıya ödenmesine,
5-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 30,00 TL posta ve tebligat masrafının davalıdan alınarak alınarak davacıya ödenmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 27/01/2020

Katip …

Hakim …

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*