Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/321 E. 2022/504 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/321 Esas
KARAR NO : 2022/504

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkinin 06/04/2010 tarihli “İşletme Lisansı Anlaşması” kapsamında başladığını, müvekkili şirket tarafından davalıya İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, ödeme emrinin davalıya 14/09/2011 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının takibe 15/09/2022 tarihinde itiraz ettiğini, icra takibinin dayanaklarının her biri 22/06/2010 tarihli olan …, …ve… numaralı 3 adet fatura olduğunu, faturalara konu ürünlerin davalıya irsaliye ile teslim edildiğini, davalının sözleşmedeki ödeme şartlarını yerine getirmediğini ve satın aldığı makine bedellerini ödemediğini, takibe konu tüm emtiaların halen davalının elinde olduğunu, müvekkilince Beyoğlu … Noterliğinin 15/06/2011 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taraflar arasındaki tüm sözleşmelerin feshedildiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava konusu makine bedellerini talep edebilmesinin yasal olarak mümkün olmadığını, 06/04/2009 tarihli lisans sözleşmesindeki ödemeleri düzenleyen 18. maddesinin 01/02/2011 tarihli ek sözleşme ile yürürlükten kaldırıldığını, davacının müvekkiline her ay 35 ton fındık kavurtmayı taahhüt ettiğini, müvekkilinin 35 ton fındığı kilogramı 1.500,00 TL’den kavurtmayı, 35 tonun bedeli olan 52.500,00 TL’den 22.500,00 TL’sinin müvekkiline ödemeyerek borca mahsup etmeyi ve borcun bu şekilde ödenmesini kabul ettiklerini, dava konusu lisans sözleşmesinin sadece makine alım satımından ibaret olmadığını, davacının makine araç gereç de dahil müvekkiline çalışan ve kurulmuş çalışabilir bir sistem sattığını iddia ettiğini, müvekkilinin lisans bedeli olan 100.000,00 TL’yi ödediğini ancak karşılığında lisans hizmeti alamadığını, satılan mal ve hizmetin ayıplı olduğunu, 01/02/2011 tarihli sözleşmenin davacı tarafından ihlal edildiğini, sözleşmenin ilgili maddesi gereğince kavurmak için müvekkiline vermeleri gereken fındığı müvekkiline vermeyerek ve vermedikleri fındık kadar bedeli borçtan düşmeyerek ek sözleşmeyi ihlal ettiklerini, açılan davanın haksız ve hukuksal dayanaktan yoksun ve aynı zamanda kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini, davacının %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Mahkememizin 18/06/2013 tarihli celsesi, 3 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 30/09/2013 tarihli raporunda özetle;
“SONUÇ
Rapor içerisinde belirttiğimiz üzere;
1-İncelenen her iki tarafın defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulmamış
olduğu, bundan ötürü belgeler de dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde,
2-Taraflar arasında mevcut bulunan sözleşmenin davalı tarafından ihlal edilmiş olduğu,
3-Davacının icra takip tarihi itibariyle talebi olan 1.148.572,00 TL alacaklı olduğu,
4-Bu tutar davalı kayıtlarında 1.057.712,00 TL olarak gözüktüğü,
5Alacağa takip tarihinden itibaren temerrüt faizinin hesaplanacağı,
6-Talep edilen %40 icra inkar tazminatı hakkındaki takdir Sayın Mahkemenin olacağı kanısına varılmıştır.
Tüm hukuki takdir Sayın Mahkemenin olmak üzere saygı ile arz ederiz.” denilmiştir.
Mahkememizin 30/01/2014 tarihli celsesi, 2 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi ek incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 22/05/2014 tarihli ek raporunda özetle;
“Davacı kayıtlarında gözüken alacak miktarı 1.148.572,00 TL olup, davalı tarafından düzenlenen ve toplam tutarı 250.160,00 TL olan iade faturaları davacı şirket kayıtlarında yer almamaktadır. Ancak, dosyada yer alan 28.02.2011 tarih ve 1297 nolu …Noterliğinden çekilen ihtarname ekinde bu faturaların davacıya iade edildiği görülmektedir. Davacı yan ise 16 Temmuz 2010 tarihinde Beyoğlu … Noterliğinden çektiği … nolu cevabi ihtarnamede iade faturalarını kabul etmediğini beyan etmişse de faturaya itiraz için TK.23/2 ile belirlenen süreyi geçirmiş bulunmaktadır. Bu durumda; bu miktarın davalının gözüken 898.412,00 TL tutarındaki borcundan tenzil edilmesi gerekmektedir:
898.412,00 – 250.160,00 = 648.252,00 TL davalının borçlu olacağı,
Bu miktardan teminat olarak verilen taşınmazın satışından elde edilen gelirin de düşülmesi gerekmektedir. Takdir sayın Mahkemenize aittir.” denilmiştir.
Mahkememizin 19/06/2014 tarihli celsesi, 1 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi ek incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 11/08/2014 tarihli raporunda özetle;
“SONUÇ
Yukarıda açıklanan sebeplerle,
1-Davacının, davalı tarafından 28.02.2011 tarihli noter aracılılığıyla çektiği ihtarname ile kendisine gönderilen toplamı 250.160 TL olan 4 adet iade faturasının kesinleşmediği ve bu nedenle de dava konusu borcun hesaplanmasında dikkate alınmaması gerektiği yönündeki iddiasının yerinde olmadığı,
2-Davacının, davalı tarafından kendisine yapılan 100.000 USD tutarındaki ödemenin dava konusu takipte talep edilmeyen lisans bedeline ilişkin olması sebebiyle dava konusu borcun hesaplanmasında dikkate alınmaması gerektiği yönündeki iddiasının yerinde olmadığı,
3-Ancak, 22.05.2013 tarihli ek raporumuzda 250.160 TL tutarındaki iade faturalarının davalının kayıtlarında gözükmesine rağmen bu tutarın hataen ikinci kez bu kayıtlarda gözüken borç tutarından indirildiği anlaşıldığından, dava konusu borcun her iki tarafın kayıtlarında gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra orlaya çıkan sonuç olan 898.412 TL’den davacının kendisine teminat olarak verilen ve sonradan satmış olduğu taşınmazdan elde ettiği gelirin çıkartılması sonucu bulunacak tutar olması gerektiği yönündeki görüşlerimizi,

Takdiri yüce mahkemeye ait olmak üzere,
Saygılarımızla arz ederiz.” denilmiştir.
Mahkememizin 15/10/2015 tarihli celsesi, 2 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 06/05/2016 tarihli raporunda özetle;
“SONUÇ:
Bilirkişiliğimizce … A.Ş. nezdinde 03/05/2016 tarihinde yerinde inceleme için gidilmiş ve 2010 ve 2011 yılı kanuni defter belgeleri üzerinde yapılan tespitler raporumuzun önceki bölümlerinde detaylı olarak açıklanmıştır. Varılan sonuçlar aşağıdaki gibidir.
1-… A.Ş.’nin 2010 ve 2011 yılları kanuni defterlerinin açılış tasdikleri sürelerinde yaptırılmıştır.
2-… A.Ş. muhasebe yetkilileri Bilirkişiliğimize sunulan cari hesap ekstreleri haricinde başka bir hesapta … Ltd. Şti.’ne ait herhangi bir tahsilat ve ödeme kaydını takip elmediklerini beyan ve ifade etmişlerdir.
3-Bilirkişiliğimizce … A.Ş.’nin 2010 ve 2011 yılları cari hesap ekstresinde yer alan kayıtlar incelenmiştir.
4-2010 yılı cari hesap ekstresine göre … A.Ş. …Ltd. Şti.’ne çiğ fındık içi satmıştır. … Ltd. Şti.’de kavrulmuş findık bedeli faturası düzenlemiştir.
5-Çiğ fındık içi satışı ve kavrulmuş findık alımı 2010 Ekim-Kasım-Aralık döneminde gerçekleşmiştir.
6-2010 yılındaki…A.Ş.’nin çiğ fındık içi satışı ve kavrulmuş fındık alımı tutarları aşağıdaki gibidir.
Yıl (2010)
…A.Ş. Tarafından Düzenlenen Çiğ Fındık Bedeli
… Ltd. Şti. Tarafından Düzenlenen Kavrulmuş Fındık Bedeli
Temmuz

(Deneme Kavurma Bedeli) 3.057,38
Ekim Kasım Aralık
1.033.710,76
1.193.274,39
Toplam
1.033.710,76
1.196.331,77
7-… A.Ş. 2010 yılında… Ltd. Şti.’ne yukarıdaki fatura tutarları haricinde banka havalesi/EFT, çek ve nakit olarak 90.777,00 TL ödemede bulunmuştur,
8-2010 yılında … Ltd. Şti., …Pazarı A.Ş.’ye 30/10/2010 tarih ve 43 sayılı “ek protokole göre eksik kalan kavurma bedeli (Ekim Kasım Aralık)” açıklamasıyla KDV dahil 70.214,72 TL tutarlı fatura düzenlenmiştir. Söz konusu fatura … Pazarı A.Ş.’nin kanuni defterlerinde …Ltd. Şti.’nin alacağı olarak kaydedilmiştir.
9-2011 yılında … Pazarı A.Ş. tarafından…Ltd. Şti’ne çiğ findık içi faturası, … Ltd. Şti. tarafından … Pazarı A.Ş.’ye de kavrulmuş fındık bedeli faturaları düzenlenmiştir.
Yıl
… A.Ş. Çiğ Fındık Fatura Tutarı
…Ltd. Şti. Kav. Fındık Bedeli
2011
310.198,28
204.048,63
10-2011 yılında … A.Ş. tarafından … Gıda Ltd. Şti.’ne 22.700,00 TL tutarında banka havalesi ile ödeme yapılmıştır.
11-2011 yılı cari hesap ekstresine göre 02/03/2011 tarihi itibariyle …A.Ş. …Gıda Ltd, Şti.”den 13.208,14 TL alacaklı durumdadır.
12-Netice itibariyle…pazarı A.Ş. Davalı…Gıda Ltd, Şti.’ne 2010 ve 2011 yıllarında toplam (90.777,00+22.700,00=) 113.477,00 TL ödemede bulunmuştur.
13-Dosya içeriğinde yapılan tespitlerde ve incelemelerde dava konusunun sebeplerinden birini teşkil eden lazerli findık seçme makinesine ait herhangi bir teknik ayrıntının belirtilmemiş olduğu görülmektedir. Bu nedenle bahse konu lazerli makinenin fiyatı hakkında tahmini bir yaklaşım yapmak mümkün olmadığı gibi makinenin teslimatında lazer sisteminin tam olarak çalışmadığı, makinede görülmüş ve tespit edilmiş olan eksiklikler, arızalar ve kullanılmış olan malzemelerin yetersizliği ve kusurlu oluşları nedenleriyle teknik detayları bilinmeyen bir makine hakkında nefaset oranının tespitinin de mümkün olmadığı ve uygun olamayacağı görüş ve kanaatine varılmıştır.” denilmiştir.
Mahkememizin 03/05/2018 tarihli celsesi, 1 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi ek incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 10/09/2018 tarihli ek raporunda özetle;
“SONUÇ
1-06/04/2009 tarihli ana sözleşmenin 18. maddesinin 3. bendine göre Davalı …Ltd, Şti., mülkiyeti …’ye ait … Bölge …Halkalı Küçükçekmece/İSTANBUL adresindeki taşınmazın satışı ile mülkiyetini …’ya teminat olarak devir ve temlik edeceği,
2-…Bölge… Halkalı Küçükçekmece/İSTANBUL adresindeki meskenin mülkiyetinin 1/2…, 1/2 …’ye ait olduğu,
3-Tapu kayıtlarına göre “mesken”nin … ve… tarafından 28/04/2009 tarihinde …’ya satıldığı,
4-…’nın söz konusu meskenin alımı için 750.000,00 TL konut kredisi kullandığı, kullanılan konut kredisinin (750.000,00+208.329,22=) 958.329,22 TL olarak geri ödeneceği,
5-Bu kredi ile ilgili olarak … tarafından “…” nolu hesabın açtırıldığı,
6-750.000,00 TL tutarındaki kredinin bu hesaba gönderildiği, gönderilen kredinin 301.000,00 TL’lık kısmının 28/04/2009 tarihinde “… KREDİ KAPAMA TUTARI …” açıklamasıyla virmanlandığı, aynı tarihte söz konusu hesaptan “… KONUT BEDELİ…” açıklamasıyla 688.186,00 TL’nin …landığı,
7-“… ” açıklamalarıyla…lanan tutarın (301.000,00+ 688.186,00) 989.186,00 TL olduğu, söz konusu tutarın nereye …dığının takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak Üzere belgelerle ispatlanması gerektiği, dava dosyasında bu… (T. … A.Ş. tarafından …’ye hitaben yazılan 12/10/2012 tarihli yazı – Yazı Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin… E. Sayılı Dosyasında yer almaktadır.) ilgili herhangi bir belgeye rastlanmadığı,
8-Hüseyin…’ya ait olan “…” no.lu hesaptan virmanlanan 989,186,00 TL’nin …’ye virmanladığının tespit edilmesi halinde meskenin bedelinin … tarafından ödendiği ve taşınmazın tek hak sahibi sayılması gerektiği, …tarafından ödenen konut kredisinin var olan borçtan düşülmemesi gerektiği,
9-İş bu dosyada Davacı …A.Ş. (Yeni Unvan: … A.Ş.), Davalı… Ltd. Şti. olmasına rağmen hesap ekstrelerinin, banka havalelerinin Davalı ve Davacı şirkete ait hesaplardan değil diğer şahıs hesaplarından yapıldığının dikkate alınması, …E. Sayılı İcra Dosyasındaki cari hesabın ekstresi olarak verilen listenin başlığının “… (…) şeklinde olduğu,
10-Diğer hususların 06/05/2016 tarihli Bilirkişi Heyeti Raporumuzun “Yeminli Mali Müşavir Tarafından Yapılan Tespit ve Değerlendirmeler” bölümünde detaylı olarak yer aldığı,

11-Teknik bilirkişi olarak Sayın Mahkeme tarafından tarafıma yerinde keşif yapma ve inceleme yetkisi verilmemiş olduğu açık olduğundan, dosya içeriğinde bulunan belgeler ve bilgiler muvacehesinde kök raporumuzda belirtilmiş olan görüş ve kanaatlere varılmış olduğu açıktır. Ayrıca dosya içeriğine girmiş olan belgelerden davaya konu söz konusu makinenin “Eser Sözleşmesi” kapsamında yapıldığı da açıktır. Zira makineyi imal eden tarafın bu makinenin imal edilmesi için geçmiş yıllarda edinmiş olduğu tüm bilgi, tecrübe ve becerileri kullanacağının anlaşılmakta olduğu, bu nedenle makinenin fiyatına top yekün olarak bakılmasının gerektiği, buna göre fiyat vermiş olduğu, makine imalatçısı tarafından makineyi satın alan tarafa ayrıntılı bir teklif sunulmamış olduğu ve bu durumun alıcı tarafından kabul edildiği de dikkate alındığında, söz konusu 100.000 USD’nin tam olarak önlisans ücreti olup/olmadığının muallakta kaldığı görülmektedir. Zira sözleşmede ve fiyat teklifinde bu hususu belirten herhangi bir husus bulunmamaktadır.
Yukarıda belirtilmiş olan hususlar muvacehesinde tespit ve kanaatlere ulaşılmıştır.” denilmiştir.
Mahkememizin 19/10/2018 tarihli ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 11/02/2019 tarihli raporunda özetle;
“ÖZET VE SONUÇLAR:
1) Değer tespitine konu taşınmaz,
Küçükçekmece İlçesi, Halkalı Mahallesi,… ada,… parsel numaralı, …yüzölçümlü “yirmi bloklu bahçeli betonarme binalar” nitelikli ana taşınmazda dubleks mesken nitelikli,… arsa paylı, bodrum+zemin+1 normal katlı … Blok numaralı taşınmazdır.
2) 2011 yılındaki gayrimenkul piyasası ve o tarihteki rağbet durumu dikkate alınarak değer tespitine konu taşınmazın 01.05.2011 tarihi itibarı ile değeri 850,000TL olarak hesap ve takdir edilmiştir.
Tespit ve kanaatlerimi belirtir işbu raporu üç nüsha halinde Yüksek Mahkemenin takdirlerine saygı
ile arz ederim.” denilmiştir.
Mahkememizin 13/02/2020 tarihli celsesi, 1 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi ek incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 24/01/2021 tarihli ek raporunda özetle;
Değerleme konusu Kat Mülkiyetli, İstanbul İli, Küçükçekmece İlçesi,…Mahallesi 9.625,00 m² yüzölçümlü “Yirmi Bloklu Bahçeli Betonarme Binalar” ana taşınmaz nitelikli … ada … parsel… Blok 181/3.608 arsa paylı Bodrum-Zemin-1 katlı 1 numaralı …mesken nitelikli bağımsız bölümün, yer aldığı sitenin bulunduğu mevkii, ulaşım durumu, teknik altyapı imalatlarının tamamlandığı, belediye ve kamu hizmetlerinin verildiği bir bölgede yer alışı, çarşı, pazara, alışveriş ve ibadet yerlerine, okullara, sağlık tesislerine olan mesafesi, çevre komşuları, taşınmazın büyüklüğü, çevresel/yapısal/işlevsel özellikleri, niteliği, taşınmazın yer aldığı kat, mimari şekli, cephesi, ekonomik durum, paranın satın alma gücü, taşınmaz alım satımına olan talep, yapılış tarzı, yapım işçiliği özeni, çeşitli kısımlarında kullanılan malzemenin cinsi, çevrede oluşan alım satım rayiç değerleri dikkate alınmak suretiyle; 01.06.2011 tarihi itibarıyla değeri 1.190.000,00 TL’si, 26.03.2012 tarihi itibarıyla değeri 1.280.000,00 TL’si olarak belirlendiği hususlardaki tespit, görüş ve kanaatimi belirtir rapor Sayın Mahkemeye saygı ile sunulur.” denilmiştir.
Mahkememizin 16/04/2020 tarihli ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 20/12/2021 tarihli raporunda özetle;
“SONUÇ
Gerekçeleri raporda açıklandığı üzere, davacının 22.06.2010 tarihli 0809120 – 0809121 – 0809122 numaralı 3 faturada geçen makinelerden 0809120 numaralı faturadaki 97.500 TL tutarındaki paketleme makinesi dışındaki edimlerini yerine getirdiği ve bakiye fatura tutarlarını talep edebileceği kanaatine varılmıştır” denilmiştir.
Mahkememizin 16/04/2020 tarihli ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 06/01/2022 tarihli raporunda özetle;
“SONUÇ
Dosya üzerinden yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, takdiri sayın mahkemeye ait olmakla birlikte gerekçeleri raporda açıklandığı üzere,
1)Davacının 22.06.2010 tarihli 0809120 – 0809121 – 0809122 numaralı 3 faturada geçen makinelerden 0809120 numaralı faturadaki 97.500 TL tutarındaki paketleme makinesi dışındaki edimlerini yerine getirdiği ve bakiye fatura tutarlarını talep edebileceği;
2)Davacı yanın dava dilekçesi ek-3’te yer alan fatura ve bunlara bağlı sevk irsaliyelerinin incelenmesinde;
-809120 nolu faturanın, fatura ile aynı tarihli 22.06.2010 tarih, 2 nolu sevk irsaliyesine bağlı olduğu, ancak sevk irsaliyesindeki “teslim alan” kısmına isim ve imzanın yer almadığı,
-809121 nolu faturanın, fatura ile aynı tarihli 22.06.2010 tarih, 3 nolu sevk irsaliyesine bağlı olduğu, ancak sevk irsaliyesindeki “teslim alan” kısmına isim ve imzanın yer almadığı,
-809122 nolu faturanın, hizmet faturası niteliğinde olduğu, (… ve e-ticaret ile iaşe ve konaklama bedeli) bu nedenle sevk irsaliyesine bağlı olmadığının görüldüğü,
3)Yukarıda yer alan bu faturaların, keşide edildikleri dönemde her iki taraf ticari defterlerine kayıtlı oldukları dikkate alındığında, faturaların muhataba tebliğ edilmiş oldukları açık olmakla birlikte, davalı yanın özellikle 809122 nolu fatura muhteviyatına itiraz etmiş olması, bu faturanın da yukarıda yer verildiği şekli ile sevk irsaliyesine bağlı olmaması karşısında, davalı yan itirazı yönünden takdirin mahkemeye ait olduğu,
4)İnceleme sonucunda, davacı yanın faturaya dayalı alacak miktarının, 809122 nolu fatura muhteviyatına bağlı olarak, bu fatura muhteviyatının teslim edildiğinin kabulü halinde, takip alacağı gibi 1.148.572,00 TL, aksi halde ise 809122 nolu fatura tutarı 212.400,00 TL nin mahsubu ile alacak tutarının 936.172,00 TL olacağı,
5) 809122 no.lu fatura, hizmet faturası niteliğinde olup (…ve e-ticaret ile iaşe ve konaklama bedeli) sevk irsaliyesine bağlı olmadığından,… ve E- Ticaret programının teslim edilip edilmediğinin tespit edilemediği, bununla birlikte bu faturanın davalı şirket kayıtlarında yer aldığı ve tarafların ilgili dönem kayıtlarının birbirleri ile mutabık olduğu hususu dikkate alındığında, teslim hususunun da takdirinin mahkemeye ait olduğu,
6) … AŞ’nin 2011 yılı şubat ayı içerisinde davalı yana 30.160,00 kg “çiğ fındık içi” faturası keşide ettiğinin, bunun karşılığında da davalı yandan 16.628,30 kg “1. kalite kavrulmuş fındık” faturası aldığının, bu anlamda davalı yanca 16.628,30 kg kavurma işi yapıldığının anlaşıldığı, davalı yanın 15.040,00 KG’lık ürünün kendisine hiçbir şekilde teslim edilmediği şeklindeki itirazı yönünden ise… AŞ’nin bu miktardaki ürünü davalıya teslim ettiği hususunun ispata muhtaç olduğu, davacının, davalının itiraz ettiği 15.040,00 kg ürünü teslim ettiğini ispat etse dahi, yine de sözleşmedeki teslim taahhüdünü yerine getirmemiş olacağı,
7)… AŞ’nin davalı yana aynı dönem içerisinde (2011 yılı şubat ayı) 22.700,00 TL tutarında havale gönderdiğinin görüldüğü, bu durumda davalı yanın kavurup geri gönderdiği 16.628,30 kg fındıktan 16.628,30 x 1,9862 = 33.027,13 TL gelir elde ettiğinin,…AŞ’nin ise bu tutardan davalı yana 22.700,00 TL ödeme yaptığının, 33.027,13 – 22.700,00 – 10.327,13 TL tutarın ise alacağına mahsup edildiğinin görüldüğü,
8) … AŞ’nin davalı yana teslim ettiği fındıkları dava dışı …üzerinden gönderdiği savunmasının sadece 2011 yılı şubat ayına ilişkin olması karşısında uyuşmazlığa etkisinin bulunmadığı,
9) 01.02.2011 tarihli ek sözleşme 1 yıl süre ile geçerli olacağı belirtildiğinden, 2011 yılı Şubat ayından sonra … AŞ tarafından davalı yana fındık teslimi gerçekleştirilmediği ve davacı yanın teslime hazır olmalarına rağmen davalı yanın ürünleri almadığı yönündeki iddialarının yerinde olmadığının kabul edilmesi halinde, davalı yanın 12 aylık taahhüt miktarından kaynaklı alacağını talep edebileceği, bu tutarın; 52.500 kg (1,5 TL x 35 ton) x 12 ay = 630.000,00 TL + 7.500 kg (0,75 TL x 10 ton) x 12 ay = 90.000,00 TL olmak üzere 720.000,00 TL olup salt geliri ifade ettiği, bu tutara, davalı şirketin giderlerden sonra elde ettiği faaliyet karı/brüt kar oranının tatbiki neticesinde, davalının mahrum kalmış olabileceği tutarın tespitinin mümkün olabileceği, bu hesaplamanın yapılabilmesi için ise davalı yana ait 2011 yılı kurumlar vergi beyannamesinin dosyaya sunulması gerektiği,
10)250.160 TL iade edilen faturanın tamamının dava konusu faturalara ilişkin olduğu, heyetimizin teknik üyesi tarafında yapılan değerlendirmeler de dikkate alındığında, 250.160,00 TL tutarındaki iade faturalarının mahsup edilemeyeceğinin değerlendirildiği,
11)Davalı yanın, ödemiş olmasına rağmen lisans hizmeti almadığı iddiasının dosya içerisindeki belgelerden anlaşılamadığı ve ödenen meblağın dava konusu alacaktan mahsup talebine etkisi olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılamadığı,
12)Taraflarca sözleşmenin başlığında ve içeriğinde “lisans sözleşmesi” ifadesi kullanılmışsa da sözleşmenin lisans verene getirdiği yükümlülükler ve özellikleri bakımından franchise sözleşmesine daha yakın olduğu, özellikle 19 ve 20’nci maddelerinde yer alan düzenlemeler dikkate alındığında, 06.04.2009 tarihli sözleşmenin, içinde lisans unsurunu da bulunduran bir franchise sözleşmesi niteliğinde olduğu,
13)Sözleşmenin 35. maddesinin, lisans veren davacı tarafa ek bir sür tanımaya gerek olmadan sözleşmeyi tazminatsız fesih hakkı tanıyan halleri düzenlediği, davalıya fesih hakkı tanımadığı, ancak haklı bir sebebin ortaya çıkması halinde davalının da sözleşmeyi feshedebileceği,
14)Her iki tarafın da edimini sözleşmeye uygun şekilde ifa ettiğini ispatlayamadığı, gerek davalı tarafından yaptırılan delil tespit raporundan gerekse sevk irsaliyeli faturaların tarihinden anlaşıldığı üzere üretim makinelerinin sözleşmede öngörülen süre geçtikten sonra bile fabrikada bulunmadığı, davacı tarafın makine, ekipman ve sistemleri süresinde işletmeye hazır bulundurduğunu ispatlayamadığı, ifada temerrüde düştüğü, diğer taraftan davalının da sözleşmede belirtilen bedelleri zamanında ödemeyerek temerrüde düşmüş – olduğu, sözleşmede ifa sırası belirlenmediğinden, işin niteliği de davacının ifasını öncelikli kılmadığından (burada takdir mahkemeye aittir) davacı tarafın fabrikayı süresinde gerektiği gibi üretime hazır bulunduramamasının, davalı için bir ödemezlik def’i oluşturmayacağının düşünüldüğü,
15)Makinelerin ayıpsız bir şekilde ve süresinde teslim edilmediğinin dosyadaki deliller ve delil tespit raporlarından anlaşıldığı, fakat kurulumun geç yapılmasından sonra makinelerin ayıplı olup olmadığı veya arızaların giderildiği konusunda kesin bir bilgi ve tespit bulunmadığı, fabrikadaki faaliyetin durmasına veya gecikmesine davacı tarafın sözleşmeye aykırı tutumu sebep olmuşsa, her iki tarafın da edimlerini süresinde ve eksiksiz yerine getirmediğinin ortaya çıktığı, için kanaatimizce davacının 35.maddeye dayalı olarak fesih hakkının doğmadığı, davalının Bakırköy … Noterliğinden gönderdiği 11.03.2010 tarih ve… yevmiye sayılı ihtarnamesiyle, dava açmadan önce dostane çözüm yollarına başvurmak üzere davacılara yazılı istekte bulunduğunun görüldüğü, bu durumda anlaşma sağlanamaması nedeniyle davalının mahkemeye başvurmasının kötü niyetli değerlendirilemeyeceği,
16)Sözleşmenin 18.maddesinin, makine bedellerinin ödenmesini herhangi bir kurulum ve üretime geçme şartına bağlamadığı, taraf edimleri arasında ifada sıra doğuracak bir düzenlemenin görülmediği,
17)Ek sözleşme olarak adlandırılan 01.02.2011 tarihli sözleşme metninin 5, 9, 10 ve 12.maddesinde; modifikasyonun davacı tarafça yapılacağının açıkça düzenlendiği, ek sözleşme koşullarının 01.02.2011-01.02.2012 tarih aralığında sonuç doğuracağı, buna göre sayın mahkeme, davacının sözleşmeden doğan yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve davalının da bu sebeple üretim yapamayarak zarara uğradığını tespit ederse, ek sözleşme hükümlerini birlikte değerlendirerek davalının 2011 yılı ocak ayı için de yoksun kaldığı kârı isteyebileceği sonucuna ulaşılabileceği, fakat ek sözleşmenin sona erdiği tarihten sonrası için meydana gelen zararın bu sözleşmeye göre değil, borçlar hukuku genel hükümlere göre tazmin edilebileceği,
18)Sözleşmelerde yer alan hükümlerin birlikte yorumu sonucunda, ortada iki ayrı 100.000-USD’lik borç bulunmadığı, 3.maddede belirtilen lisans karşılığı ödeme ile 18/2.maddede belirtilen ilk ödemenin aynı kalem ödeme olduğunun ve ödendiğinin de ek sözleşmenin 11.maddesinde taraflarca kabul edilmiş anlaşıldığı,
19)01.02.2011 tarihli ek sözleşmenin 11.maddesinde, 2011 mayıs ayına kadar … tarafından ödenen 614.948-TL’nin ve kalan kredi borcunun kuruma ödenmemesi halinde taşınmazın tek malikinin … haline geleceği ve artık üzerinde hiçbir hak talep edilemeyeceği ve taşınmazın rayiç bedel üzerinden satılarak veya rayiç bedelinin tespit edilerek davalının toplam borcundan düşüleceği kabul edilmiş olduğundan, taşınmazın tapudaki satış bedelinin değil; rayiç bedelinin davalının sözleşme konusu borcundan mahsup edilmesi gerektiği, ancak mahkeme aksi kanaatte olup da taşınmazın tapudaki satış ve ipotek bedelinin esas alınması gerektiğine karar verirse davalı borcundan mahsup edilmesi gereken tutarın; 1.190.000,00 — 989.186,00 – 200.814,00 TL olduğu,
20)Aldırılan delil tespit raporları dosyaya eksiksiz olarak sunulmadığından ve makineler üzerinde yeniden bir tespit yapılamadığından, dava konusu edilen makine ve ekipmanların ayıplı olup olmadığının tam olarak bilinemediği, her halükârda davalı tarafından ayıp bildirimine ilişkin gönderilen ilk ihtarname 06.07.2010 tarihli olup mülga Ticaret Kanunu 25/3 maddesinde tacirler bakımından düzenlenen ayıp ihbar süreleri içinde bulunmadığı, sonuç ve kanaatine ulaşılmaktadır.” denilmektedir.
Mahkememizin 03/03/2022 tarihli celsesi, 3 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi ek incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 14/07/2022 tarihli ek raporunda özetle;
1)Davacının 22.06.2010 tarihli 0809120 – 0809121 – 0809122 numaralı 3 faturada geçen makinelerden 0809120 numaralı faturadaki 97.500 TL + KDV = 115.050 TL tutarındaki paketleme makinesi dışındaki edimlerini yerine getirdiği ve bakiye fatura tutarlarını talep edebileceği;
2)Davalı yanca iade edilen faturanın tamamının dava konusu faturalara ilişkin olduğu anlaşılmakla, heyetimizin teknik üyesi tarafında yapılan değerlendirmeler de dikkate alındığında, 250.160,00 TL tutarındaki iade faturalarının mahsup edilemeyeceği,
3)Davacı yanın teslime hazır olmalarına rağmen davalı yanın ürünleri almadığı yönündeki iddialarının yerinde olmadığının kabul edilmesi halinde, davalı yanın mahrum kalmış olabileceği kar tutarının 39.762,00 TL olabileceği,
4)Heyetimizin yukarıdaki “teknik incelemeler” bölümünde yapılan değerlendirmelerde; davacı tarafın, makine, ekipman ve sistemleri süresinde işletmeye hazır bulundurduğunun, onarımı yaparak makineleri çalışır hale getirdiğinin kabulü gerektiği belirtilmiş olması karşısında; mahkemece davacı tarafın sözleşme konusu edimlerini süresinde ve gereği gibi ifa etmediği sonucuna ulaşılırsa; kök rapordaki değerlendirmelerimizin geçerliliğini koruyacağı, fakat mahkemece heyetimizdeki teknik görüş doğrultusunda karar verilir ve davacı tarafın edimlerini eksiksiz ifa ettiğine kanaat getirilirse; bu durumda davacı tarafın edimini ifasına karşın davalının ücret ödeme şeklindeki karşı edimini yerine getirmede temerrüde düştüğü Ssonucu ortaya çıkacağından, bu temerrüdün sözleşmenin davacı tarafından feshi için haklı sebep teşkil edebileceği, nihai takdir mahkemeye ait olduğu,
5)Makinelerin ayıplı teslim edildiği yönünde kök raporda çelişkilier bulunduğu itirazına karşılık olarak; kök rapordaki ifademizde, öncelikle işin başında yapılan teslimden ve sonrasında ise kurulumdan sonraki ayıp ve arızalardan bahsedildiği için bu iki cümlenin iki farklı zamanı işaret ettiği ve çelişkili bir ifade bulunmadığı, ne var ki, yukarıdaki teknik değerlendirmelerde, ayıp ve arızaların giderildiğinin kabulü gerektiği değerlendirilmiş olup teknik bilirkişinin görüşüne göre, teslim sırasında gecikme ve ayıp bulunduğu ancak bunların daha sonra giderildiği ve makinelerin çalışır halde bulunduğu kabul edilirse, davacının sözleşmeye aykırılığı sonradan düzelttiği sonucunun ortaya çıkacağı,
6)Davalı tarafından gönderilen Üsküdar … Noterliğinin 20.06.2011 tarih ve… yevmiye sayılı ihtarnamesinde; 100.000-USD’nin lisans bedeli olarak ödendiği ve 01.02.2011 tarihli ek sözleşmede de 100.000-USD isim hakkının ödendiği ifade edilmiş olduğundan; ödemesi yapılan 100.000-USD’nin lisans/isim hakkı olduğunun tarafların kabulünde olduğu, ancak bu bedelin, makine ve ekipman satış bedeli olan 1.150.000-USD içinde mi yer aldığının, yoksa bu bedelden hariç bir lisans bedeli olarak mı kararlaştırıldığının tam olarak anlaşılamadığı, 18.maddeye göre; 1.150.000-USD’nin 100.000-USD’sinin sözleşmenin imzasıyla ödeneceği, 3. maddeye göre ise; lisans bedelinin ilk 100.000- USD’sinin sözleşmenin imzasından sonraki 7 gün içinde ödeneceği düzenlenmiş olduğundan davacı itirazının haklı olabileceği, buna göre söz konusu iki bedelin, lisans bedelinin ilk taksidi ve makine-ekipman bedelinin bir kısmı olarak iki farklı bedel olabileceği, ancak sözleşmeden tam olarak anlaşılamadığı için net bir kanaat bildirilemediği,
7)Davacı tarafın taşınmaz bedelinin mahsup edilmesi gerektiği şeklindeki değerlendirmemize itirazı incelendiğinde, bu itirazı Ek Sözleşmenin 11. maddesinin son cümlesinin görmezden gelerek yaptığının anlaşıldığı, söz konusu itiraz kök raporumuzda detaylıca sözleşme maddesinin görseline yer verilerek değerlendirilmiş olduğundan, görüşümüzü değiştirecek yeni bir bilgi veya belge de sunulmadığından, kök rapordaki değerlendirmemizin geçerliliğini koruduğu,
8)Lisans bedeliyle makine ve ekipman bedelinin farklı kalemler olduğunun kabulü halinde, davalının makine ve ekipman bedellerini ödemede temerrüde düştüğü sonucuna ulaşıldığı, fakat bahsi geçen kalemler için tek bir miktar belirlendiği ve 100.000-USD’nin her ikisini de karşıladığı anlaşılırsa, davalının başlangıçta yapması gereken ödeme yönünden temerrüde düşmediği sonucuna ulaşılacağı, ne var ki davacı taraf ihtarnamesinde, davalının, …ödemelerini de süresinde yerine getirmediği ve ek sözleşmeye göre de temerrüde düştüğünün ileri sürüldüğü, Ek Sözleşmenin 3.maddesine göre ödemelerin yapılıp yapılmadığının mali incelemeler başlığı altında incelendiği ve bizim de teknik bu tespitler karşısında görüş bildirmemizin doğru olmadığı, sonuç ve kanaatine ulaşılmaktadır.” denilmektedir.
Dava, ilamsız icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından makinelerin davalının işletmesinde kurulduğu, eksiksiz ve çalışır durumda teslim edildiği iddia edilerek takibe konu 22/06/2010 tarihli 0809120-0809121-0809122 numaralı faturalara konu bakiye makine ücretlerini talep ettiği; davalı tarafınca makinaların ayıplı olduğu, tesisin çalışmadığı, kavurma taahhüdü nedeniyle alacağın bulunduğu, makina bedelinin sistemin kurulumunun bitmesi ve fabrikanın üretime geçmesi şartına bağlandığı, davacının aylık fındık alım taahhüdünü yerine getirmemesi nedeniyle uğradığı zararın bulunduğu , Halkalı …Ada,… Parsel … numaralı villanın satış tarihindeki rayiç değerinin borçtan düşülmesi gerektiği gerekçelerine dayalı mahsup da içeren savunmada bulunduğu anlaşılmıştır.
