Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/273 E. 2018/440 K. 02.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/273
KARAR NO : 2018/440
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 04/09/2014
KARAR TARİHİ: 02/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin aldığı karar ile su baskını riski taşıyan ve ivedilikle yapılması gereken derelerin ıslahı konusunda …’ne yetki verildiğini, ”Avrupa Yakası 2006 yılı 2. Kısım Atıksu Kanalı, Yağmursuyu Kanalı ve Dere Islahı İnşaatı” işi kapsamında, Tavukçu Deresinin E-5 Karayolu ile Marmara Denizi arasında prefabrik betonarme dere inşaatı, atıksu ve yağmursuyu kanalları ile bunlara ait bağlantılar yapılması planlandığını, söz konusu iş için… İnş. San. Ve Tic. A.Ş. ile sözleşme yapıldığını,sözleşme gereğince tüm işlerin yapılması sırasında meydana gelebilecek kaza, hasar, kayıp ve zararların bütün mesuliyetin müteahhide ait olduğunu, bu nedenle oluşan hasar bedelinden tümüyle davalı şirketin olduğunu, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kaymak kaydıyla, müvekkili şirket tarafından ödenmek zorunda kalınan 10.780,41-TL’nin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetkili mahkemenin Beykoz Asliye Hukuk Mahkemeleri veya İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkili aleyhine ikame edilen iddia ve davanın mahiyet ve niteliği ile ortaya konuluş biçimi itibariyle, yapılacak yargılama sonrasında tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumunun ışığı altında, gerek usul, gerekse hukuk kaidelerine aykırı, haksız, maddi ve hukuki olgu ve dayanaklardan yoksun olduğu sübut bulacağı cihetle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 13-14 Ekim 2007 tarihlerinde meydana gelen şiddetli yağış ve taşan sel suları ile oluşan hasarların davacı tarafından ödenmek zorunda kalınması nedeniyle, davacı tarafından ödenen bedellerin davalıdan tahsili istemlerinden ibarettir.
Avrupa Yakası 2006 Yılı 2. Kısım Atıksu Kanalı,Yağmur Suyu Kanalı ve Dere Islahı İnşaatı işi kapsamında Tavukçu Deresinin E-5 Karayolu ile Marmara Denizi arasındaki prefabrik betonarme bloklarla Dere Islah İnşaatı, Atıksu ve yağmur suyu kanalları ile buna ait bağlantılar yapılması işinin davalı şirkete ihale edildiği ve bu ihale çerçevesinde taraflar arasında sözleşme imzalandığı konusunda uyuşmazlık söz konusu değildir.
Uyuşmazlık 13/10/2007 tarihinde meydana gelen şiddetli yağış sonrası taşan sel suları sonucu oluşan hasarda kimin sorumlu olduğu noktasında ortaya çıkmaktadır. Yağan yağmurlar sonucunda meydana gelen sel suları neticesinde uğranılan hasarlar …Sigorta A.Ş. tarafından sigortalısına ödenmiş, …Sigorta şirketi de davacıya rücu ederek İstanbul 5. İdare Mahkemesinin … Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve davacı idare aleyhine davaların kabulüne karar verilmiş ve verilen kararlar Danıştay Denetiminden de geçerek kesinleşmiş, ilamların icraya konulması neticesi davacıdan ödenen tazminatlar tahsil edilmiştir.
Davacı, idari yargı kararı sonucu, dava dışı sigorta şirketine ödediği hasar bedellerini, zararın davalının kusurundan kaynaklandığı iddiası ile talep etmektedir.
Kapatılan İstanbul 25. ATM’nin 2011/428 Esas sayılı dosyasında aynı yağış nedeniyle zarara uğrayan sigortalıların, sigortacıdan zararlarını karşıladıkları aynı şekilde sigortalıların davacı aleyhine idare mahkemelerinde dava açtıkları, açılan davaların kabul edilmesi nedeniyle davacı tarafça davalı… İnşaat aleyhine rücu davası açıldığı ve Kapatılan İstanbul 25. ATM nin 2011/428 Esas sayılı dosyası ile 14 dosyanın birleştirildiği, dava konusu, sebep ve tarafların aynı olması nedeniyle mahkememizce bu dosya bekletici mesele yapılarak dava sonucu beklenilmiştir.
Kapatılan İstanbul 25. ATM’nin 2011/428 Esas sayılı dosyası tarafların temyizi üzerine Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 27/01/2016 tarih 2015/5200 Esas 2016/459 Karar sayılı ilamı ile, Davalı… İnşaat’ın tüm itirazlarının reddine, davacının temyizi yönünden “Taraflar arasındaki uyuşmazlık 14.09.2006 tarihli Tavukçu Deresi’nin E-5 ile Marmara Denizi arasındaki (yaklaşık 2200 metrelik kısmın) dere ıslahı, atıksu ve yağmur suyu kanal inşaatı ve bunlara ait bağlantılar, bacalar ve yol üstü yapısı işleri nedeniyle çevre düzenleme işlerine ilişkin eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır.Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir. Eser sözleşmelerinde kural olarak yüklenici işinin ehli ve basiretli bir iş adamı olarak yükümlendiği imalâtı fen ve sanat kurallarına, sözleşmeye, amacına uygun tamamlayarak teslim etmek zorundadır. Bu sorumluluğu işin uzmanı sayılan yüklenicinin özen borcunun sonucudur. Yüklenici işi yaparken iş sahibi ve üçüncü şahısa verdiği zarardan sorumludur. İşin devamı sırasında iş sahibinin verdiği malzemenin veya gösterdiği arsanın kusurlu olması durumunda imalâtın noktası noktasına muntazaman icrasını tehlikeye koyacak bir durumun ortaya çıkması halinde yüklenici bundan iş sahibini haberdar etmediği takdirde sonucuna katlanmakla mükelleftir (818 sayılı mülga BK.357/son). Eldeki davada hükme dayanak bilirkişi raporunda deredeki taşkının ve bunun meydana getirdiği zarar oluşumunun menfez, köprü ve üst geçitlerin projeyi yapan ve işin kontrollüğünü üstlenen iş sahibi …’nin sorumluluğunda olduğu,zararın kendi hizmet kusuruna dayalı olarak ödenmesinden davalı yüklenicinin sorumlu olmayacağı görüşüne yer verilmiştir. Oysa sözleşmenin eklerine ilişkin 9. maddesinde, bu eklerin sözleşmenin ayrılmaz parçası olduğu, idareyi ve yükleniciyi bağlayacağı kabul edilmiş; YİGŞ., İdari Şartname vb. ekler sayılmıştır.Sözleşme ekleri 1086 sayılı Yasa’nın 297 ve 6100 sayılı Yasa’nın 193/1. maddesi hükmünce delil sözleşmesi niteliğinde olup taraflarca ileri sürülmesi de mahkemece re’sen incelenmelidir.İdari Şartname’nin 18. maddesinde işin yapılacağı yerin görüldüğü, işin gerçekleştirilebilmesi için yüklenicinin teklifini etkileyebilecek risklerin, olağanüstü durumlar vb. diğer unsurlara ilişkin gerekli her türlü bilginin alındığı kabul edilmiş sayılacağı belirtilmiştir.Anılan Şartname’nin 72. maddesinde yüklenicinin all risk sigortası yaptırmak zorunda olduğu, herhangi bir zarar ve ziyan olması durumunda yüklenici tarafından karşılanacağı;Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 9. maddesinde de sözleşme konusu yapım işinin kesin kabul tarihine kadar korunmasından yüklenicinin sorumlu olacağı, kesin kabul tarihine kadar geçen süre içinde su baskını vs. gibi risklere karşı sigorta yapmak zorunda olduğu gibi ayrıca işin devamı sırasında çevre halkının zarar görmesi durumunda da 3. kişilere karşı mali mesuliyet sigortası yaptırmak zorunda olduğu hükümlerine yer verilmiştir. Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 15. maddesi uyarınca yüklenicinin fen ve sanat kurallarına uygun olarak işi yapmayı, projelerin iş yerinin gereklerine fen ve sanat kurallarına uygun olduğunu kabul ettiği ve böylece işin teknik sorumluluğunu da üstlenmiş bulunduğu, kendisine verilen proje ve şartnamelere, fen ve sanat kurallarına uymadığı hususundaki karşı görüşlerini teslim ediliş tarihinden itibaren 15 gün içinde bir yazı ile bildirmek zorunda olduğu, bu sürenin aşılması halinde yüklenicinin itiraz hakkının kalmayacağı açıklanmıştır. Bilirkişilerce bu hükümler gözetilmeksizin idarenin zararın meydana gelmesinde kusurlu olduğunun kabulünde isabet yoktur. Taşkın nedeniyle meydana gelen zararda yukarıda değinilen maddeler uyarınca iş sahibi idareyi süresinde uyarmayan ve fen ve sanat kurallarına uygun, özen borcu gereği imalâtı gerçekleştirmekle yükümlü olan yüklenicinin bu yükümlülüğünü yerine getirmediği, esasen bilirkişilerce idarenin kusuru olarak belirtilen hususların sözleşme ve eklerince yüklenicinin sorumluluğunda olduğu gözetilmeksizin bilirkişi görüşü ile bağlı kalınarak davaların kısmen kabulü yönünde hükme varılması doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılması gereken iş; açıklanan nedenlerle zarardan davacı sorumlu olduğundan davaların kabulüne karar vermekten ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik incelemeyle verilen karar bozulmalıdır” gerekçesi ile karar bozulmuş olup, yeni dosya numarası İstanbul 15. ATM nin 2017/503 Esas numarasını almıştır.
Davacı, davalı iddia ve beyanları, İstanbul 5. İdare Mahkemesinin 2008/1676 Esas 2013/335 Karar sayılı ilamı, ödeme makbuzu, Kapatılan İstanbul 25. ATM nin 2011/428 ve İstanbul 15. ATM nin 2017/503 Esas sayılı dosyaları, Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 27/01/2016 tarih 2015/5200 Esas 2016/459 Karar sayılı ilamı ve tüm dosya kapsamından;
Taraflar arasında imzalan 14/09/2006 tarihli Tavukcu Deresi E-5 ile Marmara Denizi arasındaki dere ıslahı…. çevre düzenleme işlerine ilişkin eser sözleşmesinde,sözleşmenin 9.maddesi ile sözleşmenin ekleri sayılan idari şartname, YİGŞ… ve benzeri ekler 1086 sayılı yasanın 297 ve 6100 sayılı yasanın 193/1.maddesi hükmü gereğince delil sözleşmesi olarak sayılmıştır.Şartnamenin 18. maddesi uyarınca işin yapılacağı yerin görüldüğü ve her türlü önlemin alındığı kabul edilmiştir. Şartnamenin 72. maddesinde yüklenici davalı all risk sigortası yaptırmak zorunlu olduğu, herhangi zarar ve ziyan olması durumunda yüklenici tarafından karşılanacağı, Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 9. maddesinde sözleşme konusu yapım işinin kesin kabul tarihine kadar korunmasından yüklenicinin sorumlu olduğu, kesin kabul tarihine kadar geçen süre içerisinde su baskını gibi risklere karşı sigorta yapmak zorunda olduğu gibi ayrınca işin devamı sırasında çevre halkın zarar görmesi durumunda 3. kişiler karşı mali mesuliyet sigortası yaptırmak zorunda olduğu hükümlerine yer verilmiştir.
Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 15. maddesi uyarınca yüklenicinin fen ve sanat kurallarına uygun olarak işi yapmayı, projelerin iş yerinin gereklerine fen ve sanat kurallarına uygun olduğunu kabul ettiği ve böylece işin teknik sorumluluğunu da üstlenmiş bulunduğu, kendisine verilen proje ve şartnamelere, fen ve sanat kurallarına uymadığı hususundaki karşı görüşlerini teslim ediliş tarihinden itibaren 15 gün içinde bir yazı ile bildirmek zorunda olduğu, bu süreninaşılması halinde yüklenicinin itiraz hakkının kalmayacağı açıklanmıştır.Bu nedenlerle davalı rücuya tabi oluşan zararlardan sorumlu olup ödeme makbuzunda belirtilen ve taraflar arasında uyuşmazlık konusunda olmayan 10.560,40-TL ve karar da vekalet ücreti olan 220,00-TL olmak üzere 10.781,40-TL yönünden davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kabulü ile 10.780,41-TL’nin ödeme tarihi olan 21/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 736,45-TL ilam harcı ile birlikte 25,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 761,65-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 92,25-TL yargılama gideri davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
02/04/2018

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)