Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1063 E. 2019/413 K. 26.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1063 Esas
KARAR NO : 2019/413 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2015
KARAR TARİHİ : 26/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 27.10.2015 tarihli dilekçesinde özetle; “Müvekkil şirket ile davalı arasındaki ticari ilişki neticesinde davalı borçludan 26.09.2014 ve 28.11.2014 tarihli fatura ve cari hesap alacağı doğduğunu, söz konusu alacak için … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının, borca takibe, ödeme emrine, faiz oranına, işlemiş faize ve borçla birlikte tüm ferilerine itirazda bulunmuştur, oysa, davalı borçlunun takibe konu borçtan haberdar olduğunu ve kendisine, kendisine faturalar ile satışlar yapıldığını, ancak davalının borcunu ödemediğini, tüm bu nedenlerle davanın kabul ile … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile yapılan takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini” talep etmiştir.
Davalı vekilinin vermiş olduğu 08.04.2016 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; “Davacı taraf her ne kadar müvekkilinin ticari ilişki neticesinde 26.09.214 ve 28.11.2014 tarihli faturaları dayanak göstererek borçlu olduğu iddiasında ise de müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcunun söz konusu olmadığını, müvekkili ile davacı şirket arasında yaklaşık 3 yıla dayanan ticari ilişki bulunduğunu, bu süre içerisinde tarafların birden çok kez ticari iş ilişkisi içerisinde bulunduklarını, müvekkilinin satın almış olduğu malların bedellerinin sorunsuz şekilde ödendiğini ve bu konuda taraflar arasında herhangi bir ihtilaf da çıkmadığını, ancak icra takibine konu faturaların dayanağı olan sözleşmede davacı şirketin satış temsilcisi ticari iş ilişkisinde dürüstlüğe uygun davranmayarak sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, satım konusu malların müvekkiline tesliminden sonra ileri düzenleme tarihli çek vermek suretiyle ödeme yapabileceği ve şirket temsilcisi tarafından kabul olunduğu kararlaştırıldığını, lâkin ödeme yapılmak istendiğinde satış temsilcisi tarafından kabul olunmadığını, bunun üzerine müvekkilinin malları tekrar geri göndereceğini belirtmiş olup hu husus satış temsilcisi tarafından kabul edildiğini, mallan iade etmesine karşın davacı şirket malları almaktan imtina ederek malları tekrar müvekkiline geri gönderdiğini, malların bir yıldır müvekkiline ait depoda muhafaza edildiğini beyan etmiş, tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, icra takibinin iptaline, davacı şirkete ait malların 1 yılı aşkın zamandır müvekkiline ait depoda kalması nedeni ile 3.000-Tl kira bedelinin davacıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içeresine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 7.618,32-TL asıl alacağa % 10,50 avns faizi ile birlikte için takip yapıldığı, ödeme emrinin 06.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 12.08.2015 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 17.04.2017 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacı defterlerinin TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu, her üç defter sonuçlarının birbiri ile ve ilgili belgelerle uyum arz ettiği, defterlerin delil niteliği taşıdığı, HMK 222 hükmü gözetilerek takdiri Mahkemenize ait olduğu, Rapor içerisinde belirttiğimiz üzere; davalı yanın davacı varta icra takip tarihi itibariyle 12.269,52 -TL bakiye borç olduğu tespit edildiğini, takip talebinde 7.618,22-TL asıl alacak talep ettiğini, talebi ile bağlı kalacağına, Davacı tarafından davalının usulüne uygun olarak temerrüde düştüğüne ilişkin delil dosyaya ihraz edilmediğinden, icra takibi öncesi temerrüt oluşmadığını, temerrüt icra takip tarihinde oluştuğunu, hu nedenle faiz hesaplaması yapılmadığını, İcra takip tarihinden itibaren davacının talepleri doğrultusunda reeskont avans faizi uygulamasının gerektiği” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Bu rapora yapılan itirazlar üzerine itirazların değerlendirilmesi için ek rapor düzenlenmek üzere dosya yeniden bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 09.04.2018 tarihli 4 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Bilirkişi Kök Raporu içerisinde belirttiğimiz üzere; davalı yanın davacı yana icra takip tarihi itibariyle 12.269.52-TL bakiye borcu olduğu tespit edildiği, Takip talebinde 7.618.32-TL asıl alacak talep ettiğini, talebi ile bağlı kalacağına denilmiştir. Rapor içerisinde belirtildiği üzere; Mahkemeniz tarafından davalının davacıya iade ettiği dava konusu ürünler bedeli olan 5.832.00-TL kabul edildiği takdirde, 7.618.32 (-) 5.832.00 = 1.786,32-TL davalının davacıya borcu kalacağı, Mahkeme tarafından davalının davacıya iade ettiği dava konusu ürünler bedeli olan 5.832.00-TL kabul edilmediği takdirde, davalının davacıya 7.618.32- TL borcu kalacağı,” kanaati ile ek raporunu sunmuştur.
Bu rapora yapılan itirazlar üzerine itirazların değerlendirilmesi için 2. ek rapor düzenlenmek üzere dosya yeniden bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 21.05.2018 tarihli 4 sayfadan ibaret 2. ek raporunda özetle; “Rapor içerisinde belirtildiği üzere; Davacının dava konusu ürünleri ve faturayı davalı tarafa teslim ettiğine ve davalının da bu ürünleri ve faturayı teslim aldığına dair bir bilgiye dosya kapsamında rastlanmadığını, Davalının aldığı ürünleri 04.02.2015 tarihinde Kargo Şirketi aracılığıyla davacı tarafa iade ettiğini, iade faturasının davacı tarafa tebliğine ilişkin bir bilgiye dosya kapsamında rastlanmadığını, Davacı tarafından teslim alınan iade ürünler 05.02.2015 tarihinde Kargo Şirketi aracılığıyla tekrar davalı tarafa iade edildiğini, Davalı tarafından teslim alınan ürünler deposunda muhafaza edildiği davalı tarafından beyan edildiği” kanaati ile 2. Ek raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ile 2. Ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Taraflar arasında yapılan ticari ilişkiye ilişkin herhangi bir sözleşmeye dosya kapsamında rastlanmamıştır.
Dava konusu olayda davacı … İthalat İhracat San. Tic. Ltd. Şti,, davalı …’ e satmış olduğu mallardan 7.618,32-TL alacağını ödemediğini iddia etmektedir, Davalı dava konusu 7.618,32-TL lik faturaların içeriği malların ileri tarihli çek ile ödemesini davacı satış temsilcisinin kabul etmemesi üzerine mallan davacı tarafa iade ettiğini, ancak davacının matları almaktan imtina ederek malları tekrar taraflarına geri gönderdiğini, dava konusu mallar 1 yılı aşkın depolarında muhafaza edildiğini beyan etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde dava konusu 7.618,32-TL’ lik faturaların içeriği malların ileri tarihli çek ile ödemesini davacı satış temsilcisinin kabul etmemesi üzerine malları davacı tarafa iade ettiğini beyan etmiştir. Davalı tarafın davacı tarafa yapmış olduğu ileri tarihli çek ödemesine ilişkin dosya kapsamında herhangi bir bilgiye ve belgeye ve de satış temsilcisinin kim olduğuna dair bir isime rastlanmamıştır.
Dosyanın incelenmesinde davalı yanın davacı yana icra takip tarihi itibariyle 12.269,52-TL bakiye borcu olduğu davacı defterlerinden tespit edildiği, Takip talebinde 7.618.32-TL asıl alacak talep ettiğini, talebi ile bağlı kalacağına denilmiştir. Rapor içerisinde belirtildiği üzere; Mahkemeniz tarafından davalının davacıya iade ettiği dava konusu ürünler bedeli olan 5.832,00- TL kabul edilerek davacının alacaklı olduğu bedel olan 12.269,52-Tl den davalının iade ettiği ürün bedeli olan 5.832,00-TL nin düşülmesi sonucu davacının davalıdan bakiye 6.437,52-TL alacağının kaldığı kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamına göre, B,K 117 maddesi gereğince, temerrüt oluşabilmesi için, sözleşmede kesin bir ödeme tarihinin belirlenmesi yada kendi edimini ifa eden alacaklının davalı yana gönderdiği TTK. 18/3 maddesine uygun ödeme talebini içeren ihtarnamenin davalı yana ulaşmış olması şarttır, Davacı tarafından davalının usulüne uygun olarak temerrüde düştüğüne ilişkin delil dosyaya ibraz edilmediğinden icra takibi Öncesi temerrüt oluşmadığım, hu nedenle, temerrüt icra takip tarihi olan 04.08.2015 tarihinde oluştuğunu, bu nedenle faiz hesaplaması yapılmamıştır,
Tüm bu açıklamalardan belirlendiği üzere davanın kabulü ile … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalının itirazının 6.437,52-Tl üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faiz uygulanmasına, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 1.287,50-TL nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu davanın Kabulü ile … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 6.437,52-Tl üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faiz uygulanmasına, fazla istemin reddine,
% 20 icra inkar tazminatı 1.287,50-Tl nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 439,74-TL nin peşin alınan 79,40-TL den düşümü ile kalan 360,34-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 111,20-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan 802,00-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 677,70-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 1.180,80-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2019

Katip …

Hakim …