Bakırköy … ATM’nin…Esas sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararı kesinleşmiş ve daha sonra da açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davacı taraf icra takibine dayanak yukarıda belirtilen faturaların konusunun ana sözleşme ile satışı yapılan kavurma, paketleme makineleri ile ekipmanlarından oluşan araçların 1.150.000,00 USD bedele ilişkin olduğu, 97.500,00 TL tutarındaki paketleme makinesi bedelinin takip haricinde bırakılmış olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında 06/04/2019 tarihli Ana Sözleşme, Tadilat Anlaşması, 01/02/2011 tarihli ek sözleşme bulunmaktadır.
Taraflar arasındaki ana sözleşmenin 19 ve 20. maddeleri dikkate alındığında, lisans ve franchise unsurlarını içeren karma tipli bir sözleşme olduğu sonucuna varılmıştır.
En son bilirkişi heyeti kök raporuyla tespit edilen değişik iş dosyasına ilişkin eksiklik, giderilerek en son heyete konu uzmanı makine bilirkişisi de eklenerek ek rapor aldırılmış olup bu ek rapor doğrultusunda dava sonuçlandırılmıştır. En son heyet ek raporunda tespit edildiği üzere çok ayrıntılı iki değişik iş tespit raporu birlikte değerlendirildiğinde makinelerin kurulumunun büyük bir kısmının 2010 yılında yapıldığı ancak tamamlanamadığı ve çalışır durumda olmadığı, kurulumunun az kalan kısmını da 2011 yılı ilk çeyreğinde tamamlandığı, 02/07/2010 tarihli tespit raporunda olumsuzluk olarak belirtilen ayarların ve iyileştirmelerin yapıldığı, mikrodalga sorunu olmadığı, keşif tarihi olan 12/04/2011 tarihi itibariyle tesisin normal çalışır durumda olduğu, herhangi bir ayıbın söz konusu olmadığı sonucuna varılmıştır.
Davacı taraf 15/06/2011 tarihli ihtarname ile davalı taraf ise 20/06/2011 tarihli ihtarname ile fesih bildirimi göndermişler ise de 20/06/2011 tarihinde sözleşme feshedilmiş olmakla, davacı tarafın bozucu yenilik doğuran feshinden sonraki davalı tarafın fesih bildiriminin bir geçerliliği bulunmamakta olup, 20/06/2011 tarihli davacı tarafın feshinin haklı olup olmadığının tartışılması gerekmektedir.
Davacının fesih gerekçelerinden olan makine ve ekipman bedelleri ile lisans ücretinin ve peşinatı ile aylık taksitinin ödenmediği iddiası açısından davalı tarafından yapılması gereken aylık ödemelerin yapılmadığı, bilirkişi raporu ile sabit olup bu bedelin ödenmesi de ana sözleşmenin 18/2. Maddesinde makinelerin ve sistemin kurulması koşuluna bağlanmamış olup tarafların birbirinden bağımsız iki ayrı borcu bulunup, tarafların her ikisi de edimini sözleşmeye uygun bir şekilde süresinde ifa ettiklerini ispatlayamamışlar, davalı tarafından yapılan delil tespitinde makinelerin sözleşme de öngörülen süreden sonra dahi fabrikada bulunmadığı, davalı tarafından sözleşmede belirtilen bedelleri zamanında ödemediği, sözleşmede ifa da sıra belirlenmediğinden ve işin niteliği ile davacının ifasını öncelikli kılmadığından davacının temerrütünün davalı için bir ödememezlik defi oluşturmadığı, kaldı ki aşağıda anlatılacağı üzere tadilat anlaşması, ek sözleşme ve değişik iş tespitlerinden anlaşılacağı üzere davaya konu davalının ödememezlik defi öncesi davacının temerrütünün ortadan kalktığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf fesih gerekçesi olarak kavrulmak üzere davalıyla gönderilen fındığın alınmaktan imtina edildiğini iddia etmiş ise de kendi ihtarı dışında ispata yeterli bu hususta bir delil bulunmamaktadır.
01/02/2011, 01/02/2012 tarihleri arasında sonuç doğuracak 01/02/2011 tarihli ek sözleşmenin 12. Maddesi gereğince kar düzenlemesi sadece 2010 yılına ilişkin olup lazerli seçme makinesinin modifikasyonunun yapılmaması ve arızanın giderilmemesi sebebiyle uğranılan yoksun kalınan karın istenilebileceği, ancak 01/02/2011 tarihli sözleşmenin 9. Maddesinde lazerli seçme makinesinin modifikasyonunun 120 gün içerisinde davacı tarafından yapılacağı düzenlenmiş olup bu sözleşme tarihinden sonra düzenlenen değişik iş dosyasındaki 25/04/2011 tarihli tespit raporunda lazerli seçme makinesi sorunundan söz edilmemekle bu modifikasyonun yapıldığı sonucuna varılmıştır.
Elevatör ve vibrasyonlu giriş haznesi, paketleme makinesinin ayrılmaz parçası olmakla davalı tarafından iade edildiği sonucuna varılmıştır.
Davalının toplamda 100.000,00 USD’lik ödeme yapmış ise de bu ödemenin davaya konu makine bedelleri için mi ödendiği yoksa bu bedellerin dışında kaldığı iddia edilen lisans verilmesinin karşılığı olarak mı ödendiği tartışılması gerekmektedir. Davalı tarafından gönderilen Üsküdar …Noterliğinin 20/06/2011 ve… yevmiye sayılı ihtarnamesinde 100.000,00 USD’nin lisans bedeli olarak ödendiği belirtilmiştir. Ayrıca 01/02/2011 tarihli ek sözleşmede de lisans bedelin ödendiği tarafların kabulündedir. Bu bedelin 1.150.000,00 USD’lik makine bedeli içinde kalıp kalmadığı açısından ise esas sözleşmenin 18. maddesine göre 1.150.000,00 USD’nin 100.000,00 USD’sinin sözleşmenin imzası ile verileceği, 3. maddeye göre ise lisans bedelinin ilk 100.000,00 USD’sinin sözleşmenin imzasından sonraki 7 gün içerisinde ödeneceği kararlaştırılmış olup iki ayrı maddede ödeme tarihleri de farklı 100.000,00 USD bulunmakta olup buna göre bu bedelin dava konusu alacağın temeli olan 1.150.000,00 USD’lik kısım içerisinde kalmadığı anlaşılmıştır.
Ek sözleşme gereğince devredilen taşınmazın rayiç değerinin borçtan düşülmesinin gerekip gerekmediği ve aynı tarih itibariyle rayiç değerinin tespitinin gerektiği de irdelenmesi gerekmektedir. Taşınmazın teminat olarak devredileceği hususu 06/04/2009 tarihli ana sözleşmenin 18/3. maddesinde açıkça yazılıdır. Taraflar arasındaki sözleşmede taşınmazın borç ödendikten sonra geri alınacağı düzenlendiğinden teminat amaçlı inançlı temlik söz konusudur. 01/02/2011 tarihli ek sözleşmenin 11. Maddesine göre 2011 Mayıs ayına kadar …tarafından ödenen 614.948,00 TL’nin ve kalan kredi borcunun kuruma ödenmemesi halinde taşınmazın tek malikinin… haline geleceği, taşınmazın rayiç bedel üzerinden satılarak veya rayiç bedelinin tespit edilerek davalının toplam borcundan düşüleceği düzenlenmiş olup buna göre taşınmazın 01/05/2011 tarihindeki rayiç bedelini davalının sözleşmeye konu borcundan mahsup edileceği açık olup taşınmaz için kullanılan kredinin faizli toplamı 958.329,22 TL olup… cevabı yazısına göre dava dışı… tarafından… hesabına 989.160,00 TL ödeme yapılmasına göre taşınmazın maliyetinin 989.186,00 TL dikkate alınması gerektiği, bu miktarın taşınmazın 01/05/2011 tarihindeki bilirkişi tarafından tespit edilen rayiç değer olan 1.190.000,00 TL’den çıkartıldığında 200.814,00 TL’nin davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Tarafların anlatımları vakıa ile delillerin ilişkilendirilmesi sureti ile yapılması gerekmekte ise de çoğunlukla olay anlatımı şeklinde olduğu ve daha önceki alınan bilirkişi raporlarının da anlatımlara itibar ederek raporlarını düzenlemiş oldukları ancak somut tespite ilişkin değişik iş dosyaları ile tespitlerinin yapıldığını, bu tespitlerin ayrıntılı, resimli ve gerekçeli olduğu mahkememizce rapor aldırılan en son heyetinde bu değişik iş tespitlerine istinaden görüşlerini bildirmiş olduğu bu nedenlerle bu hususlarda en son heyetin bilirkişi görüşünün yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Giresun … Sulh Hukuk Mahkemesinin …D. İş sayılı dosyasına sunulan 25/04/2011 tarihli teknik bilirkişi raporunda “Fabrikanın çalışır durumda olduğu, tüm elektrik ve elektronik montajının tamamlanmış olduğu, bütün makine ve aksamlarının kullanılmamış derecede yeni olduğu” tespit edilmiş olup sistemin yeni ve normal çalışır durumda olmasından faturaya konu makinelerin eksiksiz teslim edildiği ve kurulduğunun kabulü gerektiği ki bu dosyada delil tespiti isteyen tarafın davalı olduğu halde raporun davacı lehine olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterleri usulüne uygun olarak tutulmamış olup davacı yanın 2009-2010 yılları, davalı yanın ise 2009-2010-2011 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı bu nedenle kendi lehlerine olan kayıtların dikkate alınamayacağı, aleyhe olan delillerin dikkate alınabileceği anlaşılmıştır.
Davaya konu faturalardan … nolu faturanın … ve e-ticaret ile iaşe ve konaklama bedeline ilişkin hizmet faturası niteliğinde olduğu ve bu nedenle sevk irsaliyesine tabi olmadığı anlaşılmıştır ve bu fatura her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olup, ilgili dönem kayıtları birbirleri ile uyuşmaktadır.
Tüm bunlara göre bu sonuçta icra takibine konu 3 faturadaki (… numaralı faturadaki KDV dahil 115.050 TL paketleme makinesi bedeli zaten takip harici bırakılmıştır) bakiye bedelin talep edilebileceği buna karşın davalı tarafın 250.160,00 TL’lik iade faturasının davacı tarafın alacağından mahsup edilemeyeceği, davacı yanın teslime hazır olmamalarına rağmen davalı yanın ürünleri bulamadığı yönünde iddiasını davacı ispatlayamadığından davalı yanın mahrum kaldığı 39.762,00 TL karın davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiği, değişik iş tespitler dikkate alındığında-teslim sırasında gecikme ve ayıp bulunsa da davalının ek sözleşme ve tadilat anlaşması ile kabulünde olduğu üzere bunların daha sonra giderildiği- davacı tarafın edimini sonuçta eksiksiz olarak ifa ettiği anlaşılmakla davalı taraf ücret ödeme temerrüte düştüğünden davacının feshinin haklı olduğu, taşınmaz bedelinden ilgili kısmın davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiği, lisans bedeli ile makine bedelinin ayrı ayrı alacak kalemleri olduğu anlaşılmıştır ve sonuçta aşağıdaki şekilde 1.148.572 TL – 39.762 TL (kavurmak için eksik gönderilen) – 200.814 TL (1.190.000 – 989.186 = 200.814 TL davacı tarafından ödenen evin maliyeti ile satım tarahindeki evin rayiç değerine göre eksik kısım) = 907.996 TL açısından ve talep edilen işleyecek temerrüt faizi oranı avans faizine denk gelmekle aşağıdaki gibi gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürülüğünün … sayılı takip dosyasında 907.996 TL asıl alacağa ve işleyecek faiz oranına itirazın iptaline, Takibin bunların dışında takibin ödeme emrindeki kayıt ve şartlarda devamına,
2-907.996 TL’nin % 20’si olan 181.599,20 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine
4-Reddedilen kısım açısından kötü niyet tazminatı talebinin kötü niyet ispatlanamadığından reddine
5-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 62.025,21-TL ilam harcından peşin alınan 11.313,49-TL’nin mahsubu ile bakiye 50.711,72-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 11.313,49-TL peşin harç ve 18,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 11.331,89-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 117.879,56-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 36.680,64-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 27.709,35-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 21.905,44-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı tarafından yapılan 1.616,00-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 1.277,52-TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.15/09/2022
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”