Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/37 E. 2019/1174 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/37
KARAR NO : 2019/1174
DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2014
KARAR TARİHİ : 21/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerden …nin 1994 yılında kurulmuş olan ve kuyumculuk ile iştigal eden bir şirket olduğunu, diğer müvekkil … ise, davacı şirketin ortağı ve şirketi temsil ve ilzama yetkili kişi olduğunu, davacı müvekkillerden … ile davalı banka arasında düzenlenen “Kartlı Ödemeler Sözleşmesi” (Bir örneği dilekçemiz ekinde EK:1 olarak sunulmuştur) ile davacı müvekkil davalı bankaya ait POS cihazlarım kullanmaya ve bu cihazlar aracılığı ile müşterilerine kredi kartı ile satış yapmaya başladığını, diğer davacı müvekkil, … plakalı aracı satın alıken davalı bankanın … Şubesinden kredi kullandığını, her iki davacı müvekkil, davalı banka ile imzalamış oldukları sözleşmenin gereklerini harfiyen yerine getirmişler; kredi ödemelerini eksiksiz ve zamanında gerçekleştirdiğini,davacı müvekkilinin uğramış olduğu zararlar nedeniyle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davalının sözleşmeye aykırı hareketleri nedeniyle, davacı müvekkillerinin uğramış olduğu zararların tazmini için, davalının her iki davacı müvekkile toplam 450.000,00-TL maddi tazminat ve davacı müvekkillerden …’a 50.000,00-TL manevi tazminat ödemesine, her iki tazminat kalemine davalıya gönderilen ihtarnamelerin tebliğ tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacı bakımından görev yönünden itirazları ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacı taraflar arasında dava arkadaşlığının söz konusu olmadığını,davacılar bakımından maddi tazminat talebinin tasnif edilmesi gerektiğini, davacılar … ve …, müvekkil banka ile “Kartlı Ödemeler Sözleşmesi” imzalandığı, bu sözleşmeye göre işyerine pos cihazı bağlandığını işyerinde sahte kredi kartları ile harcamaların gerçekleştiği, bu harcamalar neticesinde müvekkil bankanın poşu kullanıma kapattığı, cirosunun düştüğü zarara uğradığını bu nedenle 450.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi zarara uğradığını ve zararın tazmini talep ettiğini, yukarıda izah edilen nedenlerle;usule ilişkin itirazlarının incelenerek davanın usulden reddini, esasa dair itirazlarının değerlendirilerek davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan tazminat talebi istemine ilişkindir.
Mahkememizin 08/02/2018 tarihli celsesi 2 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişilerin 17/09/2018 tarihli raporunda özetle;
SONUÇ
Detayları yukarıda verilen inceleme ve hesaplamalar sonucunda:
1)Bir güven kurumu olan davalı bankanın en ufak kusurundan dahi sorumluluğu nedeniyle, davalı banka da davaya konu olaya sebebiyet veren davacı …nin satışlarında ödeme aracı olarak kullanılmış kredi kartlarını sahte belgeler ile vermiş ve ödeme aracı olarak kullandırılmasına sebebiyet verdirilmiş olmakla bankanın tam KUSURLU bulunabileceğinden,
2)Zarar tespiti;
A)Sayın Mahkeme görevlendirmesinde; ”… Mahkememiz dosyası ve …. ATM’nin … Esas sayılı dosyasında davalı olarak bulunan …’ın kusursuz olduğu da dikkate alınarak, davalı bankaca yapılan işlemler nedeniyle davacıların iddiaları değerlendirilerek davacıların zarara uğrayıp uğramadıkları, davacı şirket kayıt ve gelir giderleri işlem öncesi ve sonrası incelenmek suretiyle var ise zararın tespiti yapılması….” istendidinden 2004 yılı … POS Üye işyeri Hesap Bildirim Cetvelleri ile Davacı şirketin ticari defter kayıtlarının karşılaştırmasında 01/01/2004-22/04/2004 arası … POS cihazı üzerinden yapılan kredi kartlı satış işlemleri tutarının hesaplanarak, … POS cihazının geri alındığı 22/04/2004 tarihine kadar yapılan kredi kartlı satış tutarının hesaplanması gerektiği,
Davacı şirketin incelenen ticari defterleri içeriğinden … Diğer Hazır Değerler, 108.01-Kredi Kartlı Satışlar ve … Bankalar Hesaplarının, … POS üye işyeri Hesap Bildirim cetvelleri ile karşılaştırmalı incelemesinde;
Kasım 2003 ve Aralık 2003 aylarında sahte kartlarla işlem yapıldığı iddiası ile işlemlerin durdurulduğu ve kredi kartlı satışların 2004/ocak ayından itibaren ve özellikli 2004/Şubat ayında önemli tutar ve oranda düşüş gösterdiği, 2004/mart ayında Davalı … POS’ dan satışların tamamen bittiği, bu nedenle satışların düşmeden önceki 2004/dcak ayı … POS’lu işlemlerinin davacı zararının hesaplanması için kalan aylara veri oluşturması gerektiği, buna göre;
•2004/Subat ayında gerçekleşen 2.733,31-TL’lik satışın, veri alınan 2003/0cak ayı satışı 7.159,68-TL’ye göre en az 4.426,37-TL düşüş gösterdiği ve en az bu tutar kadar 2003/Şubat zararı oluştuğu,
•2004/Mart ayında gerçekleşen 243,10-TL’lik satışın, veri alınan 2003/Ocak ayı satışı 7.159,68-TL’ye göre en az 6.913,58-TL düşüş gösterdiği ve en az bu tutar kadar 2003/Mart zararı oluştuğu,
•2004/Nisan ayında Davalı … POS cihazının tamamen kapatılması nedeniyle en az 2004/Ocak ayı satış tutarı 7.159,68-TL kadar 2004/Nisan zararının hesaplanması gerektiği,
•2004/Mayıs ayında 7.159,68- TL zarar hesaplanması gerektiği,
•2004/Haziran ayında 7.159,68- TL zararın hesaplanması gerektiği,
•2004/Temmuz ayında 7.159,68-TL zararın hesaplanması gerektiği,
•2004/Ağustos ayında 7.159,68- TL zararın hesaplanması gerektiği,
•2004/Eylül ayında 7.159,68-TL zararın hesaplanması gerektiği,
•2004/Ekim ayında 7.159,68-TL zararın hesaplanması gerektiği,
•2004/Kasım ayında 7.159,68-TL zararın hesaplanması gerektiği,
•2004/Aralık ayında 7.159,68-TL zararın hesaplanması gerektiği,
2004 yılı sonu itibariyle, davacı şirket toplam zararının (… POS cihazının davalı banka tarafından geri alınması/kanatılması nedeniyle) en az 73.289,86-TL olduğu,
b.Davacı vekilinin; «…Davalı bankanın diğer bankalara yaptığı bildirimler sonucu diğer bankaların da POS cihazlarını alması nedeniyle kredi kartlı satışların yapılamadığı ve müvekkilinin zarara uğradığı… »iddiası ile ilgili yapılan incelemede;
-Davalı banka tarafından POS cihazının geri alındığı 22/04/2004 tarihi öncesi dönemlerde kredi karttı satışların olduğu ifade edildiği halde bu satışların beyannameye yansıtılmadığı, incelenen 2004 yh Ticari Defterleri içeriğinde kredi kartlı satışlar tespit edildiği halde bu tutarların dahi ilgili dönem beyannamelerine yansıtılmadığı tespitimizin davacı yanın iddiaları ile önemli çelişkiler oluşturduğu,
-Davacı tarafından kredi kartlı satışların seyri/azalışı iddialarına dayanak olarak dava dosyasına sunulan beyannamelerin incelenebilen ticari defter içerikleri ile de uyumlu olmadığı,bu şekli ile de beyanname ve ticari defter içeriklerinin davacı yanın zarar iddialarını destekleyecek tespitleri içerir nitelikte olmadığı tespit edilmiştir.
-İncelenen tüm dönem beyannameleri birlikte ele alındığında; Davalı banka tarafından POS cihazının geri alındığı tarih sonrası kredi kartlı satışlara ilişkin beyan edilen tutarların düşmüş olması yada hiç olmaması gerektiği halde, aksine 2004 önçesi beyanların Eksik ve/veya oldukça düşük olduğu,2005 yılından itibaren Kredi kartlı Satışların KDV Beyannamseşinde beyan edilmesine ağırlık verildiği, bu kayıtlardan da davalı banka tarafından POS makinesi alındıktan sonra diğer banka POS’lanndan yapılan satışların önceki yıllara göre yüksek hacim ve tutarlarda olduğu tespit edilmiş olup, davacı yanın « …DAVALI BANKANIN diğer bankalara da bildirimlerde bulunması sonucu bu bankalar tarafından da POS cihazlarının geri alınması ile kredi kartlı satışlar yapılması nedeniyle zarara uğratıldığı…» iddiasının KDV Beyannameleri içeriğinde beyan kredi kartlı satış tutarları ile çelişki oluşturduğu, çünkü böyle bu uygulama sonrası kredi kartlı satış tutarı olmaması gerektiği,
3)Tarafların manevi tazminat, masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı, sonuç ve kanaatine varılmıştır.” denilmiştir.
Mahkememizin 22/11/2018 tarihli celsesi 2 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda ek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişilerin 17/01/2019 tarihli ek raporunda özetle;
”SONUÇ____________:
Ek Raporumuza konu detayları yukarıda verilen inceleme ve hesaplamalar sonucunda:
1.Davacı vekili imzası ile verilen 31/01/2014 tarihli dava dilekçesi itibariyle 2004 yılı ticari defterlerinin saklama yükümlülüğünün devam ettiği, TTK hükümleri gereği 10 yıllık sürenin dolmadığı, 2005 yılı ticari defterlerinin saklama yükümlülüğünün dolmasına 2 yıl, 2006 yılı ticari defterlerinin saklama yükümlülüğünün dolmasına 3 yıl, 2007 yılı ticari defterlerinin saklama yükümlülüğünün dolmasına 4 yıl olduğu halde davacı vekilince bütün bu defterlerin saklama yükümlülüğünün dolduğunun beyan ve itiraz konusu yapılması iş bu defterlerin iddia ve taleplerine mesnet teşkil ettiği/ etmesi gerektiği halde dava dilekçeleri 31/01/2014 tarihi itibariyle saklama yükümlülükleri devam eden ticari defterlerin muhafaza edilmemiş olması gerçeği dikkate alındığında bugün itibariyle aklama yükümlülüklerinin sona ermiş olmasının Davacı vekilince itiraz ve karşı beyanlara dayanak yapılması gerçeği yansıtmamakta olup, TTK ve HMK hükümleri kapsamında da önemli çelişki oluşturmaktadır.
2.Davacı tarafından, ilgili dönemlerde iddialarına dayanak tutulabilecek ticari defter ve belgelerin tamamı sunulamadığı halde, inceleme sırasında sunulan defter ve belgelerle, Vergi Beyannameleri ve Kurumlar Beyannameleri,gene kendilerince sunulan POS Ekstre-leri ile karşılaştırmalı incelenmiş, kayıtlar arasındaki önemli çelişkiler de vurgulanarak sonuca bilirkişiliğimizce sonuca gidilmiştir. Bu yöntemle, çoğu kayıtlarda kredi kartı satışların POS Ekstrelerinde daha yüksek olduğu dönemlerde Kurumlar Vergisi Beyannameleri içeriğinde kredi kartlı satışların daha düşük gösterildiği halde POS ekstreleri hesaplamaya esas alınmıştır. Oysa davacı vekilince vergi beyannameleri ile kurumlar beyannamelerine(davacı vekilince ayrı ifade edilmesine karşın her ikisi de aynı unsuru ifade etmektedir) dayanılarak hesaplama yapılması gerekliliği vurgulanmaktadır.Davacı vekilinin bu çelişkisi dikkate alınarak sadece bu beyannamelerin hesaplamaya esas alınmış olması durumunda davacı tarafın iddia ettiği zarar Kök Rapor’da daha az hesaplanması gerekecektir.
