Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1279 E. 2018/376 K. 26.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/163 Esas
KARAR NO : 2018/367
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 17/02/2016
KARAR TARİHİ: 20/03/2018
Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile müvekkili şirket ile borçlu arasında yapılan anlaşma gereği jeneratörlerin kontrol ve bakımı yapıldığı, hizmet bedelinin davalı yana fatura edildiği, faturaların zamanında ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine 27.01.2016 tarihinde İstanbul 29. İcra Müdürlüğü’nün .. esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, borçlunun birikmiş faiz, icra harç ve masraflarını ödemeksizin 53.394,74 TL’yi ödediği, ödeme yaptıktan sonra takibe itiraz ettiğini beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, faiz masraflar ve icra vekalet ücretinin bilirkişi marifeti ile hesaplanarak takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu yanıt dilekçesi ile müvekkili şirket ile sürdürmekte olduğu ticari ilişki kapsamında oluşan cari hareket dökümünden hareketle, taraflar arasında herhangi bir vade tarihi belirlenmemesine rağmen haksız ve kötü niyetli bir şekilde icra takibi açıldığını, taraflar arasında tesis edilen ticari ilişki kapsamında, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, davacının, girişmiş olduğu icra takibinden önce müvekkili şirkete herhangi bir ihtar ve bildirimde bulunmadığını, müvekkili şirketin icra harç, faiz, masraf ve vekalet ücreti de ödemesi sureti ile zarara uğramasını amaçladığını, ödeme emrinin kendisine tebliğ edilmesinden önce asıl borcu olan 53.394,34-TL ‘yi davacı şirketin hesabına havale ettiğini beyanla davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
Takip dosyası getirtilmiş incelenmesinde davacı tarafından davalı aleyhine, cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibi olup ödeme emrinin davalı borçluya 03/02/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun sunduğu dilekçesi ile takibe 10/02/2016 tarihinde itiraz ettiği, borçlunun itirazında takip konusu alacağın ödeme emrinin tebliğinden evvel alacaklının hesabına havale edildiği, ödeme vadesi kararlaştırılmadığını beyan ettiği, itirazın alacaklı yana tebliğine dair takip dosyasında bilgi belge bulunmadığı görülmüştür.
Dava 2004 sayılı Yasanın 67.maddesine itirazın iptali istemine dairdir.
Davacı, davalı aleyhine cari hesaptan kaynaklanan borcun tahsili için takip başlatmış, davalı ödeme emrinin tebliğinden evvel ancak takipten sonra takip talebindeki asıl alacak miktarını ödemiştir. Eldeki davada davacı işlemiş faiz miktarını dava değeri olarak göstererek itirazın iptalini ve icra masrafları ve vekalet ücretinin hesaplanmasını talep etmiştir.
Gerek takip dosyasında gerek Mahkememiz dosyasında borçlunun, takipten evvel temerrüde düşürüldüğüne dair bilgi belge bulunmamaktadır. her ne kadar davacı takip talebinde ayrıca işlemiş faiz talep etmiş ise de asıl alacağa faiz yürütülebilmesi için borçlunun TBK’nın 117.(BK’nın 101.) maddesi uyarınca temerrüde düşürülmesi gerektiği halde, dosyaya bu yönde sunulmuş bir delil ve iddia bulunmadığından davacının işlemiş faiz yönünden itirazın iptali istemi yerinde görülmemiştir. Davacının bir diğer istemi de icra masraf ve vekalet ücretinin hesaplanması ise de takip talebinde bu kısım alacak talebi bulunmayıp, itirazın iptali davasında Mahkemenin takip talebi ile bağlı olduğu nazara alınarak davacının bu kalemler için hesap yapılması talebi de yerinde görülmemiştir. Bununla birlikte, takipten sonra ödenen asıl alacak üzerinden davacının icra masraf ve vekalet ücreti talep hakkı bulunduğu nazara alınarak bu yöndeki taleplerin icra dairesince yapılacak kapak hesabında infazda nazara alınmasına karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
Her ne kadar dava, miktar itibari ile kesin ise de kısa kararda yasa yolu açık tutulmuş olduğundan gerekçeli karar hüküm fıkrası da kısa karara uygun olarak tanzim edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın reddine,
2- Takipten sonra ödenen asıl alacak üzerinden davacının icra masraf ve vekalet ücreti yönündeki taleplerinin icra dairesince yapılacak kapak hesabında infazda nazara alınmasına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına; davalı tarafından yapılan 11.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye kısmın 492 sayılı Yasanın 31.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı yana iadesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden harçlandırılan dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 252,68 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine (Dava konusunun para alacağına ilişkin olup, doğrudan Tarifenin 3.Kısmına tabi olduğu, bu itibarla, Tarifenin 13.maddesinde belirtilen ikinci kısım ikinci bölümde gösterilen hukuki yardımlardan olmadığından 13.madde kapsamında değerlendirilemeyeceği, zira anılan maddenin Tarifenin 2.Kısım 2.Bölümüne giren yani konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen davalara ilişkin olduğu, eldeki davanın ise doğrudan konusunun para olduğu nazara alınarak vekalet ücreti Tarifenin 3.Kısım hükümlerine göre hesaplanmıştır. )
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.20/03/2018

Katip …

Hakim …