Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1014 E. 2018/1167 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1014 Esas
KARAR NO : 2018/1167

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 29/06/2015
KARAR TARİHİ : 11/12/2018

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile, taraflar arasında 06.12.2010 tarihli Alacağın Temliki Sözleşmesi imzalandığını, davalının bu sözleşmeye göre, 28.07.2011 tarihinden itibaren her ay 380 USD ödemek suretiyle 40 ay sonunda 15.108 USD ödeme yapmış olacağını, davalının bu ödemelerinden 5 taksit tutarını düzgün ödediğini, sonraki 2 aylık ödemelerde her ay 100’er USD ödediğini ve geriye 13.008 USD borcunun kaldığını, bu borcun son vadesinin de 28 Ekim 2014 tarihi olduğunu, davalı şirketin adresi Samsun olduğundan, bakiye ödenmeyen alacak için … 8.İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ile icra takibine geçildiğini, ancak davalının İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu yönünde itiraz ederken, borcun aslı ve fer ’ilerine de itirazda bulunduğunu ve icra takibinin durdurulduğunu, daha sonra, davalı şirketin sözleşmeye göre taksitlerinin vadelerinin dolmasının beklendiğini ve bakiye tüm alacak için … 19.İcra Müdürlüğünün …. sayılı takip dosyası ile takip açıldığını, takibe itiraz nedeniyle takibin durduğunu, davalı tarafın, müvekkilinin alacağını geciktirmek için hukuki tüm haksız itiraz ve işlemlerde bulunduğunu, şirket merkezinde açılan icra takibine, sözleşmenin 5/1 maddesi gerekçe gösterilerek itiraz ettiğini, bu sefer sözleşme ile yetkili kılınan icra müdürlüğünde açılan icra takibine ise, şirket merkezini gerekçe göstererek yetki itirazında bulunduğunu, borcun aslına da takip tarihi itibariyle günü geçmiş borcu bulunmadığını ileri sürerek alacağa ve ferilerine itiraz ettiğini beyanla, yetki itirazının iptaline, İcra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak miktarı üzerinden %20 tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu yanıt dilekçesi ile, davacı tarafın, dava dilekçesinde de kısmen bahsettiği üzere, dava konusu ile ilgili … 2.İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında icra takibinin başlatıldığını, yapılan itiraz üzerine duran takibin devamı için … 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasından itirazın iptali davasının ikame edildiğini, bu mahkemenin 17.12.2014 tarihli kararı ile yetkisiz yerde takip nedeniyle açılan itirazın iptali davasının reddine karar verildiğini, konusu ve tarafları aynı olan … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E., … K. Sayılı dosyasının henüz kesinleşmediğini, aynı konuda yeni bir dava açılmış olmasının usul hukuku açısından doğru olmadığını, bu sebeple davanın derdest olması sebebiyle reddinin gerektiğini, icra takibi aşamasında yapmış oldukları yetki itirazının devam ettiğini, öncelikle yetki hususunun kararlaştırılmasının gerektiğini, davanın esastan da reddinin gerektiğini, takip alacaklısı ile müvekkili şirket arasında tanzim olunan Alacağın Temliki, Sulh İbra Ve Feragat Sözleşmesi ile, takip alacaklısının Tasfiye Halinde… A.Ş. nezdindeki kar ve zarar katılım hesap bakiyesinin temliki hususunda mutabakata varıldığını, söz konusu takip dayanağı alacağın, Alacağın Temliki Sözleşmesine istinaden, takip alacaklısının Tasfiye Halinde… Kurumu A.Ş. nezdinde henüz vadesi gelmemiş, mutlak ödenmesi de hukuken garanti edilmeyen Kar Ve Zarar Katılım bakiyesinin temlik alındığını, müvekkili şirketin işbu temlik sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiğini, takip alacaklılarına takip miktarı kadar günü geçmiş bir borcunun olmadığını, diğer yandan yapılan ödemelerin alacaktan mahsup edilmesinin gerektiğini, sözleşmenin 4.5 maddesinde geçen davacıya ait …. İBAN numaralı hesaba ilişkin detayların celp edilerek yapılan ödemelerin mahsubunun gerektiğini, davanın itirazın iptali mahiyetinde olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin USD cinsinden yapıldığını, davacı tarafın icra takibini başlatırken dövizi belirtilmeyen kur üzerinden dövize çevirerek icra takibine geçtiğini, her şeyden önce takip tarihindeki Merkez Bankası kurunun tespiti yapılarak, davacı tarafça uygulanan kur ile örtüşüp örtüşmediğinin tespitinin gerektiğini, davacı yanca, dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de, söz konusu talebin haksız ve mesnetsiz olduğunu, alacak likit olmadığı gibi borçlunun itirazında kötü niyetli olmadığını beyanla, konusu, tarafları aynı olan ve … 1.Asliye Ticaret Mahkemesinde ikame edilen dava dolayısıyla huzurda açılan davanın öncelikle derdest olması sebebiyle reddine, icra takibine yapmış oldukları yetki hususunun öncelikle karara bağlanmasına, diğer taraftan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dayanağı takip dosyası getirtilmiş incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 33.714,00 TL asıl alacak ve 19.313,97 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 53.027,97 TL alacağın tahsili için başlatılan genel haciz yolu ile takip olup ödeme emrinin davalı borçluya 01/06/2015 tarihide tebliğ edildiği, davalı borçlunun 05/06/2015 tarihinde borca itiraz ettiği görülmüştür.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin incelenmesinde, davacının … Kurumu AŞ’den olan haklarını davalıya temlik ettiği, davalının da davacıya sözleşmede belirtilen vadelerde taksitler halinde ödeme yapmasının kararlaştırıldığı, her bir taksit tutarı 380 USD olup her bir taksitin ödeme günündeki Merkez Bankası döviz alış kuru karşılığı Türk Lirası olarak ödenmesinin kararlaştırıldığı görülmüştür.
Mahkememizce ön inceleme yapılmış, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu tespit edilmiş, tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bu kapsamda banka kayıtları getirtilmiş, teklim dosya kapsamı itibari ile bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi … dosyaya sunduğu 17/11/2017 teslim tarihli ana raporu ile davacının takip tarihi itibari ile USD cinsinden olan asıl alacak tutarının 13.388 USD olduğu, faiz alacağının ise 1898,19 USD olduğu, takip tarihi itibari ile döviz alış kuru üzerinden TL’ye çevrilmesi ile takip tarihi itibari ile 39.609,58 TL alacağı olduğu yönünde görüş bildirmiştir.
Ancak, Sözleşmeye göre her bir taksitin ödeme günündeki Merkez Bankası döviz alış kuru karşılığı Türk Lirası olarak ödenmesinin kararlaştırıldığı nazara alınarak, ödenmeyen her bir taksidin ödeme tarihindeki alış kuruna göre miktarının tespiti, bu şekilde ödenmeyen ana paranın belirlenmesinden sonra her bir taksidin ödeme tarihinden itibaren takip tarihine kadar işlemiş faizinin 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca hesaplanması, bu suretle hesaplanan her bir taksit işlemiş faizinin takip tarihindeki kur üzerinden TL’ye çevrilmesi sureti ile ana para ve işlemiş faizin bu şekilde hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi ek raporu ile Mahkememiz ara kararı doğrultusunda yaptığı hesaplamada her bir taksit tutarının ödenmesi gereken tarihteki alış kuruna göre hesaplanması sureti ile ödenmeyen ana para alacağının 25.385,43 TL ve her bir taksidin ödenmesi gereken tarihten takip tarihine değin 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca işlemiş faizinin hesaplanması sureti ile takip tarihi itibari ile faiz alacağının 1798,08 USD olduğu, bu miktarın takip tarihindeki kur üzerinden TL’ye çevrilmesi ile faiz alacağının 4659,18 TL olduğunu bildirmiştir.
Dava taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında, davalı tarafından yapılması kararlaştırılan ödemelerin yapılmaması nedeni ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemi konu almaktadır.
Temlik tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 162. maddesi uyarınca, kanun veya akit ile veya işin mahiyeti icabı olarak men edilmiş olmadıkça borçlunun rızasını almaksızın alacaklı, alacağını üçüncü bir şahsa temlik edebilir. Aynı Yasa’nın 163. maddesi uyarınca temlik sözleşmesinin yazılı yapılması gerekir.
Aynı Yasa’nın 173. maddesinde borcun nakli düzenlenmiş olup bir borçluya karşı yapılan borcun nakli taahhüdü, müteahhidi ya borcu tebliğ etmek yahut alacaklının rızasını istihsal ederek borcu üzerine almak suretiyle borçlunun beraetini tahsile mecbur eder.
Bu durumda, taraflar arasında imzalanan sözleşme niteliği itibariyle alacağın temliki sözleşmesidir.
Davacı … Kurumundaki alacağını değil, … Kurumundaki alacağının davalıya devrine ilişkin devir bedelini davalıdan talep etmektedir. Davada … Kurumuna yönelik bir talep ve dava mevcut olmayıp ,taraflar arasında akdedilen sözleşmede davalının satın aldığı alacağının bedelini ödemesine ilişkin takvim mevcut olup, ödemelerin dava dışı finans kurumunun tasfiyesi sonrası yapılacağına ilişkin bir hüküm yoktur. (Yargıtay 19 HD nin 2016-4537 esas ,2016-7507 karar sayılı ilamı da aynı yöndedir.)
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 21/11/2017 tarih, 2017/380 esas ve 2017/776 karar sayılı ilamından hareketle bilirkişiden alınan ek rapora göre, davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın kabulü ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan … 19. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında vaki davalı itirazının kısmen iptali ile takibin 25.385,43 -TL asıl alacak ve 4.659,18 TL işlemiş faiz üzerinden devamına asıl alacağa takip tarihinden itibaren %15 ‘i geçmemek üzere avans faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
Hüküm altına alınan alacağın %20 ‘si oranında hesaplanan 6.008,32 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 2.052,34 TL harçtan peşin alınan ve sonradan tamamlama sureti ile yatırılan harcın mahsubu ile eksik kalan kısmın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvuru harcı ile 310,62 TL peşin harç ve 595,00 TL tamamlama harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından karşılanan 655,50 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre belirlenen 371,39 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 3.605,35 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 2758,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.11/12/2018

Katip …

Hakim …