Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/546 E. 2019/1176 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/546
KARAR NO : 2009/1176

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/03/2014
KARAR TARİHİ : 21/11/2019
KAR. YAZ. TARİHİ : 27/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …A.Ş.’nin …Ltd. Şirketi (…) ile aralarında bir Faktoring Sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşme doğrultusunda davacının …’e ihracat faktoring işlemi yapılacağını, … (…) davacının uluslararası partneri olduğunu ve bu şirket ile 12.05.2011 FC1 Interfactor Agreement (Uluslararası Faktoring Derneği Faktörler Arası Antlaşma) imzalandığı, …’nin muhabir şirket olduğu, bu doğrultuda UBTnin tanıtım mektubu talep ettiğini ve bunun davalı …S.R.O- {Drake) ile …tarafından imzalanarak 07.02.2012 tarihinde kendilerine verildiğini, Faturaların temlikine ilişkin olduğu belirtilen bu tanıtım mektubu sonrası …l’in temlik işlemini belirten bir etiket yapıştırarak faturaları kendilerine gönderdiğini,davacının kendisine temlik edilmiş olduğunu belirttiği bu fatura bilgilerini Uluslar Arası Faktoring Demeği üyelerine ait özel bir mesaj sistemi ile …’ye ilettiğini, bu şekilde … tarafından garanti altına alınması sağlanmış olduğu belirtilen temlik faturalara dayanarak fatura bedellerine karşılık …’e ön ödeme yapıldığı, UBl’nin görevinin vadesi gelen faturaların borçlu Draka’den tahsil edilerek davacı şirkete göndermek olduğu, bu doğrultuda 2012 aralık ayına kadar temlik edilmiş toplam 4.137.665,41,- Euro’luk faturaların muaccel olan 2.036.291,15,- Euro’sunu …’nin tahsil ederek davacı şirkete gönderdiğini,…’nın 30.01.2013 tarihinde bildirim yaptığını ve 07.12.2012 tarihinden itibaren ihtilaf çıkardığını ve kalan 2.101.374,26 Euro’yu ödeme yapmayı durdurduğunu, bunun özerine … ile irtibata geçilerek gerekenin yapılmasını ve gerek görülmesi halinde yasal yollara başvurulmasını talep ettiğini, bunun üzerine …, …, … ve davacı şirketin bir araya gelerek uyuşmazlığın çözülmesi için görüşme yaptığım bu görüşmeler sonucu fatura borçlusu Draka’nın 14.06.2013 tarihinde 586.221,51 Euro’luk bir ödeme yaptığını, bu bedelin … tarafından davalıya gönderildiğini, Draka’nın kalan 1.515.152,65 Euro’nun ihtilaflı olduğunu öne sürdüğünü ve bu sebeple ödeme yapmadığını, yasal yollara başvurulması ile birlikte … Uluslar Arası Faktoring Genel Kuralları (GRIF) ve ilgili düzenlemeler çerçevesinde fatura alacaklarını davacıya geri temlik ettiğini, davacının bu sebeplerle GRIF ve diğer ilgili düzenlemelere dayanarak ön ödeme kullandırdığı tutar olan 1.515.152,65 Euro’nun Draka tarafından gecikme faizi ile birlikte ödenmesi amacıyla Beyoğlu … Noterliğinin 27.08.2013 tarih ve…yevmiye numarası ile tercüme edilmiş ihtarnameyi Draka’ya gönderdiğini, buna karşılık Draka’nın 30.01.2013 tarihli iddialarını tekrarladıklarını, ayrıca 939.094,16,-Euro’luk takas iddiasında bulunduklarını ve mevcut faturaları proforma fatura olup 70.335,48 kg bakıra ilişkin ancak 2. bir fatura düzenlenmesi halinde ödeme yapacaklarını belirttiklerini beyan etmektedir. …’nin tereddütleri üzerine İzmir … Noterliği 24.09.2013 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname ile faturaların bilgisi ile birlikte ödemenin davacıya yapılması gerektiğini, buna rağmen ödeme yapılmadığını, Beyoğlu… Noterliğinin 26.11.2013 tarih ve… yevmiye numaralı ihtarname ile … tarafından gönderilen ihtarnameden fatura alacaklısının davacı olduğuna dair bir tereddüt kalmadığının belirtildiğini ve 1.515.152,65,-Euro tutarın gecikme faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğini ve ayrıca 586.221,51,-Euro’nun geç ödenmesi sebebi ile gecikme faizi talep edildiğini, bu ihtara cevaben Draka’nin 11.12.2013 tarihinde gönderdiği yazıda 1.515.152,65,-Euro’luk borcu açıkça ikrar ettiğini, 2. faturanın düzenlenmesi koşuluyla ödemenin tekrar değerlendirilebileceğini belirttiklerini, …in fatura kestiğini ve davacıya temlik edildiğini malların teslim edildiğini, davalı …’nın kendilerine bu faturaların leslim edilmediğine dair herhangi bir itirazda bulunmadığını, Draka’nın faturaların davacıya temlik edildiğini kabul etmiş olduğunu ve ayrıca hem takas istemini hem de bu faturaların proforma fatura olduğuna dair bir bilgiyi ne …’ye ne de davacı şirkete bildirmemiş olduklarını, şayet faturaların proforma olması durumunda davacı şirket kamu kurumu niteliğine sahip olduğundan zaten faktoring ilişkisinde kabul edemeyeceğini ileri sürmektedir. Ayrıca faturaların temlik tarihinde Draka’nın …’den takas alacağının bulunmadığını, bulunsa idi bu durumu Draka şirketi temlik alan … veya davacı şirkete bildirmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle müvekkil şirketin ihracat faktoringi kapsamında temlik alarak davalı … alacaklı hale geldiği 1.515.152,65 EURO tutarındaki fatura alacaklarının fatura vade tarihlerinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince yürütülecek yıllık %8,5 gecikme (temerrüt) faizi ile birlikte EURO olarak veya fiili ödeme gün ve günlerindeki döviz efektif satış kuru karşılı Türk Lirası olarak davalı …’den tahsiline, ayrıca davalı şirketin geç ödediği 586.221,51 EURO’nun da fatura vade tarihinden ödeme tarihine kadar geçen süre içinde 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince yıllık %8,5 üzerinden tahakkuk etmiş 26.306,23 EURO temerrüt faizinin EURO olarak veya fiili ödeme gün ve günlerindeki döviz efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak davalı …’den tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı şirkete yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalı şirket …. ile ticari ilişkisi olan … Ltd. Şti.’nin bir kısım faturadan kaynaklanan alacağını temlik (devir) aldığını, böylece müvekkili şirketten 1.541.458,68 Euro alacaklı olduğunu iddia etmekte ve bu bedelin müvekkili şirketten tahsilini talep ettiğini, davacının temlik aldığı faturaların 586.221,51.-euro’luk kısmı, meşru temlik alacaklısı …’ye daha önce ödendiğinden, bu faturaların temliki geçersiz olduğunu, davacı tarafından 25/09/2013 tarihinde temlik alındığı iddia edilen alacağın, o tarihte mevcut olmadığını, temlik edilen alacağın takas haricinde kalan kısmının henüz muaccel olmadığını, öncelikle davacının temlik aldığını iddia ettiği alacağın 694,284,97.-Euro’luk kısmını Tecfyl’den tahsil etmesi sebebiyle, davanın bu kısım bakımından ‘‘itfa’1 sebebiyle reddine, ayrıca davanın 586,221,51-Euro’luk kısmının BK. m.101 vd. uyarınca, müvekkilimizce lehtarına ödenmiş olması nedeniyle, borcun temlik anında mevcut olmaması sebebiyle temlik işlemi geçersiz olacağından reddine, davacıya yapılan geçerli bir temlik olsa bile, müvekkilimizin temlik eden Tecfyl’den temlikten önce 939.094.16.-Euro muaccel olmuş alacağı olduğu için ve süresi içerisinde takas beyanında bulunduğu için, TBK 188 uyarınca bu kısım açısından davanın reddine, davacının talep ettiği kalan miktar olan 576.058,49-Euro’nun ise; yukarıda izah edilen taraflar arasındaki ticari teamül ve TTK hükümlerine göre muaccel hale gelmemesi nedeniyle reddine, kabul anlamına gelmemek şartıyla, faize karar verilmesi halinde dahi talep edilen fahiş faiz talebinin ve fahiş oran üzerinden hesaplanarak, bugüne kadar ödenmiş olan bedel için talep etmiş olduğu 26.306,23,-Euro’nun 3095 sayılı kanunun 4. maddesi uyarınca reddine, 576.058,49.-Euro tutarındaki kısmın dava edilmesinde müvekkilimizin kusuru olmadığından ve bu kısım için ticari teamül ve TTK hükümlerine göre muaccel alacak olmadığı için faiz talep edilmeyeceğinden faiz talebinin ve yargılama giderlerinin bu kısım açısından tümüyle reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizin 11/06/2015 tarihli celsesi 2 numaralı ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişi heyetinin 12/10/2016 tarihli raporunda özetle;
Netice ve Kanaatimiz:
a)İddia konusu alacağa esas malların satıcısı Dava dışı …’in davalıyı ve davacının İtalya’daki muhabiri dava dışı …’yi 07.0.2012 tarihli mektubunun … ile Davacı arasında bir alacak devri tasarrufunun bildirilmesi mahiyetinde bir mektup olmadığı,
b)Alacağın devri hükümlerini doğuracak şekilde alacağın devri sözleşmesinin mevcudiyetinin borçluya bildirilmesinin …’in davalıya çektiği 24.09.2013 tarihli noter ihtarnamesi ile sağlandığı,
c)Davalı tarafın bu bildirimden önce takas hakkını kullandığını veya mahsup işlemi yaptığını 31.01.2013 ve 01.08.2013 tarihli mektuplarında …’e beyan ettiğini dilekçelerinde ifade etmekte olduğu; ancak bu beyanların …’e ulaştığını gösteren bir belgeye dava dosyasında rastlanmadığı ve ispata muhtaç durumda olduğu;
d)Yukarıda belirttiğimiz üzere ileri sürülen takasın şartlarının oluşup oluşmadığının belirlenemediği ve takas beyanına ilişkin alacağın borçlunun alacağının devri öğrendiği sırada muaccel olmaması ve bu alacağın devredilen alacaktan önce veya onunla aynı anda muaccel olduğuna ilişkin dosyada bir belgeye rastlanmadığı,
e)Davalı tarafın ayrıca …’in alacağın devrine mesnet gösterdiği faturaların proforma fatura olduğunu, gerçekte konsinye fatura kesilmesi gerekirken … tarafından hatalı fatura kesildiğini beyan etmekte olduğu; davalı tarafından takas veya mahsup bildirimi yapıldığı ya da faturaların gerçek birer satış faturası olmadığının (konsinye satış veya proforma faturası olduğunun) tespiti halinde…’in 24.09.2013 tarihli ihtarının mesnedinin kalmamış olacağı,
f)Davacı dilekçeleri ekinde yer alan ve davacı ile … çalışanları ve yetkilileri arasındaki elektronik posta mesajlarının davalıya yönelik bir alacağın temliki işlemine delil teşkil edebilecek bir bilgi içeriğinin tespit edilemediği; aksine söz konusu yazışmaların bir kısmının konu bölümünde “…” ibaresi (12-15 Ağustos 2013 tarihli yazışmalar) yer aldığı; Davacı ile … arasındaki elektronik posta mesajlarının bir kısmının (10.04.2013 ve 18.06.2013 tarihli yazışmalar) ana metinlerinde “Konsinye satışlar konusunda haklısına aralarındaki ilişki konsinye satışlar niteliğinde bir ilişkidir.”, “konsinye stok faturaları” şeklinde ibareler yer aldığı,
g)Bu ibarelerin… ile davalı arasında davalı tarafın iddiaları yönünde bir konsinye mal satış ilişkisinin mevcut olabileceğinin işaretini verdiği; dava dosyasında bu iddiayı ya da aksini doğrulayabilecek başka bir belge veya bilgiye rastlanmadığı, dava dosyasında delil olarak sunulan faturaların konsinye satış veya proforma fatura olduğuna dair bir bilgiye rastlanılmadığı, bu doğrultuda aksi faturadan anlaşılmadığı müddetçe faturaların normal fatura olarak değerlendirilmesinin zorunlu hale geleceği,
h)Davacının tabi olduğu özel hukuk kuralları gereği olarak, malların satıcısı dava dışı … şirketi ile malların alıcısı davalı … şirketi arasında faturanın proforma mı, konsinye mi, yoksa gerçek birer satış faturası mı olduğu konusundaki belirlenemediğinden mevcut faturaların satış faturası olarak kabul edilmesi gerektiği ve böylelikle alacağın bir faktoring alacağı olarak işleme konulması gerektiği; davalı ve dava dışı …arasında mevcut olduğu iddia edilen konsinye satış veya proforma fatura iddialarının, kendi aralarında hüküm ifade edebileceği; bu tür iddiaların TBK m. 19 hükmü çerçevesinde davacıya karşı ileri sürülemeyeceği; yönündeki değerlendirmelerimizi, meselenin nihai takdiri Sayın Mahkeme Heyetine ait olmak üzere saygı ile sunarız.” denilmiştir.
Mahkememizin 16/02/2017 tarihli celsesi 1 numaralı ara kararı gereğince, dosyamızda ek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişi heyetinin 08/11/2017 tarihli ek raporunda özetle;
”Dava dosyasının dosyaya sunulan kök bilirkişi raporuna itiraz dilekçeleri ve bu dilekçeler ekindeki belgeler çerçevesinde değerlendirilmesi sonucunda,
Davacı tarafın itirazları ile ilgili olarak,
1-Kök Rapordaki “ikili faktör sistemi içinde dörtlü ilişkiden oluşan yurtdışı faktı yapıldığı” yönündeki tespitin doğru olduğu; ancak bu tespitten sonra, 07.12.2012 tarihli mektubun devir bildirimi mahiyetinde olmadığı ve alacağın devri bildiriminin tarihince yapıldığı yönünde değerlendirmenin hatalı olduğu hususunda, İstanbul Ticaret Mahkemesi … Esas dosyasına ibraz edilen ve davalı itiraz dilekçesi ek yazışma metni gereğince, davalı tarafından, takas beyanının 6 Mart 2013 tarihli yazı ile davacıya bildirildiği sonucuna varmak gerektiği,
2-Kök Rapordaki, 07.02.2012 tarihli mektubun … ile davacı arasında bir alacak devri tasarrufunun bildirilmesi mahiyetinde olmadığı, alacağın devrinin 24.09.2013 tarihi ihtarname ile sağlandığı kanaatimizin kök rapordaki kendi görüşlerimiz ile çeliştiği hususunda yukarıda (1 )’de yaptığımız açıklamaya ek bir değerlendirmemiz bulunmadığı,
Davalı tarafın itirazları ile ilgili olarak,
1-Alacağın mevcudiyeti ve muacceliyeti hususları ile ilgili olarak, dilekçe ekindeki ödeme belgelerinin tek başına (ödemenin gerekçesi ve ödeme ile ilişkisi açıkça belgelenmeden) alacağın niteliği konusunda kesin bir bilgi sağlamayacağı görüşümüz ve ayrıca TTK. Md. 1530 kapsamımdaki muacceliyet değerlendirmelerinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,
2-Davalı tarafın ”Takas beyanının ulaşması konusunda, beyanın, …alacağa bulunduğundan, temlik alacaklısı …’ye bildirilmesinin yeterli olduğu; davacının beyanlarının muhataplarına ulaştığını bildikleri, davacının bu yönde bir itirazının olmadığı, huzurdaki davada ve davacının …’e açtığı davanın görüldüğü İstanbul … Asliye Tic. Mahkemesi … E. sayılı dosyada dava içi ikrar niteliğinde yazışmaların şeklinde özetlediğimiz itirazı ile ilgili olarak, dilekçe ekinde, İstanbul… Asi Mahkemesi … E. dosyasında sunulduğu beyan edilen ve itiraz dilekçesine 6 numaralı ek olarak eklenen davacıya takas beyanın bildirildiğini gösteren yazışma metninin tarihi 6 Mart 2013 olduğu; bu çerçevede, davalı tarafından takas beyanının 6 Mart 2013 tarihli yazı ile davacıya bildirildiği sonucuna varmak gerektiği,
3-… ve Davalı arasındaki ticari ilişkinin muvazaalı olduğunun davalı edilmediği, muvazaanın varlığı şeklinde yorumlanabilecek bir beyanlarının da olmadığı; iddialalarının… tarafından davalıya fatura edilen işlenmiş bakırın hammaddesi tarafından verilmiş olduğu ve doğal olarak Davalının…’den karşı alacağı olduğu yönünde olduğu beyanlarının Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,
4-Dosyadaki belgeler ve itiraz dilekçesi ekindeki belgelerin işlemlerin konsisye olduğunu gösterdiği, kök raporda da bu durumun isabetle tespit edildiği, buna rapordaki alacağın faktoring alacağına dönüşmesi ve faturalarda konsinye ilişkisine olmaması sebebiyle, bunun davacıya karşı ileri sürülemeyeceğine dair yorumun mesnetsiz olduğu, alacağın faktoring alacağı olmasının davalıyı ilgilendirmediği, Türk faktoring şirketi ile müşterisini düzenlediği ve bağladığı, davalı nezdinde bağlayıcılığı bulunmadığı; alacağın bir konsinye satış ilişkisine dayandığı … tarafından bildirilmediyse, esasen bunun … ile Davacı arasında bir husumet olduğu; halef olan selef olan…’den daha fazla hakka sahip olmasının hakkaniyet ve hukuk gereği mümkün olmadığı beyanları ile ilgili olarak, Kök Rapordaki değerlendirmelerimizi gerektirecek yeni bir durum bulunmadığı,
5-Kök Raporda yer alan Davalının ödemelerini …’ye yapmış olması sebebiyle iyi niyet iddiasında bulunamayacağı, zira faktoring işlemini bilmesi gerektiği görüşünün hiçbir temeli olmayan, tamamen sübjektif bir yorum olduğu beyanının Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,
6-Kök Raporda değinilmeyen hususlar olarak,
a.Fatura asılları üzerinde temlik kaşesinin olmadığı yönündeki Kök Rapordaki tespitler değerlendirilirken, fatura asıllarının Davalı tarafça dosyaya ibraz edildiği ve üzerinde temlik kaşesi bulunmadığı hususunun dikkate alınmadığı hususu bakımından rapordaki değerlendirmelerimizin yeterli olduğu,
B.İstanbul … Asliyet Ticaret Mahkemesinin … E. dosyasından hiç bahsedilmediği ve bu dosyanın Davacı tarafından yapılmış mükerrer tahsilatın ispatı için önemli olduğu hususu ile ilgili olarak, sözü geçen dosya huzurdaki dava dosyası kapsamında bulunmadığından dosyaya Bilirkişi Kurulumuzca vakıf olunamadığı,
c.Taraflar arasındaki ticarî ilişkinin yıllardır devam etmekte olduğu ve önce konsinye satışa ilişkin fatura düzenlendiği, sonra …’in “…” düzenlediği ve davalının ancak bu “commercial invoice”in tebliği ile ödeme yapabildiği; davacının temlik aldığı alacaklardan halen …tarafından… düzenlememiş 576.058,49 Euro’luk kısmın mevcut olduğu; bu hususun da Bilirkişi Kurulumuzca değerlendirilmesi gerektiği hususu ile ilgili olarak, Kök Rapordaki değerlendirmelerimizin dilekçelerdeki beyanlar ve dosyaya mübrez belgeler esas alınarak yapılmış olması karşısında, bu konunun takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu,.Dilekçelerinde …’den devrolunan bakırın davalı nezdinde, tüketilmesine kadar, konsinye olarak tutulduğu ve ancak bu bakırın tüketilmesi sonrasında düzenlenen faturalar karşılığında ödeme yapıldığı, bu faturaların ilk gönderilen ve taraflar arasında proforma kabul edilmesi teamülen kabul edilen faturalardan farklı olduğu hususlarım izah ettikleri; eğer bu izahlarına itibar ediliyorsa takasın koşullarının gerçekleştiğine ve davacının temlikinin geçersiz olduğuna hükmetmek gerekeceği; Kök Raporda da bu şekilde kanaat beyan edildiği; şu hususun ifade edilmesinin atlandığı: “Konsinyeye ilişkin izahatımıza itibar edilmiyor ise bu durumda, müvekkilin yapmış olduğu 586.221,51-Euro’luk ödemeye ilişkin beyanın dikkate alınması ve bu doğrultuda temlik alman faturalardan bir kısmının itfa edilmiş olduğunu tespit etmek zorunludur. Davalı şirketin borcun 586.221,51-Euro’luk kısmını 12.06.2013 tarihinde öderken “Bu ödemenin …ve devamındaki faturalardan mahsup edilmesi” bildiriminde bulunduğu, bu beyanla, TBK m. 101 hükmü gereği, Davalının beyanıyla …-…-…-… sayılı faturaların tamamının ve… sayılı faturanın 131.709,71 Euro’luk kısmının ödenmiş olduğunun aşikar olduğu hususu ile ilgili olarak kök raporda yer alan davacının alacağına dayanak gösterdiği faturalardan davalının beyan ettiği indirimlerin yapılması Sayın Mahkemenin takdirinde olmak üzere, eğer davalının beyan ettiği indirimler yapılacak olursa, dava konusu alacağa ilişkin faturalar toplamının 928.931,14 Euro olarak hesaplandığı tespit, değerlendirme ve kanaatlerimizi takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere saygı ile ederiz.” denilmiştir.
Mahkememizin 17/10/2018 tarihli ara kararı gereğince, dosyamızda 2. ek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişi heyetinin 01/04/2019 tarihli 2. Ek raporunda özetle;

”İNCELEMELER:
İnceleme ara kararına göre yapılan inceleme sonuçları aşağıda sunulmaktadır.
1)Davacı Şirket Kayıtlarının Tetkiki ve Dava Konusu Borcun Tespiti:30.01.2019 tarihinde Ataşehir’de bulunan davacı şirket genel müdürlüğünde, ticari defter ve yardımcı kayıtları üzerinde keşfen inceleme yapılmıştır. Keşfen incelemede tespit edilen hususular aşağıda sunulmaktadır.
Tahsis Edilen Faktoring Limiti:
Davacı şirket Yönetim Kurulunun 11.02.2011 tarihli 16 nolu toplantısında alınan 1 numaralı kararla;
-Faktoring Sözleşmesine;…,…, …, …ve …’nin şahsi kefaletlerinin alınması,
-Temin edilen limitin tamamının ihracat işlemlerinde muhabir tarafından garanti altına alınan faturalar karşılığında kullandırılması, koşullarıyla… Ltd. Şti. lehine 2.500.000.-USD tutarında factoring/kredi limiti tesis edilmiştir.
Düzenlenen Faktoring Sözleşmeleri:
Davacı şirketle … Tic. Ltd. Şti. (bundan böyle … olarak adlandırılacaktır) arasında asılları … nolu Kasa Zarfında;
-25.03.2011 tarihli limit içermeyen Faktoring Sözleşmesi,
-11.07.2012 tarihli 2.500.000.- USD limitli Faktoring Sözleşmesi imzalanmıştır.
-25.03.2011 tarihli Sözleşmeye;…, …. … ve…’un müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalan alınmıştır.
-11.07.2012 tarihli sözleşmeye; …, …, …, … ve …’nin müteselsil kefil sıfatıyla imzaları alınmıştır.
-25.03.2011 tarihli Sözleşmede limit yazılı olmamasına karşın, davacı bilgisayar kayıtlarında yapılan araştırmada, dava dışı borçlu … firmasına 28.03.2011 tarihinde 2.500.000.- USD limit tanımlandığı görülmüştür.
-11.07.2012 tarihli Sözleşme tarihinde yapılmış bir faktoring işlemi bulunmadığı, söz konusu sözleşmesinin,01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK yayım tarihinden sonra düzenlendiği anlaşılmıştır.
İbraz Edilen Defterler:
Dava dışı … firması ile ilgili ilk faktoring işlemi 02.03.2012 tarihinde yapılmış olduğundan, davacı şirkete ait 2012-2019 yılı ticari defterleri ile bu defterlerin yardımcı kayıtlan incelemeye tabi tutulmuştur.
Gelir İdaresi Başkanlığı …sitesinde yapılan araştırmada, …A.Ş’nin 01.01.2015 tarihinden itibaren e-defter uygulamasına geçen firmalar arasında olduğu görülmüştür.
… A.Ş’nin ibraz edilen defterleri ve tasdik durumları topluca rapor (EK-l)’inde verilmiştir. 2012-2013 ve 2014 yıllarına ilişkin defterlerin noter tasdik fotokopileri ile. 2015-2016-2017-2018 ve 2019 yıllarına ait defterlerin oluşturulan e-defler bcral’lan dosyaya konmuştur.
İbraz edilen defterlerin usulüne uygun tutulduğu görülmüştür.
Yapılan Faktoring İşlemlerinin Tetkiki:
… şirketinin tevdii ettiği,… adına düzenlenmiş ve ihracata konu 27 adet toplam 4.137.665.41 EURO fatura karşılığında, davacı şirket tarafından … firmasına 02.03.2012 ile 17.12.2012 arasında toplam 3.720.601,02TL ön ödeme (faktoring) yapılmıştır.
Ön ödemesi yapılan faturaların; fatura tarihi, fatura vadesi ve fatura tutan ve yapılan ön ödeme miktarları (fatura bedelinin %85’i kadar ön ödeme yapılmıştır) (EK-2)’de mevcut bulunmaktadır.
Faktoring işlemlerinin komisyon-ve masraf miktarlan ile her ay sonu itibariyle yıllık %5.5 faiz oranından düzenleneni finansman faturaları … cari hesabına borç kaydedilmekte, peşin olarak tahsil edilmemekte, vadesi gelen fatura bedellerine karşılık yapılacak tahsilatlardan tahsil edilmektedir.
Yapılan ön ödemelere karşılık 02.03.2012 ile 17.12.2012 arasında toplam 2.622.512.66 EURO tahsilat sağlanmış olup, tüm tahsilatların detay dökümü (EK-3)’de verilmiştir. EK-3’dc dc görüleceği üzere toplam 2.622.512.66 EURO tahsilatın tamamı…. vasıtasıyla sağlanmıştır.
02.03.2012 ile 24.07.2012 tarihleri arasında yapılan 14 adet fatura bedelinin tamamının tahsili sağlanmış, 10.08.2012 tarihinde ön ödemesi yapılan 02.08.2018 tarihli…nolu 146.978,34 EURO miktarlı faturaya karşılık 14.06.2013 tarihinde 145.797,08EURO tahsilat sağlanmış, bu faturadan; 146.978.34 EURO – 145.797.08 EURO =1.181,26 EUR borç bakiyesi kalmıştır (Bkz. Ek-2).
Tahsilatların mahsubundan sonra kalan alacak toplam 1.515.152,65-TL’dir.
Fatura bedellerinin, vade tarihinden sonra gecikmeli olarak tahsil edilen toplam fatura tutarı 751.045,93, toplam tahsilat tutarı 586.221,51-TL’dir.
Davacı tarafından… şirketinden alınan teminat var mıdır?
… tarafından laktoring yapılması için, ibraz edilen ve davalı şirket adına düzenlenen faturalar dışında, …’den davacıya tevdi edilmiş bir teminat kaydı olup olmadığı davacı kayıtlarında araştırılmıştır…. hesaplar/alınan teminatlar hesabında, dava dışı …’den alınmış bir teminat olmadığı görülmüştür.
Dava Tarihi İtibariyle Davacı Faiz Alacağının Tespiti
Yukarıdaki bölümde açıklandığı gibi. 586.221,51 EURO tutarındaki fatura bedelleri gecikmeli olarak tahsil edilmiştir.
Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesinde; Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştınlmadığı halde, yabancı para borcunun faizinde Devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır.
İnternet ortamında TCMB WEB sitesinde yapılan araştırmada, vade tarihlerinde kamu bankalarınca 1 yıl vadeli EURO mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranlarının aşağıdaki gibi olduğu görülmüştür:
Tarih Faiz oranı
1.11.2012 4,00%
20.11.2012 4,00%
30.11.2012 4,00%
23.1.2013 5,00%
7.2.2013 3,80%
Tablodaki faiz oranlarından, davacının dava tarihi itibariyle faiz alacağı toplam tutarı 586.221,51 EURO, toplam faiz tutarı (EURO) 11.298,79 olarak hesaplanmıştır.
Faiz tutarı=tutar x gün sayısı x faiz oranı/36.500
Davacının davalı şirketten olan faiz alacağı 11.298.79 EURO olarak hesaplanmıştır.
Davacı taraf ise faiz hesabını %8.5 oranından yapmıştır.
Dava ve Keşif Tarihi İtibariyle Davacı Alacağının Tespiti:
Dava ve keşif tarihi itibariyle dava dışı … ve davalı şirketin borçları aşağıda verilmektedir:
A)…
Keşfen inceleme günü davacı ticari defterleri ve yardımcı kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde, davacı şirketin dava dışı … şirketinden olan alacağı;
-07.03.2014 dava tarihi itibariyle, 1.192.284.97 EURO olduğu, bu alacak miktarının İstanbul. … Asliye Tic. Mahkemesi nezdinde 17.07.2013 tarihinde açılan ve … E., … K. ve 22.03.2018 tarihli kesinleşen kararıyla davacı şirket lehine hükmedilen alacak miktarıyla aynı olduğu, söz konusu alacak miktarının davacı kayıtlarında … kod nolu açık faktoring alacakları hesabından, 31.12.2013 tarihinde …kod nolu Tasfiye Olunacak Alacaklar hesabında aktarıldığı, 26.12.2015 tarihinde 177-Zarar niteliğindeki alacaklar hesabına aktarıldığı,
-Dava tarihi itibariyle davacının …’den olan faizli alacağı TCMB EURO döviz satış kurundan TL karşılığı aşağıdaki gibi olduğu:
Asıl alacak Faiz Toplam (EURO) Kur TL Karşılığı
1.192.284,97 11.298,79 1.203.583,76 3,0279 3.644.331,27
-Dava tarihinden sonra İstanbul 32. İcra md. 2013/7140 E. sayılı takip dosyasından 08.02.2017 tarihinde 4.195,62 EURO (16.744.71 TL) tahsilat sağlandığı, bu miktarın tenziliyle 30.01.2019 keşif tarihi itibariyle davacı alacağının 1.192.284.97 EURO-4.195.62 EURO = ,1.188.089,35 EURO olduğu,
-Söz konusu 1.188.089,35 EURO borç miktarı 08.02.2017 tarihinden beri aynen devam ettiği görülmüştür.
Dava dışı … Cari hesap ekstresi (EK-4)’de verilmiştir.
B)…
Dava dışı… tarafından, davacı şirkete davalı şirket adına düzenlenmiş ve faktoring yapılması için tevdii edilen 27 adet fatura tutarı ve bunlara karşılık yapılan tahsilat miktarı aşağıda gösterilmiştir:
Tutar (EURO) Açıklama
4.137.665,41 Davacıya tevdii edilen 27 adet mal satış faturaları toplam bedeli
-2.622.512,66 Davalı faturalarına karşılık yapılan tahsilat toplamı
1.515.152,75 FARK (Tahsili sağlanamayan faturalar toplamı)
Davalı vekili tarafından dosyaya… nolu Kasa Zarfına sunulan fatura asılları incelenmiş olup, 25 adet fatura olduğu görülmüştür.
Davacı tarafça faktoringi yapılan ve geri tahsili sağlanan aşağıdaki 2 faturanın Kasa Zarfında sunulu olmadığı görülmüştür:
Fatura
Fatura
Vade
Fatura
Ön Ödeme
Ödeme tutarı
Numarası
Tarihi
Tarihi
Tutarı(EURO)
tarihi
(EURO)
132065
2.8.2012
27.2.2012
158.577,36
2.3.2012
142.719,52
132084
5.3.2012
5.3.2012
156.485,47
8.3.2012
140.836,92
TOPLAM

315.062,83

283.556,44

Toplam 1.515.152.65 EUR fatura miktarları davacı kayıtlarında dava ve keşif tarihi itibariyle 9511010-Kod nolu Nazım Hesaplar/Faktoring işlemlerinden alacaklar alt hesabında takip edildiği görülmüştür.
-Davacı taraf dava tarihi itibariyle, davalı tarafından vadesi geçtiği halde ödenmeyen (1.515.152.65 EURO) ve daha önce gecikmeli olarak tahsil edilen 586.221.51 EUR için aşağıdaki şekilde alacak talebinde bulunmuştur:
Asıl alacak Faiz Toplam (EURO) Kur TL Karşılığı
1.515.152,65 26.306,23 1.541.458,88 3,0353 4.678.790,14
Ancak, dava dışı faktoring borçlusu …’nin dava tarihi itibariyle davacıya olan borcu aşağıdaki gibi 1.203.583.76 EURO olup;
Asıl alacak Faiz Toplam (EURO) Kur TL Karşılığı
1.192.284,97 11.298,79 1.203.583,76 3,0279 3.644.331,27
Davalı şirketten 1.203.583,76 EURO’yu aşan tahsilat yapılması halinde, arta kalan miktarın, dava tarihinden sonra işleyecek gecikme faizlerinin tenziliyle…’ye iadesi gerekecektir.
2)08.11.2017 Tarihli Ek Rapora Karşı Yapılan İtirazlar ve Cevaplandırılması
Davacı tarafın ve davalı tarafın itiraz dilekçelerinde Kök ve 1. Ek Raporlarımızda ayrıntılı olarak açıkladığımız faktoring ilişkisi ve aracı veya takas ve saklama kurumu işlevi gören…’in fonksiyonları hakkında açıklamalar yapılmakta, kök ve ek raporumuzda tespit ettiğimiz temlik tarihi hakkında değerlendirmelerde bulunulmakta, Davacı tarafın itirazlarında temlik işleminin faktoring sistemi içinde EDI sistemi üzerinden aktarılan Inlroductory Letter ile taraflara bildirildiği açıklanmakta, bu çerçevede temlik tarihinin…’ın tarihi olan 07.02.2012 olduğu beyan edilmekte; bunlardan ayrıca Kök ve 1. Ek Raporlarımızda lehlerine olan hususlara katıldıklarını her iki taraf beyan etmektedirler.
…’in bir takas ve saklama kuruluşu olarak hizmet verdiği hususu baştan beri Bilirkişi Kurulumuzun bilgisindedir ve Kök ve 1. Ek Raporumuz bu bilgiye dayanmaktadır. Davalı tarafın bu konudaki açıklamalarında Kök ve 1. Ek Raporumuzdaki tespit ve değerlendirmeleri değiştirecek yeni bir hususun bulunmadığı kanaatindeyiz.
Temlik tarihi konusundaki açıklamalarımız Kök ve 1. Ek Raporumuzda ayrıntılı bir şekilde yer almakta olup, bu konuda ek bir bilgi veya belge sunulmamış olmakla, önceki raporlardaki tespit ve değerlendirmelerimizi değiştirmeyi gerektirecek yeni bir hususun ortaya çıkmadığı kanaatindeyiz.
Hesaplarla ve ödemelerle ilgili itirazları da dikkate alarak hesaplar üzerinde yapılan tespitler ve buna göre ulaşılan sonuçlar işbu raporumuzun yukarıdaki bölümlerinde yer almaktadır.
Öte yandan tarafların arasındaki faktoring sistemi bünyesindeki haberleşme ve bilgi ve belge aktarma süreçlerinin hukuki niteliği Mahkemenin takdirindedir. Bu husustaki bilirkişi değerlendirme ve görüşleri, Sayın Mahkeme açısından bağlayıcı olmamakla birlikle daha önce ayrıntılı bir şekilde arz edilmiştir.
Tespit, değerlendirme ve kanaatlerimizi takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere saygı ile arz ederiz.” denilmiştir.
Davacı ile … arasında işlem, yurt dışı Faktoring sözleşmesi niteliğindedir. Bu “ikili faktör sistemi” dörtlü bir ilişkiden oluşmaktadır. Bu ilişkide ihracatçı (alacaklı – …), ihracatçi faktör (davacı), muhabir (ithalatçı faktor – …) ve ithalatçı (davalı – Borçlu – …) bulunmaktadır. İhracatçı … alacağını, davacı ihracatçı faktöre devretmiş, davacı ihracatçi faktor ise bu alacağı muhabir …’ye devretmiştir. Ödemelere ilişkin ihtilaf çıktığında ise …, yasal prosedür ile uğraşmak istemediğini beyan ederek fatura alacaklarını davacıya geri temlik etmiştir.

Bu faktör ilişkisi içerisinde …ile…, …’ye tanıtım mektubu ibraz ederek 07.02.2012 tarihli faturadan başlayarak bütün faturaların … faktöre temlik edileceği ve ödemenin ancak …hesabına yapılacağı taahhüt edilmiş olup, bu tanıtım mektubunda … ve …’nın imzası bulunmaktadır. Bu tanıtım mektubundaki taahhüt doğrultusunda da ödemeler… hesabına yapılmıştır.
Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık 939.094,16 EURO’nun takas edilip edilemeyeceğidir. Fatura alacakları nihai alacaklı olarak ithalatçı faktörü …’ye temlik edildiğinde uyuşmazlık bulunmamaktadır. Buna göre …’ye yapılan bu temlikin aslında faktörler arası anlaşma gereğince olup olması ve asıl faktörün davacı olduğunun davalı tarafından bilinip bilinmemesi, fatura alacaklarının temlik alınmasında davacının ihracatçı faktor olduğunun davalıya ihbar – tebliğ edilip edilmediğinin dava konusu takas beyanın iletilmesinde borçlunun borçtan kurtulması için gerekli olun iyiniyet açısından ihtilafa bir etkisi bulunmamaktadır çünkü, davalı Dreka’nın imzası da bulunan, Tanıtım Mektubundaki taahhüt gereği fatura alacaklarının temlik edildiği ve her bir faturadan sonra…’ın temlik doğrultusunda ödemenin yapılması için takas tarihinden önce davacı şirkete fatura bazında da temlik beyanını tekrar ettiği, uluslararası faktoring nedeniyle nihai temlik alacağıklısı konumunuda oluna…’ye karşı takas bildirimi tarihinde (nihai – ithalatçı faktörü olarak) alacaklının artık … olduğunda ve temlik alacaklısının … olduğunun davalı tarafından bilindiğinde tereddüt bulunmamaktadır. Bu sonuca göre burada artışılması gereken husus takasın ilk şartı olan aynı kişiye karşı hem alacaklı hem de borçlu olması gerekliliğidir. Takas beyanı …’ye ve …a, daha sonraları da davacıya iletilmiş ise de, davalının, …dan alacağı olduğu iddiasındaki 939.094,16 EURO’luk alacağın takas olarak ileri sürülmesinde, karşı taraf olan …’ın bu faturalardan kaynaklanan ve takasla sönümlendirilebilecek bir fatura alacağı bulunmamakta, bu fatura alacakları takas beyanı öncesi alacağın temliki ile (ithalatçı) faktoring şirketi …’ye ait olduğu da açıktır. Burada BK 186. maddenin uygulanmasını gerektirecek bir durum da bu nedenlerle bulunmamaktadır.
Faktoring sözleşmesinin, tarihinin 09.07.2012 tarihi olduğu olduğu davalı tarafça iddia edilse de davacı ile … arasında akdedilen birinci faktoring sözleşmesi sonrası yeni BK yürürlüğe girmesi nedeniyle ikinci bir faktoring sözleşmesi imzalanmıştır.
İhtilaflı 939.094,16 Euroluk fatura alacağının varlığına ilişkin, malın teslim edilmediği, borcun doğmadığına ilişkin bir itiraz olmayıp, takas beyanıyla sabit olduğu üzere bu miktar borcun bulunduğu açıkça da kabul edilmiştir.
Davalı taraf, “… , davalıya ait olan emtia bedelini ihtiva eden satış bedelini faktore temlik etmesi nedeniyle ihtilaf çıkmıştır” şeklinde iddia da bulunsa da dilekçelerinin içeriğinden bundan kastın takasa konu alacak (iddiası) olduğunda da tereddüt bulunmamaktadır.
Fatura alacaklarının konsinye alacak olduğu, vadesinin gelmediği, ödenebilmesi için Maliye Bakanlığının zorunlu tuttuğu fatura dışında ikinci bir faturanın (…) malın tüketimi sonrası düzenlenmesi gerektiği iddia edilmiş ise de, bu iddianın vadesi gelmemiş alacakların da temlik edilebileceği gerçeği karşısında, takas koşullarının oluşmadığına ilişkin yukarıda sonucu değiştirmeyeceği, alacağın istenebilirliğine etkisinin bulunduğu ancak davalının, Tanıtım Mektubu ile girmiş olduğu 4’lü ilişki içinde faturaların vadelerine ilişkin temlik bildirimindeki vadelerin geçerli olmadığına ilişkin tek somut itirazının fatura konusu alacaklara ilişkin satımın aslında konsinye satış olduğu, bu i iddiasını da ispatlayamadığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi ikinci ek raporunda teknik ayrıntısı açıklandığı üzere geç ödenen 586.221,51 EURO’nun işlemiş faiz miktarı da 11.298,79 EURO’dur.
Tüm bu nedenlerle sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Toplamda 1.515.152,65 EURO’nin,
1.111,26 EURO’luk kısmının 30.11.2012 tarihinden itibaren işleyecek;
148.043,78 EURO’luk kısmının 7.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek
151.862,47 EURO’luk kısmının 21.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek
153.424,29 EURO’luk kısmının 1.1.2013 tarihinden itibaren işleyecek
152.017,37 EURO’luk kısmının 9.1.2013 tarihinden itibaren işleyecek
149.923,97 EURO’luk kısmının 1.3.2013 tarihinden itibaren işleyecek
150.011,54 EURO’luk kısmının 8.3.2012 tarihinden itibaren işleyecek
150.028.82 EURO’luk kısmının 19.3.2013 tarihinden itibaren işleyecek
149.724,42 EURO’luk kısmının 27.3.2013 tarihinden itibaren işleyecek
155.329,24 EURO’luk kısmının 3.4.2013 tarihinden itibaren işleyecek
153.605,49 EURO’luk kısmının 15.4.2013 tarihinden itibaren işleyecek 3095 S.K.nun 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının EURO ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranında temerrüt faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Geç ödeme nedeniyle işlemiş olan 11.298,79 EURO faizin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 315.488,93-TL ilam harcından peşin alınan 79.902,05-TL’nin mahsubu ile bakiye 235.586,88-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 79.902,05-TL peşin harç ve 25,20-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 79.927,25-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı, kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 111.384,88-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 6.983,20-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 5.527,00-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 5.455,80-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere oyçokluğuyla karar alenen okunup usulen anlatıldı.21/11/2019

Başkan …

Üye …
(M)

Üye …

Katip …
MUHALEFET ŞERHİ

Davalı alacağı düşülmeden fatura alacağının tamamına hükmedilmesine ve kabule göre de fatura tarihinden itibaren temerrüt faizi hesaplanarak yüksek birikmiş faiz alacağı oluşturulduğundan çoğunluğun görüşüne muhalifim.
Dava konusu alacağa esas malların satıcısı dava dışı …’in Davalıyı ve Davacının İtalya’daki muhabiri Dava dışı …’yi 07.0.2012 tarihli mektubunun … ile Davacı arasında bir alacak devri tasarrufunun bildirilmesi mahiyetinde bir mektup olmadığı,alacağın devri hükümlerini doğuracak şekilde alacağın devri sözleşmesinin mevcudiyetinin borçluya bildirilmesinin …l’in davalıya çektiği 24.09.2013 tarihli noter İhtarnamesi ile sağlandığı, davalı tarafın bu bildirimden önce takas hakkını kullandığını veya mahsup işlemi yaptığını 31.01.2013 ve 01.08.2013 tarihli mektuplarında Tecfyl’e beyan ettiği,
Davalı tarafın ayrıca …’in alacağın devrine mesnet gösterdiği faturaların proforma fatura olduğunu, gerçekte konsinye fatura kesilmesi gerekirken…tarafından hatalı fatura kesildiğini beyan etmekte olduğu; davalı tarafından takas veya mahsup bildirimi yapıldığı ya da faturaların gerçek birer satış faturası olmadığını bildirmiştir.
Bu ibarelerin …ile Davalı arasında Davalı tarafın iddiaları yönünde bir konsinye mal satış ilişkisinin mevcut olabileceği kanaatine varılmış olmakla …tarafından davalıya fatura edilen işlenmiş bakırın hammaddesi davalı tarafından verilmiş olduğundan, doğal olarak davalının da …den karşı alacağı olduğu açıktır. Bu miktarın düşülmesinden sonra bakiye alacak miktarı temlik edilmiş olmakla bu miktar hesaplanarak alacağa hükmedilmesi gerekirken tamamına hükmedilmesine muhalifim.
Kabule göre de ihtarname tarihinden itibaren temerrüt faizi hesabı yapılması gerekirken, fatura tarihinden itibaren temerrüt faizi hesaplanarak yüksek miktarda birikmiş faiz alacağı oluşmasınada muhalifim.

Üye

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”