Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/375 E. 2018/220 K. 20.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/375 Esas
KARAR NO : 2018/220
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 16/09/2014
KARAR TARİHİ: 20/02/2018
Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı…, Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile, ortağı ve yönetici olduğu..Etiket Tek.Dar Dokuma Dış. Ltd.Şti. ile 2011 yılı içerisinde davalının… adresinde bulunan işyerini beraber kullanmaya başladıklarını, önceleri ayrı iş yapma amacında iken daha sonra ortak olmaya karar verdiklerini buna ilişkin sözleşme imzalandığını, davalı tarafa her biri 50.000,00-TL değerinde 2 adet bono verdiğini, bu bonoları borçlu..Etiket Tek.Dar Dokuma Ltd.Şti ve şahsı adına imzaladığını, davalının ortaklığa ait yapılan işlerin bedelini tahsil etmesine ve yapılan işlerin yapılmadığını beyan ederek davacı tarafı kandırmaya çalıştığını, bunun üzerine davacının davalı tarafa ortaklığın yürüyemeceğini söylerek ortaklığına son verdiğini, ortaklıktan sonra davalı tarafın elindeki iki bonoyu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine koyduğunu, ihtiyati hacze konu makinenin haczedildiğini, yediemine teslim edildiğini, bunun üzerine istihkak davası açıldığını, davanın davalı lehine sonuçlandığını, davalının sürekli görüşmekten imtina ettiğini ayrıca davalıya..Etiket Tek.Dar Dokuma Dış. Ltd.Şti. adına imzalanıp verilen bonoların arkasından bu olayla ilgili olmayan diğer şirketi olan … Etiket Ltd.Şti kaşesinin basılmış olduğunu ve imzalanarak ciro silsilesine dahil edildiğini, davacının tek yetkilisi olmasına rağmen kaşe üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını, buna istinaden icra takibi başlatıldığını, haczedilen makinenin … Etiket Ltd.Şti’ne ait olduğunu fark edince davalı hakkında K.Çekmece C.Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu, … soruşturma numarası ile davalı hakkında tahkikatın devam ettiğini belirterek … Etiket ve Tekstil Ürünleri Tic. Ltd. Şti’nin sahte kaşe ve imza nedeniyle borçlu olmadığının tespiti, aleyhine yapılan takibin iptaline, davacının ve..Etiket Tekstil dar okuma Dış Tic. Ltd. Şti’nin borçlu olmadığının tespiti ile aleyhlerine yapılan icra takibininin iptaline, ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava temşitir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu yanıt dilekçesi ile davacı ile vekil eden davalı arasında geçmişte yapmış oldukları işler nedeni ile iş ilişkisi bulunduğunu, taraf arasındaki iş ilişkisi nedeni ile davacı tarafından vekil eden davalıya iki adet senet verildiğini, senetlerin geçerlilik şartları ve imzaları tam bir şekilde teslim alındığını, ödeme günü geldiğinde ödeme yapılmaması üzerine senetlerin takibe konulduğunu, takibe davacı tarafından süresi içinde mal beyanında bulunularak senetlerin davalıya verildiğini ve senetler altındaki imzalın da kendisine ait olduğunu belirttiğini, söz konusu beyanın ikrar olduğunu, davanın mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, davacı hakkında resmi evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık isnadı ile şikayet dilekçesi verildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyası, İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin .. sayılı dosyası, İstanbul CBS’nin 2013/64833 sayılı soruşturma dosyası getirtilmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde, davalı tarafından davacı …ve..şirketi ve … şirketi aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip olup takip kapsamında kendi adına asaleten ve şirketler adlarına temsilen mal beyanında bulunan…’ün alacaklı olduğunu belirten davalıya takip konusu senetleri kendisinin verdiğini, imzaların kendisine ait olduğunu beyan ettiği görülmüştür.
İstanbul CBS’nin … sayılı soruşturma dosyasının incelenmesinde davalının soruşturma aşamasında alınan beyanında davacıya ait iş yerinde dokuma etiket tezgahlarını sökümü ve başka adrese götürülmesi ve çalıştırılması karşılığı davacı ile 100.000,00 TL karşılığı anlaştıklarını, borçlarının iki senet halinde 50.000,00 TL miktarlı bonolarla ödemeyi taahhüt ettiğini, iki adet senedi kendisinin hazır doldurulmuş vaziyette getirdiğini, bizzat kendisinin elden getirdiğini beyan ettiği görülmüştür.
Dava ve takip dayanağı kambiyo senetlerinin incelenmesinde, keşidecisinin..Etiket Tekstil şirketi, aval vereninin…, keşide tarihinin 13/10/2010 tarihi, ödeme tarihinin 06/10/2011 tarihi olduğu 50.000,00 TL miktarlı senetler olup, senetlerin nakden kaydı taşıdığı, senetlerin arka kısmında ilk cironun … şirketi kaşesi üzerindeki imza ile yapıldığı, bu cirodan sonra davalının isim soy isim ve imzasının bulunduğu, yani senedin lehtara ait olmayan ilk cirodan sonra lehtara geri döndüğü, başkaca ciro bulunmadığı görülmüştür
Dava, takibe konu kılınan kambiyo senetleri nedeni ile keşideci şirket ve aval veren yönünden teminat senedi olduğu iddiası ile; ilk ciranta şirket yönünden ise imzanın sahteliği iddiası ile açılan menfi tespit istemli davadır.
2004 sayılı yasanın 72.maddesi gereğince, borçlu, icra takibinden evvel veya takip sırasında, borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile dahi takibin durdurulmasına karar verilemez.
Menfi tespit davası, borçlunun borçlu olmadığını kanıtlamak için açtığı davadır. Bu dava borçlu tarafından henüz borç ödenmeden açılır. Borçlu, hakkında yapılmış olan ve kesinleşen takip nedeni ile takip hukuku bakımından borçlu durumuna düştüğü halde maddi hukuk bakımından takip konusu yapılan alacağın borçlusu bulunmadığını tespit için bu davayı açar.
Borçlu kendisine karşı bir icra takibi başladıktan sonra ve henüz borcu ödememiş durumda iken hukuki yararı bulunması koşulu ile borçlu olmadığının tespiti için bu davayı açabilir. Kambiyo senetlerine dayanan haciz yolu ile takiplerde menfi tespit davası açma olanağı 2004 sayılı yasanın 170/b maddesinde açıkça öngörülmüştür. Menfi tespit davasının dinlenebilmesi için davacının korunmaya değer güncel hukuki yararının bulunması gerekir. Takipten sonra açılacak bu dava başlamış olan takibi kendiliğinden durdurmayacağı gibi mahkemece ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez.
Borçlu, çeşitli nedenlere dayanarak maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürüp menfi tespit davası açabilir. Örneğin sahtelik veya tahrifat iddiası ile senedin sahte olduğunu ileri sürebilir. Yahut alacaklının elinde bulunan senedin bedelsiz veya hatır senedi olduğunu ileri sürebilir.
Menfi tespit davasında davacı borçlunun haksız bulunması halinde davanın reddine karar verilir ve borçlu, haksız ihtiyati tedbir nedeni ile alacağını geç almış olan alacaklıya, bu gecikmeden doğan zararını karşılamak için alacağın %20’sinden az olmamak üzere bir tazminat ödemeye mahkum edilir. Bu tazminata hükmedilebilmesi için alacaklının borçlu hakkında icra takibi yapmış olması, borçlunun icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı almış olması ve bu kararın fiilen uygulanmış olması gerekir. Takibin fiilen durmamış olduğu hallerde alacaklı lehine tazminata hükmolunamaz. Bu tazminat alacaklının tedbir nedeni ile alacağını geç almış olmasından doğan zararlarını karşılamayı amaçlar.
