Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1102 E. 2020/453 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/1102 ESAS
KARAR NO:2020/453 KARAR

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/11/2015
KARAR TARİHİ:15/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 11.11.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; “dava dışı borçlu …. Ltd. Şirketi ile temlik eden ….nin imzalamış oldukları 24,01.2008 tarihli ve 100.000-TL ümitli genel kredi sözleşmesine istinaden ondan bankaca kredi kullandırıldığını, davalının da bu söyleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, kredi müşterisi tarafından kullanılan kredinin süresinde ödenmemesi üzerine, temlik eden banka tarafından …. Noterliğinin … tarih ve yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin keşide edildiğini ve toplamda 12,078,80-TL tutarlı borcun ödenmesinin ihtar olunduğunu, takip konusu alacağın, …. Noterliğinin 23.09.2008 tarih ve … yevmiye sayılı temliknamesi ise müvekkili şirkete devir ve temlik edildiğini; süresinde borcun ödenmemesi üzerine de dava dışı borçlu şirket hakkında …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından icra takibinin başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya tebliğe gönderildiğini, ancak icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, halen dosya borcunun ödenmediğini, açıklanan nedenlerle; davalının icra dosyasına yaptığı itirazın İptali ile takibin aynen devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, ister iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı vekilinin verdiği 19.08.2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında açılan davaya dayanak olan icra takibinin müvekkilinin sahibi olduğu eski şirketi adına başlatıldığını, müvekkilinin şirketi ile müvekkilinin ayrı kişilikler olduğunu, bu nedenle müvekkilinin şirketin borçlarından dolayı sorumlu tutulamayacağını, müvekkilinin kefil olması nedeniyle sorumlu olduğunu iddia eden davacının, borçlu şirketin imzalamış olduğu kredi sözleşmesine dayandığını, bu sözleşmede müvekkilinin, sözleşmenin kefil ile ilgili hiçbir kısmını adı ve soyadını kullanarak imzalamadığını ve kendisini borç altına sokacak bir işlem yapmadığını, davacının dava dilekçesinde dayanak olarak gösterdiği ihtarnamenin de yine şirketin kullandığı kredi kartı/kredili mevduat hesabına ilişkin bulunduğunu, zaten İhtarda ödenmesi istenen 12.078,80-TL tutar ve ihtar içeriğinin de bunun ispatı olduğunu, müvekkiline ve borçlu şirkete iş bu dava konusu alacak ile ilgili bir ihtar çekilmediğini, açıklanan nedenlerle; davanın reddine karar verilmesini, savunmuş ve talep etmiştir,
…. İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içerisine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 11.325.00-TL asıl alacağa % 66 temerrüt faizi tutarı 58.467,20-TL ve % 5 Gider Vergisi tutarı 2.923,36-TL ile birlikte toplam 72.715,56-TL için takip yapıldığı. Ödeme emrinin 28.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 02.06.2015 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 07.05.2018 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Dava dışı(temlik veren) …’ nin alacaklısı olduğu kredi tutarlarını toplu olarak 11/09/2008 tarih … yevmiye no’ lu işlem ile kayıt altına aldığı. Davacı … A.Ş tarafından Alacak Temlik Sözleşmesi sonrası muhasebe hesabı 390.80.03.03-… Temlik Hesabı içeriğine alacak tutan bakiyeyi kaydettiği, ancak dava dışı banka kayıtlarından incelmeye sunulan verilerin yeterli ve gerekli tespitleri yapmaya elverişsiz olması yanısıra, Davacı … A.Ş’ nin alacak temlikine ilişkin kayıtlarının toplulaştırılmış şekilde yapılmış olması nedeni ile alacağın gerek temlike konu edilen tutarı gerekse takip tarihi itibariyle takibe konu edilen anapara tutarının 11.325,54-TL olup olmadığı konusunda yeterli ve gerekli tespitler yapılamadığı, mahkeme tarafından Bilirkişiliğimden tespiti istenen “…davacının davalıdan takibe konu alacağı bulunup bulunmadığı…” hususunda tespit ve hesaplama yapılamadığı, Toplam Takip Tutarı ve talep edilen faiz, ….İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı takip dosyasında %66 faiz oranı üzerinden toplam 58.467,20-TL faiz hesaplandığı görülmüş olmasına karşın hesaplamaya esas faiz oranının dayanağı ile ilgili olarak gerek Kredi Sözleşmesi gerekse dava dosyası içeriğinden tespit yapılamadığından takibe konu faiz tutarı ile ilgili hesaplama yapılamamıştır.” Sonuç ve kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyamıza sunulan muhasip bilirkişinin raporu hüküm kurmaya yeterli görülmediğinden dosyaya bankacı bilirkişi atanarak yeniden rapor alınmasına karar verildi.
Bankacı bilirkişinin düzenlediği 14.01.2019 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacı yanın, icra takibinde 11.325,00-TL asıl alacak, 58.467,20-TL faiz ve 2.923,36 TL de faizin %5 BSMV tutarı olmak üzere toplam 72.715,56-TL’yi talep etmiş bulunduğu, yine icra takibinde asıl alacak tutarı 11.325,00-TL için icra takip tarihinden itibaren yıllık % 66 oranında faiz istendiği, Taraflar arasında akdedilen 100.000,00-TL tutarlı Kredi Taahhütnamesinde faiz oranının belirlenmediği ayrıca davalı borçlunun temerrüt tarihinin belirsiz olduğu, nihayet kredinin hangi tarihte kullandırıldığı, riskin takip tarihine kadar nasıl izlendiği, süreçte nakdi ve temerrüt faizinin nasıl uygulandığının da belirsiz bulunduğu, açıklanan hususlar muvacehesinde: Kredinin kullandırıldığı tarihten başlamak üzere, dava tarihine kadarki süreçte, teselsül eder şekilde borç /alacak işlemleri ile bakiyeyi gösteren kredi hesap ekstrelerinin, Kredi asıl alacak riskini (asıl alacak tutarı 11.325,00-TL) doğuran kredi işlemiyle/işlemleriyle ilgili kredi ödeme belgesinin/belgelerinin, Takipte talep edilen 58.467,20 TL tutarlı birikmiş faizin hesaplanmasıyla ilgili faiz süreç başlangıcı ile faiz hesabına dayanak belgelerin (takipte talep edilen %66 temerrüt faiziyle ilgili dayanak belge dahil), Dosyaya sunulmasının gerektiği, Bu belgeler bilirkişi incelemesine sunulmadan, takip borçlusunun itirazı ile davaya cevap dilekçesindeki beyanları da dikkate alındığında, dosya kapsamında yer alan yetersiz belgelere göre davacının davalıdan takip konusu alacağının bulunduğu yönünde tam, kesin ve inandırıcı bir sonuca ulaşılamayacağı” Kanaat ve sonucu ile raporunu sunmuştur.
Bankacı bilirkişinin eksikliğini saptadığı belgelerin sunularak taraflarında itirazlarının değerlendirilerek bankacıdan ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bankacı bilirkişinin düzenlediği 10.09.2020 tarihli 3 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Yapılan inceleme ve değerlendirmelerde, Kök ve bu EK rapor safahatında ayrıntılarıyla açıklandığı üzere; “Davacı takip alacaklısı Vekilinin 02.03.2020 tarihli dilekçesi ekinde dosyaya sunduğu bilgi ve belgelerin, Kök Raporumuzda yapılan tespit, değerlendirme ve varılan sonucu değiştirecek nitelik taşımadığı” Kanaat ve sonucu ile ek raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacıya temlik eden bankanın ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen muhasip raporu, bankacı bilirkişi raporu ile ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Davacı … A.Ş.n dava dışı asıl kredi borçlusu …. Ltd. Şti. ile davalı … hakkında 11.325,00-TL asıl alacak, 58.467,20 TL faiz, 2.923,36 TL faizin %5 BSMV tutarı olmak üzere toplam 72.715,56-TL üzerinden (toplam alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl atacağa işleyecek yıllık %66 faiz ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla tahsili, fazlaya dair ve faiz oranlarında ki artıştan doğan talep hakkı saklı tutularak, TBK100 madde uyarınca kısmi ödemeler öncelikle feri alacaklara sayılmak üzere) ilamsız icra takibine geçmiştir. Takip talebi ve ödeme emrinde borcun nedeni; “01.08.2007 …. … Şubesi ile imzalanan kredi sözleşmesi gereğince kullanılan krediden doğan banka alacağı olup alacak … A.Ş. ye temlik edilmiştir” şeklinde belirtilmiştir.
Ancak, davalı takip borçlusu …, 02.06.2015 havale tarihli dilekçesiyle, alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığından bahisle itirazda bulunmuş ve takibi durdurmuştur.
Huzurdaki dava bu takibe yapılan itirazın iptaline yönelik bulunmaktadır. Genel Taahhütname başlıklı bila tarihli belgenin 1.maddesinde, Kredi Miktarı, İçeriği Ve Sınırı olarak 100.000,00-TL tespit edilmiş olup, bu Taahhütnamenin tarihi, banka kayıtlarında 02.05.2006 olarak belirtilmiştir. Taahhütnamede dava dışı …. Ltd. Şirketi Firma, davalı … ise müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla yer almaktadır. Firma unvanı kaşe ve imzayı da içermekte, … ismi altında da imza bulunmaktadır. Buna göre, dava dışı asıl kredi borçlusu ile davalı … …, Taahhütnameden kaynaklı sözleşmesel (kaydi) sorumluluğu 100.000,00-TL (=cari TL) olmaktadır.
İlk raporda “…Taraflar arasında akdedilen 100.000,00-TL tutarlı Kredi Taahhütnamesinde faiz oranının belirlenmediği, ayrıca davacı borçlunun temerrüt tarihinin belirsiz olduğun, nihayet, kredinin hangi tarihte kullandırıldığı, riskin takip tarihine kadar nasıl izlendiği, süreçte nakdi ve temerrüt faizinin nasıl uygulandığının belirsiz bulunduğu, açıklanan hususlar muvacehesinde; Kredinin kullandırıldığı tarihten başlamak üzere, dava tarihine kadarki süreçte, teselsül eder şekilde borç/alacak işlemleri ile bakiyeyi gösteren kredi hesap ekstrelerinin, Kredi asıl alacak riskini (asıl alacak tutarı 11.325,00-TL) doğuran kredi işlemiyle/işlemleriyle ilgili kredi ödeme belgesinin/belgelerinin, Takipte talep edilen 58.467,20-TL tutarlı birikmiş faizin hesaplanmasıyla ilgili faiz süreç başlangıcı ile faiz hesabına dayanak belgelerin (takipte talep edilen % 66 temerrüt faiziyle ilgili dayanak belge dahil) dosyaya sunulmasının gerektiği, bu belgeler bilirkişi incelemesine sunulmadan, takip borçlusunun itirazı ile davaya cevap dilekçesindeki beyanları da dikkate alındığında, dosya kapsamında yer alan yetersiz belgelere göre davacının davalıdan takip konuşu alacağının bulunduğu yönünde tam, kesin ve inandırıcı bir sonuca ulaşılamayacağı kanaat ve sonucuna varılmaktadır” şeklinde tespit, değerlendirme ve sonuca varılmıştır.
Davacı Vekili, bilirkişi raporunda talep edilen belgelerin bir kısmının temin edilip dosyaya sunulduğundan bahisle, bir sayfadan ibaret “Hesap Hareketleri” başlıklı belge ile, yine bir sayfadan ibaret “Kredi Risk Hareket Bilgileri” başlıklı belgeyi dosyaya intikal ettirmiştir.
Hesap Hareketleri başlıklı ve 02.03.2020 tarihli belgenin incelenmesinde; Belgede ad soyad olarak “…. Ltd. Şirketi, tarih aralığı 17.03.2007-17.09.2007” açıklamalarının bulunduğu ve IBAN numarasına yer verildiği, belgede 31.03.2007 tarihinden başlayarak 17.09.2007 tarihine kadar “kredi faiz, kredi vergi, nakit yatan, tahak. Faiz, tak. Hes. Aç.” şeklindeki açıklamalar ile borç/alacak işlemlerinin gösterildiği ve neticede 17.09.2007 tarihi itibariyle 1.356,75 TL’nin “Tak. Hes. Aç.” açıklaması ve alacak işlemi kaydıyla hesap bakiyesinin “0” olarak belirtildiği görülmektedir.
Kredi Riski Hareket Bilgileri başlıklı belgenin incelenmesinde ise; müşteri numarasının “…”, adı/unvanının; “…. Ltd. Şirketi”, tarih aralığının “09.05.2006-02.03.2020” şeklinde gösterildiği, Belgede; 09.05.2006-17.09.2007 tarihleri arasında, “takibe alma, reeskont tahsilatı, tahakkuk faiz tahsilatı, tahakkuk eden ekstre masrafı, tahakkuk eden faiz, BSMV, PTT masrafı, faiz oranı düzeltme, sistemsel faiz artırma” açıklamalarıyla borç/alacak işlemlerinin kaydedildiği, 09.05.2006 tarihli işlemin “hesap açma” açıklamasıyla 10.000,00-TL işlem gösterildiği, sonraki tarihlerdeki işlem tutarlarının bu bakiyeyi etkilemediği ve 17.09.2007 tarihinde “takibe alma” açıklamasına yer verilerek 10.000,00-TL anapara kapama, 687,67 TL faiz eksiltme, 34,38 TL BSMV azaltma açıklamalarıyla işlem kayıtlarının yapıldığı görülmektedir.
Yukarıda belirtilen iki belgede yer alan tutarlara göre (1.356,75 TL + 10.000 TL, 687,67 TL + 34,38 TL=) 12.078,80 TL’ye ulaşılmakta, bu da Kök Raporda (Sayfa 3, Hesap Katı Ve Temerrüt başlıklı 3.başlık altında) belirtilen hesap kat tarihindeki tutarı ifade etmektedir. Ancak, dosyaya sunulan yukarıda ayrıntılarıyla açıklanan belgelerin, bankacılık sistemine uygun bir kredi ilişkisi ile, bu ilişkiyi kayden kanıtlayacak, teselsül eden, borç/alacak/bakiye işlemlerini düzgün ve tutarlı izah eden ekstre yapısında bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca Kök Raporumuzda da yer verildiği üzere, Kredi asıl alacak riskini (asıl alacak tutarı 11.325,00-TL) doğuran kredi işlemiyle/işlemleriyle ilgili kredi ödeme belgesi/belgeleri ile, takipte talep edilen 58.460,20 TL tutarındaki faizin dayanak belgelerinin dosyaya sunulmadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan hususlar muvacehesinde ise; davacı takip alacaklısının, davalı takip borçlusundan takip tarihi (22.04.2015) itibariyle 72.715,56 TL alacaklı bulunduğu yönünde somut bir tespit ve değerlendirme yapılmasının da mümkün olamadığı kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Kanıtlanamayan davanın Reddine,
2-54,40-TL karar harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 13.450,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır