Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1115 E. 2021/386 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1115 Esas
KARAR NO : 2021/386

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/11/2015
KARAR TARİHİ : 27/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu, 12/05/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 06.09.2010 günü saat 13.30 sıralarında davalı sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı otorite … istikametine seyrederken … sapağına geldiğinde sağa dönüşü sırasında, orta şeritten sağ şeride geçiş yaptığında, sağ şeride takiben gelmekte davacı … yönetimindeki … plaka sayılı motosikletle çarpışması sonucu yaralandığını, fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı kalma kaydıyla, şimdilik 6.650,00TL maddi tazminatın, davalı sürücü ve araç sahibinden kaza tarihi olan 06.09.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı sigorta şirketinden ise poliçe limitiyle sınırlı olarak ve başvuruya konu talep miktarı yönünden sigorta şirketine başvuru tarihi olan 01.10.2010 tarihinden itibaren, üstünde kalan kısım yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini, 20.000,00-TL manevi tazminatı, davalı sürücü ve araç sahibinden kaza tarihi olan 06.09.2010 tarihinden itibaren müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu, cevap dilekçesinde özetle; davacı motosiklet sürücüsünün emniyet şeridinden gittiğini, trafik kurallarına uymadığını, davacı tarafın kask dışında koruyucu başkaca bir ekipman kullanmadığını, ekspertiz raporu sigorta şirketi tarafından değil tamamın ile davacı taraça düzenlettiğini, gerçeği yansıtmadığını, beyan edilen 3.241,00-TL hasar bedeli kabul etmediklerini, davacı tarafın 15-tl otopark ücretinin dosyada herhangi bir dekont olmadığından, bu talebin reddini talep ettiklerini, kask bedeli olarak 1.000-TL taleplerinin söz konusu kaskın faturası, markası, modeli veya resmi bulunmadığından gerçekten kaskın hasar görüp görmediği de belli olmadığını, kask bedeline itiraz ettiklerini, davanın reddini, zamanaşımı def’i ve itirazlar nedeni ile davanın reddini, davanın kabulün halinde fahiş maddi tazminat miktarı açısından davanın reddini, manevi tazminatın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu 20/03/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ticari itibariyle söz konusu davanın yetkisiz Mahkemede açıldığını, davaya konu … plakalı araç, müvekkili şirket tarafından, 16.02.2010-2011 tarihleri arasında trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeden sorumluluklarının, azami 150.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumundan talep edilmesi gerektiği hüküm altına alındığını, müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusur oranında olduğunu, dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Mahkemelerine gönderilmesini, davacının ulaşım ve geçici iş görmezlik tazminatına ilişkin taleplerinin reddini, dosyanın kusur tespiti için Adli tıp kurumuna hasar tespiti için ise teknik Üniversitesine gönderilmesini, çekici ve park gideri ile kask bedeline ilişkin taleplerinin zarar kapsamında olmadığından, reddini, faiz taleplerinin reddini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri, hasta müşahede evrakları üzerinde inceleme yapılarak kaza nedeniyle davacının maluliyet oranın belirlenmesi için dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiştir.
Adli Tıp Kurumunun düzenlediği 28.01.2020 tarihli 3 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davacı …’nın; sürekli malüliyet tayinine mahal olmadığını, iyileşme ( iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği ni belirlenmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri, hasar dosyası ile Adli Tıp 2. İhtisas Kurulunun raporu ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak kaza tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için kusur ve aktüer bilirkişisine verilmiştir.
Kusur bilirkişinin aktüer bilirkişisi ile birlikte düzenlediği 14/12/2020 tarihli 4 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davalı sürücü …’ nin olayda % 75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, davacı …’ ın olayda % 25 ( yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, davacının talep edebileceği maddi zararının kalmadığı olduğu, görüş ve kanaatleri ile rapor sunmuşlardır.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen hasar dosyası, Adli Tıp Kurumu Adli Tıp 2. İhtisas Kurulunun 29.03.2019/6650 Karar sayılı raporu, Kusur ve Aktüer bilirkişilerinin birlikte düzenledikleri rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada 06.09.2010 günü saat 13.30 sıralarında davalı sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı otorite … istikametine seyrederken … sapağına geldiğinde sağa dönüşü sırasında, orta şeritten sağ şeride geçiş yaptığında, sağ şeride takiben gelmekte davacı … yönetimindeki … plaka sayılı motosikletle çarpışması sonucu yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Olay yerinde yol orta refüj ile ayrılmış, tek yönlü üç şeritli asfalt kaplama. Dosya içinde trafik kaza raporu mevcut değil. Ceza davası sırasında verilen biri bilirkişi raporunda olayda davalının 6/8 oranında, davacının 2/8 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Davalı sürücü … ceza davası sırasında vermiş olduğu ifadesinde, … sapağına girmek için orta şeritten sinyal verdiğini, sağında seyreden motosikletin sola doğru kaydığını, aracılığıyla sakatlığı çarptığını hayal etmiş sapağa giderken son anda sağ taraftan motosikletin aracının sağ kapısına çarptığını gördüğünü söylemiştir. Davacı … ise, olay yerinde seyri sırasında … kavşağına geldiğinde en sağ şeritte olduğunu, sol şeritten bir aracın önce orta şeride, sonra da kendi şeridine girerek aracına çarptığını ifade etmiştir.
