Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1088 E. 2018/297 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/993
KARAR NO : 2018/411
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 07/10/2015
KARAR TARİHİ: 29/03/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan dava sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacılar vekili, müvekkilleri davacıların, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde … sicil numarası ile kayıtlı davalı şirketin pay sahibi olduklarını, davalı şirketin 07.07.2015 tarihinde genel kurul toplantısı yaptığını bu toplantıya davacılar adına davacı vekilinin katıldığını, adı anılan genel kurulda alınan 4, 6, 8 ve 11 numaralı kararların TTK’nın amir hükümlerine ve TMK’nın 2. maddesine aykırılık teşkil ettiğini, bu sebeple bu kararlara olumsuz oy kullandıklarını ve muhalefetlerini şerh ettiklerini, dava konusu genel kurulda ve öncesinde müvekkillerinin pay sahipliğinden kaynaklanan haklarının birden çok defa ihlal edilmiş olduğunu, bilgi alma haklarının haksız bir şekilde engellendiğini, bu nedenle genel kurulda alınan kararların butlan sebebiyle batıl olduğunu, davalı şirketin 8 Mayıs 2015 tarihinde 2014 yılı olağan genel kurulunu yapmak üzere tüm pay sahiplerine davetiye gönderdiğini, bu davetiye de şirkete ait finansal tablolar, faaliyet raporları ve diğer belgelerin 24 Nisan 2015 tarihinden itibaren şirket merkezinde pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulacağının bildirildiğini, bu davetiye üzerine defalarca şirket merkezine gittiklerini ve belge incelemesi talep ettiklerini ancak hiçbir belgenin taraflarına gösterilmediğini, bu surede müvekkillerinin bilgi edinme hakkının kasten engellendiğini, davalı şirketin 8 Mayıs 2015 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında bu eksik bilgilendirme hali dile getirilerek finansal tabloların müzakeresinin TTK’nın 420.maddesi uyarınca bir ay süreyle ertelenmesini talep ettiklerini, bu taleple birlikte genel kuruldaki tüm gündem maddelerinin görüşülmesinin ertelendiğini, davalı şirketin, ertelenen genel kurul toplantısını bu kez 7 Temmuz 2015 tarihinde yapmak üzere pay sahiplerine yeniden davetiye gönderdiğini, bu davetiyede de diğer belgelerin 22 Haziran 2015 tarihinden itibaren şirket merkezinde pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulacağının bildirildiğini, bu davet üzerine, defter ve belgelerin incelenmesi isteğiyle yeniden şirket merkezine gidildiğinde aynı olumsuz durumla karşılaşıldığını, hiçbir belgenin taraflarına gösterilmediğini, bu durumu davalı şirkete ihtar edildiğini, tüm bu olumsuzluklara rağmen 7 Temmuz 2015 tarihli genel kurula taraflarının iştirak ettiğini, bu hususların tek tek genel kurula bildirilerek kayıt altına alındığını, genel kurul toplantısında; yönetime, kasa hesapları, finansal tablolar, şüpheli ticari alacaklar, finansal tablolarda gözüken şirkete ait mevduat hesabı, finansal tablolarda gözüken 2014 yılı brüt satışların düşüklüğü, briit satışlardaki, bu azalmaya rağmen pazarlama, satış ve dağıtım giderlerindeki önceki yıllara göre artışın nedenleri konularında taraflarınca sorular yöneltildiğini, bir yanıt alınmayınca TTK’nrn 438.maddesi uyarınca özel denetçi atanmasını teklif ettiklerini ancak bu tekliflerinin oy çokluğuyla reddedildiğini, finansal tablolardaki bu belirsizlik ve izaha muhtaç masraf kalemleri hakkında şirket yönetiminin ısrarlar hiçbir bilgi vermemesi üzerine TTK’nın 439/1 .maddesi uyarınca davalı şirkete özel denetçi atanması isteğiyle İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde …E. numarası ile dava açtıklannı, bu davanın halen derderst olduğunu, TTK’nın 437.madde hükmü ile pay sahiplerine tanınmış olan “bilgi alma ve inceleme hakkı” açıkça ihlal edilmiş ve yine TTK’nın 447.maddesi uyarınca bu hak dava konusu genel kurulda kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandırılmış olduğundan, ayrıca TTK’tım 438.madde hükmü ile tanınmış olan “özel denetim isteme hakkı” da açıkça ihlal edilmiş olduğundan 07.07.2015 tarihli genel kurulun butlan ile malul olduğunun tespitini ve genel kurulda alınan kararların mahkemece iptal edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirktin Beşiktaş 11. Noterliğinin 10.06.2015 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnameleri ve tebellüğ belgelerinde anlaşılacağı üzere, TTK’nın 437/1.maddesinde bilgi alma ve inceleme hakkına ilişkin olarak öngörülen tüm edimleri yerine getirdiğini, davacılar vekilinin gerek müvekkili şirkete göndermiş olduğu ihtarnamelerde gerekse dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddia ve istemlerinin gayrı samimi ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, kanunen davacı yan incelemesine tabi tutulması gereken tüm bilgi ve belgelerin tam ve eksiksiz olarak davacılara tebliğ olunduğunu, incelemelerine sunulduğunu, buna karşılık davacı tarafın müvekkili şirketten yasaya aykırı ve hakkı bulunmayan bilgileri istediğini, davacının müvekkili şirketin ticari sırlarını öğrenmek istediğini, dolayısıyla müvekkili şirketin menfaatlerini tehlikeye sokabilecek, emel ve gayret içerisinde olduğunu, dava dilekçesinde ve davacı yanca keşide olunan ihtarnamelerde belirtilen hususların hiçbirisinin varit olmadığını, davacının talebi üzerine 08.05.2015 tarihli 2014 yılı genel kurulunun TTK’nın 420.maddesi uyarınca 1 ay süreyle ertelendiğini, 07.07.2015 tarihindeki genel kurul için usulüne uygun çağn gerçekleştirilmiş olduğunu TTK’nın 437.maddesi çerçevesinde ibrazı zorunlu fınansal tablolar, faaliyet raporları ve diğer ibrazı zorunlu belgelerin incelemeye hazır edildiğini, davacı tarafın şirket merkezine geldiğini, ibrazı zorunlu belgeler dışında müşteri ve sipariş belgelerini de istemiş olduğunu, ancak istenilen belgelerin TTK’nın 437/3 .maddesi uyarınca şirket menfaatlerini tehlikeye sokabilecek mahiyette olduğundan verilmediğini, genel kurulda gerekli bilgilerin yasaların izin verdiği ölçüde aktarıldığını, davacılar vekilinin İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin …E. sayılı dosyası ile özel denetçi atanması talebinin gayesinin TTK’ma 437/3.maddesini aşmak olduğunu, Davacılardan …’ nin, davalı …A.Ş.’nin dava dışı … Yapı Ürünleri Sanayi ve Tic. Ve İnş. A.Ş, …Yapı Ürünleri Dağıtım A.Ş.’nin ortağı olduğunu, 06.09.2010 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurul toplantısında yönetim kuruluna seçilmemenin verdiği kırgınlık ve kızgınlıkla, esas sözleşmesi ve iştigal konusu davalı …A.Ş. ile aynı olan “… Zemin ve Dekorasyon Malzemeleri San ve Tic . A.Ş.” ünvanlı bir şirket kurduğunu bu şirket vasıtasıyla haksız rekabete giriştiğini, davalı müvekkili şirket tarafından İstanbul 40. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/281 E. sayılı dosyası ile “ “…” aleyhine, “…” sözcüğünün müvekkiline ait “Parkett” sözcüğü ile iltibas yarattığı gerekçesi ile dava açtıklarını, dava devam ederken davalı şirketin ünvanındaki “…” ibaresini “…co” olarak değiştirmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığını, konusu kalmayan davanın reddine karar verildiğini, bu kararı Yargıtayın onadığını aynı konu için İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin …E. sayılı dosyası ile açılmış bulunan tazminat davasının halen derdest olduğunu, Davacının, ana hissedarı bulunduğu … Zemin ve Dekorasyon Malzemeleri San ve Tic. A.Ş. aleyhine ikame olunan ve İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinde halen görülmekte olan haksız rekabete ilişkin tazminat davasında, yasal olarak verilmesi gereken bilgileri bilirkişilere şirket gizliliği nedeniyle vermekten imtina ettiğini, davacı tarafın, müvekkili davalı şirketin ticari sırlarını elde etme amacını güttüğünü, dava dilekçesinin 3.sahifesinde, yer almış “finansal tabloda ticari alacak olarak 987.742.00-TL görülmektedir. Bu alacakların vade yapılan nelerdir? Ticari alacaklar olarak gözüken ve 10.000-TL nin üzerindeki kişi ve firmalar kimlerdir?” Sorulannuı davacının aslında neyin peşinde olduğunu ortaya koyduğunu, davacı tarafın aslında TTK’nın 437/3 maddesinde adı geçen şirketin ticarî sırlan ve şirket menfaatlerini tehlikeye sokacak olan bilgi ve belgelerin peşinde olduğunu, TTK’nın 437.maddesinde, genel kurul öncesi pay sahiplerine ibrazı zorunlu belgelerin tahdidi olarak sayıldığını, müvekkili şirketin bu belgeleri ibraz ettiğini, dava dilekçesinde, kasa hesaplarında görüldüğü belirtilen 78.394.00 TL’nin mevcut olduğunu, kasa sayım tutunağı tanzim etme mecburiyeti bulunmadığını, ülkede faiz oranlan düştüğü için, faiz gelirlerinin düşmesinin olağan olduğunu, banka giderlerinde ciddi tasarruf sağlandığını, …co şirketinin yoğun şahsi rekabeti karşısında, pazarlama ve satış faaliyetlerinde daha fazla çaba sarf etme gereğinin ortaya çıktığını ve bu sebeple gider kalemlerinde bir artış yaşandığını, ancak müvekkili şirketin böyle bir ortamda tasarruf tedbirlerini azami seviyeye çıkardığını savunmuş ve denetim raporları, faaliyet raporu, bilanço, finansal tablolar ve belgelerin genel kurulda kabul görmesi ve ibra edilmesi karşısında davacılar, hiçbir somut iddia ve olaya atıf yapmadan 4,6,8 ve 11 numaralı kararların iptalleri ile ilgili olarak ikame ettikleri işbu davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olması sebebiyle reddini karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, …A.Ş’nin 07.07.2015 tarihli genel kurulunda alınan bir kısım kararların TTK’nın 447. maddesi uyarınca öncelikle, butlanın tespiti ile TTK’nın 445. madde hükmü uyarınca iptaline ilişkindir. Genel Kurul 07.07.2015 tarihinde gerçekleştirilmiş olup, dava mahkememize 07.10.2015 tarihinde açılmış olup, açılan dava TTK’nın 445. maddesi uyarınca süresindedir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak, davalı şirkete ait 07.07.2015 tarihli Genel Kurul tutanağı, muhalefet şerhleri ve hazirun cetveli getirtilmiştir.
07.07.2015 tarihli Genel Kurul tutanağının iptali istenen 4. maddesinde, ”2014 yılı finansal tabloların okunup okunmaması oylamaya sunuldu. Daha önce gönderilmiş olmasından dolayı okunmasına gerek olmadığına oybirliğiyle karar verildi.” Yapılan oylama sonucunda finansal tabloda 2.227.500 oya karşılık 10.272.500. oy ile ve oy çokluğu ile kabul edilmiştir.
Davacı taraf Genel Kurul’da finansal tablolara ilişkin sorular iletmiş, şirket yönetimince soruların TTK 437/3-4 maddesi kapsamında sorulara cevap verilmemiş, davacı taraf muhalefet şerhini yazdırmıştır.
TTK 409/1 maddesi “genel kurulları olağan ve olağanüstü toplanır… bu toplantılarda organların seçimine finansal tablolar yönetim kurulunun yıllık raporuna…. ilişkin müzakere yapılır. ” hükmünü içermektedir.
Yasada finansal tablolar “müzakere” edilir, şeklinde hüküm getirilmiş olup, okunacağına ilişkin hüküm bulunmamaktadır. Davalı şirketin esas sözleşmede TTK 409/1 maddesi esas alınmak suretiyle düzenleme yapılmış olup, genel kurul tutanağı incelendiğinde finansal tabloların müzakereye açıldığında bu gündem maddesine ilişkin olarak değişik konuları kapsayan 6 farklı soru sorulduğu ve yönetim kurulunca 437/3-4 maddesi kapsamında cevap verilmediği, cevap verilmeme gerekçesinin ticarisiz olduğu, kanun ve esas sözleşmenin aradığı unsurların gerçekleştiği müzakerenin yapıldığı anlaşılmakla; iptaline yönelik talebin reddine,
07.07.2015 tarihli Genel Kurul tutanağının iptali istenen 6. maddesinde, ”Yönetim kurulu üyelerince yapılan oylamada kendileri için oy kullanmadığı. Yapılan oylama sonucunda … 2.227.500 olumsuz oya karşılık 10.147.500. … 2.227.500 olumsuz oya karşılık 10.147.500 … 2.227.500 olumsuz oya karşılık 10.272.490 oyla ibra edildiler.” kararı alınmıştır. Davacı muhalefet şerhini tutanağa geçirmiştir.
Davacı yönetim kurulu faaliyet raporlarının yeterli açıklığı içermemesi ve gerçeği yansıtmaması, toplantı günü öncesinde hazır bulundurulmamış olması nedeniyle yönetim kurulu üyelerininde ibralarının iptali gerektirdiğini beyan etmiş ise de yukarıda müzakereye ve okunmamaya ilişkin açıklanan gerekçelerle ile davacının yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin olumsuz oy kullanmasının tek başına ibra oylamasının iptalini doğurmayacağından iptaline yönelik talebin reddine,
07.07.2015 tarihli Genel Kurul tutanağının iptali istenen 8. maddesinde, ”… Yapı Ürünleri … vekilinin verdiği önergeyle şirket yönetim kurulu üyeliklerine 3 yıl süre ile görev yapmak üzere …, şirket ortağı olmayan …’i teklif etti.
Yapılan oylama sonucunda Müzeyyen Gürel, … 3 yıl süre ile görev yapmak üzere 2.227.500 olumsuz oya karşılık 10.272.500 oy ile oy çokluğuyla yönetim kuruluna seçilmiştir” kararı alınmıştır.
Davacı taraf, seçilen yönetim kurulu üyelerinin bir önceki dönemde görevlerini gereği gibi yerine getirmediklerini beyan ederek muhalefet şerhini tutanağa geçirmiştir.
Yönetim kurulu seçimi TTK’nın 359 maddesinde düzenlenmiş olup, ” Anonim şirketin, esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş, bir veya daha fazla kişiden oluşan bir yönetim kurulu bulunur. (Mülga son cümle: 26/6/2012-6335/42 md.) (…) [1]
Bir tüzel kişi yönetim kuruluna üye seçildiği takdirde, tüzel kişiyle birlikte, tüzel kişi adına, tüzel kişi tarafından belirlenen, sadece bir gerçek kişi de tescil ve ilan olunur; ayrıca, tescil ve ilanın yapılmış olduğu, şirketin internet sitesinde hemen açıklanır. Tüzel kişi adına sadece, bu tescil edilmiş kişi toplantılara katılıp oy kullanabilir.
Yönetim kurulu üyelerinin ve tüzel kişi adına tescil edilecek gerçek kişinin tam ehliyetli olmaları şarttır. (Mülga ikinci ve üçüncü cümle: 26/6/2012-6335/42 md.) [2] [3]
Üyeliği sona erdiren sebepler seçilmeye de engeldir.
(Ek: 28/3/2013-6455/79 md.) Devlet, il özel idaresi, belediye, köy ile diğer kamu tüzel kişilerinin pay sahibi olduğu şirketlerde, sayılan tüzel kişiler veya bunların gerçek kişi temsilcileri yönetim kuruluna seçilebilir. Yönetim kurulu üye sayısı ikiden fazla olan şirketlerde üyelerin tamamının aynı kamu tüzel kişisinin temsilcisi olmaması şartıyla kamu tüzel kişisini temsilen birden fazla gerçek kişi yönetim kuruluna seçilebilir.” hükmü getirilmiştir.
Davacı tarafça, yönetim kurulu seçiminde oy oranı ve nisaba ilişkin herhangi bir itirazda bulunmamış, seçilen yönetim kurulu esas sözleşme ve kanuna uygun olarak seçilmiş, davacının sırf yönetim kurulunun görevini iyi yerine getirmediği iddasının dosya kapsamı itibariyle yerinde olmadığı anlaşılmakla iptal talebinin reddine,
07.07.2015 tarihli Genel Kurul tutanağının iptali istenen 11. Maddesinde, davacı taraf özel denetçi tayini edilmesini talep etmiş,
Yapılan oylama sonucunda 2.227.500 olumlu oya karşılık 10.272.500 olumsuz oy ile ve oy çokluğu ile red edilmiştir.
Davacı taraf red kararının kanuna, esas sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu beyan ederek muhalefet şerhi düşmüştür.
TTK MADDE 438–”(1) Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir.
(2) Genel kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bir özel denetçi atanmasını isteyebilir.” hükmü getirilmiştir.
TTK MADDE 439– “(1) Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az birmilyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir.
(2)Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır.” hükmü getirilmiştir.
Yukarıda belirtilen TTK 438 ve 439.maddeleri uyarınca Özel Denetçi Tayini genel kuruldan talep edilip de genel kurulca reddine karar verildiği takdirde özel denetçi talep eden pay sahibine kanun özel denetçi tayin talebini Mahkemeden isteme imkanı getirilmiştir. Açıklanan nedenlerle özel denetçi tayin talebinin genel kurulca reddi, genel kurulun ilgili 11.maddesini iptalini gerektirmeyeceğinden iptale ilişkin talebin reddine,
Davacı ve davalı iddia ve beyanları, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünce verilen müzekkere cevapları alınan bilirkişi raporu hükmü esas alınmayarak ve tüm dosya kapsamından;
Yukarıda açıklanan gerekçeler ile davacı iddiası, davalı savunması ve tekmil dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilmekle, davacının Genel Kurul tutanağının 4,6,8 ve 11.maddelerine yönelik iptal isteminin, Genel Kurul Kararları kanuna, esas sözleşmeye uygun olup iyi niyet kurallarına aykırı olmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Göre hesaplanan 2.180-TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 14,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/03/2018

Başkan …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Katip …
(e-imza)