Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/151 E. 2018/103 K. 29.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/151
KARAR NO : 2018/103
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 09/05/2014
KARAR TARİHİ: 29/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 29/09/2009 tarihinde arkadaşının kullandığı … plakalı motorsiklette yolcu konumunda iken 1 nolu davalının sürücüsü ve işleteni olduğu … plakalı aracın motorsiklete çarptığı ve yaşanan kaza neticesinde motorsiklet sürücüsünün vefat ettiği, müvekkilinin yaralanarak davamlı olarak malul olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 4.000,00TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen; 50.000TL manevi tazminatın ise davalı sürücü …’ dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, mahkememize sunmuş olduğu 23.2.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat değerini yükselterek ıslah harcını ikmal etmiştir.
Davalı …, mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Açılan davanın haksız ve yersiz, kanunlara aykırı olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
Davalı … şirketi vekili, mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde, davanın zaman aşımına uğradığını, meydana gelen kaza nedeniyle davacının tüm zararının ödendiğini, davacının kaza sebebiyle elte ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, sigorta poliçesinde yazılı teminat tutarının, maluliyet halinde doğrutan doğruya hak sahiplerine ödenmeyeceğini, davacı tarafın, sürekli mamuliyet halinde zararının ispat edilmesi gerektiğini, aktüer raporlarının da hazine müsteşarlığının 2010/4 sayılı genelgesi uyarınca aktüer siciline kayıtlı aktüerler tarafından hazırlanmasını, teminatın tek, hasar görenlerin birden fazla olması durumunda Karayolları Trafik Kanununun 96. maddesi gereğince teminatın paylaştırılması gerektiğini, müvekkili şirketin faiz kısmından, dava tarihinden itibaren sorumlu olduğunu, poliçe limitlerinin 144.042,42-TL bakiye poliçe limiti ile sınırlı olduğunu savunmuştur.
Dava; 29/09/2009 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının görmüş olduğu zararına ilişkin maddi ve manevi tazminat istemine yöneliktir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 11.9.2014 tarihli raporunda özetle; davalı …’ ın % 30 oranında kusurlu, müteveffa …’ in % 70 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 26.6.2015 tarihli maluliyet raporunda özetle, davacının 29.9.2009 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı olarak olay tarihinden itibaren 6 ay süre ile geçici iş göremezlik durumunun söz konusu olduğu ve kişinin bu sürezarfında % 100 oranında maluliyet durumunun bulunduğunu, E cetvelinde belirtilen olay tarihindeki yaşına ( 16 yaşına) göre % 14, 14.05.2015 muayene tarihine ( 21 yaşına) göre ise % 14 oranında kalıcı (sürekli) meslekte kazanma gücü kaybına neden olduğu bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyası üzerinden yapılan bilirkişi incelemesi sonucu, bilirkişiden alınan 8.2.2016 tarihli raporda bilirkişi özetle; 29.9.2009 tarihinde meydana gelen trafik kazasında malul kalan davacı …’ un birinci seçenekte davalıların müşterek ve müteselsil % 100 kusur durumuna göre, geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 3.368,24 TL; sürekli iş göremezlik dönemine ait % 14 maluliyet ile ilgili bakiye maddi zararının 89.927,52 TL, bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının 4.264,92 TL olduğunu, ikinci seçenekte ise, davalıların müstakilen % 30 kusur durumuna göre, geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 1.010,47 TL, sürekli iş göremezlik dönemine ait % 14 maluliyet ile ilgili bakiye maddi zararının 21.110,23 TL, bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının 1.279,48TL olduğunu, davacının her iki seçenekte de belirlenen maddizararlarınınbakiye poliçe limiti içinde kaldığını, davalı … şirketinin 02/08/2011 ödeme tarihinden önce temerrüde düştüğünün belirlenememiş olup, diğer davalı bakımından temerrüt tarihinin 29.9.2009 olay tarihi olacağını mütalaa ve beyan etmiştir.
Karayolları Trafik Kanunu 85.maddesi gereğince karayollarında bir motorlu aracın işletilmesi bir şahsın ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebeb olursa motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni veya bağlı olduğu teşebbüsün sahibi doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorulu olacağı düzenlenmiş, Trafik sigortası genel şartları A.1.maddesi uyarınca sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasın da bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğraması halin de 2918 sayılı Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine göre temin eder.” şeklindedir.
KTK’ nin 3. maddesinde işleten tanımında “araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görünen veya aracı uzun süreli kiralama, ariyet rehni ibi hallerde kiracı ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişi aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinden fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” hükmü getirilmiştir.
Davalı … şirketi bakıcı giderlerinin tedavi giderleri kapsamında kaldığını, KTK’ nin 98 maddesi ve 6111 sayılı kanunun geçici 1 maddesi gereğince teminat kapsamında kalmadığını beyan ederek buna ilişkin talebin reddine karar verilmesini talep etmiş ise de; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/19766 Esas-2017/7229 Karar sayılı ilamı ve benzer gerekçeli ilamlarda da belirtildiği üzere bakıcı giderleri sigorta poliçe teminat kapsamında kalmakta olduğundan davalı … şirketinin itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı taraf davalı … şirketi müvekkiline sigortalı ve davalı …’ ın kullandığı aracın kusuru oranı tazminat hesabının yapılmasını talep etmişse de, davacı dava dilekçesinde tazminatın müştereken ve müteselsilen talep etmiş olmakla ayrıca davacının kazaya karışan araçta yolcu konumunda olup kazaya ilişkin kusurlu bulunmadığı dikkate alınarak tarafların kusur oranları kendi iç ilişkilerini ilgilendireceğinden davacının kusursuz olduğu değerlendirilmek suretiyle tazminat hesabı yapılmış olup davalının bu talebi yerinde görülmemiştir.
Davalı … şirketi hatır taşıması indirimi talebinde bulunmuş ancak hatır taşıması indiriminden kazaya karışan ve davalının sigortalısı olan … ve halefi sigorta şirketi karşı araçta yaralanan kişiye ilişkin olmak üzere hatır taşıması indirimine ilişkin itirazı ileri sürme sıfatı bulunmamaktadır. Hatır taşıması indirim itiraz ve talebini, olayımızda ZMMS’ i bulunmayan motorsiklet malikine veya sigortası bulunmuş ve dava açılmış olsaydı malik ve sigorta şirketi tarafından davacıya karşı ileri sürülebilecektir.
Davalı taraf, davacının kask takmaması nedeniyle zararın artmasına sebebiyet verdiği ve bu nedenle tazminattan indirim talep etmiş olup, mahkememizce bu iddianın değerlendirilmesi için ATK’ den rapor alınmış, Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 05.06.2017 tarihli ve 10328 sayılı raporu ile “Motorsiklet kazaları ile ilgili yapılan çalışmalarda; en çok görülen kırıkların alt ekstremite kırıkları olduğu, kafatası yaralanmalarının ikinci en sık görülen yaralanma türü olduğu, uygun bir kaskın, çarpışma esnasında motorsiklet sürücülerini koruyucu en önemli güvenlik ekipmanı olduğu, kask kullanımının, yaralanma ciddiyetinde %70 ve mortalite oranında %40 azalma sağlayabileceği, kask kullanmayan motorsiklet sürücülerinde kullananlara göre daha yüksek oranda (yaklaşık 8 kat daha fazla) kafa ve yüz yaralanması meydana geldiği, travmatik beyin yaralanmasının kask kullanmayanlarda kullananlara göre daha fazla görüldüğü, havanın karanlık olduğu saatlerde veya kırsal bölgelerde meydana gelen kazalarda daha ciddi kafa travmalarının meydana geldiği, kazanın meydana geldiği yol tipi, çarpışma tipi, hız, yolun ıslak veya kuru olması ve hava durumu (açık veya kapalı-görüş mesafesi) ile kafa travması arasında bir bağlantı olmadığı bilindiğinden; mahkemenizce sorulduğu üzere şahsın kask kullanmamasının maluliyetine bir oranda etkisinin bulunduğu, ancak bu oranının tespitinin tıbben yapılamayacağı” mütalaa ve beyan edilmiştir.
Maddi tazminata ilişkin açılan davada; Davacı tarafça sürekli iş göremezlik ve bakıcı giderlerine ilişkin açılan davada, kaza nedeniyle davalı …’ ın % 30, davacının bindiği motosiklet sürücüsü müteveffa …’ in %70 oranında kusurlu olduğu, davacının 29.9.2009 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı olarak olay tarihinden itibaren 6 ay süre ile geçici iş göremezlik durumunun söz konusu olduğu ve kişinin bu sürezarfında % 100 oranında maluliyet durumunun bulunduğunu, E cetvelinde belirtilen olay tarihindeki yaşına (16 yaşına) göre % 14, 14.5.2015 muayene tarihine ( 21 yaşına) göre ise % 14 oranında kalıcı (sürekli) meslekte kazanma gücünü kaybettiği, aktüerya bilirkişiden alınan rapora göre, davacı …’ un birinci seçenekte davalıların müşterek ve müteselsil % 100 kusur durumuna göre, geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 3.368,24 TL; sürekli iş göremezlik dönemine ait % 14 maluliyet ile ilgili bakiye maddi zararının 89.927,52 TL, bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının 4.264,92 TL olduğunu, davacının belirlenen maddi zararlarının bakiye poliçe limiti içinde kaldığını, davalı … şirketinin 02/08/2011 ödeme tarihinden önce temerrüde düştüğünün belirlenememiş olup, diğer davalı bakımından temerrüt tarihinin 29.09.2009 olay tarihi olduğu anlaşılmakla, Maddi Tazminat Yönünden Davanın kabulüne ancak ATK’ den alınan rapor ve soruşturma dosyası birlikte değerlendirildiğinde davacının motosiklet ile geçirmiş olduğu kazada kask takmadığı, bunun zararın artmasına sebebiyet verdiği dikkate alınarak Türk Borçlar Kanunun 52/1 maddesi uyarınca mütefarik kusur indirimi değerlendirilerek, takdiren davacının bilirkişi raporuyla tespit edilen 97.560,68 TL zarardan %20 oranında indirim yapılarak davacının oluşan zararının 78.048,55TL olarak belirlenmesine ve 78.048,55-TL tazminatın davalı … yönünden 29/09/2009 tarihinden itibaren, davalı …. Yönünden 02/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Manevi tazminata ilişkin açılan davada; tarafların dosyada bulunan sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin yapılan araştırma tarafların kusur oranları, davacının maluliyete ilişkin raporu ölçü alınarak yaşanan kaza nedeniyle ve davacının ömür boyu kaza nedeniyle sakat olarak yaşayacağı, kaza nedeniyle yaşamış olduğu elem ve ızdırap nedeniyle Manevi Tazminat zararının 20.000TL olarak takdirine, yukarıda açıklanan gerekçelerle zarardan BK nın 52/1 mad uyarınca %20 oranında indirim yapılarak Davanın Kısmen Kabulü ile 16.000,00-TL tazminatın 29/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı nedenlerle,
1-a)Maddi Tazminat Yönünden Davanın Kabulü ile, 78.048,55-TL tazminatın davalı … yönünden 29/09/2009 tarihinden itibaren, davalı … Yönünden 02/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b)Manevi Tazminat Yönünden Davanın Kısmen Kabulü ile 16.000,00-TL tazminatın 29/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’da alınarak davacıya verilmesine,
2.a)Maddi tazminat yönünden hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 5.331,45-TL ilam harcından peşin alınan 184,45-TL ile 319,55-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 504,00-TL’nin mahsubu ile bakiye 4.827,45-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Davacı tarafından yatırılan 184,45 TL peşin harç ile 319,55-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 504,00 TL ‘ nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
c)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.936,00-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
3.a) Manevi tazminat yönünden hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.093,00 TL karar harcının davalı …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalı …”dan tahsili ile davacıya verilmesine,
c)Davacı tarafından yapılan 1.602,00-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 1.172,00-TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine; 430,00 TL’ nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, hazır bulunan davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/01/2018

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.