Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/600 E. 2019/702 K. 05.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2014/600 Esas
KARAR NO: 2019/702 Karar

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/05/2014
KARAR TARİHİ: 05/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 12.05.2014 tarihli dava dilekçesinde özetle;.” müvekkili şirket ile davalı arasında … adresinde kayıtlı tapuda 5314 ada, 4 parsel numarasında kayıtlı bulunan akaryakıt istasyonunun ileticiliği hususunda 18/09/2010 tarihli 5 yıl süreli bir Bayilik Sözleşmesi akdedildiğini, davalı anılan Bayilik Sözleşmesi çerçevesinde müvekkili şirket bayisi olarak faaliyet göstermekte iken müvekkili şirkete keşide etmiş olduğu … Noterliğinin 01/04/2013 tarih… yevmiye nolu ihtarname ile haksız ve tek taraflı olarak sözleşmeyi fesih ettiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin süresinin 18/09/2010 tarihinde başlamak üzere 5 yıl olarak kararlaştırıldığını, bu nedenle süresinin 18/09/2015 tarihinde bitmesi gerektiğini beyanla neticeten tahkikat sonucunda müvekkilinin alacağının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere sözleşmenin başlangıç tarihinden sözleşmenin davalı şirket tarafından haksız feshi tarihine kadar ki dönemde davalı şirket tarafından alınan ürün miktarının tespiti ile anılan ürün alım miktarları esas alınmak sureliyle buna göre, fesih tarihinden sözleşmenin süresinin bitim tarihi olan 18/09/2015 tarihine kadar hesaplanacak kar kaybının şimdilik 10.000.USD sinin temerrüt (ihtar) tarihinden itibaren yabancı paraya uygulanacak en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil olunarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili tarafından sunulan 13/06/2014 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle: “davacı ile müvekkili arasında akdedilmiş olan bayilik sözleşmesinden sonra, müvekkilinin sözleşmenin yürürlükte bulunduğu süre zarfında tüm alımlarını davacıdan yaptığını ve sözleşme ile üstlenmiş olduğu edimlerine riayet ettiğini, taraflar arasında devam eden ticari ilişki ve sözleşmenin yürürlük süresi içerisinde davacı tarafin müvekkilinin faliyet göstermekte olduğu Kahramanmaraş ilinde Yaşanan yoğun fiyat rekabetine karşı duyarsız kaldığını ve müvekkilinin rakip firmalara ait istasyonlarla rekabet edebilmesi için ticari destek sağlamadığını, bu durumdan muzdarip olan müvekkilinin müteaddit defalar davacıdan talepte bulunduğunu, bu yoldaki talepleri davacı tarafından karşılanmayan müvekkilinin gelir kaybına uğradığını, müvekkili tarafından söz konusu durumlar için Kahramanmaraş … Asliye Hukuk Mahkemesinin… D. İş sayılı dosyası ile keşif ve bilirkişi raporu alındığını, akabinde davacının kar mahrumiyeti talebi üzerine, müvekkili tarafından 19/04/2013 talihli ihtarname ile tüm bu hususların dile getirildiğini, sözleşmenin çekilmez hale gelmesine ve sürdürülmesine imkansız hale geldiğinin ve feshin bu durumlar nedeniyle haksız olmadığının ileri sürülemeyeceğinin bildirildiğini beyanla somut olayın içeriğine ve gerçek durumuna aykırı haksız ve hukuki dayanaktan yoksun fahiş talepler içeren davanın reddine, her türlü yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesi.” talebinde bulunduğu görülmektedir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 01.04.2015 tarihli 9 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Dosyada davacı … Şirketi ile davalı … Petrol – … ve Ortayı arasında akdedilmiş, 18.09.2010 tarihli Bayilik Sözleşmesi nin mevcut olduğu, dosyadaki mevcut verilerden davalı tarafından gönderilen 01.04.2013 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmiş olduğu, Mahkemece, davalı tarafın sözleşmeyi haksız feshettiğinin, dolayısıyla da davacı yanın kar mahrumiyeti talebinin benimsenmesi halinde, davacının davalıdan talep edebileceği kar mahrumiyeti bedelinin 127.544.52.-TL olarak hesaplandığı. davacının 10.000.00.-USD ile sınırlı talebinin, dava tarihi itibariyle TL karşılığının ise 10.000 USD x 2.0804 = 20.804.00-TL olduğu, Davacının asıl alacak yanında faiz talebinin de mevcut olduğu, yapılan hesaplamaya göre davacının talep edebileceği faiz tutan 738,36.USD olup, dava tarihi itibariyle bu tutarın TL karşılığının da 738.36 x 2.0804 = 1.536.08-TL olduğu.” Kanaati ile raporunu sunmuştur.
Tarafların bu rapora yaptıkları itirazların değerlendirilmesi için dosya aynı bilirkişi kuruluna ek rapor düzenlemeleri için tevdi edilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 01.02.2016 tarihli 11 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Hukuki bakımdan davalının bayilik sözleşmesini feshinin haklı olup olmadığının anlaşılması için feshe neden olan jeneratörün yeniden çalışabilmesi için gerekli masrafların olağan bakım ve koruma giderleri kapsamında mı yoksa olağanüstü giderler gerektiren kapsamda mı bulunduğunun bir makine mühendisi bilirkişi tarafından tayini sonrasında kesin bir kanaate varılabileceği, eğer feshin haklı olmadığı kanaatine ulaşılırsa kök rapordaki görüşlerin öz itibarıyla korunduğu; bununla birlikte bu aşamada davacı tarafça ibraz edilen kayıt ve belge detaylarından hareketle yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise, 900 güne isabet eden mahrum kalınan kâr tutarının 316.028,40 TL; günlük tutarının da 865,83-TL olarak hesaplandığı, Davalının feshinin haklı olduğu sonucuna ulaşılır ise, huzurdaki davanın dayanağının bulunmadığının kabulü gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.” Kanaati ile ek raporunu sunmuştur.
Mahkeme hakimince bu raporlar hüküm kurmaya yeterli bulunmadığından yeniden oluşturulan bilirkişi kurulundan yeni bir rapor alınmasına karar verilmiştir.
Yeni Bilirkişi kurulunun düzenlediği 27.03.2017 tarihli 18 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Jeneratör konusunda heyetimizde bulunan Uzman Prof. Dr. …’ nın görüşünün; Kullanım süresi dolmuş bir jeneratörün enerjinin yoğun kullanıldığı bir petrol şirketinde gereken işlevi yerine getirmesi açısından sıkıntı doğurabileceğini, EPDK mevzuatı gereği petrol istasyonundaki bilgi akışı ve tüm elektriksel işlevlerin düzenli olarak sağlanması gereken bir mekânda elektrik kesintisinin risk teşkil edebileceği doğrultusunda olduğunu, Sektör Bilirkişisinin aktarmış olduğu bilgiler doğrultusunda; “JENERATÖR”ün ; Bayilik ilişkisi başlangıcında, dağıtım şirketlerince, kendi ürünlerini satmaları için Akaryakıt istasyon bayilerine zorunlu bir teknik ekipman olarak verilmesinin, sektöret ve ilgili yasal mevzuat gereğince de uygulamada veri olmadığı gibi, ariyet olarak verilmişse de, yıllık bakım ve tamir yükümlülükleri kapsamında çalışır halde tutmak, ariyet alan bayi’nin sorumluluğunda olduğunu, Jeneratör’ün arızalanıp çaitşmaması durumunda da, aksi yönde bir anlaşma yok ise, ilgili dağıtım şirketi tarafından yenilenme zorunluluğunun bulunmadığını, bu açıdan “Jeneratörün”, davalının bayilik sözleşmesinin fesih nedenlerinden biri olarak değerlendirilmesinin, Mahkemeye ait olduğunu. “FİYAT PANOSU” açısından, Dosya kapsamında bulunan 2013 tarihli bilirkişi raporunda bulunan fotoğrafı ve açıklamaları ile “fiyat panosunun” asgari yasal mevzuat kapsamında sayılabileceğini, Fiyat panosunun dosya kapsamındaki fotoğrafından ve ilgili açıklamalardan harekede, sektörel olarak karşılaşılabilen olağan bir durum olduğunu ve hassasiyetin şirket politikaları doğrultusunda olduğunu, bu açıdan davalının bayilik sözleşmesinin fesih nedenlerinden biri olarak değerlendirilmesinin Mahkemeye ait olduğunu, sözleşme süresi sonuna kadar kar mahrumiyetinin 52.325,71-TL olduğunu, Mahkemece 3 aylık sürenin kabulü halinde, mahrum kalınacak kar mahrumiyetinin, 5.232,57 -TL olarak hesaplandığı” belirlenerek raporunu sunmuştur.
Bu rapora yapılan itirazlar üzerine 2. Kuruldan yanların itirazları doğrultusunda ek rapor düzenlenmesi için dosyanın bilirkişi kuruluna tevdi edilmiştir.
Yeni Bilirkişi kurulunun düzenlediği 19.12.2017 tarihli 3 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Davacı tarat bilançoda yer alan faaliyet sonuçlarına göre kar kaybı hesaplanmasına ve 3 ay gibi kısa bir sürede bayilik tesis etmesinin mümkün olmayacağı hususlarında itirazda bulunduğu, Kök Raporda davacı tarafından davalıya ilişkin sunulan fatura dökümleri uyarınca davacının davalıya tanzim etmiş olduğu faturalarda uygulanan Iskonto oranları, brüt satış fiyatları üzerinden uygulanan iskonto oranlar kapsamında düşümü yapılarak Net Satış Bedelleri hesaplanmış olup, kök raporun 4 .sayfasında satış fiyatları, ıskontolara ilişkin tablo gösterilmiştir. Yine Davacı tarafından kar mahrumiyetine ilişkin sunulan gelir tabloları uyarınca net Satışlarının SKK oranları ve Pazarlama Satış Dağıtım Giderlerinin Not Satışlara oranı üzerinden hesaplamalar yapılmıştır. Yapılan hesaplama yöntemi itibariyle davacı mali tabloları esas alınarak yapılmış olduğundan ve davacının davalıya uyguladığı iskonto tutarları da hesaplamaya dahil edildiğinden önceki heyetteki brüt satış karı, ile tarafımızdan hesaplanan brüt satış karı arasında fark mevcuttur. İskontoların taraflar arasında uygulanan bir husus olması nedeniyle projeksiyon brüt karda uygulanmıştır. Giderler ile ilgili yine önceki heyetin 5. Sayfada D ve E sütunundaki toplam giderler ile tarafımızdan hesaplana giderler arasında yaklaşık 20.000-Tl tutar fark mevcuttur. Söz konusu farkın kaynağı tarafımızdan alınan giderlerin davacı ile davalının ilişkisinin olduğu son iki yıllık davacının raporlardın ortalama giderleri oranı esas alınmasından kaynaklı olduğu değerlendirilmiştir. İfade edildiği gibi davacı verileri kapsamında hesaplama yapıldığından hesaplamada değişiklik yapmaya muktedir yeni bir husus değerlendirilmemiştir. 3 aylık süre için itiraz edilen kısımda EPDK ya müzekkere yazılarak Kahramanmaraş’ta yeni bayilik açılıp açılmadığının sorulmasını istemiştir. Bu yönde dosyada yapılan tespiti değiştirecek herhangi bir yeni bilgi ve belge bulunmamaktadır. Diğer hususlardaki itirazlar yine dosya içeriğinde sunulan ve tarafımızdan yapılan tespitler kapsamında bildirilen hususları değiştirici mahiyet taşımadığı” kanaati ile ek raporunu sunmuştur.
Mahkeme hakimince 2. Heyet raporuda karar kurmaya yeterli görülmediğinden yeni bir bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişinin düzenlediği 15.10.2018 tarihli 9 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Mahkemece 13.03.2018 tarihli Duruşma Tutanağı ile verilen görev çerçevesinde, dosya içeriğinin değerlendirilmesi sonucunda; Dosyadaki iki farklı heyet tarafından düzenlenen raporlardan İkinci Kök Raporun somut ve gerçek fatura bilgilerine dayandığı, hesaplamaların gerçek durumu daha iyi yansıtır nitelikte olduğu” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava bir alacak davası olup davacı, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından süresinden önce haksız fesih edildiği iddiası ile sözleşmenin başlangıç tarihinden sözleşmenin davalı şirket tarafından feshi tarihine kadar ki dönemde davalı şirket tarafından alınan ürün miktarının tespiti ile anılan ürün alım miktarları esas alınmak suretiyle fesih tarihinden sözleşme süresi bitim tarihi olan 18/09/2015 tarihine kadar hesaplanacak kar kaybı alacağının şimdilik 10.000. USD sinin temerrüt (ihtar) tarihinden itibaren yabancı paraya uygulanacak en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep edilmektedir.
Dosyada davacı …Ş., ile davalı Kardeşler Petrol – … ve Ortağı arasında akdedilmiş, 18/09/2010 tarihli BAYİLİK SÖZLKŞMESİ nin mevcut olduğu anlaşılmaktadır.
Sözleşmenin konusu “… Akpet’in ürerinde hukuksal tasarruf hakkına haiz olduğu taraftan … adresinde kayıtlı tapuda 5314 ada, 4 parsel numarasında kayıtlı muhaldeki akaryakıt istasyonunda, Akpet’ ten satın alacağı petrol ürünlerini ve …pet’in öngöreceği diğer malları kendi nam ve hesabına iştigal etmek suretiyle satacağı bir servis satış istasyonu işletmeyi taahhüt eder…” şeklindedir. İşbu sözleşmenin süresinin 18/09/2010 tarihinden itibaren 5 (beş) yıl olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı … – … ve Ortağı tarafından davacıya gönderilen… Noterliğinin 01/04/2013 tarihli ve …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taraflar arasında akdedilen sözleşme davalı tarafından feshedilmiştir.
Hukuki bakımdan davalının bayilik sözleşmesini feshinin haklı olup olmadığının anlaşılması için feshe neden olan jeneratörün yeniden çalışabilmesi için gerekli masrafların olağan bakım ve koruma giderleri kapsamında kaldığı kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce davalı tarafın sözleşmeyi haksız feshettiğinin, dolayısıyla da davacı yanın kar mahrumiyeti talebi benimsenmiş olup, davacının davalıdan talep edebileceği kar mahrumiyeti bedelinin 127.544.52-TL olarak hesaplandığı, davacının 10.000.00.-USD ile sınırlı talebinin, dava tarihi itibariyle TL karşılığının ise. (10.000 USD x 2.0804 = 20.804,00-TL olduğu belirlenmiştir.
Alınan bilirkişi raporlarına rağmen davacı davasını ıslah etmeyerek talepleri gibi karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Tüm bu nedenlerle asıl davanın kabulü ile 10.000.-USD’nin 22.04.2013 temerrüt tarihinden itibaren 3095 SY 4/a Md uyarınca USD faizi uygulanmak suretiyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu asıl davanın kabulü ile 10.000.-USD’nin 22.04.2013 temerrüt tarihinden itibaren 3095 SY 4/a Md uyarınca USD faizi uygulanmak suretiyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 1.423,23-TL nin peşin alınan 355,85-TL den düşümü ile kalan 1.067,38-TL bakiye ilam harcının davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 384,85-TL peşin ve başvuru harcının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 3.612,80-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalılar vekillerinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …