Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1467 E. 2019/591 K. 17.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1467
KARAR NO : 2019/591

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/12/2014
KARAR TARİHİ: 17/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinden özetle; 27/06/2011 günü saat 05:30 sularında davalı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç seyir halinde direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda ölümlü, yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde …’in ağır kusurunun bulunduğunu, aracın işletmecisi …’ın meydana gelen kazadan sürücü … ile birlikte sorumlu olduğunu, davalı … şirketinin de seyahat eden yolcuları ferdi kaza sigortası ve zorunlu mali mesuliyet sigortası ile teminat altına aldığından poliçedeki teminat miktarları ölçüsünde kazazedenin müvekkile karşı sorumlu olduğunu, kaza sonucunda …’ın fiziksel ve psikolojik olarak geriye dönüşü olmayan kayıpların yaşadığını, müvekkilin kaza öncesinde ticari faaliyet yürütmekte olduğunu, ancak kaza tarihinden itibaren davanın açıldığı tarihe kadar teşhis ve tedaviler nedeniyle müvekkilin işine devam edemez duruma düşerek ekonomik müzayaka durumuna düştüğünü, kaza tarihinden itibaren bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacak toplam zararın ve iş gücü kaybından ve emsallerine göre daha fazla efor sarfetmeden kaynaklı zararlara karşılık olarak 6.000,00 TL, tedavi giderleri için 2.000,00 TL, mutad harcamalar için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan … ve … için haksız fiilin gerçekleşiğini 27/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte, diğer davalı … için ise yine haksız fiilin gerçekleştiğitarihten itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsilini istediğini, uğranılan ağır manevi zararın giderimi için 50.000,00 TL manevi tazminatın ise haksız fiilin meydana geldiği 27/06/2011 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile davalılardan … ve …ten müşterek ve müteselsilen tahsilini istediğini, kazaya karışan … plaka sayılı araç kaydına ve davalı adına kayıtlı varsa gayrimenkul kaydına başkasına devir ve üzerlerine ayni hak tesisisini engelleyecek şekilde teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını istediğini, müvekkilin adli müzaheretten yararlandırılmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini istediğini bildirmiştir.

SAVUNMA
Davalı … vekilinin Mahkememize vermiş olduğu yanıt dilekçesi ile; … plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde… no’lu 20.10.2010-20.10.2011 vadeli karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı kişi başına sorumluluğunun 125.000,00 TL olduğunu, manevi tazminat talepleri poliçe teminatı dışında olduğundan sorumluluklarının bulunmadığını,6111 sayılı yasa gereği davanın tedavi giderleri yönünden yasal dayanağının ortadan kaldırıldığını, geçici madde 1-(1)’e göre bu kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri SGK tarafından karşılanır şeklinde olduğunu, dava konusunun tedavi gideri yönünden dayanağının da ortadan kaldırılmış olup bu yönden davanın reddinin gerektiğini, şirketin dava açılmasına sebep olmadğından sorumluluğu dava tarihinden itibaren başladığını, sonuç olarak davacının iddialarının ispatı için konusunda uzman bilirkişi incelemesi yapılmasını, haksız dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve … vekilinin vermiş olduğu yanıt dilekçesi ile; müvekkillerin kazada kusuru bulunmadığını, kazada sürücü hatası olduğuna dair bir delil bulunmadığını, davacının henüz maluliyet ve iş gücü kaybının olup olmadığının henüz tespit edilemediğini, davacının tüm zararırının diğer davalı olan …A.Ş. Tarafından teklif edilen rakam ile zararı karşıladığını, bu bakımda müvekkillerden zarar bedeli talep edilmesinin haksız olduğunu, davacı tarafın maddi tazminat hususunda mutad harcamalar kaleminin somut açıklaması yapılmadığından cevap hakkını saklı tutmakla,davacı tarafından talep edilen manevi tazminatın haksız olduğu kanaatinde olduğunu, 50.000,00 TL manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, ızdırabın giderilmesi amacına hizmet ettiği kadar sosyal ve ekonomik güçle orantılı olması gerektiğini, haksız mesnetsiz olan davanın reddine, tüm yargılama masrafları ile ücret vekaletin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER
1-Hastane evrakları
2-… plakalı aracın trafik kayıtları,
3-ATK raporu,
4- Ekonomik Sosyal Durum araştırması
5- Vergi Dairesi yazı cevabı
6-Poliçe ve sigorta evrakları
7- Bilirkişi raporu
8-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas … sayılı görevsizlik kararıyla tevzi edilen dosya Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiştir.
2918 sayılı Yasanın 85 ve devam maddeleri gereğince bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir. Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur. Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Anılan yasal hükümlerden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
14/05/2015 tarihli 29355 sayılı resmi gazetede yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 01/06/2015 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Sürekli sakatlık teminatı ilgili genel şartların A.5/c maddesinde düzenlenmiş yine genel şartlara ek olarak çıkarılan cetvel Ek:3’te sürekli sakatlık tazminatı hesaplamasının ne şekilde yapılacağı belirtilmiştir. Ek:3 cetvelin 3.maddesinde 01/06/2015 tarihinden sonra meydana gelecek trafik kazalarında TRH-2010 tablosunun dikkate alınacağı belirtilmiştir. Bu tarihten önceki kazalara PMF-1931 yaşam tablosu uygulanacaktır.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar da ise olay tarihlerine göre; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ile 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Davacının tedavi gideri talebi olup; 25/02/2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13/02/2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59. maddesi ile değişik 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. Maddesine göre göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği,”nin öngörülmesine, sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan yükümlülüğünün, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmasına, 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk SGK’ya geçmiş bulunmaktadır.
Davacının manevi tazminat talebi yönünden ise; Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır.( HGK 23/06/2004, 13/291-370 ).
Temmerüt faizi yönünden ise; haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Bu nedenle dava dosyamızda ıslah edilen miktar bakımından da temerrüt tarihi ve kaza tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekir.
Dava konusu trafik kazası 27/06/21011 tarihinde, araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanmasına neden olmuştur. Dava 11/10/2013 tarihinde açılmıştır.
Davacının kaza nedeni ile yaralanmasına bağlı geçici iş göremezlik süresi ile sürekli iş göremezlik oranının tespiti için dosya Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu’nun 22/02/2018 tarih ve 235 numaralı karar ile %8 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceğini bildirmiştir.
Davacının kaza nedeni ile kusur tespiti ve hesap bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişilerin 10/03/2017 tarihli dilekçesinden özetle; kazanın oluşumunda sürücü …’in %100 oranında, tam ve asli kusurlu olduğu, kaza naticesi ölüm ve yaralanma olayında işveren sıfatına haiz firma yetkilisi … ve sürücü …’in %50 oranında, müterafik kusurlu olduklarını, 27/06/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %8 oranında malul kalan davacı …’ın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında nihai ve gerçek maddi zararı 55.442,67 TL den ibaret bulunduğunu, zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi kapsamında tespit ve hesaplanan nihai ve gerçek maddi zararı 10.000,00 TL den ibaret bulunduğunu bildirmiştir.
Davacı vekili 17/05/2018 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah etmiş, 11/02/2019 tarihli dilekçesi ile ıslah dilekçesini açıklayarak iş gücü kaybı talebini 55.442,67-TL, tedavi giderlerini 5.000,00-TL, mutad gidelerini 5.000,00-TL olmak üzere artırdığını bildirmiştir.
Mahkememizce ilgili kolluk birimine müzekkere yazılmış, davacı ve davalı …’nın ekonomik sosyal durum araştırması yapılmış, davalı …’in adreste bulunmadığı görülmüş, davalı … vekiline 13. Celse 1 nolu ara karar ile güncel adresini bildirmek üzere kesin süre verilerek bildirmediği takdirde dosyadaki bilgi ve belgelere göre karar verileceği ihtar edilmiş olmasına rağmen davalı vekili önceki adresini bildirmiş güncel adres bilgisi vermemiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, 27/06/2011 tarihli kazada davacının yolcu olarak bulunduğu, kusuru olmadığı, kazada yaralandığı, kaza sonrası geçici ve sürekli iş göremezlik kaybı yaşadığı, davalıların maddi tazminat yönünden işleten sürücü ve sigortacı olarak müteselsilen sorumlu oldukları, Adli Tıp Kurumunun kaza tarihi esas alınarak Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre maluliyeti belirlediği, mahkememizce rapor esas alınarak kusur ve hesap bilirkişisinden rapor alındığı, kusur raporunda davalıların kusur oranları her ne kadar farklı oranlarda belirlenmiş olsa da işleten ve sürücü olarak müteselsilen sorumlu olduklarından %100 kusur esas alındığı, aktüerya raporunun kaza tarihi itibariyle geçerli olan PMF 1931 yaşam tablosuna göre hesaplama yapıldığı, ekonomik sosyal durum araştırması ve vergi kayıtları esas alınarak asgari ücret olarak hesaplamanın yapıldığı, bu hali ile raporun denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davacının sigorta şirketine 01/08/2013 tarihinde başvurduğu, talep de 1 hafta süre bulunduğu, bu süreden itibaren ödeme gününün 8 iş günü eklenmek suretiyle 21/08/2013 itibariyle temerrüde düşmüş olduğu, bu hali ile geçici ve sürekli iş göremezlik zararı yönünden talebin kabulü ile, tedavi giderleri yönünden davanın açılış tarihi nazara alındığında SGK’nın sorumluluğu olduğu davacının davalıdan tedavi gideri talep edemeyeceği, mutad giderleri ispatlayamadığı gerekçesiyle tedavi giderleri ve mutad giderler yönünden reddine, davacı ve davalıların ekonomik sosyal durumları, ülkenin ekonomik durumu, davacının yaşadığı olayın ağırlığı nazara alınarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, 55.442,67 -TL iş göremezlik tazminatının, davalı … şirketi yönünden 21/08/2013 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 27/06/2011 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, tedavi giderleri ve mutad giderler talebinin reddine
2-Manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 12.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ili birlikte davalı … ve davalı …’ dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Maddi Tazminat Yönünden alınması gereken 3.787,30 TL harçtan, davacı tarafından yatırılan 200,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 3.587,30 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Maddi Tazminat Yönünden kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.448,69 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Maddi Tazminat Yönünden kabul-red oranına göre Davalı … ve Davalı … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak Davalı … ve Davalı …’ e verilmesine,
6-Manevi Tazminat Yönünden alınması gereken 819,72 TL harcın davalılar … ve …’ ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Manevi Tazminat Yönünden kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Manevi Tazminat Yönünden kabul-red oranına göre Davalı … ve Davalı … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak Davalı … ve Davalı …’ e verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 24,30 TL Başvuru Harcı, 200,00 TL Islah Harcı ve 2.780,35 TL(Bilirkişi Ücreti, Posta Ms…) olmak üzere toplam 3.004,65 TL yargılama giderinin kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 1.754,70 TL lik kısmının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı … tarafından yapılan 161,00 TL yargılama giderinin kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 67,00 TL lik kısmının davacıdan alınarak davalı …’ a verilmesine, arda kalan kısmın davalı …’ ın üzerinde bırakılmasına,
11-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır