Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/313 E. 2020/563 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/313 Esas
KARAR NO : 2020/563
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN …
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2011/… ESAS SAYILI DOSYASINDA :
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 14/03/2011
KARAR TARİHİ : 06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 14.03.2011 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı …. SAN. Ve TİC. LTD. ŞTİ vekili müvekkili firmanın pamuk ipliği ticareti ile iştigal ettiğini, dava dışı … Tic Ltd Şti (ortağı ve temsile yetkilisi … ya ) 9.000,00 TL. lık çek karşılığı iplik verildiğini, çek gününde tahsil edildiğini, Daha büyük iş yapma teklifi ile pamuk ipliği sattıklarını, ticaret hacimleri (5.000.000,-TL gibi) geniş kapsamlı olduğundan satmış oldukları malların bedelinin teminatını oluşturmak üzere firma ve ortağının önerisi ile 15 adet Motorsuz Romork Tır Dorsesinin ve iki adet mesken gayrimenkul mülkiyetinin dava dışı … ve ortağı tarafından davacı …. in ortağı …’e devredildiğini, ancak, bir süre sonra … Firması ve ortağı …’nın çeklerinin karşılıksız çıkmaya başladığını, yapılan araştırmalardan, … nın gerçek … olmadığı, … …’inin sahte olduğunu, …’nın sahte kimliği ile … Tic Ltd Şti nin ortaklığını … sahte kimlikli diğer bir kişi ile 11.12.2007 tarihinde devir aldığını, şirketin ortağı, temsil ve ilzama yetkili müdürü olduğunu, öğrendiklerini. Karşılıksız çıkan çekler üzerine şirket ve … aleyhine takipler başlattıklarını, … nın Mernis Sisteminde kayıtlı bulunan Diyarbakır’daki adresine tebligat yapıldığında, (GERÇEK) …’nın … cüzdanını kaybettiğini, sahte … tarafından cüzdan üzerinde fotoğrafın sökülerek kendi fotoğrafının yapıştırdığının anlaşıldığını, sahte …, davalı Bankanın Bayrampaşa Şubesi nezdinde; sahte kimliği ile kendi adına … numaralı ve sahte kimliği ile devir almış olduğu … İnş Tic Ltd Şti adına … no.lu hesaplar açtırmış ve çekler alarak kullanmıştır. Kullanılan ve taraflarına verilen bu çeklerin karşılıksız çıkması üzerine … Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, uğramış oldukları zararlardan dolayı davalı bankanın kusurlu bulunduğunu, zira hükmi ve hakiki şahıslara çek verilirken uyulması gereken kuralların 3167 s.lı yasa ile belirlendiğini, çek veren davalı bankanın yasada belirtilen kurallara uymayarak sahte kimlik ile müracaat eden şahıslara usulsüz çek verdiğini ve kullandırarak zararlarına neden olduğunu, davacı banka … Şubesi tarafından … numaralı … hesabıyla … numaralı … hesabından, fazlaya ilişkin talep ve dava hakların saklı kalmak kaydıyla; gerekli araştırmaları yapmadan çek veren ve zararlarına neden olan, oluşan zararın şimdilik 10.000,- TL lık kısmının, çekin keşide tarihi olan 15.11.2008 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı mahkemeye sunduğu cevap dilekçesini özetle; Banka, adı geçenlere mevzuata uygun olarak çek hesapları açmış olduğunu, ve çek karneleri verdiğini, hesapların açılmasında ve çek karnesi verilmesi işlemlerinde 3167 s.lı çek yasası’na- Türk Ticaret Kanununa – Borçlar Kanununa – Bankalar kanununa – Bankacılık Uygulama ve Esaslarına aykın herhangi bir işlem ve eylem bulunmadığını, Banka basiretli bir tacir gibi hareket ederek hesabın açılmasında ve devamında çek karnesi verilmesinde üzerine düşen yükümlülükleri eksiksiz yerine getirdiğini, davacı basiretli bir tacir gibi davranmayarak ticari ilişki içerisine girmiş, en basit önlemleri dahi almayarak zararın doğumuna bizzat kendisi sebep olduğunu, bankanın çek vermekte kusurlu olduğu kabul edilse dahi davacının çekte imzası bulunan sorumlular aleyhinde tüm hukuki yollan tüketmesi, takibin tüm sorumlular aleyhine semeresiz kalması gerekmekte olduğunu, ki bu durum söz konusu olmadığını, açıklanan nedenlerle; haksız ve hukuka aykın davanın reddi ile dava masraflan ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesi karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada dava dilekçesini özetle; Fazlaya ilişkin hakları talep ve dava hakkı kalmak kaydıyla, davalı bankanın sahte kimlik ve gerekli araştırma yapılmadan vermiş olduğu çekler nedeniyle, müvekkilinin oluşan zararının şimdilik 10.000-TL’nin çekin ibraz günü olan 28/08/2008 tarihinden itibaren ticari faizi, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada Cevap dilekçesini özetle; Asıl dosyada olduğu gibi; Banka, adı geçenlere mevzuata uygun olarak çek hesaplan açtığını ve çek karneleri verdiğini, hesapların açılmasında ve çek karnesi verilmesi işlemlerinde 3167 s.lı çek yasası na- türk ticaret kanunu na – borçlar kanununa – bankalar kanununa – bankacılık uygulama ve esaslarına aykın herhangi bir işlem ve eylem bulunmadığını, banka basiretli bir tacir gibi hareket ederek hesabın açılmasında ve devamında çek karnesi verilmesinde üzerine düşen yükümlülükleri eksiksiz yerine getirdiğini, davacı basiretli bir tacir gibi davranmayarak ticari ilişki içerisine girmiş, en basit önlemleri dahi almayarak zarann doğumuna bizzat kendisi sebep olduğunu, bankanın çek vermekte kusurlu olduğu kabul edilse dahi davacının çekte imzası bulunan sorumlular aleyhinde tüm hukuki yollan tüketmesi, takibin tüm sorumlular aleyhine semeresiz kalması gerektiğini, ki bu durum söz konusu olmadığını, açıklanan nedenlerle; haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile dava masrafları ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesi karar verilmesini talep etmiştir.
Bu çeklerden 8 adedi … C. Savcılığı 2009/… soruşturma dosyasında olup yine davacıya keşideci tarafından verilen bir kısım çekler … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/… E. Sayılı dosyasında olup bu dosyalarında evrakları dosyamız içerisine getirtilmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 25.08.2014 tarihli 15 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davaya konu olayın (davacı zararının) meydana gelişinde kast unsuru bulunma makla birlikte her iki tarafın da, KUSURLU olduğu, ancak, hesapların açılması sırasında dava dışı … tarafından ibraz edilen sahte kimliğin üzerindeki bilgilerin davalı Banka tarafından (… ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Kimlik Numarası Sorgulama Menüsünden) internet Sorgulamasında teyit edilmiş/doğrulanmış ve bir hata ile eksiklik bulunmadığı anlaşılmış olduğundan, ayrıca kimlik üzerindeki değiştirilen fotoğrafın, değiştirilmiş olduğunun (Noterlerde belge tanziminde ve devir işlemlerinde de sahteliği tespit edilememiş olmakla) Banka çalışanları tarafından tespiti de imkansız gibi görüldüğünden, kullanılan bu kimliğin, İĞFAL KABİLİYETİNİN bulunduğu, dolayısıyla Bankanın bu konuda üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiği, kusurundan kaynaklanan sorumluluğunun bulunduğunun söylenemeyeceği, kusurlar arası bir kategoriden diğerine geçiş çoğu kez bir takdir ve değerlendirme işi olup, değerlendirmenin hak ve adalete (hakkaniyete) uygun düşmesi (MK. m 4) gerektiği, bu durumda (davaya konu edilen zararların meydana gelmesinde, tedbirli bir tüccar gibi davranmayan ve ticaretinde ağır ihmalleri bulunan davacının kusur oranının %100 olarak kabul edilmesi gerektiği, kendi kusurlarından ve ağır ihmallerinden kaynaklanan zararını davalı (Çek Veren) bankadan tazminini talep etmesinin uygun olmayacağı, kanaatimiz belirtilmiş olmakta birlikte, kusurun derecelendirilmesi ve kusur oranlarının belirlenmesinin tamamen Mahkemenin takdirlerinde olduğu, Görüş ve kanaati ile raporunu sunmuştur.
Bu rapora davacının itiraz etmesi üzerine, itirazların değerlendirilmesi için dosya yeniden bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 20.03.2015 tarihli 8 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; Kök Raporumuzda değişikliği gerektirir Bir duruma rastlanılamamakta; Kök raporumuzun aynen geçerli olduğu tarafların sair taleplerinin de Mahkemenin takdirlerinde olduğu” Görüş ve kanaati ile raporunu sunmuştur.
Bu bilirkişi kurulunun raporu hüküm kurmaya yeterli bulunmadığından yeniden oluşturulan bilirkişi kurulunca “6100 s. Yasanın 266. Maddesi gereğince, asıl ve birleşen dava dosyasına konu çekler nedeni ile zarara uğradığını iddia eden davacının zararının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı, anılan çeklerin keşide tarihinden itibaren aşamaları, dava dışı şirkete ve kişiye çek verilmesi sırasında davalı bankanın yasal mevzuat nazara alınarak üzerine düşen yükümlülükleri, özen yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, davacının dava dışı şirket ve kişi ile olan ticari ilişkisinin ne zaman başladığı, zarara neden olduğu ileri sürülen çeklerden önce ticari ilişki bulunup bulunmadığı, varsa bu evrede dava dışı şirket ve kişinin ödemelerinin düzenli olup olmadığı, zarara neden olduğu ileri sürülen çeklerin dayanağı ilişkinin nitelik ve niceliği ile bundan evvelki ticari ilişkinin nitelik ve niceliği ile tarafların ayrı ayrı kusur oranlarının tespiti ile iddia ve savunmada ileri sürülen ve önceki raporda itiraz edilen yönler de değerlendirilerek cevaplandırılmak sureti ile rapor tazmini için bilirkişi kuruluna rapor düzenlemeleri için verilmiştir.
Yeni Bilirkişi Kurulunun düzenlediği 30.10.2018 tarihli 15 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Hesap açılışı ve çek tahsisinde kullanılan kimlik belgelerinin, şirket vergi levhasının ve şirket mali tabloların sahte olduğu anlaşıldığından, bir güven kurumu olan davalı bankanın, çek hesabı açtıran şahsın/şirketin kimlik belgelerinin ve mali bilgilerinin doğruluğunun kontrolüne gereken basiret ve özeni göstermemesi nedeniyle tahsis edilen çek karnelerinin ticari hayatta kullanılmasından dolayı sorumlu olduğu, piyasaya yeni giren ve yeni ticari ilişki kurulan bir firma ve ortaklar hakkında gerekli mali araştırmaları yapmaksızın, aldığı teminatların cok üzerinde acık hesap limiti tahsis ederek yüksek tutarlı ticari riske giren davacı şirketin basiretli tacir olarak hareket etme yükümlülüğüne aykırı davrandığı. dava konusu somut olay neticesinde meydana gelen zararda Davacı Şirketin 2/3 ve Davalı Bankanın 1/3 oranında sorumluluğu bulunduğu.” Sonuç ve kanaati ile raporunu sunmuştur.
Davalının bu rapora itiraz etmesi üzerine itirazların değerlendirilmesi için ek rapor düzenlenmek üzere dosya yeniden bilirkişi kuruluna verilmiştir.
Yeni Bilirkişi Kurulunun düzenlediği 25.02.2018 tarihli 6 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Somut olayda, makul olmayan seviyede ticari riske girilmiş olması sebebi ile davacı firmanın, davalı bankadan daha fazla sorumluluk tasıdığı değerlendirilmiş olup, bu kapsamda KÖK raporumuzda yer alan aşağıdaki değerlendirmeler ile mutabık bulunmaktayız. Hesap açılışı ve çek tahsisinde kullanılan kimlik belgelerinin, şirket vergi levhasının ve şirket mali tabloların sahte olduğu anlaşıldığından, bir güven kurumu olan davalı bankanın, cek hesabı açtıran sahsın/sirketin kimlik belcelerinin ve mali bilgilerinin doğruluğunun kontrolüne gereken basiret ve özeni göstermemesi nedeniyle tahsis edilen cek karneleri ticari hayatta kullanılmasından dolayı sorumlu olduğu, piyasaya yeni giren ve yeni ticari ilişki kurulan bir firma ve ortaklan hakkında gerekli mali araştırmaları yapmaksızın, aldığı teminatların cok üzerinde acık hesap limiti tahsis ederek yüksek tutarlı ticari riske giren davacı şirketin basiretli tacir olarak hareket etme yükümlülüğe aykırı davrandığı, dava konusu somut olay neticesinde mevdana gelen zararda Davacı Şirketin 2/3 ve Davalı Bankanın 1/3 oranında sorumluluğu bulunduğu.” Sonuç ve kanaatine ile ek raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen davalı banka kayıtları dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ile yeni heyetten alınan rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava … (TCKN: …) adlı gerçek kişi tarafından, …’ya (TCKN: … ) ait kimlik bilgilerinin ele geçirildiği, kimliğin resmi değiştirilerek sahte bir kimlik belgesi hazırlandığı, bu sahte kimlik ile … Tic Ltd Şti firmasının hisselerinin … (sahte kimlik) ile birlikte devralındığı, Davalı Bankanın … Şubesinde ve muhtelif Bankalarda … adına ve … Tic. Ltd. Şti firması adına şahıs ve şirket hesaplan açıldığı, bu hesaplar üstünden keşide edilen çekler ile pamuk ipliği ticareti yapılarak …. San. ve Tic. Ltd. Şti. firmasının ve muhtelif firmaların dolandırıldığı görülmüştür.
Davacı …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin, sahte kimlikli …’ya ait … İnş Tic Ltd Şti firmasına pamuk ipliği sattığı, ilk aşamada ödemelerini düzenli yapan …’nın ticaret hacmini arttırmak istemesi üzerine, davacı şirketin ortağı ve yöneticisi … üzerine 15 adet dorse ve iki adet meskenin teminat olarak intikal ettirildiği, bu kapsamda ticaret hacimlerinin 5.000.000 TL civarına çıktığı, sonrasında çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle zarara uğradığı, sahte kimlik ile şahsa ve firmaya tesis edilen çekler nedeniyle Davalı Bankanın sorumlu olduğunu, Birleşen davada ise Davacı … Ltd Şti, asıl dosyada davacı olan …. San ve Tic Ltd Şti “ne pamuk ipliği sattığını, mal bedeli olarak 41.250 TL ‘lık çekin ciro yoluyla kendilerine geçtiğini, davalı bankanın gerekli araştırma ve inceleme yapmadan sahte evrak ibraz eden kişilere çek tesis etmesi nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduğunu, ifade etmiştir.
Dava konusu işlemlerde kullanılan sahte kimliğin niteliği ve niceliği gerçekleştirilen işlemlerin anlaşılması ve çözümlenmesi açısından önemlidir. … idaresi tarafından verilen gerçek bir kimlik belgesinin fotoğraf değiştirilerek kullanılması ile ele geçirilen kimlik belgesi/bilgileri üzerinden tamamen sahte yeni bir kimlik belgesi hazırlanarak kullanılması arasında önemli farklar bulunmaktadır.
Davalı tarafında verilen cevap dilekçesinde hesap açılışı için alman kimlik belgesinin gerçek bir belge olduğu ifade edilmiştir. “….Hesabın açılması sırasında aslı görülerek alınan kimlik fotokopisi Diyarbakır … Müdürlüğü tarafından düzenlenmiş resmi belgedir. Bankamızın, resmi dairelerin yetkisi dahilinde usulüne uygun olarak düzenlenen … cüzdanının, ticaret sicil belgesinin sahte belgelerle alındığını tespit etmesi hukuken ve fiilen mümkün değildir. “
Ayrıca dosya içeriğinde yer alan bir çok belge ve beyanda gerçek kimlik belgelerinin ele geçirildiği ve üzerindeki fotoğrafın değiştirilerek dava konusu işlemlerin gerçekleştirildiği ifade edilmektedir.
Bununla birlikte, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 09.11.2010 tarihinde 2009/… sayılı müzekkere ile söz konusu sahte kimlik belgelerinin mahiyetine ilişkin olarak Diyarbakır Yenişehir İlçe … müdürlüğü ile yapılan yazışmaya göre; … cüzdanları üstündeki fotoğrafların farklı olduğu, … seri nolu yenilemeden çıkarılan kimliğin; yenileme tarihi 14.04.2004 olmakla birlikte tarihinin 02.08.2007 olarak değiştirildiği, … seri nolu kimlik kayıpdan çıkarılan kimliğin; kayıt numarası … olduğu halde … olarak değiştirildiği, dolayısıyla söz konusu 2 adet kimlik belgesinin Diyarbakır … Müdürlüğü tarafından verilen gerçek kimlikler olmadığı bilgisine ulaşılmıştır.
Aynı zamanda, Davalı Bankanın Teftiş Kurulu Başkanlığında düzenlenen 25.05.2008 ve 34/03 sayılı inceleme raporunda hesap açılışı için ibraz edilen kimliklerin sahte olduğu tespitinde bulunulmuştur.
Ayrıca, gerçek … vekili tarafından 01.12.2008 tarihinde … yevmiye no ile … Noterliğinden çekilen ihtarnamede de; hesap işlemlerinde kullanılan kimlik ve imzaların …’ya ait olmadığı, kimliği belirsiz bir şahsın fotoğraf yapıştırmak sureti ile kimliğinin sahtesini kullandığı, kendisine ait nufüs cüzdanı renkli fotokopisinin tespit için ekte sunulduğu ifade edilmiştir.
Dolayısıyla, hesap açılışında kullanılan kimlik belgelerinin … idaresi tarafından verilen ve üzerinde oynama yapılan gerçek kimlik belgeleri değil, ele geçirilen bilgilerden hareketle oluşturulmuş sahte kimlik belgeleri olduğu anlaşılmıştır.
Bu konudaki araştırmalara göre internet üzerinden ulaşılabilen özel yazılımlar veya photoshop … programı ile sahte kimlik belgesi hazırlamak son derece basittir. Bilgisayar kullanarak 2-3 dk. içerisinde istenilen bilgilere sahip bir kimlik belgesinin kolaylıkla hazırlanması mümkündür. Kimlik belgesinin fotoğrafı değiştirilmiş gerçek bir kimlik belgesi olması ile gerçek kimlik bilgileri ile oluşturulmuş sahte bir kimlik belgesi olması arasında, gerçek ve sahte kimlik üzerinde yeralan fiziki güvenlik önlemleri açısından önemli farklar mevcuttur. Özellikle, oluşturulan sahte bir kimlik belgesinde yer alan özel güvenlik önlemlerinin taklid edilmiş olma ihtimali son derece düşüktür.
… Noterliğinde 23.11.2007/… tarih ve sayı ile düzenlenen Hisse Devir sözleşmesi çerçevesinde … ve … ‘a ait … Tic Ltd Şti nin %50 ortaklığının …(sahte kimlik) ve % 50 ortaklığının …(sahte kimlik) tarafından devralındığı, devir işleminin 11.12.2007 tarih ve 6955 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı, bu tarih itibariyle sahte kimlikli …’nın şirketin ortağı ve temsile, ilzama yetkili müdürü olarak atandığı görülmüştür.
Ayrıca, … Noterliğinden 17.12.2007 tarih ve … yevmiye no ile … (sahte kimlik) adına … Tic Ltd Şti ‘ni temsil ve ilzama yetkili olarak imza sirküleri çıkartılmıştır. Şirket ortaklarının kimlikleri sahte olmakla beraber … Tic Ltd Şti şirketi noter huzurunda usulüne uygun olarak kuruluşunu gerçekleştirmiş, yasal ve faal bir şirkettir.
Şirket devri sonrasında, …’nın (sahte kimlik), davalı bankanın Bayrampaşa şubesine ve farklı Banka şubelerine başvurarak ticari hesap açtırdığı ve çek karnesi almak üzere başvurduğu görülmektedir. İlgili tarihte Bankalar, 4814 sayılı Kanun ile değişik 3167 sayılı çek hamillerinin korunması ve çekle ödemelerin düzenlenmesi hakkında kanun kapsamında gereklii bilgi ve belgeleri almakla ve gerekli araştırmaları yapmakla yükümlüdürler,
Konularında gerekli belgeleri aldığı, araştırmaları yaptığı, bu çerçevede … ve firmasının talebini yerinde bularak hesap açtığı ve çek karnesi tahsis ettiği görülmektedir. … adına ibraz edilen kimlik belgeleri sahtedir. Davalı Bankanın Teftiş Kurulu Başkanlığında düzenlenen 25.05.2008 ve 34/03 sayılı inceleme raporunda mali tabloların sahte olduğu tespit edilmiştir. Kredi talebi için sunulan Vergi Levhası sahtedir. İbraz edilen vergi levhasında 2005- 2006 yılları matrahlı gözükmekle birlikte internet sorgusunda firmanın vergi levhasının matrahsız olduğu tespit edilmiştir.Kredi talebi için sunulan Gelir Tabloları sahtedir.
Söz konusu sahte kimlik belgelerinin farklı bankalar ve farklı noterler tarafından birebir işlemlerde kullanıldığı dikkate alındığında sahte kimlik belgesinin fiziki İĞFAL kabiliyetinin yüksek olduğu değerlendirilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/… nolu soruşturma dosyasında detaylı olarak belirtildiği üzere; … firması yetkilisi …’nın 21.08.2008 tarihinde 9.000 TL çek göndererek iplik istediği, ipliğin firmaya gönderildiği ve çek bedelininin bankadan sorunsuz şekilde tahsil edildiği, sonrasında bir kaç kez daha mal alıp bedel ödeyerek firmanın karşılıklı güven yarattığı, daha sonra …’nın açık hesap ile mal alışverişi yapmayı teklif ettiği, ve bu kapsamda teminat olarak (sahte kimlikle satın alınan) 7 adet kamyon dorsesini şirketin ortağı ve yöneticisi … üzerine intikal ettirdiği, bunun üzerine firmaya her bir araç için 50.000 TL sınırlı olmak üzere 350.000 TL kota ile çek karşılığı mal verildiği,
Sonrasında …’nın (sahte kimlik) ticaret hacmini arttırmak istemesi üzerine 9 adet kamyon dorsesi ve iki adet meskenin (sahte kimlikle satın alınan) daha teminat olarak verildiği, bu asamadan sonra aralarındaki veresiye alışveriş için herhangi bir kota uygulanmadığı, şüphelilerin yaklaşık 800.000 TL değerinde (devredilen araç ve taşınmazlar) teminatı olmasına karşın toplam 5.000.000 Tl değerinde mal verip karşılığında 3-4 ay vadeli çekler alındığı, şüphelilere 5.000.000 TL tutarında mal verildiği, tapuyu konu yerlerin değerinin yaklaşık 500.000 – 600.000 TL olduğu, kamyon dorselerinin akibetini bilmediğini, çeklerin 3-4 ay vadeli olması sebebi ile hiçbirini tahsil edemediğini, 4814 sayılı Kanun ile değişik 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkındaki Kanun gereğince; bankalar, çek hesabı açmak maksadıyla bu Kanunla kendilerine verilen görevleri yerine getirirken, çek hesabı açtırmak isteye şahıslar için gerekli araştırmaları yapmak, ekonomik ve sosyal durum gibi hususların belirlenmesinde gerekli basiret ve özeni göstermekle yükümlüdürler, aynı Yasa’nın 3. maddesine göre ise; bankalar çek hesabı açtıranların açık kimlik ve adreslerini saptamak için fotoğraflı … cüzdanı örnekleri ile yerleşim yeri belgelerini, tacir olanların ticaret sicili kayıtlarını almak, bunların açık kimliklerini, adreslerini, vergi kimlik numaralarını ve çek hesabının kapatılmasını onbeş gün içinde TCMB’na bildirmek zorundadır. Ayrıca hem Bankacılık Kanunu hem de MASAK düzenlemeleri gereği bankaların mudilerinin kimliklerini gerçeğe uygun şekilde tespit etme yükümlülükleri vardır.
Somut olayda, hesap açılışı ve çek tahsisi için kullanılan … kimlik belgeleri tamamen sahte şekilde hazırlanmıştır. Özel güvenlik önlemlerini taşıma ihtimali düşük olan bu sahte kimliklerin Banka açısından İĞFAL kabiliyetinin yüksek olduğundan söz etmek mümkün değildir. Gerçek kimliğin birebir benzeri şeklinde rahatlıkla basılabilen sahte kimliklerin sokaktaki vatandaş için İĞFAL kabiliyetinin yüksek olması kabul edilebilir. Ancak bir güven kurumu olan Bankaların faaliyetlerin icrasında gereken tüm özen ve dikkati göstermesi ve teknolojinin son imkanlarını kullanması esastır. Farklı yazılımlar ve özel kontroller ile kimliklerin gerçekliğini ve doğruluğunu kontrol etmek mümkündür.
Birer güven kurumu olan Bankaların hesap açılış ve kredi tahsisi için ibraz edilen kimlik belgelerinin doğruluğuna ve gerçekliğine ilişkin kontrollere gereken özen ve hassasiyeti göstermeleri, basiretli tacir olarak hareket etme sorumluluklarının ve objektif Özen yükümlülüklerinin bir gereğidir.
… firmasına 08.08.2008-25.11.2008 tarihleri arası toplam tutan 453.900 TL olan 12 adet çek keşide edildiği ve bu çeklerin tahsil edilemediği anlaşılmaktadır.
… firmasına 30.09.2008-12.09.2008 tarihleri arası toplam tutan 92.600 TL olan 3 adet çekin …. firmasından ciro yoluyla intikal ettiği ve bu çeklerin tahsil edilemediği anlaşılmıştır.
Hesap açılışı ve çek tahsisinde kullanılan kimlik belgelerinin, şirket vergi levhasının ve şirket mali tabloların sahte olduğu anlaşıldığından, bir güven kurumu olan davalı bankanın, çek hesabı açtıran şahsın/şirketin kimlik belgelerinin ve mali bilgilerinin doğruluğunun kontrolüne gereken basiret ve özeni göstermemesi nedeniyle tahsis edilen çek karnelerinin ticari hayatta kullanılmasından dolayı sorumlu olduğu, piyasaya yeni giren ve yeni ticari ilişki kurulan bir firma ve ortaklan hakkında gerekli mali araştırmaları yapmaksızın, aldığı teminatların cok üzerinde acık hesap limiti tahsis ederek yüksek tutarlı ticari riske giren davacı şirketin basiretli tacir olarak hareket etme yükümlülüğüne aykırı davrandığı, dava konusu somut olay neticesinde meydana gelen zararda Davacı Şirketin 2/3 ve Davalı Bankanın 1/3 oranında sorumluluğu kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporunun alınmasından sonra davacı vekilinin sahte olarak düzenlenen çeklerin toplam bedelininin davalı bankanın sorumluluk oranı olan 1/3 oranında hesaplayarak davasını ıslah etmiş ve davalıya tebliğ ettirmiştir.
Bu nedenle …. tarafından açılan asıl ve ıslahla açılan davanın kısmen kabulü ile yanların kusur oranları dikkate alınarak açılan dava kısmi olup 10.000.-Tl lik ancak çek 453.960.-Tl /3 = 151.300.-Tl nin davacı vekilince ıslah edildiği dikkate alınarak 15.11.2018 keşide tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı bankadan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Dosyamız ile birleşen … Asliye Ticaret mahkemesinin 2011/… E sayılı dosyasında davacı … ’in açtığı asıl ve ıslahla açılan davanın kısmen kabulü ile yanların kusur oranları dikkate alınarak 92.600.-Tl / 3 = 30.866.-Tl nin davacı tarafından ıslah edildiği anlaşılmakla 15.11.2018 keşide tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı bankadan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu …. tarafından açılan asıl ve ıslahla açılan davanın kısmen kabulü ile yanların kusur oranları dikkate alınarak 151.300.-Tl nin 15.11.2008 keşide tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı bankadan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine,
Dosyamız ile birleşen … Asliye Ticaret mahkemesinin 2011/… E sayılı dosyasında davacı … ’in açtığı asıl ve ıslahla açılan davanın kısmen kabulü ile yanların kusur oranları dikkate alınarak 30.866.-Tl nin 15.11.2008 keşide tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı bankadan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine,
2-Esas Davada; Karar ve ilam harcı 10.335,30-TL nin peşin alınan 3.259,50-TL den düşümü ile kalan 7.075,80-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Esas Davada; Davacı tarafından yatırılan 3.277,90-TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Esas Davada; Davacı tarafından yapılan 4.508,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Esas Davada; Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 18.323,50-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Esas Davada; Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Birleşen Davada; Karar ve ilam harcı 2.108.45-TL nin peşin alınan 148.50-TL den düşümü ile kalan 1.959.95-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Birleşen Davada;Davacı tarafından yatırılan 166,90-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Birleşen Davada; Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 4.629,90-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Birleşen Davada; Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza