Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/961 E. 2018/642 K. 30.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/961 Esas
KARAR NO : 2018/642

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 30/05/2018

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, taraflar arasında akdedilmiş 25/08/2012 tarihli sözleşmenin davalı şirket ile … A.Ş. arasında 30/07/2012 tarihinde yapılan … ihale kayıt numaralı işi konu alan sözleşme kapsamında hazırlandığını, bu sözleşme ile müvekkilinin alt yüklenici sıfatı ile yapım işlerinde kullanılacak galvenizli demir direkler, civatalar, koruma iletkenleri, izolatörler, hırdavatlar ve ikaz kürelerini öngörülen iş programın dahilinde tedarik etmeyi ve sözleşme bedeli ile bu bedele dahil olan giderlere alt yükleniciye ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, ancak davalının sözleşmeye aykırı tutumu nedeniyle müvekkilinin alt yüklenici şirketlerin edimlerinin ifasının gecikmesine yol açarak ve maddi zarara uğramasına neden olduğunu belirterek sözleşmenin ihlali sebebiyle şimdilik 300.000-TL’nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, davacı tarafın sözleşmenin 12.maddesindeki yükümlülüğünü getirmediğini, müvekkiline iş programı sunmaksızın çalışmanın başlatıldığını, sözleşme gereğince 3 gün içerisinde iş programı sunulmadığından kendilerinin iş programını örtülü olarak karşı tarafça benimsendiğini, müvekkilinin gecikmede kusurunun bulunmadığını ve bunun karşı tarafça ispatının gerektiğini, ayrıca sunulan gayri resmi belgelerle maddi zararın da ispatlanamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, eser sözleşmesine gecikme nedeniyle aykırılıktan doğan müspet zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davaya konu 25/08/2012 tarihli sözleşme,… Ltd. Şti. ile … A.Ş. Genel Müdürlüğü arasında 30/07/2012 tarihinde yapılan … ihale kayıt numaralı işi konu alan sözleşme doğrultusunda davacı şirketin alt yüklenici sıfatı ile enerji hattı yapım işinin bir kısmının üretim ve montajlama işlerini devralmak suretiyle yüklenmiş olduğu edimleri içermektedir.
Sözleşmenin 23/3. maddesinde malzeme tedarikinin iş programına uygun olarak yapılmaması ve ödemelerin zamanında yapılmamasından oluşacak yüklenici kayıpları taraflarca belirlenerek, takip eden ilk ödeme gününde alt yükleniciye ödenecektir hükmü; 12.maddesinde ise alt yüklenicinin, yüklenicinin idareye sunduğu iş programına uygun bir şekilde kendi iş programını sözleşme tarihinden sonra 3 gün içerisinde yükleniciye teslim edeceği düzenlenmiştir. Davalı taraf savunmasında ise 25/08/2012 tarihli sözleşmenin 12.maddesine göre müvekkili şirkete davacının 3 gün içerisinde iş programını sunmadan çalışmaya başlaması nedeniyle kendilerinin programlarının kabul edilmiş sayılacağını, kusurun davacıda olduğunu belirtmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; gecikme nedeniyle hangi tarafın kusurlu olduğu, iş programının taraflarca kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı, kararlaştırılmış ise buna uygun olarak hareket edilip edilmediği, bundan ötürü kimin kusurlu olduğu ve varsa kusur ile oluşan maddi zarar arasındaki illiyet bağı konularında toplanmaktadır.
Davacı alt yüklenici … vekilince, müvekkilinin yapmayı taahhüt ettiği söz konusu tesis için ihtiyaç duyulan gerekli malzemelerin zamanında davalı … tarafından temin edilmemesi sebebiyle işlerin aksaması ve performans düşüklüğüne sebep olması ve bünyesinde çalışan işçilerin mağduriyetine sebep olması, malzeme tedarikindeki aksaklıklara bağlı olarak çalışma sistemlerinin bozulması nedenlerine dayalı olarak tazminat kalemlerini açıkladığı ve uğranılan bu zararlara ilişkin detaylı hesaplama tabloları sunduğu görülmektedir.
Davalı taraf kendilerine iş programı sunulmadığını belirtmiş ise de taraflarca 25/08/2012 tarihinde sözleşme imzalandığı, sözleşme ile birlikte ..’nin … Mühendisliğe iş programı hazırlayarak sunduğu kaldı ki bu programı Keban Mühendislik tarafından aynı şekilde dava dışı asıl iş sahibi …’a sunulduğu, buna göre alt montajı malzeme tedariki ve montaj işlerini Eylül – Ekim 2012 tarihleri arasında yapılması, üst montaj malzeme tedariki ve montaj işlerini 20/09/2012 – 10/11/2012 tarihleri arasında yapılması, iletken ve hırdavat tedariki ile montajı işlerinin 01/10/2012 – 10/12/2012 tarihleri arasında yapılacağının öngörüldüğü anlaşılmaktadır. Bu kapsamda 27/08/2012 tarihinde enerji kesimi izninin ilgili idareden alınarak mevcut hattın sökülerek işe başlandığı, 28/08/2012 de 43 nolu direktte alt montaj işlerinin mikro kazık çalışmalarına davacı tarafından başlandığı, Eylül’ün ilk haftasında tedariki gereken alt montaj stup malzemelerinin tedarik sözleşmesi aşamasında 30/09/2012 tarihinde gecikmeli olarak davalı tarafından sözleşmede yer alan sürenin dışında sipariş edildiği ve buna bağlı olarak Eylül, Ekim, Kasım aylarında bitmesi gereken işlerin kış aylarına kalması ve bu mevsimde işin niteliği gereği açık havada çalışmanın imkansız olması nedeniyle kış aylarının geçmesinin beklenmek zorunda kalındığı, sahada yer alan tüm ağır iş makinalarının ve ekipmanlarının atıl durumda kaldığı, davacı işçilerinin mağduriyete uğradığı anlaşılmıştır.
Öte yandan planlama sırasında projenin finansman dengesinin Eylül ortasında hak ediş yapılması şeklinde kurulduğu anlaşılmaktadır. Yine davacının iddia ettiği zararlara ilişkin kalemlerin ve kullanılan personel sayısı ile hizmet süresi, ücretlerinin, kullanılan iş makinalarının yapılan işe nazaran piyasa şartlarına uyumlu olduğu teknik bilirkişi marifetiyle anlaşılmıştır.
Sözleşmenin 12. maddesinde iş programının karşı tarafa ne şekilde iletileceğine dair açıklık bulunmamaktadır. Niteliği itibariyle eser sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda işe geç başlanması, malzemelerin teslimi ve benzeri hususlarda Yargıtay 15. Hukuk Dairesi tanık dinlenmesine cevaz vermektedir. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2015/1136 esas, 2015/4921 karar sayılı 09.10.2015 günü içtihadı) Bir başka deyişle, malzemelerin geç teslim yada eksik teslim, sözleşmede açıklık olmadığı hallerde iş programının kararlaştırılması gibi hususlar bir hukuki eylem olduğundan tanıkla ispatı mümkündür. (Eser sözleşmesi, Yaşar Engin Selim Oğlu, 3.baskı adalet yayın evi Ankara 2016, sayfa 135) Somut olayda; dinlenen tanıklardan … üst montaj işinin yani direk dikim malzemelerinin Ekim ayının başında davalı şirketçe tamamlanması gerekirken kendilerine 16/11/2012 tarihinde malzemelerin geldiğini, ilk gelen sevkiyatla birlikte bir direk tamamlanabilecek mahiyette olmadığını, çalışılan bölgenin büyük kısmının ekim arazisi olmasına bağlı olarak kış sezonunun çamurlu olduğunu, iş makinalarının çamura saplandığını, üst montaj ekibinin malzeme gelecek zannı ile araziye getirdiğini, ancak malzeme gelmediği için 14 kişilik bir ekip ile alt montajla çalışmak zorunda kaldıklarını, alt montaj ekibinin çalışma fiyatları ile üst montaj ekibinin çalışma fiyatlarının farklı olduğunu, bunun da şirketi ciddi zararına sebep olduğunu belirtmiştir. Bu tanığın davacı şirketin muhasebecisi olması ve şirketin bütün tedarik işlerine bakması ve davalı ve dava dışı asıl işveren ile yapılan toplantılara katılmış olması nazara alınarak beyanları hükme esas alınmıştır. Kaldı ki, bu beyanlar yapılan işin kapsam ve mahiyetine nazaran uyumlu olup iddialar ile örtüşmektedir. … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce dinlenen tanıklar … ile … da davalı şirketin malzemeleri kararlaştırılan zamandan sonra geç gönderdiğini doğrulamışlardır. Nitekim arazinin şartları gereğince eylül ayında malzemelerin teslim edilmesi zorunlu olup gecikme halinde bütün kış işin yapılamayacağı aşikardır. Bu nedenle, davacının gecikilen süre boyunca çalıştıracağı işçiler ve kullanacağı iş malzemeleri, ekipmanları ve çalışma süresi boyunca zarara uğrayacağı belirgindir. Ayrıca üst işverenle yapılan program da işe başlanması gereken süreyi doğrulamaktadır. Bu noktadan sonra kendilerine iş programının iletilmediği yönündeki savunma artık dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil edecektir. Malzemelerin teslim edilmesi gereken zaman zarfı halin icabından açıkça anlaşılmaktadır.
Davalı tanıklarının beyanları ise soyut ve dava konusu uyuşmazlığı aydınlatır nitelikte değildir. Tanıklardan …, … tel çekim işlerini yapmadığını ve başka şirkete yaptırdığını, … Mühendisliğin tel çekim işlerini kendilerinin yapmış olduğunu belirtmiş ise de gecikmenin kaynağından ve uyuşmazlığın özünden bahsetmediği görülmektedir. Diğer tanık … da uyuşmazlığa konu somut bir beyanda bulunmamıştır.
Davalı taraf rapora itirazında, alt yüklenicinin fiyat farkı verilmesi talebinde bulunamayacağını ileri sürmüş ise de davacının talebi malzemelerin geç tesliminden doğan maddi zarara ilişkin olması nedeniyle bu itiraz yerinde görülmemiştir.
Sonuç olarak; davacının uğradığını iddia ettiği zarara ilişkin tablolar, kullanılan işçi sayısı, çalışma süresi, kararlaştırılan işin kapsam ve mahiyeti, işçilere ödenen ücretler, yine kullanılan ekipmanların, iş makinalarının çalışma süreleri ve ödenen ücretler ile uyumlu ve piyasa şartlarına uygun olduğu, gecikmenin davalının malzemeleri geç teslim etmesinden kaynaklandığı, gecikme nedeniyle kış sezonunun geçmesinin beklendiği ve buna bağlı olarak davacının ekstradan işçi çalıştırmak ve ücret ödemek zorunda kaldığı, fazladan makina çalıştırmak zorunda kaldığı, dolayısıyla da dava dilekçesi ekinde sunulan zarar kalemlerinin oluşa uygun olduğu kanaatine varılmakla kök raporda belirlenen 546.095,00 TL davacının maddi zararının bulunduğu tespit edilmiştir. Ancak somut davada taleple bağlı kalınarak aşağıdaki miktara hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-Maddi zarar 300.000,00 TL’nin dava tarihi 21/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 20.493,00 TL harçtan peşin alınan 5.123,25 TL harcın mahsubu ile, bakiye 15.369,75 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 23.950,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 591.50 TL posta, tebligat ve talimat gidiş geliş masrafları, 1.800 TL bilirkişi masrafı, 5.193,75 TL peşin harç giderleri olmak üzere cem’an 7.585,25 TL’den ibaret yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekilleri yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 30/05/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*