Menfi tespit davasında ispat yükü davacının iddiasının dayandığı nedenlerin niteliğine göre değişir. 4. HD 9.2.1973 T.6096/1189. Bu nedenle kambiyo senetleri hakkında açılan menfi tespit davalarında senedin dayanağı olduğu ileri sürülen hukuki ilişki ile senet metnindeki borç sebebinin karşılaştırılarak ispat yükünün kime düşeceğinin saptanması gerekir. 11 HD 12.5.1977 T. 1966/2520. Davacı borçlunun senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, senedin sahte olduğunu ileri sürmesi halinde ispat yükü davalı alacaklıya düşer. Davalı alacaklının, davacı borçlu tarafından varlığı inkar edilen hukuki ilişkinin gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Buna karşılık davacı borçlunun senedin hata, hile, ikrah nedeni ile geçersiz olduğunu, senedin karşılıksız olduğunu, hatır senedi olduğunu, borcun ödeme ibra takas gibi nedenlerle son bulduğunu, senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu, ileri sürmesi halinde bu iddiasını kendisinin ispat etmesi gerekir.
Menfi tespit davalarında kanıtlar hususunda ise, 1086 sayılı yasanın 288.maddesine karşılık gelen 6100 sayılı yasanın 200.maddesi gereğince, bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz. Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir. 6100 sayılı yasanın geçici 1/2.maddesi gereğince bu kanunun senetle ispata ilişkin parasal sınırlarla ilgili hükümleri kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan dava ve işlerde uygulanmaz. Senetle ispat kuralına karşılık maddi olayların tanıkla ispatı mümkündür. 1086 sayılı yasanın 290.maddesine karşılık gelen 6100 sayılı yasanın 201.maddesi gereğince senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz.
Senedin teminat senedi olduğu ancak kesin delille ispat edilebilir. 19. HD. 4.3.2002 T. 6498/1312; 8.12.2000 T. 5826/8492; 1.5.2000 T. 1298/3345. İspat yükü kendisine düşen taraf bunu yerine getirememiş ise karşı tarafa yemin teklif edebilir. Buna taraf yemini denilir. 6100 sayılı yasa 225 ve devam maddeleri. Senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu hakkındaki iddiasını ispat edememiş olan taraf senedi anlaşmaya aykırı olarak doldurduğunu iddia ettiği tarafa yemin teklif edemez.
Yukarıda anlatılan hukuksal çerçevede somut olaya bakıldığında, davacı, takip konusu senedin teminat senedi olduğunu beyan etmiş, davalı ise soruşturma aşamasında, senetlerin, tezgahların sökümü, başka yere götürülmesi ve çalıştırılması karşılığı verildiğini beyan etmiştir. Bonoların “nakden”kaydı taşıdığı ; senet üzerindeki ihdas nedeninin davacı ve davalı tarafından “talil “ edildiği görülmektedir.Bu durumda ispat yükü davacıda olacaktır.Davacının senedin teminat amacı ile verildiğini ve bedelsiz olduğunu kanıtlaması gerekir. Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 11/04/2016 tarih, 2016/3544 esas ve 2016/6199 karar sayılı ilamı. Bu itibarla davacı yana senedin teminat senedi olduğu ve bedelsiz olduğuna dair yazılı delillerini sunması için kesin süre verilmiş verilen kesin mehil içeresinde yazılı delil sunulmamıştır. Dava konusu senetlerin ihdas hanesinde nakden kaydı bulunmasına rağmen davacının senedin teminat senedi olduğunu iddia etmesi davalının da mal/hizmet karşılığı düzenlendiğini savunması karşısında somut olayda çift taraflı talil söz konusu olup çift taraflı talilde ispat külfetinin yer değiştirmeyip davacıda bulunmasına ve davacının iddiasını yazılı delillerle kanıtlayamamasına göre (Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 02/03/2016 tarih, 2015/10754 esas ve 2016/3680 karar sayılı ilamı), davacının açıkça yemin deliline de dayanmadığı nazara alınarak keşideci şirket ve aval veren yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Diğer yandan, 6102 sayılı TTK’nun 778. maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 681. maddesi gereğince; kambiyo senedi niteliğinde olan bonodaki hakkın devri, ancak ciro ve teslim yolu ile mümkündür. Aynı Kanun’un 686. maddesi gereğince, bonoyu elinde bulunduran kimsenin hak sahibi olabilmesi için fiili zilyetliği yeterli olmayıp, aynı zamanda hakkını müteselsil ve birbirine bağlı cirolarla tevsik etmesi gerekir. Bonoda ilk cironun lehtara ait olması zorunludur. Ciroların birbirine bağlı olması, her şeyden önce, ilk cironun lehtar tarafından yapılmasıyla mümkündür. İlk ciro lehtara ait değilse, ciro zinciri düzensiz demektir. Lehtarın cirosundan sonra senedi devralan hamiller, yetkili hamil olurlar. Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 2016/23998 esas ve 2017/15060 karar sayılı ilamı. Bu durumda; ciro silsilesi kopuktur.
Davacılardan … şirketinin dava konusu senedin arka yüzünde imzası bulunan ciranta olup senette lehtar cirosu bulunmadığından davalı lehtar bu şirkete başvurarak senetten dolayı alacak talebinde bulunamaz. Bononun ön yüzünde imzası bulunan davacı… avalist olup, TTK.’nun 702. maddesi hükmü uyarınca senet borcunun ödenmesinden davalı lehtara karşı sorumludur. Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 28/09/2017 tarih, 2016/20519 esas ve 2017/6432 karar sayılı ilamı.
Son olarak, her ne kadar 2004 sayılı Yasanın 72/4.maddesinde “Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.” hükmü düzenlenmiş ise de 6100 sayılı Yasanın 209/1 maddesine göre adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde bu konuda bir karar verilinceye kadar bu senet herhangi bir işleme esas alınamaz. Bu hükme dayalı olarak duran takip nedeni ile 2004 sayılı Yasanın 72.maddesinde öngörülen tazminat uygulanmaz. Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 14/05/2013 tarih, 2013/4232 esas ve 2013/8724 karar sayılı ilamı; 07/03/2016 tarih, 2015/10285 esas ve 2016/4119 karar sayılı ilamı.
Bu itibarla, yukarıda ayrıntılı olarak yasal gerekçe ile, keşideci şirket ve aval veren yönünden davanın reddine, ilk ciranta şirket yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, ihtiyati tedbir kararının 2004 sayılı Yasanın 72.maddesi uyarınca değil 6100 sayılı Yasanın 209.maddesi uyarınca verilmiş olmasına göre davalı yararına tazminata hükmedilmemiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davacı…’ün kendi adına asaleten ve..Etiket Tekstil Dar Dokuma Dış Tic.Ltd.Şti’yi temsilen açtığı davanın reddine; davalı … Etiket ve Tekstil Ürünleri Tic.Ltd.Şti adına açtığı davanın kabulüne ve bu şirketin dava ve takip dayanağı 06/10/2011 ödeme tarihi 50.000,00-TL miktarlı, keşidecisi …Etiket ve Tekstil şirketi lehtarı, … olan kambiyo senedi ile 16/11/2011 ödeme tarihli 50.000,00-TL miktarlı, keşidecisi …Etiket ve Tekstil şirketi lehtarı, … olan kambiyo senedi nedeniye davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan alınması gerekli 6.831,00 TL harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile eksik kalan kısmın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Dava açılışında alınan 24,30 TL başvuru harcı ile 1707,75 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı … Etiket ve Tekstil Ürünleri Tic.Ltd.Şti’ye verilmesine,
4-Davacı … Etiket ve Tekstil Ürünleri Tic.Ltd.Şti kendisin vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 10.750,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacılar… ve..Etiket Tekstil Dar Dokuma Dış Tic.Ltd.Şti hakkında reddedilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 10750,00 TL nisbi vekalet ücretinin bu davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça karşılanan 64,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil ile davacı … Etiket ve Tekstil Ürünleri Tic.Ltd.Şti’ye verilmesine,
7-Davalı tarafça karşılanan 33,00 TL yargılama giderinin davacılar … ve..Etiket Tekstil Dar Dokuma Dış Tic.Ltd.Şti’den tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.20/02/2018

Katip …

Hakim …