3.Kurumlar Vergisi Beyannameleri içeriği ticari defter içeriklerinden farklı olamaz. davacı vekili tarafından, ticari defterlerin bulunamadığı dönemler için vergi beyannameleri ile kurumlar beyannamelerinin incelenmesi ile sonuca gidilmesi gerektiği beyan ve itiraz konusu yapılmakla birlikte, beyannamelerin ticari defter kayıtlarına uygun olması gerektiği, ticari defterler dışında içeriği sahip olmadığının bilinmesi gerektiği,
Hal böyleyken; bilirkişiliğimizce tüm dava dosyası ve tüm inceleme doneleri birlikte ele alınarak yapılan karşılaştırmalı incelemede, DAVALI … POS Hesabı ekstrelerinin Davacı tarafından sunulabilenlerinin içeriği hesaplamaya esas alınmış, bazı dönemlerde vergi beyannameleri, kurumlar vergisi beyannameleri içeriğinde hiç beyan edilmemiş olmasına rağmen aynı dönemlerin POS Ekstreleri içeriği hesaplamaya esas alınmış, beyannamelerde kredi kartlı satışın beyan edildiği dönemlerde ise POS’lar ile karşılaştırmada yüksek olan POS’lar hesaplamaya esas alınmıştır.
4.Sayın Mahkemenin 22/11/2018 tarihli 12 celse duruma tutanağının 1.maddesinde “Her bir davacı açısından 450.000,00-TL olarak istenilen maddi tazminatın her bir davacı açısından ne kadar istendiğinin, maddi tazminat kalemlerinin ayrı ayrı neler olduğu ve dayandıkları vak’aları ispata elverili şekilde HMK 194/1 maddesi gereğince somutlaştırılması için davacılar vekiline 2 haftalık süre verilmesine” şeklinde karar olduğu halde davacı vekilince bu konuda dısyaya beyan ve somut bilgi ve belge sunmadığı gibi, yukarıda ayrıntısı açıklandığı üzere, Kök Rapora yönelik itiraz ve karşı beyanlarının somut gerçeklik içermedi
a.DAVACI tarafından bazı dönemlerin ticari defter ve belgeleri hiç sunulmamış, davacı vekilince bu ticari defterlerin saklama yükümlülüğünün bulunmadığı ifade edilmiştir.
b.DAVACI tarafından sunulan, fiziken mevcut 2004 ve 2007 ticari defterin ise kapanıl tasdiklerinin yaptırılmadığı kök raporda tespitle belirtildiği halde, halen davacı vekilince bu defterlerin tasdikinin olduğu iddiasının itiraz ve karşı beyana konu edilmesi gereceğe aykırıdır.
Bu kapsamda, davacı vekilinin, “…müvekkili şirketin ticari defter ve belgelerinin saklama vükümlülüklerinini bulunmadığı iddiasının gerçegi yansıtmadığı, Davacı vekili imzası ile verilen 31/01/2014 tarihli dava dilekçesi itibariyle 2004 yılı ticari defterlerinin saklama yükümlülüğünün devam ettiği, TTK hükümleri gereği 10 yıllık sürenin dolmadığı. 2005 yılı ticari defterlerinin saklama yükümlülüğünün dolmasına 2 yıl 2006 yılı ticari defterlerinin saklama yükümlülüğünün dolmasına 3 yıl, 2007 yılı ticari defterlerinin saklama yükümlülüğünün dolmasına 4 yıl olduğu halde davacı vekilince bütün bu defterlerin saklama yükümlülüğünün dolduğunun beyan ve itiraz konusu yapılması is bu defterlerin iddia ve taleplerine mesnet teşkil ettiği/etmesi gerektiği halde dava dilekçeleri 31/01/2014 tarihi itibariyle saklama yükümlülükleri devam eden ticari defterlerin muhafaza edilmemiş olmasını Sayın Mahkeme’nin takdirlerine arz ederiz.
5.Sayın Mahkeme görevlendirmesinde; “…Mahkememiz dosyası ve ….ATM’nin … Esas sayılı dosyasında davalı olarak bulunan …’ın kusursuz olduğu da dikkate alınarak davalı bankaca yapılan işlemler nedeniyle davacıların iddiaları deöerlendirilerek, davacıların zarara uğrayıp uğramadıkları, davacı şirket kavıt ve gelir giderleri işlem öncesi ve sonrası incelenmek suretiyle var ise zararın tespiti yapılması…” istendiğinden 2004 yılı … POS Üye işyeri Hesap Bildirim Cetvelleri ile Davacı şirketin ticari defter kayıtlarının karşılaştırmasında 01/01/2004-22/04/2004 arası … POS cihazı üzerinden yapılan kredi kartlı satış işlemleri tutarının hesaplanarak, … POS cihazının geri alındığı 22/04/2004 tarihine kadar yapılan kredi kartlı satış tutarının hesaplanması gerektiği,
Davacı şirketin incelenen ticari defterleri içeriğinden 108 Diğer Hazır Değerler, 108.01-Kredi Kartlı Satışlar ve 102 Bankalar Hesaplarının, … POS üye işyeri Hesap Bildirim cetvelleri ile karşılaştırmalı incelemesinde;
… POS cihazının 22/04/2004 tarihinde kapatıldığı ancak 2004 yılında … POS cihazında 20/03/2004 tarihine kadar 2004/Ocak ayında 7.159,68-TL ve 2004/Şubat ayında 2.733,31-TL ve 2003/Mart ayında 10/03/2014 itibariyle 243,10-TL olmak üzere toplam 10.136,39-TL POS cihazından satış işlemi yapıldığı,
ii.Bu tarihe kadar 2004/Ocak ayında 7.159,68-TL, 2004 Şubat ayında 2.733,31-TL, 2004/Mart ayında 243,10-TL işlem yapıldığı,
iii.Kasım 2003 ve Aralık 2003 aylarında sahte kartlarla işlem yapıldığı iddiası ile işlemlerin durdurulduğu ve kredi kartlı satışların 2004/ocak ayından itibaren ve özellikle 2004/Şubat ayında önemli tutar ve oranda düşüş gösterdiği, 2004/mart ayında Davalı … POS’dan satışların tamamen bittiği, bu nedenle satışların düşmeden önceki 2004/Ocak ayı … POS’lu işlemlerinin davacı zararının hesaplanması için kalan aylara veri oluşturması gerektiği, BUNA GÖRE;
•2004/şubat ayında gerçekleşen 2.733,31-TL’lik satışın, veri alınan 2003/Ocak ayı satışı 7.159,68-TL’ye göre en az 4.426,37-TL düşüş gösterdiği ve en az bu tutar kadar 2003/Şubat zararı oluştuğu,
•2004/Mart ayında gerçekleşen 243,10-TL’lik satışın, veri alınan 2003/Ocak ayı satışı 7.159,68-TL‘ye göre en az €.913.58-TL düşüş gösterdiği ve en az bu tutar kadar 2003/Mart zararı oluştuğu,
•2004/Nisan ayında Davalı Akhank POS cihazının tamamen kapatılması nedeniyle en az 2004/Ocak ayı satış tutarı 7.159,68-TL kadar 2004/Nisan zararının hesaplanması gerektiği,
•2004/Mayıs ayında 7.159.68-TL zarar hesaplanması gerektiği,
•2004/Haziran ayında 7.159,68-TL zararın hesaplanması gerektiği,
•2004/Temmuz ayında 7.159,68-TL zararın hesaplanması gerektiği,
•2004/Ağustos ayında 7.159,68- TL zararın hesaplanması gerektiği,
•2004/Eylül ayında 7.159,68-TL zararın hesaplanması gerektiği,
•2004/Ekim ayında 7.159.68-TL zarann hesaplanması gerektiği,
•2004/Kasım ayında 7.159,68-TL zararın hesaplanması gerektiği,
•2004/Aralık ayında 7.159,68-TL zararın hesaplanması gerektiği,
2004 yılı sonu itibariyle, davacı şirket toplam zararının (… POS cihazının Davalı banka tartından geri almması/kapatılması nedeniyle) en az 75.777,07-TL olduğu kök raporda tespit edilmiş olup, görüldüğü üzere Sayın Mahkeme’nin bilirkişi heyetimize yaptığı görevlendirme dışına çıkılmamış sadece … Asliye Ticari Mahkemesinin …&. … K sayılı ilamı ile kesinleşmiş kararına Sayın Mahkemenizin görevlendirmesinin ilk cümlesi olması nedeniyle dayanaklarımızdan biri olarak yer verilmiş, heyetimize yaptığı görevlendirme dışına çıkılmamıştır.
Davalı bankanın kusurlu bulunması sonucu toplam 75.777,07-TL davacı şirketin zararı olduğu tespit edilmiştir. Kök raporda sehven 73.289,86-TL hesaplama yapılmış olup, iş bu raporumuzda 75.777,07-TL olarak düzeltilmiştir.
6.Davacı vekilinin ticari faiz hesaplaması konusunda Kök Rapora itirazlarının değerlendirilmesi:
Sayın Mahkemece, Bilirkişi Heyetimize yapılan Kök rapor görevlendirmesi kapsamında faiz hesaplamasına ilişkin görevlendirme yapılmamış olup aynı şekilde Ek rapor görevlendirmesi kapsamında da Faiz Hesaplaması görevlendirmesi yapılmamıştır.
Tarafların manevi tazminat, masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı, sonuç ve kanaatine varılmıştır.” denilmiştir.
Mahkememizin 09/05/2019 tarihli celsesi 1 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda 2.ek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişilerin 01/08/2019 tarihli 2.ek raporunda özetle;
İNCELEME, TESPİT ve DEĞERLENDİRME;
Sayın mahkemeniz ara kararında belirtilmiş olan tüm hususlar tek tek incelenerek değerlendirildiğinde;
1)“Davalı …un maddi zararın ilişkin 14 no.lu delil ve EK. 2, EK. 3 dikkate alınarak bir değerlendirme yapılması,”
14. No.lu delil “Davacı …’ın aracının yediemine çekilmesi üzerine yapmak zorunda kaldığı taksi masraflarını göstermek üzerine alınan taksi fişleri, yediemin otopark makbuzları, icra harç ve masrafları” olduğu belirtilmiş,
“EK. 2,’nin … AĞIR CEZA MAHKEMESİ’nin Dosya No: … , Karar No: … sayılı GEREKÇELİ KARARI olup, karar ile “Her ne kadar sanık … akkunda birleşen dosyadan dolayı dolandırıcılığa katılmak suçundan cezalandırılması için kamu davası açılmış ise de, sanığın savunması, toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde sanığın müsbet suçu işlediği sabit olmadığından BERAATİNE” karar verilmiş olduğu,
EK. 3’ün … nin … Noterliği’nin 29.04.2004 tarih ve … yev. No.lu ihtarnamesi olup, ihtarname içeriğinin “Kullandırılmış olan TAKSİTLİ OTOMOBİL kredisinin Kat edilmesine ilişkin olduğu” anlaşılmaktadır.
2-) Sayın mahkemeniz ara kararı ile ayrıca;
“Davalı şirketinin bir kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti öncelikle gerekli olmakla – davalı bankanın bölüntü slip kullanmasaydı somut olarak yapılan harcamalara göre sistemin uyarı verip onay isteyeceği iddiası işlem tarihi itibariyle doğru olup olmadığı Bankacılık Mevzuatı ve uygulaması irdelenip” hususu incelendiğinde;
5464 sayılı BANKA KARTLARI ve KREDİ KARTLARI KANUNU
Üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlar
MADDE 21-Üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlar, kartın kabulü hususunda kart çıkaran kuruluştan onay alınmasını sağlayacak alt yapıyı oluşturmakla yükümlüdür. Üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlar sözleşme yaptıkları işyerleri için işlem limiti tespit edebilir.
Üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlar, sözleşme yaptıkları üye işyerlerine kart hamillerinin gerçekleştirdikleri işlem bedellerini sözleşme hükümlerine uygun olarak ödemek zorundadır.
Anlaşma yapılacak üye işyerlerinin kapsamını ve işlem türlerini sınırlandırmaya Kurul yetkilidir.
İşlem limiti
MADDE 22-Üye işyerleri, tek bir kredi kartı ile yapılacak harcama tutarının belirlenen işlem limitini aşması halinde kart çıkaran kuruluştan kartın kabulü için yetki almakla yükümlü tutulmuş ise harcamanın tamamı için yetki almak zorundadır. Aynı kart ile aynı ödeme işlemi için birden fazla harcama belgesi düzenlenemez. Bu hükme aykırı davranılması halinde üye işyerleri satılan hizmet veya mal bedelini üye işyeri anlaşması yapan kuruluştan talep edemez. şeklinde olup, bu yasa maddesinde açık bir şekilde “Aynı kart ile aynı ödeme işlemi için birden fazla harcama belgesi düzenlenemez.” Hükmüne aykırı davranılmış olduğu KÖK raporumuzda belirlenmiştir.
3)Ve ayrıca da bu doğrultuda kusur tespiti yapılabilmesi için muhasebe kayıtlarına göre kredi kartı ile yapılan tahsilatın tek bir alışverişlere ilişkin tahsilatın bölüntü slip ile birden fazla parça halinde çekim mi? yoksa birden fazla alışverişlere ilişkin farklı farklı tahsilatlar veya aynı alışverişe ilişkin farklı tarihlerde taksit tahsilatı mı olduğu ve buna göre davacı şirketin kusur irdelemesi yapılması” isteniliyor ise de bu konular için davacı … kayıtları veya üye işyeri fatura/satış fişi ile sliplerin karşılaştırılması gerektiği kanaatindeyiz.
SONUÇ
Ek Raporumuza konu detayları yukarıda verilen inceleme ve hesaplamalar sonucunda:
Tarafların manevi tazminat, masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı, sonuç ve kanaatine varılmıştır.” denilmiştir.
Dava, Kartlı Ödemeler sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle POS cihazlarının kullanılamaması nedenine dayalı her iki davacı açısından maddi tazminat, davacı … açısından ayrıca şirket ortağı sıfatı olması hasebiyle sözleşmeye aykırı davranışlar nedeniyle manevi tazminat davası niteliğindedir.
Tüketici kredisinin haksız kat edilmesi iddiasına dayalı dava … Tüketici Mahkemesinin … esas sayılı dosyada görülmüştür.
Dava sözleşmesel ilişkiye dayalı olup, zamanaşımı süresi 10 yıldır.
Kartlı Ödemeler Sözleşmesinin 2.3) III. Maddesine göre sözleşme eki olun Ek 4 Pos İşlemleri ve İlgili Kurallarının 4. Maddesine göre iş yerinin limitini aşması nedeni ile aynı harcama için birden fazla satış belgesi düzenlenemeyecektir.
Banka Kartları Ve Kredi Kartları Kanunun İşlem limiti başlıklı 22. Maddesi ” Üye işyerleri, tek bir kredi kartı ile yapılacak harcama tutarının belirlenen işlem limitini aşması halinde kart çıkaran kuruluştan kartın kabulü için yetki almakla yükümlü tutulmuş ise harcamanın tamamı için yetki almak zorundadır. Aynı kart ile aynı ödeme işlemi için birden fazla harcama belgesi düzenlenemez.” şeklindedir.
Bilirkişi raporunun 5 ve 6 sayfasında dökümü gösterildiği üzere 13 ayrı işlemdeki toplam 31.434,30 TL’lik işlemler bölüntü slip kullanmak suretiyle yapılmış işlemler olduğu, toplamda 68.616,30 TL’lik POS işleminin sahte hüviyetlerle 18.12.003-05.01.2004 tarihleri arasında davalı bankadan temin edilmiş kredi kartları ile yapıldığı anlaşılmıştır.
Bu alışverişler kısa bir tarih aralığında yapıldığı gibi peş peşe veya aynı gün işlemleri ile tek çekimde yapılması gerek Kartlı Ödemeler Sözleşmesinin 2.3) III. Maddesine göre sözleşme eki olun Ek 4 Pos İşlemleri ve İlgili Kurallarının 4. Maddesine göre gerekse Banka Kartları Ve Kredi Kartları Kanunun İşlem limiti başlıklı 22. Maddesi aykırıdır.
İşlemlere ilişkin imzalı sliplerin halen davacı şirketçe bankaya teslim edilmediği iddiasına karşı sözleşmeden kaynaklanan bu yükümlülüğün yerine getirildiği davacı tarafça ispat da edilmemiştir.
Satış işlemlerin bu şekilde bölüntü sliplerle POS’tan geçirilmesi kredi kartı ile yapılan işlemlerin davalı banka merkezi otorizasyon sistemi üzerinden denetlenmesini engellediği anlaşılmıştır.
Sahte nüfus cüzdanı ile temin edilmiş kredi karları ile yapılmış satış işlemlerinin tutarının toplam kredi kartaları ile yapılan satış işlemine oranın genel ortalama da yüksek bir oran olan % 41,07 oranında olduğu da anlaşılmıştır.
Davalı bankanın, sahte kimlik belgelerine istinaden gerçek kredi kartları verilmiş olmasında davalı bankanın tam kusurlu olduğu gerekçesiyle POS cihazının kullanılmasının engellenmesinin uygun olmayacağına ilişkin kök rapordaki görüşe, sahte kimliklerin ele geçirilememesi hususu ile alışverişlerin kısa bir tarih aralığında yapıldığı gibi peş peşe veya aynı gün işlemleri ile tek çekimde yapılması gerek Kartlı Ödemeler Sözleşmesinin 2.3) III. Maddesine göre sözleşme eki olun Ek 4 Pos İşlemleri ve İlgili Kurallarının 4. Maddesine göre gerekse Banka Kartları Ve Kredi Kartları Kanunun İşlem limiti başlıklı 22. Maddesi aykırı olması, işlemlere ilişkin imzalı sliplerin halen davacı şirketçe bankaya teslim edilmediği iddiasına karşı sözleşmeden kaynaklanan bu yükümlülüğün yerine getirildiği davacı tarafça ispat da edilmemesi, satış işlemlerin bu şekilde bölüntü sliplerle POS’tan geçirilmesi kredi kartı ile yapılan işlemlerin davalı banka merkezi otorizasyon sistemi üzerinden denetlenmesini engellenmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde zarara ilişkin var ise bankanın kusurunun illiyet bağını kesecek derecede davacı şirtekin kusurunun ağır olduğu anlaşılmış ve bilirkişi raporundaki bu görüşe itibar edilmemiştir.
…. ATM’nin … esas sayılı dosyasında davalı olarak bulunan davacımız …’un kusursuz olduğu gerekçesiyle davalımız bankanın açtığı davanın reddine karar verilmiş olsa da gerekçede bölüntü slipler nedeniyle sorumlu olan kişinin sözleşmenin (Kartlı Ödemeler sözleşmesinin) tarafı olan şirket olduğu da belirtilmiş olup, ortağı olduğu şirketin tamamen kusurlu bulunduğu işlemlerden kaynaklanan zararlardan davalımız olan bakanın bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Tüm bu nedenlerle sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken maktu 44,40-TL harcın, peşin alınan 8.538,75-TL harçtan mahsubu ile bakiye 8494,35-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacılara iadesine,
3-Davalı, maddi tazminat talebinin reddi nedeniyle kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre uyarınca hesaplanan 31.950,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsile tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davalı, manevi tazminat talebinin reddi nedeniyle kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre uyarınca hesaplanan 2725-TL vekalet ücretinin davacı …’tan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 8-TL yargılama giderinin, davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.21/11/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”