Karayolları Trafik Kanununun Araç Manevralarını Düzenleyen Kurallar ile ilgili 67.maddesinde; Sürücülerin park yapmış taşıtlar arasından çıkarken, duraklarken veya park yaparken taşıt yolunun sağına veya soluna yanaşırken, sağa veya sola dönerken, karayolunu kullananlar için tehlike doğurabilecek veya bunların hareketlerini zorlaştıracak şekilde davranmaları yasaktır, hükmü buunmaktadır. Davalı sürücü …, belirtilen kurallara uymadan seyrini sürdürüp, sağ tarafını kontrol etmekten ve gelmekte olan motosikleti fark etmeden sağa doğrultu değiştirip motosikletin seyir yoluna girdiğinde, olayda asli kusurlu görülmüştür.
Karayolları Trafik Kanununun 52.maddesinde sürücülerin; kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak”, zorunda oldukları belirtilmiştir. Davacı sürücü …, yönetimindeki motosiklet ile hızını yol şartlarına göre ayarlamadığından kazanın meydana gelmesinde tali kusurlu görülmüştür.
15.09.1977 doğumlu olan davacı 06.09.2010 kaza tarihi itibariyle (33) yaşındadır. Yüksek Yargıtay’ ın konuya ilişkin yerleşik içtihatlarına göre kadın-erkek ayrımı yapılmaksızın aktif çalışma devresi sınırı 60 yaş kabul edildiğinden, kaza tarihi itibarıyla (33) yaşında olan davacı aktif çalışma devresindedir. davacının kaza tarihi itibarı ile yaptığı iş ve elde ettiği kazançlara ilişkin bilgi ve belge bulunmamaktadır.
Davacının 06.09.2010 – 27.09.2010 arasındaki (3) hafta = (0,7) aylık işlemiş aktif devrede net kazançları aşağıdaki gibidir: Tarihler Net Ücret Süre Toplam Tutar 06.09.2010 27.09.2010 599,12 TL x 0,7Ay =419,38 TL (0,7) aylık işlemiş aktif devre net kazançları toplamı0,7Ay= 419,38 TL’dir
Davacının (3) haftalık geçici iş göremezlik dönemindeki % 100 nispetindeki maluliyetiyle orantılı olarak maddi zararı 419,38 TL x % 100 Malûliyet = 419,38 TL dır.
Meydana gelen olayda davacı %25 oranında kusurlu olduğundan hesaplanan maddi zarar tutarından davacının %25 kusuru oranında kusur indirimi yapılacaktır. SGK tarafından davacıya ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin belge bulunmadığından rücuya tabi ödemeler hususunda indirime yer bulunmamaktadır. Dosyadaki ödeme makbuzundan davacıya 24.05.2017 tarihinde yani dava açıldıktan sonra ödeme yapıldığı görülmüştür.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E.2013/7357, K. 2014/10843, T. 07.07.2014 sayılı kararında özetle; “Davalı sigorta şirketi, dava açıldıktan sonra davacılara destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi yapmıştır. Mahkemece hükme esas alınan aktüerya raporunda, davacının yaptığı ödemelere rapor tarihine kadar faiz işletilerek (güncelleştirilerek) hesaplanan destekten yoksun kalma zararından tenzil edilmiştir. Davalı sigorta şirketinin, dava açıldıktan sonra Ödeme yaptığı dikkate alınarak ödemenin güncelleştirilmeden tenzil edilmesi gerekirken bu hususun gözden kaçırılması bozmayı gerektirmiştir” denilerek hüküm kurulmuştur. Buna göre; ödeme dava açıldıktan sonra yapıldığından güncellenmeden tenzil edilecektir.
Davacının indirimsiz geçici iş göremezlik maddi zararı=419,38-TL kusur indirimin (419,38 TL x%25 kusur)=104,85-TL kusur indirimi sonrası kalan tutar=314,53-TL, yapılan ödemenin indirimi= 19.948,01-TL olduğu yapılan ödemenin indirimi göz önünde bulundurulduğundan, davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararı kalmamıştır.
Tüm bu nedenlerle İş bu asıl davanın kısmen kabulü ile maddi tazminata ilişkin talep yerinde görülmediğinden reddine, Davalılar … Ltd Şti ile … den taktiren 1.000.-Tl manevi tazminatın 06.09.2010 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine, karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu asıl davanın kısmen kabulü ile maddi tazminata ilişkin talep yerinde görülmediğinden reddine,
Davalılar … Ltd Şti ile … den taktiren 1.000.-Tl manevi tazminatın 06.09.2010 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine,
2-68,31-TL karar harcının peşin alınan 91,03-TL den düşümü ile kalan 22,72-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 68,31-TL peşin harcın davalılar …Tic. Ltd.Şti ile …’den alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.951,65-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 73,20-TL’nin davalılar … Tic. Ltd.Şti ile …’den alınarak, davacıya verilmesine,
5-Maddi tazminat yönünden; Davalılar … Ltd.Şti ile … A.Ş kendilerini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
6- Kabul edilen Manevi Tazminat yönünden; Davacı … kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar … Tic. Ltd.Şti ile …’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Red edilen Manevi Tazminat yönünden; Davalı … Tic. Ltd.Şti kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/04/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza