Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1074 E. 2019/1064 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1074 Esas
KARAR NO : 2019/1064 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2015
KARAR TARİHİ : 24/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 02/11/2015 tarihli dilekçesini özetle; … Sanayi Dış Ticaret A.Ş ile … A.Ş arasında imzalanan kredi sözleşmesinden kaynaklana alacağın … Noterliğinin 03/04/2014 tarih ve … yevmiyeli sözleşmesiyle … …ye temlik edildiğini, aynı gün aynı noterlikten davalı …’un bu alacağı temlik aldığını, …’un … San. Lti Şti. Unvanlı şirketin sahibi olduğunu, … ‘un takibe ve davaya konu alacağa 81 yaşındaki herhangi bir varlığı olmayan, …’tan temlik suretiyle aldığı … ‘den temlik suretiyle alacaklı olduğunu, Temlik sözleşmesine istinaden …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasıyla … San. Ve Dış. Tic. A.Ş’ye … ve tarafına karşı ilamsız icra takibine gidildiğini, Genel Kredi sözleşmesinde imzası bulunan diğer kişilerin icra takibine dahil edilmediğini, Başlatılan takipte sadece uyap sistemi üzerinden borçluların malvarlığı araştırması yapıldığını, borçlarını ödemek maksadıyla satmak zorunda kaldığı taşınmazlarla ilgili olarak tasarruf işleminin iptali için … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasıyla tasarrufun iptali davası açılmış olduğunu, davanın halen derdest olduğunu, icra takibine … , … ve … dahil edilmiş olsa bu kişilerin icra takibine konu teşkil eden takip miktarını karşılayacak değer ve miktarda menkul ve mülklerinin bulunduğunu, … A.Ş tarafından imzalatılan kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, …’in …’tan kullanacağı krediler için genel kredi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmede yönetim kurul üyelerinden … ve eşi … ‘nında imzasının bulunduğunu, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilgili icranın durdurulmasına karar verilmesini, … A.Ş ile … San. Ve Dış Tic. A.Ş arasında imzalanan kredi sözleşmesi uyarınca başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitini, Asıl alacağın %20’si oranında tazminatın davalı’dan alınarak tarafına verilmesini, yargılama giderleri ve ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin 17/12/2015 tarihli cevap dilekçesini özetle; Davacı tarafın huzurdaki davada amacı … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosya numarası ile 16.09.2014 tarihinden beri görülmekte olan Tasarrufun iptali davasını sürüncemede bırakmak ve 22.12.2015 tarihli karar celsesinden önce kendisine haksız menfaat elde ederek dosyanın karara çıkmasını engellemeye çalışmak olduğunu, temliknameye istinaden Müvekkili alacağı nedeniyle icra takibine girişilmiş, ödeme emri Davacı-Borçluya tebliğ edilmiş ve borçlu tarafından borca herhangi bir itiraz gelmemesi neticesinde takibin kesinleştiğini, Takipten önce … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasından davaya konu alacakla ilgili ihtiyati haciz kararı alınmış, infaz edilmiş ve borçlu-Davacı tarafından İhtiyati Hacze de herhangi bir itirazın gelmediğini, Müvekkilinin yetkilisi olduğu şirketin Davacı’nın yetkilisi olduğu şirketten alacağı çok daha fazla olduğunu, davacı tarafından belirtilen alacak tutarına karşılığı ödenmeyen çeklerin dahil edilmidiğini, kefalet sözleşmesi eski Borçlar Kanunu döneminde akdedildiği için usulüne uygun olarak akdedildiğini, Alacaklının dilediği kefile başvurma hakkının olduğunu, kefil olunan borç ile ilgili bankanın hareket serbestisine sahip olduğunu, durumunun ağırlaştığını ileri sürmeyeceğini, Türkiye’de takip edilebilen diğer kefillere takip yapmanın Bankanın insiyatifinde olduğunu, diğer kefillere takipte bulunmayan Banka’ya karşı borcun tamamını ödemekten imtina etmeyeceğini taahhüt etmiş ve kabul etmediğini, davacı’ya yapılan takip, imzalanan kefalet sözleşmesi ve dayanak temlikname usulüne uygun olduğunu, davanın reddine, vekalet ücretinin karşı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 29/11/2016 tarihli ara kararında dosyanın bilirkişiye verilmesi kararlaştırılmış olup, 21/08/2017 tarihinde dosyanın bilirkişiye verildiği, bilirkişinin 9 sayfalık bilirkişi raporunu dosyaya sunduğu görüldü.
Davacı vekili vermiş olduğu 23/10/2019 tarihli feragat dilekçesinde, davadan feragat ettiklerini, davalı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirmiştir.
Davalı vekili 23/10/2019 tarihli dilekçesindeki beyanında; davadan feragat ettiklerini, davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirmiştir.
Davadan feragat H.M.K.’nun 307. maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. H.M.K.’nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Feragat bildirimi H.M.K.’nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tesbit olunmuştur. Açıklanan yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle Reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Feragat nedeni ile Reddine,
2- 44,40-TL karar harcının peşin alınan 3.535,05-TL den düşümü ile kalan 3.490,65-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflar karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerinden, bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair tarafların yokluğunda ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/10/2019

Katip …

Hakim …