Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/398 E. 2018/511 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/398
KARAR NO : 2018/511

DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 19/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan dava sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, … Ticaret Koll. Şti. … ve … şirketinin … Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil nosunda kayıtlı olup 08.09.1973 tarihinde kurulduğunu, müvekkili … ve davalı … söz konusu şirketin %50 ortakları olduğunu, davalının … 4. FSHHM nin … Esas sayılı dosyası ile markaya ve tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu iddiası müvekkili aleyhine dava ikame ettiğini, davalının davasının kabulü ile müvekkilinin tazminat ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin ortak olduğu şirkete ait …, …, …, … plakalı araçlarının müvekkilinin haberi olmadan satıldığını, … Ticaret çalışanlarğındnan … ve …’ ın işten ayrılırken işçilik alacaklarını müvekkilinin ödediğini, davalının 2011 yılında … Tic Ltd şti ni kurduğunu, ortak şirketin müşterilerini kendi şirketine yönlendirdiğini, şirketin vergilerinin müvekkilince ödendiğini, ancak müvekkilince yapılan ödemelere rağmen davalı yanca kar payının ödenmediğini beyan ederek müvekkilinin kar payı alacağının tespitine, bu belirsiz kar payı alacağından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL’nin müvekkiline bilançonun yapıldığı tarihten itibaren faiz ile birlikte ödenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL belirsiz maddi tazminatın dava tarihinden itibaren ticari faiz ile birlikte ödenmesine, 30.000,00 TL manevi tazminat ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının kalp krizi geçirdiğini, davacının iyileşmesine kadar müvekkilinin şirketi yönettiğini, müvekkilinin şirketi yönetmeye başlatığı tarihten sonra şirketin usulsüzlükler yönetildiğini fark ettiğini, davacının müvekkilini şirketin tasfiyesine ilişkin sözleşme gönderdiğini, davacının müvekkiliyle yollarını ayırdığını, davacının … 12 ATM de şirketin feshini istediğini, davasını kazandığını ancak davadan feragat ettiğini, davacının YMM … vasıtası ile tasfiye protokolü yolladığını, buna göre şirketin içerisinde bulunduğu bina davacıya bırakıldığını, müvekkilinin bu protokolü kabul etmediğini, değiştirmek suretiyle teklif manasında davacıya yolladığını, müvekkilin binanın satışı işçin oratlığın giderilmesi davası açtığını, gerçekleşen satış ihlase inedticesinde müvekikli en yüksek peyi ileri süre ihale alacaklısı olarak söz konusu gayrimenkulün maliki olduğunu, davacının haksız iddialarını kabul etmediklerini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili 31/10/2014 tarihli dilekçesi ile davanın zamanaşamı nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının davalı şirkette diğer davalı … ile %50 -%50 oranında ortak olduğu, davalı …’in iddia edilen eylem ve işlemleri sebebiyle davacının zarara uğradığı, … 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası sebebiyle davacının tazminat ödemek zorunda kaldığı, şirket araçlarının haberi olmadan satıldığı, şirket çalışanlarına gereken ödemelerin davacı tarafça yapıldığı, şirketin yıllık vergilerinin davacı tarafça ödendiği, davalının 2011 yılında başka bir şirket kurduğu, son 1,5 yıldır davalı şirketin faliyetinin olmadığı, kar zarar ve blanço hesaplarının davacıya gösterilmediği, gelir vergisinin davacı tarafından ödendiği, davacının ortaklıktan doğan kar payları ve haklarının ödenmediği belirtilerek 2006 yılından itibaren almadığı kar payının ve ayrıca başkaca tazminat alacağı olmak üzere her iki maddi tazminat talebinin tahsili için belirsiz alacak olarak açılan davada davacının gerek kar payı gerekse diğer alacakları yönünden maddi tazminat alacakları ile ayrıca davalının tutum ve davranışları sebebiyle talep ettiği manevi tazminat alacağının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
Mahkememiz dosyasının delillerini, …, …, …, … plakalı araçların tescil bilgileri, … tarihli … yevmiye nolu araç satış sözleşmesi aslı, … tarihli … yevmiye nolu araç satış sözleşmesi aslı, … tarih … yevmiye nolu araç satış sözleşmesi aslı, Ticaret Sicil Gazetesi, taraflar arasında görülen diğer dava belgeler ile bilirkişi kurulu kök ve ek raporu oluşturmaktadır.
Kar payı ve alacağın olup olmadığına yönelik hesaplama için resen seçilen Prof Dr … ve mali müşavir …’ nin 02/10/2014 tarihli raporunda: “Davaya konu … Ticaret Koli. Şti. … ve … şirketi İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil nosunda kayıtlı olup şirketin 08.09.1973 tarihinde kurulduğu, davacı … ve davalı … söz konusu şirketin %50 ortakları olduğu, dava dosyasına sunulu tarafların ortak olduğu,
… Ticaret Koll. Şti.’nin 2006-2007-2008 yıllarına ait yıllık Gelir Vergi Beyannameleri, Bilanço ve Gelir Tablosu üzerinde yapılan incelemelerde; davacı yanın %50 ortak olduğu … Ticaret Koli. Şti.’den olan Kar payı alacağının 2006 yılında 90.844,50 TL, 2007 yılında 37.506,15 TL, 2008 yılında 27.130,29 TL, toplam 155.480,94 TL olduğu, davacı yanın 30.000,00 TL tutarlı manevi tazminat talebinin takdiri sayın mahkemenize ait olduğu” sonucu bildirilmiştir.
Araç trafik kayıtlarında belirtilen araç satış noterlik sözleşmeleri, tarafların bilirkişi raporuna beyan ve itirazları, itirazlar doğrultusunda itirazların ayrıntılı cevaplandırıldığı ve zamanaşımı defi yönünden talep edilen süreler açısından da ayrıntılı inceleme ve hesaplamanın yapılması, davalı şirket defter ve kayıtlarının hazırlanması için bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış, bilirkişi kurulunn 22/06/2015 tarihli ek raporunda: “Sayın Mahkemeniz tarafından tarafıma verilen HMK. 218. Mad. Gereği Yerinde inceleme etkisi uyarınca davalılar vekili Av. … 0212 517 30 92 nolu numaradan aranmış ancak bu zamana kadar ulaşılamamış olup, davalılar vekili tarafından da bu zamana kadar tarafımla irtibata geçilmediğinden dolayı davalı tarafın 2009, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014 dönemlerine ilişkin mali verileri incelenemediği,
Mali yönden yapılan incelemelerde;
Davaya konu … Ticaret Koli. Şti. … ve … şirketi İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil ile kayıtlı olup şirketin 08.09.1973 tarihinde kurulduğu, davacı … ve davalı … söz konusu şirketin %50 ortakları olduğu,
Dava dosyasına sunulan tarafların ortak olduğu … Ticaret Kollektif Şti.’nin 2006 – 2007-2008 yıllarına ait yıllık gelir vergi beyannameleri, bilanço ve gelir tablosu üzerinde yapılan incelemelerde;
Davacı yanın %50 ortak olduğu … Ticaret Koll. Şti.’den olan Kar payı alacağının 2006 yılında 90,844,50 TL, 2007 yılında 37.506,15 TL, 2008 yılında 27.130,29 TL, toplam 155.480,94 TL olduğu,
2009, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014 dönemlerine ilişkin mali veriler dosyada mevcut olmadığından … Ticaret Koll. Şti.’nin iş bu dönemlere ilişkin karlık veya/zarar durumu hakkında inceleme yapılmadığı,
… Plakalı araç … tarihinde … 24, Noterliğinin … yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile 5.000,00 TL karşılığı …. tarafından …’e satıldığı, … tarafından ise 16.03.2011 tarihinde … 24. Noterliğinin … yevmiye nolu Araç Satış sözleşmesi ile 4.800,00 TL karşılığı …’ ya satılmış olduğu,
… Plakalı araç 03.02.2011 tarihinde … 16. Noterliğinin … yevmiye nolu Araç Satış sözleşmesi ile 18.000,00 TL karşılığı … tarafından …’ e satıldığı, 02.03.2011 tarihinde … 16.Noterliğinin … yevmiye nolu Araç Satış sözleşmesi ile 15.500,00 TL karşılığı … tarafından … Tic. Koll Şti.’ne satıldığı, … Tic Koll Şti tarafından ise 26.05.2011 tarihinde … 16. Noterliğinin … yevmiye nolu Araç Satış Sözleşmesi ile 10.850,00 TL karşılığı …’ a satılmış olduğu, … Plakalı araç 03.02.2011 tarihinde … 16. Noterliğinin … yevmiye nolu Araç Satış Sözleşmesi ile 13,000,00 TL karşılığı Selçuk Tic tarafından … ‘e satılmış olduğu,
İş bu 3 aracın satışları 2011 yılında olup, 2011 Yılı Mali verileri tarafımıza sunulmadığından bu satışların sonucunda ortaya çıkarı Kar veya zararın mali tablolardaki yansımaları tarafımızca belirlenemediği,
Belirtelim ki, davalının işaret ettiği BK m. 125 ve 126 818 sayılı mülga BKhükümleri olup 6098 sayılı Borçlar Kanunu m. 146 uyarınca kanunda aksine hüküm bulunmadıkça her alacak 10 yıllık zamanaşımına tabidir. BK m. 147 hükmünde ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri ile olan veya kendileri ile ortaklık arasındaki alacakların 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu düzenlenmiştir.
BK m. 149 hükmünde, zamanaşımının alacağın muaccel olması ile işlemeye başlayacağı belirtilmiştir. Dava konusu ihtilafta, davacının alacağının muaccel olması için davalı şirkette kar dağıtımı kararının alınmış olması gerekir. Davalı şirketin kar dağılımı kararma ilişkin müspet bir kararı olmadığından, davacının talep elliği alacak doğmamıştır; bunun neticesi olarak da, alacağın muacceliyet kesbetmesi ve muaccel hale gelen alacak için zamanaşımı süresinin işlemeye başlaması da söz konusu olmayacaktır.
Yine, kollektif şirketin şahıs şirketlerinden olması ve şahıs şirketlerinin sermaye şirketlerinden daha farklı, ortaklıktan ziyade ortakları korur yapısı TTK’ nın 227′ de tecessüm etmiştir.
TTK m. 227/1 hükmüne göre, kollektif şirket ortakları, her faaliyet dönemi sonunda kar payının dağıtılmasına ilişkin karar almak zorundadır. Dosyadan davalı şirketin kar payının dağıtımına ilişkin karar alındığı anlaşılamamaktadır. Bu halde, BK m. 149 uyarınca, alacak muaccel olmadığından zamanaşımı süresinin başlamasının söz konusu olmadığı,
Davacı yanıtı 30.000,00 TL tutarlı manevi tazminat talebinin takdiri Sayın Mahkemenize ait olduğu,” sonucunu bildirmişlerdir.
… 4. FSHHM’ nin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; … Ticaret Kollektif Şirketi … ve … tarafından … Gümrük Müşvarilik ve Hizmetleri Kollektif Şirketi … ve Oratığına aleyhine Marka Hakkına Tecavüzün Tespiti, Tazminat istemli olarak 16/07/2008 tarihinde açıldığı, 13/04/2011 tarihinde davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
… Ticaret Sicil Memurluğunun … Ticaret sicil numarası, ile kayıtlı … Ticaret Kollektif Şirketi … ve … firmasının 08.09.1973 tarihinde tescil edilerek kurulmuş olduğu, kuruluş mukavelesi Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 25.09.1973 tarihli 4958 sayılı gazetesinde ilan edilmiş olduğu, şirkette Davacı … %50, davalı … %50 ortak oldukları anlaşılmıştır.
Yargılama aşamasında davalı …’ nin fesih edildiği, tasfiyenin gerçekleşmesi üzerine tarafların anlaşltığı, ticaret sicil kaydında davalı şirketin 22/06/2015 tarihi itibariyle kapalı olduğu anlaşılması üzerinde davacı vekiline şirketin ihyasına ilişkin dava açılmak üzere 03/11/2015, 09/02/2006 tarihli celselerde süre verilmiş, 10/05/2016 tarihli celsede kesin süre verilmiş, 30/11/2017 tarihli celsede ikinci kez süre verilmiş ancak ihya davası açılmadığı tespit olunmuştur.
Davacı vekili 19/04/2018 tarihli celsede müvekkiline ulaşılamaması nedeniyle ihya davasını açmadığını beyan etmiştir.
Davacı taraf, dava dilekçesi ile davalı şirket ve diğer davalı ortak olan …’ den kar payı, tazminat ve manevi tazminat talep etmiştir. Davacı taraf bu taleplerinin davalı şirkete yöneltmek zorunda olup ancak davalı şirket fesih ve tasfiye edilmiş ve ticaret sicilden silinmesi üzerine Mahkememizce yukarıda belirtildiği üzere davacı vekiline taraf teşkilinin sağlanması için davalı şirketi ihya etmek üzere süre vermiş ancak verilen kesin sürelere rağmen davacı vekilince ihya davası açılıp şirket ihya edilmediğinden ve tüzel kişiliği bulunmayan şirkete dava açılamayacağından, davacı tarafça taleplerin şirkete yöneltilmesi gerektiğinden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda yazıldığı üzere;
1-Husumet yokluğu nedeniyle her iki davalı yönünden açılan davanın reddine,
Davacı tarafından yatırılan 683,10 TL harçtan alınması gereken 35,90 TL’nin mahsubu ile arda kalan 647,20 TL’ nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar, kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca; maddi tazminat yönünden hesaplanan 2.180,00 TL, manevi tazminat yönünden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 4.360,00 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/04/2018
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …