Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1100 E. 2019/433 K. 29.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1100 Esas
KARAR NO : 2019/433
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/11/2015
KARAR TARİHİ : 29/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinden özetle; 03/07/2015 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile karşı yönden gelen … sevk ev idaresineki tescilsiz motosiklet ile keskin bir virajda karşılaşnmaları sonucu çarpışması sonucu çitf taraflı yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan müvekkillinin yaralandığını beyanla müvekkilinin uğradığı maddi zararlar için fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik … ‘ın sürekli işgöremezliği dolayısıyla 500,00-TL ve geçici iş göremezliği 500,00-TL olmak üzere toplamda 1.000,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işlemiş yasal faiziyle birlikte davalı tarafından ödenmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekalet davalı üzerinde bıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu yanıt dilekçesi ile; kazaya karışan motosikletin silindir hacmi ve trafik sigortası yaptırma zorunluluğu olan bir araç olup olmadığının tespitinin gerektiğini, davacının araçta yolcu olduğunu, hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, kazada tescilsiz motosiklet sürücüsü … ehliyetsiz olduğunu, bu nedenle tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, geçici iş görmezlik zararının bedensel zarar olmadığını, davacının motosiklete binerken kask takmadığından müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini beyanla davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-İstanbul Trafik İhtisas Dairesi kusur raporu
2- İstanbul Adli Tıp Kurumu maluliyet raporu
3-… Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma dosyası
4- SGK cevap yazısı
5-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava trafik kazası nedeni ile sürekli ve geçici iş göremezlik zararının tazmini istemine dairdir.
2918 sayılı KTK.nın 91. Maddesinde motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, … Yönetmeliği’nin 9. maddesinde trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için …na başvurulabileceği, öngörülmüştür.
2918 sayılı KTK’nın 91.maddesinde; motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, … Yönetmeliğinin 9.maddesinde; trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için …na başvurulabileceği belirtilmiş, motorlu bisikletin tanımının yapıldığı 2918 sayılı KTK’nin 3.maddesinde; motorlu bisikletin, silindir hacmi 50 cc’yi geçmeyen içten patlamalı motorla donatılmış ve imal hızı saatte 50km den az olan bisiklet olduğu düzenlenmiş, 2918 Sayılı KTK’nın 103. maddesinde ise; motorsuz taşıtlar ile motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğunun genel hükümlere tabi bulunduğu öngörülmüştür.
Sürekli sakatlık teminatı ilgili genel şartların A.5/c maddesinde düzenlenmiş yine genel şartlara ek olarak çıkarılan cetvel Ek:3’te sürekli sakatlık tazminatı hesaplamasının ne şekilde yapılacağı belirtilmiştir. Ek:3 cetvelin 3.maddesinde 01/06/2015 tarihinden sonra meydana gelecek trafik kazalarında TRH-2010 tablosunun dikkate alınacağı belirtilmiş, yine diğer maddelerde de, sürekli sakatlık tazminatının ne şekilde hesaplanacağı ifade edilmiştir. Ayrıca genel şartlar A:5/c maddesinde, sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde, Sakatlık Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporlarına İlişkin Mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporu dikkate alınacağı belirtilmiştir.
Dava konusu tazminatta hatır taşıması indirimi yapılmış olup öncelikle hatır taşımasının açıklanmasında fayda görülmüştür. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nin 51.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. (Y.17.H.D.2018/3231E-2018/12869)
Temmerüt faizi yönünden ise; haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Bu nedenle dava dosyamızda ıslah edilen miktar bakımından da dava tarihiden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekir.
Dava konusu trafik kazası 03/07/2015 tarihinde, tescilsiz motosiklet de yolcu olarak bulunan davacının yaralanmasına neden olmuştur.
Davacının kaza nedeni ile yaralanmasına bağlı geçici iş göremezlik süresi ile sürekli iş göremezlik oranının tespiti için dosya Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu’nun 19/01/2018 tarih ve … numaralı karar ile %15 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğini bildirmiştir.
Davacının kaza nedeni ile kusur tespitine ilişkin oranın tespiti için dosya Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu’nun 19/01/2018 tarih ve … numaralı karar ile motosiklet Sürücüsü …’ın %100 kusurlu olduğunu, … ‘ın kusursuz olduğunu bildirmiştir.
6100 sayılı Yasanın 266.maddesi uyarınca dosya bilirkişiye tevdi edilerek kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları ve davacının sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatının hesaplanması istenilmiş, bilirkişi … ‘ın dosyaya sunduğu rapor ile geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının Rant yöntemine göre, 9.936,28-TL, sürekli iş göremezlik dönemine ait %15 maluliyeti ile gili maddi zararının 122.397,37-TL olduğu, TRH-2010 aktüeryal yönteme göre, geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararın 9.936,28-TL, sürekli iş göremezlik dönemine ait %15 maluliyeti ile ilgili maddi zararının 92.835,48-TL olduğunu, kaza tespit tutanağında kazaya karışan tescilsiz araç motosiklet olduğu, aracın mondial marka 1998 model olduğu, yapılan araştırmada model ve marka motosikletlerin silindir hacimlerinin 50 cc üzerinde olduğunu bildirmiştir. Davacı vekili rapor doğrultusunda talep sonucunu arttırmıştır.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun “tazminat” başlıklı 51. maddesinde; hakimin, tazminatın kapsamını, durumun gereğine ve özellikle kusurun ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; “tazminatın indirilmesi” başlıklı 52. Maddesinde ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olduğu yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırdığı takdirde hakimin, tazminatı indirebileceği veya tamamen kaldırabileceği açıklanmıştır.
Somut olayda; 03/07/2015 tarihli trafik kazasında yolcu olduğu, kazada yaralandığı, kaza sonrası geçici ve sürekli iş göremezlik kaybı yaşadığı, aracın tescilsiz olduğu ve şartları sağladığı bu nedenle …na başvurabileceği görülmüştür. Dosyamızda alınan aktüerya raporu sonrasında davacı davasını ıslah etmiş, sürekli iş göremezlik tazminat miktarını 92.335,48-TL’ye, geçici iş göremezlik tazminatını 9.436,28-TL’ye çıkarmıştır. Mahkememizce kaza tarihi 03/07/2015 olduğu, bu haliyle yukarıda açıklandığı üzere TRH-2010 tablosu hesaplanması karara esas alınmıştır. Ancak savcılık dosyası incelenmesinde sürücü …’nın açık beyanı ile tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, davacının sigortasız araçta yolcu olduğu, araç sürücüsü olan … ile davacının arkadaş oldukları, davacının arkadaşı olan sürücünün aracında yolculuk ettiği, taşımanın davacının menfaatine uygun biçimde yapıldığı ve araç sürücüsünün taşımada bir menfaatinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında; tazminattan hatır taşıması nedeniyle Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları doğrultusunda, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı üzerinden %20 indirim yapılarak, geçici iş göremezlik tazminatının 7.949,024-TL, sürekli iş göremezlik tazminatının 74.268,38-TL hesaplanmış, ancak kısa karar da maddi hataya düşülmüş, sürekli iş göremezlik tazminatında hatır taşıması indirimi yapılmış, geçici iş göremezlik tazminatı hatır taşıması indirimi yapılmaksızın 9.936,28-TL olarak, faiz başlangıcı ise dava tarihi olan 10/11/2015 olarak esas alınması gerekirken kaza veya dava tarihi ile ilgisi olmamasına rağmen maddi hata ile 07/08/2014 olarak hükmedilmiş, mahkememizce gerekçeli karar yazım aşamasında bu durum fark edilmiştir.
Davanın kısmen reddine karar verilmiş olup, davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Zira, yasal düzenlemeler gereği, TBK’nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemiştir. (Y.17.H.D. 2015/14413E-2018/4944K)
Tüm bu açıklamalar ve hukuki değerlendirmeler sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile 9.936,28 TL geçici ve 74.248,3 TL sürekli işgöremezlik tazminatının 07.08.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile temlik alan davacıya verilmesine; fazlaya dair istemlerin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 5.750,64 TL ilam harcından peşin alınan 375,70TL(348,00 ıslah ve 27,70 Peşin) harcın mahsubu ile bakiye 5.374,94 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 375,70TL(348,00 ıslah ve 27,70 Peşin) harç ve 27,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 403,40TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.269,25 TL yargılama giderinden red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 1.039,70 TL lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 495,75 TL yargılama giderinden red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 89,60 TL lik kısmının davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, arda kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/04/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza