Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1460 E. 2019/498 K. 20.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1460
KARAR NO : 2019/498

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/12/2014
KARAR TARİHİ: 20/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinden özetle; müvekkili şirkete ait fabrikada 31/01/2014 tarihinde hırsızlık meydana geldiğini, farika kasasından müşteri çekleri ve senetlerin çalındığını, İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesinde … esas sayılı dosyası ile zayi nedeniyle iptal davası açıldığını, ayrıca savcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, çekleri çalan kişilerin kasadan çaldıkları çeklerin bir kısmını vekil eden firmanın sahte cirosunu yapmak sureti ile bir kısmını ise vekil eden firmanın cirosunu yapmaksızın piyasaya sürdüğünü, davalı şirket tarafından İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret mahkemesinin … esas sayılı dosyasına ibraz edilen davaya konu 2 adet çekten …bank … Şubesine ait Keşidecisi …Şti olan 31.05/2014 tarihli 4.100 TL bedelli çekin hırsızlar tarafından vekil edenin cirosu yapılmaksızın piyasaya sürüldüğünü ve sahte cirosunu altında yer alan …Şti ile vekil eden firma arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını, … Bankası … Şubesine ait keşidecisi … olan 05/06/2014 tarihli, 5.000TL,bedelli çekin arkasında cirosu bulunan … A.Ş ile vekil eden arasında da hiçbir ticari ilişkin bulunmadığını, davalının çekleri kimden ciro etmiş ise ona müracaat ederek o kişi veya şirketlerden alacağını tahsil etmesi gerektiğini iddia ederek çeklerin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu yanıt dilekçesi ile yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri değil, İstanbul Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin adresinin … olduğunu, dosyanın yetkisizlik kararı verilerek İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, yapılan faktoring işleminin yasaya uygun olarak faktorig sözleşmesi ve fatura belgeleri ile temlik alındığını, gerekli dikkat ve özeni gösterdiğini, yetkili hamil olduğunu, kötü niyet ve ağır kusurunun bulunmadığını, davacı tarafından ispatlanamdığını bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER
1-Bilirkişi raporları,
2-Tarafların ticari defter ve kayıları,
3-İstanbul …ATM’nin … Esas sayılı dosyasındaki imza asılları,
4-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Dava: dava çalındığı iddia edilen çeklerin istirdatına ilişkindir.
Dosyanın mahkememize İstanbul Anadolu…Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas … Karar sayılı yetkisizlik kararı ile geldiği, mahkememizin yukarıdaki esas numarasına kaydı yapılmıştır.
İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, …bank A.Ş … Şubesine ait, 31/05/2014 keşide tarihli, 4.100,00 TL bedelli ve …Bankası A.Ş. … Şubesine ait 05/06/2014 keşide tarihli 5.000,00-TL bedelli çeklerin yönünden yargılama sırasında davalı tarafından ibraz edildiği görülmüştür.
Dava konusu senet suretinin incelenmesinde, davacının 31/05/2014 keşide tarihli, 4.100,00 TL bedelli çek de ciro silsilesinde yer aldığı, 05/06/2014 keşide tarihli 5.000,00-TL bedelli çek ciro silsilesinde ise yer almadığı görülmüştür.
Mahkememizce tüm deliller topladıktan sonra, dosyanın sahtecilik konusunda uzman bilirkişi …tevdi edilmek suretiyle sahtecilik iddiası ile ilgili rapor hazırlanmasının istenilmiş, Mahkememize sunulan 18/10/2017 tarihli raporunda özetle, …bank … Şubesine ait… seri numaralı çekin 3. ciranta imzasının, … AŞ. … Şubesine ait, …seri numaralı çek aslının ön ve arka imzaların, … isimli şahsın dosya içerisindeki mevcut mukayeseye esas imzalarına kıyasla aralarında … isimli şahsın eli mahsulü olduğunu gösterir nitelikte ve yeterlikte kaligrafik ve grafolojik bulguların tespit edilemediğini bildirmiştir.
Mahkememizce dosya mali bilirkişiye tevdi edilerek; davacı ve davalı kayıtları üzerinde yapılacak inceleme ile davaya konu çeklerin davacı kayıtlarında yer alıp almadığı, davacının çeklerin yetkili hamili olup olmadığı, yine davaya konu çeklerin davalı kayıtlarında yer alıp almadığı, usulüne uygun olarak temlik alınıp alınmadığına ilişkin rapor alınması istenilmiş, mahkememize sunulan 07/06/2018 tarihli raporundan özetle, davacı … Ticari hayatın olağan akışında çekleri edindiği ve bu çeklerden 4.100,00-TL …bank /… ödemeli çeke ait bilgilerin defter kayıtlarında mevcut olduğunu, diğer 5.000,00-TL çeke ait bilgilerin defter kayıtlarında yer almadığını, 31/01/2014 tarihinde vücuda gelen ve 05/02/2014 tarihinde davası açılan hırsızlık olayının, bu dava özetinde 03/02/2014 ve 04/02/2014 tarihlerinde yapılan faktoring işlemlerinin doğruluğuna şüphe uyandırmadığını, 13/12/2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun da belirtildiği şekilde … A.Ş ile … ve … arasında Faktoring işlemlerinin kanunun emrettiği şekilde usulüne uygun olarak yapıldığını, 05/02/2014 tarihinde davacı tarafından… Asliye Ticaret Mahkemesinde … E. Sayılı dosyası ile ödemeden men kararı alınmış olmakla birlikte, davaya konu olan çeklerden, Keşidecisi…Şti. Olan, …BANK … Şubesine ait, 31/05/2014 tarihli, 4.100,00-TL tutarlı çekin Faktoring işlemleri 3 Şubat 2014 tarihinde, keşidecisi … olan, … Bankası … şubesine ait 05/06/2014 tarihli 5.000,00-TL bedelli çekin Faktoring işlemleri 04/02/2014 tarihinde tamamlanmış olduğunu, yapılan mali inceleme sonucunda da, davaya konu edilen çekleri, … A.Ş. Faktoring mevzuatına uygun şekilde edinip, faktoring işlemlerine tabi tuttuğunu, finansal riske katlandığı, halihazırda hukuk sürecinde olan bu çekler haricinde de çekleri Faktoring işlemine tabi tuttuğunu, çeklerin ediniminde mevzuata aykırı ve kusur olarak değerlendirilebilecek bir durumun tespit edilemediğini bildirmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/2. maddesine göre; “Faktoring şirketi, Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulaca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz ve tahsilini üstlenemez.” Aynı Kanun’un 9/3.maddesine göre ise “Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmü amirdir.
04.02.2015 tarih ve 29257 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 8/1. madesinde ise; “Faturalı alacağa istinaden kambiyo senedi veya diğer senetlerin alınması halinde, alınan kambiyo senedi veya diğer senetteki ciro silsilesinde kuruluşa kambiyo senedi ve diğer senedi ciro edip veren kişinin, devralınan faturada alacaklı olarak gözüken kişi ve bu kişiden bir önceki cirantanın veya keşidecinin de faturadaki borçlu ile aynı kişi olması gerekir. Fatura ile kambiyo senedi veya diğer senetteki tutarın uyumlu olmasına dikkat edilir” düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı T.T.K’nun 790. maddesi; “cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır” hükmü ile ciro silsilinde dış görünüş itibari ile kopukluk olup olmadığını inceleme yükümlülüğünü yüklemiştir. Aynı yasanın 792. maddesine göre; “çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddesine göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çek geri vermekle hükümlüdür.” düzenlemesine yer vermiştir.
Hal böyle olunca, ispat yükü üzerinde olan davacının TTK’nın 792. maddesi ve 6361 sayılı Kanun’un 9/3. maddesi gereğince, davalı faktoring şirketinin dava konusu çekleri kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır bir kusurunun bulunduğunu ispatla yükümlüdür.
Yukarıda açıklandığı üzere 6361 sayılı Yasa’nın 9/2 maddesi hükmü ve yukarıda sözü edilen yönetmeliğin 8. maddesi, faktoring şirketlerine, kambiyo senetlerine dayalı olsa bile temlike konu alacağın bir mal veya hizmet satışından doğduğunu fatura ile tevsik etme ve kambiyo senedi ile faturanın uyumlu olduğunu araştırma yükümlülüğünü yüklemiş, 6102 sayılı T.T.K.’nun 790. maddesi ise ciro silsilinde dış görünüş itibari ile kopukluk olup olmadığını inceleme yükümlülüğünü yüklemiştir. Faktoring şirketlerine bunların dışında daha fazla yükümlülük yükleyen bir mevzuat hükmü bulunmamaktadır. (Y.19.H.D. 2016/10538E- 2017/4836K, İstanbul BAM 14.H.D. 2018/ 716-2018/1429K)
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, her ne kadar dava konusu çeklerdeki imzanın davacıya ait olmasa da, davacının dava dilekçesinde ve duruşmalarda açıkca belirttiği üzere talebinin menfi tespit değil, sadece çek istirdatı olduğu, dava konusu çeklerin 6361 sayılı Kanun’un 9/2 ve yukarıda sözü edilen Yönetmeliğin 8. maddesi hükmüne uygun şekilde faktoring şirketine devredilmiş olduğu, dava konusu çeklerde lehtardan hamile ciro silsilesinin tam olduğu, herhangi bir kopukluk bulunmadığı anlaşıldığından, davalı temlik eden … A.Ş.’nin yetkili hamil olduğunun kabulü gerekir. 6102. sayılı T.T.K.’nun 792. maddesi gereğince davalı … A.Ş.’nin dava konusu çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu hususunda davacı tarafça yeterli ve inandırıcı delil sunulamadığından, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin alınan 155,45 TL harçtan mahsubu ile bakiye 111,05 TL harcın 492 sayılı Yasanın 31. Maddesi gereğince, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır