Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1384 E. 2019/365 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1384
KARAR NO : 2019/365
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2014
KARAR TARİHİ : 11/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacının maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde 17/11/1197 tarihinde 17/11/2022 tarihine kadar geçerli 25 yıllık intifa hakkı tesis edildiğini, 16/09/2010 tarihinde yapılan tapu işlemi ile intifa süresinin 18/09/2015 tarihine kısaltıldığını, taraflar ve dava dışı … LTD. ŞTİ. arasında yapılan üçlü protokol gereğince, davacının intifa hakkı bulunduğu ve davacının da maliki olduğu taşınmaz üzerinde dava dışı … LTLD,ŞTİ. tarafından akaryakıt istasyonu kurulması yönünde 18/09/2010 tarihli bayilik sözleşmesinin akdedildiğini, bayilik sözleşmesi ve protokol hükümlerine aykırılık nedeniyle …. Noterliğinin 21/03/2014 tarih ve 8807 sayılı ihtarname ile davacı tarafından sözleşme ve protokül feshedildiğini, söz konusu ihtarname ile dava dışı bayi 07/01/2013 tarihinden ihtarnameni keşide tarihine kadar akaryakıt almadığından bahisle protokolün 4/B hükümlerine aykırı davrandığını, bu sebeple protokolün 6. madde hükümlerine göre ödenmiş olan intifa, yatırım ve işletme yardım bedelleriniin iadesinin gerektiğini, söz konusu alacaklar davalıya 17/03/2014 tarihli 985.721,41-TL tutarında fatura tanzim edilerek talep edilmesine bu güne kadar davacıya ödeme yapılmadığını, davalının ileri sürdüğü ve halen geçerli olduğunu iddia ettiği sözleşmenin filine hiç uygulanmadığını, netice itibariyle intifa bedeli ve yatırım tutarın için şimdilik 985.721,41 TL nin davalıya ödeme tarihinden itibaren TCMB’nın kısa vadeli avanslar için uygulandığı faiz oranında faizi ve faizin KDV’si ile birlikte davacıya iadesi ile mahkeme masrafları, faiz ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; tarafların arasındaki ilişkinin başka yönlerinin de bulunduğunu, dava dışı şirket … ile yapılan sözleşme kapsamındaki istasyon bayiliğinin ruhsat işlerinin uzamış olduğunu, bu uzamanın davacının da bilgisi dâhilinde olduğunu, dava dışı şirketin istasyonu terk ettiğinden feshedilen sözleşmenin yerine davalıların maliki olduğu aynı adresteki dava dışı … LTD. ŞTİ. ile 29.04.2013 tarihli yeni bir bayilik sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşmenin başlangıç tarihinin ilk akaryakıt alım tarihine bağlı olarak uzayacağının kararlaştırıldığını, davacı tarafından göndenilen protokol gereğince iş bu dava konuş bedelinin … firması ile imzalanan bayilik sözleşmesine ilişkin olduğunu, netice olarak davacının halen yürüklükte olan ve taraflar arasında uygulanan bir sözleşmenin intifa bedelini temerrüt – muaccel şartları oluşmadan talep etmesinin hukuka aykırı olduğundan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, fatura bedeli olan miktarın davalıdan alınıp davacıya verilmesine ilişkindir.
Mahkememizin 24/12/2015 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı uyarınca dosyamızda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, bilirkişinin 21/05/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Davalı şirketin ortaklarının maliki bulunduğu gayrimenkul üzerinde davacı şirket lehine ilk olarak 17.11.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 25 yıl süreli olmak üzere intifa hakkı tesis edildiği dava dosyasında mevcut 17.11.1997 tarih ve 4944 yevmiye numaralı tapu resmi senedinden anlaşılmıştır. Daha sonrasın da ise 16.09.2010 tarih ve 29101 sayılı tapu resmi senedinde intifa süresinin 18.09.2015 tarihine geri çekildiği ve 15.09.2010 tarihli protokol ile 1.000.000,00.-TL + KDV olarak intifa bedeli ödeneceğinin kararlaştırıldığı görülmüştür. Davacı işbu intifa hakkına sahip olduğu söz konusu gayrimenkul üzerindeki akaryakıt istasyonun işleticiliğini (bayiliğini) bayilik sözleşmesi ile dava dışı … şirketine verdiği ve işbu sözleşmenin 15. maddesi ile müddetin 5 yıl olduğu belirlenmiştir. Hal böyle olduğundan en son yapılan işlemlerle davacının intifa hakkının 18.09.2015 tarihine değin yararlanabileceği tarafların kabulünde olduğu görülmüştür. Davacının protokolün 4/B hükümlerine aykırı davrandığını, bu sebeple protokolün 6.madde hükümlerine göre ödenmiş olan intifa, yatırım ve işletme yardım bedellerinin iadesi talep etmektedir.
Protokolün 4/B Maddesinde; “Bayi İntifa ve Bayilik Sözleşmesi süresince istasyonun herhangi bir nedenle kapanmayacağını ve akaryakıt istasyonu faaliyetinin inkıtaa uğramayacağını kabul ve taahhüt etmiştir.” denilmektedir. Yapılan incelemede ve taraf beyanlarında da görüldüğü üzere istasyon ruhsatının alınmadığı ve bu konuyla ilgili olarak davacının herhangi bir sorumlu olduğu yönünde bir tespit dosyada rastlanmamıştır. Davacı aynı protokolün 5. maddesinde; “Bayilik Sözleşmesi süresi içinde herhangi bir zamanda, Bayilik Sözleşmesi’nin bayinin herhangi bir kusuruyla feshedilmesi yahut mücbir sebep veya beklenmedik hal veya herhangi bir idari makam tarafından yapılan mevzuat düzenlemesi, verilen idari karar, ya da idari eylem yüzünden akaryakıt istasyonunun faaliyetinin durması ve/veya … Bayii olarak faaliyet göstermesine imkan kalmaması halinde, bu ihtimallerden herhangi birinin gerçekleştiği tarihten Bayilik Sözleşmesinin süresinin hitamına kadar ki zaman dilimine iş bu Protokol’e göre … tarafından 60 (altmış) ay için verilen intifa, işletme yatırım desteği ve yatırım bedellerinin kullanılmayacağı sözleşme süresine tekabül eden kısım, kıstelyevm esasına göre hesaplanarak, …’in herhangi bir ihtarına gerek kalmaksızın derhal muaccel olacak ve Malik veva Bayi tarafından …’e derhal nakden ve dfaten geri ödenecektir. Malik veya Bayi, aksi takdirde söz konusu desteğin ödendiği tarihe kadar TL bazında aylık %1,5 faizin tahakkuk edeceğini ve …’in bayi’nin …’e vermiş olduğu teminatları nakde çevirme hakkının saklı olduğunu kabul, beyan ve taahhüt eder” denilmekte, davacı aynı protokolün 6. maddesinde; “Malik ve/veya Bayii’nin işbu protokoldeki maddelerden herhangi birine uymaması ya da yükümlülüklerden herhangi birini yerine getirememesi durumunda … protokolü tek taraflı olarak fesh hakkına sahiptir. Böyle bir durumda Malik veya Bayi, …’in işbu protokole istinaden yaptığı tüm ödemeleri faizleriyle birlikte geri ödemeyi ve …’in verdiği tüm ariyet malzemelerini normal kullanımından doğan yıpranma hariç kullanılabilir ve bakımlı bir halde …’e iade etmeyi kabul ve taahhüt eder. …’in Protokol Bayilik SözLeşmesi ve Taahhütname hükümlerinin yerine getirilmemesinden kaynaklanan cezai şarta ilişkin dava hakları mahfuzdur” denilmekte olup ilgili hükümlere istinaden 17.03.2014 tarihli 985.721,41.-TL bedelli bir fatura düzenlediği, dosyaya sunulan bilgi ve belgelere göre söz konusu faturadaki alacak kalemlerinin ise,
– İntifa bakiye alacağı : 537.534,25
– Duran varlık inşaat alacağı : 198.799,17
– Faiz alacağı : 99.023,70
Kalemlerinin toplamı olan 835.357,12.-TL ye %18 KDV-’sinin ilavesi ile toplam
985.721,40.-TL olduğu görülmüştür. Davacının sözleşmeyi feshine ilişkin … Noterliğinin 21.03.2014 tarih ve 8807 sayılı ihtarname davalı şirkete 27.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmüş olup dava konusu intifa hakkının geriye kalan süresinin 1 yıl. 5 ay 25 gün olduğu ortaya çıkmaktadır. (Sözleşmenin muafiyetten yararlandığı azami tarih 27.03.2014 – İntifa bitiş tarihi 18.09.2015 = geçersiz kılınan süre )
4.HESAP İNCELEMELERİ;
Davacı tarafa ait ticari defterlerin tasdik durumu:
Tablo 1
Davacıya ait ilgili yıllara ait ticaret defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu açılış tasdikleri yasal süresinde olduğu, aynı şekilde Yevmiye ve Envanter defterlerin yılsonu yapılması gereken kapanış tasdikinin yasal süresi içerisinde yapılmış olduğu, dolayısı ile davacının defterlerinin T.T.K. hükümlerine göre kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu tespit edilmiştir.
Davacının yasal defter kayıtlarına göre iş bu intifa bedelini ödemesini KDV HARİÇ tutar üzerinden 5 yıllık intifa süresi ile ilişkilendirerek giderleştirdiği tespit edilmiştir.
4.1 Davacının İntifa Bedelinin Geriye Kalan Süreye Tekabül Eden Kısmının
Talep Edilmesi İle İlgili Tespitler:
Raporun 3. bölümünde ayrıntılı bir şekilde açıklandığı üzere dava konusu intifa hakkının geriye kalan süresinin 1 yıl. 5 ay 25 gün olduğu davalının bu miktar iade borcunun olduğu dolayısıyla davacının geriye kalan süreye tekabül eden kısmı Yargıtay İçtihatlarında kabul edilmiş denkleştirici ilkesine göre güncelleştirilmiş olarak talep hakkına sahip olabileceğini kabul etmek gerekecektir.
Davacının intifa bedeli alacağının güncel değerinin tespiti için ilgili ödemelerin yapıldığı tarih ile ihtarnamenin tebliğ tarihi baz alınarak bu iki tarihteki ÜFE (üretici fiyatları endeksi) endeksi kullanılarak davacının ihtarnamenin tebliğ 27.03.2014 tarihindeki güncel değeri bulunmak sureti ile yapılacaktır. Güncellemeye konu olan değer ise ilgili kalemin Muafiyetten yaralandığı azami tarihe kadarki net aktif değerinin, bir başka ifade ile ilgili harcamanın deftere giriş değerinden bu değer üzerinden ihtarnamenin tebliğ tarihi itibarı ile davacının gider yazdığı tutarın tenzili suretiyle bulunacak tutar esas alınacaktır.
Tablo 2
Bu açıklamalar çerçevesinde raporda belirtilen hesaplama tablosuna göre davacının 27.03.2014 ihtarnamenin tebliğ tarihi itibariyle kullanılmayan süreye isabet intifa bedeli alacağının güncel değerinin KDV HARİÇ 368.787.81.-TL olduğu, davalının söz konusu bedelleri fatura karşılığında KDV eklenmek suretiyle davacıdan tahsil ettiği, aynı şekilde davacının bu tutara KDV ilave edilerek davalıya fatura edilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
4.2 Davacının İstasyona Yapılan İnşaat Ve Sabit Yatırımlara İlişkin
Tespitler:
Dava dosyasında taraflarca imza edilmiş olan herhangi bir ariyet senedine veya sözleşmesine rastlanmamış olup, davacı şirketin yasal defter kayıtları ile amortisman kayıtlarına göre davalıdan talep ettiği yapılan yatırımlara ilişkin yatırım harcamaları, bu harcamaların maliyet bedelleri, 2014 yılı ayrılan amortismanlar ve kalan net defter değerine ilişkin tablo olarak sunulmuştur.
Tablo 3
Söz konusu yatırımların;
-Davacı şirkete maliyet bedelinin 375.834,44.-TL olduğu,
-İlgili maddi duran varlıklar için 2014 yılı sonuna kadar ayrılan amortisman tutarının toplam 261.708,01.-TL olduğu,
-Netice olarak yapılan yatırımların kalan net defter değerinin toplam 114.126,43.-TL olduğu tespit edilmiş olup davacı yasal kayıtları ile örnek faturalar dosyada mevcuttur.
Dökümü yapılan yatırımların çoğunun bayilik sözleşmesine bakılmaksızın yapılması gereken kalıcı teknik yatırımlar olduğu görülmektedir. Bu sektörde faaliyet gösteren Akaryakıt Dağıtım Şirketleri kendilerine bağladıkları (bayii ağına kattıkları) akaryakıt istasyonlarını kendilerine özgü standart projeleri gereğince kendi amblemi, logosu renkleri ile donatırlar, kurum kimliklerini giydirirler ve böylece dağıtım şirketleri bu akaryakıt istasyonlarının kendi markası, logosu, amblemi altında işletildiğini, kendi ürünlerinin satıldığını tüketiciye duyurur, onun dikkatini ve ilgisini çekerler.
Yalnız emsal niteliğini haiz …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/168 E. 2011/112 K. sayılı dava dosyasında verilen kararın gerekçesinde: “… dava tarihi itibariyle hem intifa hem de bayilik sözleşmesi halen yürülükte ve geçerli olduğu gibi üzerinde intifa tesis edilen ve işletme sözleşmesi gereğince davacının bayisii tarafından petrol istasyonu olarak kullanılmakta olan gayrimenkul üzerine davacı tarafça yapıldığı bildirilen kalıcı teknik yatırımların işletme sözleşmesinin bir gereği olarak süresine bakılmaksızın yapılması gereken yatırımlar olduğu, zira sözleşmenin ifa edilebilmesi için her halükârda bu kalıcı teknik yatırımların davacı tarafça yapılmasının gerektiği…” gerekçeleriyle yerinde olmayan davanın reddine karar verildiği görülmektedir. Yüksek Yargıtay 19. H.D. 2011/11791 Esas, 2012/5717 Karar 05.04.2012 günlü kararı ile de hükmün onandığı anlaşılmıştır. Anılan nedenlerden ötürü, onanmak suretiyle kesinleşen ilgili mahkeme kararındaki gerekçelerin işbu davaya emsal olması gerektiği düşünülmektedir. Zira ilgili kararda bayilik faaliyeti yapılması için gerekli işlemlerin ya da tasarrufların İntifa süresine oranlamasının mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacının malın bütünleyici parçası haline gelen eklemleri (Teçhizat, malzeme vs..) malı eski haline getirmek kaydıyla söküp alma hakkı vardır. Davalı tarafından sözleşmeye göre iade borcunun olduğu düşünüldüğünde bunların öncelikle ayın olarak iade hakkı olacaktır.
Halen davalının kullanımında ve davalının sebepsiz zenginleşmesine konu olduğunu düşündüğü söz konusu yatırımların güncel değerinin tespiti, uzmanlık alanımız dışında olduğundan söz konusu malzemelerin piyasa değerinin mahalinde kesfen yapılacak teknik bilirkişi incelemesi neticesinde tespit edilebileceğinden bu yönde bir hesaplama yapılmamıştır.
Ancak yatırımların toplam bedelinden sözleşmelerin geçersiz hale geldiği 2014 yılına değin davacı şirketçe ayrılan amortismanlar sebebiyle gider kaydederek devletten geri alınan bedellerin düşülmesi ve böylece geriye kalan net defter değeri üzerinden hesaplanan 114.126.43.-TL’nin davacı şirket tarafından istenebileceği hususu Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu kanaatine varılmıştır.
5 SONUÇ
5.1 Raporun 4.1 bölümlerinde açıklandığı üzere 4054 sayılı kanunun 56.maddesi gereğince geçersiz hale geldiği anlaşılan dava konusu intifa hakkının geçersiz kalan süreye isabet eden kısmının KDV HARİÇ 368.787.81.-TL olduğu, söz konusu tutara %18 KDV ilave edilmek suretiyle tacir olan davalıya fatura edilebileceği,
5.2 Raporun 4.2 bölümünde açıklandığı üzere Davalıya verilen ariyetlerin Davacının malın bütünleyici parçası haline gelen eklemleri (Teçhizat, malzeme vs..) malı eski haline getirmek kaydıyla söküp alma hakkı vardır. Davalı tarafından sözleşmeye göre iade borcunun olduğu düşünüldüğünde bunların öncelikle ayın olarak iade hakkı olduğu, Davalının sebepsiz zenginleşmesine konu olduğunu düşündüğü söz konusu yatırımların güncel değerinin tespiti, uzmanlık alanımız dışında olduğundan söz konusu malzemelerin piyasa değerinin mahalinde kesfen yapılacak teknik bilirkişi incelemesi neticesinde tespit edilebileceği ancak davacı yasal defterlerinden tespit edildiği üzere ilgili yatırım harcamalarının net defter değeri olan 114.126.43.-TL davacıya ödenmesi konusundaki nihai kararın sayın mahkemeye ait olduğu,
5.3Davacının talep ettiği faiz ve diğer benzeri taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.” denilmiştir.
Mahkememizin 24/11/2016 tarihli celsesinin 2 numaralı ara kararı uyarınca dosyamızda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, bilirkişinin 25/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“4.1 4054 sayılı kanunun 56. Maddesi gereğince geçersiz hale geldiği anlaşılan dava konusu intifa hakkının geçersiz kalan süreye isabet eden kısmının,
-Kök raporda tespit edildiği üzere ihtarnamenin tebliğ tarihi esasına göre hesaplanan KDV HARİÇ 368.787,81 TL olduğu,
-Bu defa davalının akaryakıt alımında bulunmadığı 07/01/2013 tarihi itibariyle kullanılmayan süreye isabet intifa bedeli alacağının güncel değerinin KDV HARİÇ 594.266,55 TL olduğu, hesaplanan bu tutarlardan hangisinin kabulü yönünden nihai kararın sayın mahkemeye ait olduğu,
-Sayın Mahkemece kabul edilen tutara %18 KDV ilave edilmek suretiyle tacir olan davalıya fatura edilebileceği,
42. Kök raporda tespit edildiği üzere davalıya verilen ariyetlerin davacının malın bütünleyici parçası haline gelen eklemleri (Teçhizat, malzeme vs.. ) malı eski haline getirmek kaydıyla söküp alma hakkı vardır. Davalı tarafından sözleşmeye göre iade borcunun olduğu, dünüşüldüğünde bunların öncelikle ayın olarak iade hakkı olduğu, davalının sebepsiz zenginleşmesine konu olduğunu düşündüğü söz konusu yatırımların güncel değerinin tespiti, uzmanlık alınımız dışında olduğundan söz konusu malzemelerin piyasa değerinin mahalinde keşfen yapılacak teknik bilirkişi incelemesi neticesinde tespit edilebilecği, ancak davacı yasal defterlerinden tespit edileceği üzere ilgili yatrım harcamalarının net defter değeri olan 114.126,43-TL davacıya ödenmesi konusundaki nihai sayın mahkemeye ait olduğu,
4.3 Bu defa davacının sözleşmeyi fesih ettiği …. Noterliğinden gönderilen 21.03.2014 tarih ve 8807 sayılı ihtarnamede intifa terkini için vekalet çıkartılmak üzere davalı şirketten yetkili kılınacak kişilerin bilgilerinin istendiği, terkinişlemi bitene kadar, şekli olarak kalacak olan intia hakkının kullanımı sebebiyle, herhangi bir talepte bulunulmayacağının ihtar edildiği görülmüş olup davalının bu talebe uygun olarak gerekli bildirimleri yapıp yapmadığını, yapılmış ise davacı tarafından vekaletnamenin düzenlenerek davalıya verilip verilmediği yönünde bir tespit yapılmamış olup bu yöndeki itirazlar sayın Mahkemenin takdirlerinde olduğu,
4.4 Aynı şekilde davalı intifa terkinin yapılmamasından kaynaklanan kira kaybı ile ilgili taleplerinin iş bu davanın konusu olmadığından herhangi bir değerleme yapılmadığı, şayet Sayın Mahkeme bu yönde bir değerlendirme yapılması gerektiği yönünde karar vermesi durumunda ise bu yönde yapılacak hesaplamanın talimatla söz konusu taşınmazın bulunduğu yerde yapılacak keşif doğrultusunda alınacak bilirkişi raporu ile tespit edilebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.” denilmiştir.
Mahkememizin 31/05/2019 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı uyarınca Konya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak bilirkişi raporu aldırılmasına karar verildiği, Konya Asliye Ticaret Mahkemesinin talimat raporunda özetle;
“YAPILAN TESPİT VE İNCELEMELER
1-Mahkemece aldırılan 31.05.2016 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak;
-Raporun 4.1 bölümünde açıkladığı üzere; 4054 Sayılı Kanunun 56. Maddesi gereğince geçersiz hale geldiği anlaşılan dava konusu intifa hakkının geçersiz kalan süreye isabet eden kısmının KDV hariç 368.787,81 TL olduğu, söz konusu tutara %18 KDV ilave edilmek suretiyle tacir olan davalıya fatura edilebileceği,
-Raporun 4.2 bölümünde açıkladığı üzere; davalıya verilen ariyetlerin davacının malın bütünleyici parçası haline gelen eklemleri (teçhizat, malzeme vs.) malı eski haline getirmek kaydıyla söküp alma hakkı vardır. Davalı tarafından sözleşmeye göre iade borcunun olduğu düşünüldüğünde bunların öncelikle ayın olarak iade hakkı olduğu, davalının sebepsiz zenginleşmesine konu olduğunu düşündüğü söz konusu yatırımların güncel değerinin tespiti, uzmanlık alanımız dışında olduğundan, söz konusu malzemelerin piyasa değerinin mahallinde keşfen yapılacak teknik bilirkişi incelemesi neticesinde tespit edilebileceği, ancak davacı yasal defterlerinden tespit edildiği üzere ilgili yatırım harcamalarının net defter değeri olan 114.126.43 TL’nin davacıya ödenmesi konusunda nihai kararın mahkemeye ait olduğu rapor edilmiştir.
2-Bilirkişi tarafından düzenlenen 25.02.2018 tarihli ek raporda sonuç olarak;
-4054 Sayılı Kanunun 56.maddesi gereğince geçersiz hale geldiği anlaşılan dava konusu intifa hakkının geçersiz kalan süreye isabet eden kısmının kök raporda tespit edildiği üzere ihtarnamenin tebliğ tarihi esasına göre hesaplanan KDV hariç 368.787,81 TL olduğu, bu defa davalının akaryakıt alımında bulunmadığı 07.01.2013 tarihi itibariyle kullanılmayan süreye isabet intifa bedeli alacağının güncel değerinin KDV hariç 594.266,55 TL olduğu, hesaplanan bu tutarlardan hangisinin kabulü yönünde nihai kararın mahkemeye ait olduğu, mahkemece kabul edilen tutara %18 KVD ilave edilmek suretiyle tacir olan davalıya fatura edilebileceği,
-Kök raporda tespit edildiği üzere, davalıya verilen ariyetlerin davacının malın bütünleyici parçası haline gelen eklemleri (teçhizat, malzeme vs.) malı eski haline getirmek kaydıyla söküp alma hakkı vardır. Davalı tarafından sözleşmeye göre iade borcunun olduğu düşünüldüğünde bunların öncelikle ayın olarak iade hakkı olduğu, davalının sebepsiz zenginleşmesine konu olduğunu düşündüğü söz konusu yatırımların güncel değerinin tespiti, uzmanlık alanımız dışında olduğundan, söz konusu malzemelerin piyasa değerinin mahallinde keşfen yapılacak teknik bilirkişi incelemesi neticesinde tespit edilebileceği, ancak davacı yasal defterlerinden tespit edildiği üzere ilgili yatırım harcamalarının net defter değeri olan 114.126.43-TL’nin davacıya ödenmesi konusunda nihai kararın mahkemeye ait olduğu,
-Bu defa davacının sözleşmeyi fesih ettiği …. Noterliğinden gönderilen 21.03.2014 tarih ve 8807 sayılı ihtarnamede intifa terkini için vekalet çıkarılmak üzere davalı şirketten yetkili kılınacak kişilerin bilgilerinin istendiği, terkin işlemi bitene kadar şekli olarak kalacak olan intifa hakkının kullanımı sebebiyle herhangi bir talepte bulunulmayacağının ihtar edildiği görülmüş olup davalının bu talebe uygun olarak gerekli bildirimleri yapıp yapmadığı, yapılmış ise davacı tarafından vekaletnamenin düzenlenerek davalıya verilip verilmediği yönünde bir tespit yapılamamış olup bu yöndeki itirazların sayın mahkemenin takdirinde olduğu,
-Aynı şekilde davalı intifa terkinin yapılmasından kaynaklanan kira kaybı ile ilgili taleplerinin iş bu davanın konusu olmadığından herhangi bir değerleme yapılmadığı, şayet sayın mahkeme bu yönde bir değerlendirme yapılması gerektiği yönünde karar vermesi durumunda ise bu yönde yapılacak hesaplamanın talimatla söz konusu taşınmazın bulunduğu yerde yapılacak keşif doğrultusunda alınacak bilirkişi raporu ile tespit edilebileceği rapor edilmiştir.
3.TESPİTLERİMİZ:
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018 / 62 Tal. dosyası gereğinde 28.06.2018 tarihli ara karında resen bilirkişi seçilerek 29.06.2018 tarihinde keşif mahalline dosya münderecatı ile birlikte keşif heyetiyle giderek heyet huzurunda yapmış olduğumuz inceleme neticesinde davalı olan … Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. (…) maliki bulunduğu tapuda Konya ili Selçuklu ilçesi, Dikili taş Mah., 13208 ada 5 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine müvekkil firma tarafından 17.11.1997 tarihinde 1944 yevmiye sayılı ile 25 yıl sureli intifa hakkı tesis edildiğini, daha sonra söz konusu intifa hakkının suresi 16.09.2010 da 29101 yevmiye nolu işlem ile 18.09.2018 tarihine kadar kısaltılma işlemi yapılan … akaryakıt istasyonunun, Konya İli … ilçesi … Mah. … ada 3 parselde bulunan … Akaryakıt satış istasyonunun konumu olarak … Girişinde bulunan yere Keşif heyetiyle gelerek heyet huzurunda yapmış olduğumuz inceleme neticesinde, … San. ve Tic. Ltd. Şti. (…) maliki bulunduğu otel inşaatının en uç kısmında bulunması gereken … Akaryakıt istasyonunun yerinde bulunmadığı ve yerine otele ait ek binanın yapılmakta olduğu, mevcut yerde … akaryakıt istasyonuna ait akaryakıt pompaları, reklam ve fiyat totemlerinin, kanopi, market ve sosyal tesisler WC vb. gibi her hangi bir metanın bulunmadığı, fotoğraflarda görüldüğü üzere otel inşaatına ait betoarme ve çelik konstrüksiyon inşaatın devam ettiği tarafımızdan tespit edilmiştir. Tespit mahallinde otel bina inşaatı dışında herhangi bir … istasyonu, … istasyonundan kalan herhangi bir işletme ve menkul mal bulunmadığından istasyonun güncel değeri kıstelyevm olarak hesaplanamamıştır.
D-SONUÇ VE KANAAT
Raporumuzda, davalıya ait ticari defter ve belgeler ile dosyaya ekli diğer belgeleri inceledik. Her türlü hukuki yorum ve nihai takdirin mahkemenize ait olduğu işaret edilerek, varılan sonuçlar şu şekildedir.
1-Konya İli Selçuklu ilçesi Dikilitaş Mah. 13208 ada 3 parselde bulunan … Akaryakıt satış istasyonunun konumu olarak … girişinde bulunan yere Keşif heyetiyle gelerek heyet huzurunda yapmış olduğumuz inceleme neticesinde, … San. ve Tic. Ltd. Şti. (…) maliki bulunduğu otel inşaatının en uç kısmında bulunması gereken … Akaryakıt istasyonunun yerinde bulunmadığı ve yerine otele ait ek binanın yapılmakta olduğu, mevcut yerde … akaryakıt istasyonuna ait akaryakıt pompaları, reklam ve fiyat totemlerinin, kanopi, market ve sosyal tesisler WC vb. gibi her hangi bir metanın bulunmadığı, fotoğraflarda görüldüğü üzere otel inşaatına ait beton arma ve çelik konstrüksiyon inşaatın devam ettiği tarafımızdan tespit edilmiştir.
2-Tespit mahallinde otel bina inşaatı dışında herhangi bir … istasyonu, … istasyonundan kalan herhangi bir işletme ve menkul mal bulunmadığından istasyonun güncel değeri kıstelyevm olarak hesaplanamamıştır sonuç ve kanaatlerimize varılmıştır.” denilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi E:2016/18300, K:2018/3458 sayılı emsal kararı : “Davacı, akdin erken feshi ve Rekabet Kurulu kararı gereğince intifanın kendiliğinden sona erdiğini ileri sürerek, sona erme tarihinden itibaren karşılıksız kalan intifa ödemesinin iadesini istemiştir… Öncelikle davacının bu konuda talepte bulunabilmesi için intifa hakkının terkin edilerek bu davanın açılmış olması gerekir. İntifa terkini için 3. bir kişiye vekalet verilmiş olması intifanın terkini anlamına gelmez. Bu durumda taşınmazın tapu kaydı getirtilerek intifanın terkin edilip edilmediği belirlenerek şayet davanın açıldığı tarihte intifa ihtirazi kayıtla terkin edilmemişse bu konudaki istemin reddine” şeklindedir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Esas No:2014/8269 Karar No:2014/11768 sayılı emsal kararı : “Öte yandan, intifa hakkının kullanımı sırasında davacı tarafından yapılan sabit yatırımın (bina, duvar v.s.) taşınmaza artı bir değer katması halinde, intifanın terkini ve taşınmazın kullanımının sona ermesi durumunda, davacı taşınmaza fayda sağlayan bedeli talep edebilir. Bu yönden taşınmaz üzerinde keşif yapılarak, bu talebin yerinde olup olmadığının saptanması gerekir.” şeklindedir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesi E:2014/1354 K:2014/4887 sayılı emsal kararı : “Davacı lehine taşınmazda tesis edilmiş olan intifa hakkının intifa sözleşmesinde belirlenen süreden önce ve yine dava tarihinden önce fek edilmiş olduğu dosya içeriği ile sabittir. Bu durumda mahkemece, davacının talebi gözetilerek davacının bedelini ödeyerek yaptırılmış bulunan sabit yatırımların taşınmaz değerine bir artırım, fayda sağlayıp sağlamadığı bu sabit yatırımlar kullanılmak suretiyle davalının ticari faaliyetini sürdürüp sürdürmediği, sabit yatırımların ticari faaliyetine katkısı hususları üzerinde de yeterince durulup, yerinde keşif yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken…” şeklindedir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi E:2016/9736, K:2017/7777 sayılı emsal kararı : “sabit yatırımların intifa hakkının terkin edilmesi sonucu taşınmaz maliki ile bayilik sözleşmesinin tarafı olan davalı …’ten sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı olarak geri alınıp alınamayacağına ilişkindir. Taşınmaz üzerinde taşınmaza değer katan ve halen kullanılmaya devam edilmesi halinde yapılan yatırımların geri istenebileceği Yargıtayımızın istikrar kazanan kararları ile ….” şeklindedir.
Dava, peşin ödenen intifa bedeli ile istasyon yatırım tutarının iadesine dayanmakta olup emsal kararlarda da açıklandığı üzere bu bu bedellerin talep edilebilmesi şartının öncelikle intifa hakkının tapudan terkini ile mümkün hale gelebileceği, ancak davamızda terkinin dava tarihinden sonra 18.09.2018 tarihinde yerine getirildiği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Reddine,
2-Alınması gereken maktu 44,40-TL harcın, peşin alınan 16.833,70-TL harçtan mahsubu ile bakiye 16.789,30-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.725 -TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan 18.00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verimesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/04/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”