Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/815 E. 2020/145 K. 12.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/815 Esas
KARAR NO : 2020/145
DAVA : Eser Sözleşmesinden Doğan Alacak
DAVA TARİHİ : 12/04/2012 (İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/190 Esas)
KARAR TARİHİ : 12/02/2020

Mahkememizde görülen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, davacı şirket ile davalılar arasında 12/10/2010 tarihli yapım sözleşmesi tanzim edildiğini, sözleşme hükümlerine göre davalı … Cemiyetinin maliki olduğu Sarıyer ilçesi … Caddesi No …’te kain … binasında kararlaştırılan imalatların yapıldığını, müvekkilinin üzerine düşen edimini yerine getirmesine karşın davalıların ödeme yapmadıklarını, spor tesislerinde yapılan imalatların tespitine ilişklin … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasından yapılan delil tespiti sonucu toplam 57.245,00 TL alacağın saptandığını, bunun üzerine davalılar aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından itiraz edilerek takibin durduğunu, takipten sonra davalı … tarafından 19.500,00-TL kısmi ödeme yapıldığını, bakiye 37.745,00 TL’nin yapım işinin teslim tarihi 05/11/2010 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … Ltd Şti vekili, müvekkilinin taraf ehliyeti bulunmadığını, talep edilen ürünlerin davacıya ait olduğuna dair herhangi bir delil sunulmadığını tek taraflı delil tespitini kabul etmediklerini, ürünlerin tespitine dair herhangi bir fatura ya da sevk irsaliyesi düzenlenmediğini, ayrıca talebin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin dava dışı bir mimarlık firması ile anlaşarak …nden kiraladığı tesisleri restore ettiğini ve tüm ücretin ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, müvekkilinin davacı şirket ile hiçbir ticari ilişkisinin olmadığını, kiracının ticari ilişkisinden doğan borçlarından kiraya verinin sırf bu sıfatı veya malik sıfatı nedeniyşle sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını ve husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın husumetten reddini savunmuştur.
Davalı … ise davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, eser sözleşmesinden doğan bakiye alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Yargılama esnasında …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı 12/05/2016 tarihli kararı uyarınca davalılardan … San. Ve Dış Tic. Ltd. Şirketinin iflasına karar verildiği anlaşılmıştır. Buna göre mahkememizce İİK’nın 194. maddesi uyarınca 2. alacaklılar toplantısının beklenmesine karar verilmiş ise de bilahare davacı vekili mahkememizdeki 20/11/2019 tarihli duruşmadaki imzalı beyanı ile davalılar … ile müflis … San. Ve Dış Tic. Ltd. Şirketi yönünden davadan feragat ettiklerini belirtmiştir.
Davalılardan … yönünden işin esasına girilerek dosyadaki bilgi ve beler ile iddia ve savunmalar bir arada değerlendirildiğinde, davacı yüklenici 12/10/2010 tarihli Lal mimarlık … ile yapmış olduğu eser sözleşmesi uyarınca … merkezi adresinde bulunan ve sözleşme ekindeki kararlaştırılan tüm işlerin yapımının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan davalılardan … ile … arasında 11/06/2010 tarihli kira sözleşmesi bulunduğu çekişmesizdir.
Somut olayda davacı yüklenici, hak ettiği iş bedelinden davalılardan söz konusu yerin maliki olan …’nın da sorumlu olduğunu belirterek eldeki davayı ikame etmiştir. Oysa ki, davacı ile davalı … arasında akdi ilişkinin varlığı kanıtlanamamıştır. Sözleşmenin nispiliği prensibi uyarınca sözleşme hükümleri ancak tarafları, yani davacı yüklenici ile davalılardan iş sahibi …’i bağlayacaktır. Davacı ile davalı … arasında sözleşmesel ilişki akdi bir ilişki olmadığı gibi, davalı …’nin borcu üstlendiğine dair TBK’nın 128. maddesi anlamında herhangi bir taahhüdü de söz konusu değildir. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2018/1836 Esas, 2018/5052 Karar sayılı, 13/12/2018 günlü benzer mahiyetteki uyuşmazlığa ilişkin emsal kararı da tezimizi desteklemektedir.) Bu nedenle dava konusu hak ile davalı … arasında bağlantı ve sıfat yokluğu söz konusudur.
Bilirkişi heyetince düzelenen 26/05/2016 havale tarihli raporda davacının yapmış olduğu işlere ilişkin … ile … arasında sözleşme olmasa da yapılan işlere binaen menfaat sağladığından sebepsiz zenginleşme söz konusu olacağı, ayrıca TBK’nın 529. madde hükümlerine göre vekaletsiz iş görme hükümlerinin de uygulanabileceği mütaala edilmiştir. Ancak, borcun doğumuna sebebiyet veren kaynaklardan biri olan sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olabilmesi için tarafların arasında herhangi bir sözleşme bulunmaması gerekmektedir. Örneğin, bir başka mecurda imalatın yapılması gerekirken farklı bir adreste yanlışlıkla imalat yapılması halinde o taşınmaz sahibi yönünden sebepsiz zenginleşme söz konusu olacaktır. Ancak somut olayda yukarıda da değinildiği … ile davacı arasında akdi ilişki sabit olup TBK’nın 128. maddesi gereğince davalı … tarafından borcun üstlenilmesi söz konusu değildir.
Diğer yandan, sözleşme konusu yapılan işler taşınmaza ilişkin faydalı ve zorunlu masraflar kapsamında davalı … tarafından benimsenmediği gibi, yapılan işlere ilişkin menkul mallar da … İflas Dairesi’nin 2016/5 İflas dosyasından açılan müflis …’a ait iflas masasına girmesi nedeniyle vekaletsiz iş görme hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Bu nedenle söz konusu rapora hukuken iştirak edilmemiştir.
Hal böyle iken, davacı vekili vekaletnamesindeki feragat yetkisi uyarınca usulüne uygun vaki olmuş feragat beyanına binaen … ile Müflis … San. Ve Dış Tic. Ltd. Şirketi yönünden davanın reddine; yukarıda açıklanan sebeplerle de … yönünden davanın pasif husumet (sıfat) yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalılardan … yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Diğer davalılar yönünden ise vaki olmuş feragat beyanına binaen davanın reddine,
3-Alınması gereken 54,40-TL harçtan peşin alınan 560,55 TL harcın mahsubu ile artan 506,15-TL harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,
4-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/2 maddesi gereğince davanın husumetten reddi nazara alınarak 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Cemiyeti’ne ödenmesine,
5-Davalılar … ile Müflis … San. Ve. Dış Tic. Ltd. Şirketi yönünden davadan feragat edilmekle ret sebeplerinin ortak olduğu da nazara alınarak 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 12/02/2020

Katip …

Hakim …

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*