Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/366 E. 2019/672 K. 01.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2013/366
KARAR NO : 2019/672

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/12/2013
KARAR TARİHİ: 01/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile davalı 19/04/2008 tarihli 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi ile sıvılaştırılmış petrol gazları (LPG) dağıtım şirketi olan müvekkil… A.Ş.’nin bayiliğini yaptığını, davalı, 18/05/2012 tarihinde keşide ettiği ihtarnamesinde bayilik sözleşmesini 18/05/2012 tarihi itibariyle feshettiğini bildirdiğini, davalı ile müvekkil arasındaki bayilik sözleşmesinin 5 yıl süreli olması sebebiyle, davalının süresinden önce sözleşmeyi feshinin haksız olduğunu bildirmiştir.
Davacı vekilinin kar mahrumiyeti talebi; davalı tarafın sözleşmeyi haksız olarak feshetmek veya feshine sebebiyet vermekle müvekkilin zarara uğramasına neden olduğunu bu nedenle davalı bayilik sözleşmesinin 32. Maddesine göre müvekkilin uğradığı müspet zararı tazmin etmek durumunda olduğunu, davalının bayiliğe devam ettiği süre boyunca LPG satışına devam ettiğini ve müvekkilin de bu satışlardan kar elde ettiğini, bu nedenle sözleşme olağan şartlar altında devam etseydi davalı LPG satışlarına devam edeceğini ve müvekkil de kar etmeye devam edeceğini, sözleşmesinin süresinden önce davalının kusuru ile sona ermiş olması sebebiyle müvekkilin bu kardan mahrum kaldığını, davalının satış rakamlarının müvekkil ticari defterleri üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesiyle tespit edilmesini talep ettiğini, müvekkilin LPG alış ve davalıya LPG satış fiyatları ekli faturalarda görüldüğünü, davalının satışları ile birlikte değerlendirilerek müvekkilin uğradığı kar mahrumiyetinin yapılacak bilirkişi incelemesi talep ettiğini,
Davacı vekilinin cezai şart talebi; davalı taraf sözleşmenin 33. Maddesine göre sözleşmeye aykırı davranışlarıyla sözleşmeyi feshettiğinden cezai şart ödemekle yükümlü olduğunu, cezai şart hesabi bayinin LPG alımı yaptığı dönemde LPG alımının en yüksek olduğu aydaki LPG miktarının fesih tarihindeki perakende satış fiyatı ile çarpımıyla hesap edildiğini, yapılacak bilirkişi incelemesi ile davalının LPG alımı yaptığı dönemde aldığı en yüksek LPG miktarının tespiti ile ekte sunulan perakende satış fiyatları göz önüne alınarak cezai şart miktarının tespit edilmesini talep ettiğini, bayilik sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şart ifaya eklenen cezai şart niteliğinde olduğunu, fesih ihtarnamesinin davalı tarafça tebellüğü tarihinden itibaren her iki tarafın da tacir olması sebebiyle müvekkil şirketin alacağına avans faiz oranı üzerinden faiz işletilmesini, sözleşmeden kaynaklanan diğer talep haklarını saklı kalmak kaydıyla talep ettiğini, kar mahrumiyeti olarak bilirkişi tarafından hesaplandığında artırılmak üzere şimdilik 15.000,00 TL, cezai şart olarak bilirkişi tarafından hesaplandığında artırılmak üzere şimdilik 15.000,00 TL olmak üzere şimdilik toplam 30.000,00 TL ‘nin fesih ihtarnamesinin tebliği tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranı üzerinden faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, masraf ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA
Davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.

DELİLLER
1-Bilirkişi raporları,
2-Karayolları Genel Müdürlüğü yazı cevabı,
3- EPDK yazı cevabı,
4-İpragaz A.ş LPG ile çalışan karayolu taşıtlar için ikmal istasyonu bayiliği sözleşmesi,
5-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE

Dava, taraflar arasında akdedilen LPG bayilik sözleşmesinin haksız olarak davalı tarafından feshi edildiği iddiası ile açılan ceza-i şart ve yoksun kalınan kar tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 19/04/2008 tarihli bayilik sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmenin 34. Maddesi uyarınca sözleşmenin süresi 5 yıl olarak belirlenmiştir. Sözleşmenin süresi dolmadan haklı bir nedene dayanmaksızın fesh edilmesi halinde, sözleşmenin 32. Maddesine göre davacının mahrum kaldığı kar karşılığı tazminatı talep edebileceği, sözleşmenin ceza-i şartı düzenleyen sözleşmenin 33. maddesine göre, bayi sözleşme hükümlerine aykırı davranması halinde veya sözleşmeyi süresinden önce feshetmesi halinde 32. maddedeki yoksun kalınan kardan ayrı olarak davacıdan LPG alımı yapacağı dönem içinde LPG alımının en yüksek olduğu aydaki LPG miktarının feshi tarihindeki perakende satış fiyatı ile çarpımı sonucu bulunacak bedeli cezai şart olarak davacıya ödeyeceği düzenlenmiştir. Yine sözleşmenin 31. Maddesi ile taraflar arasında ihtilaf olması halinde davacı …’ın defter ve belgelerinin münhasıran delil olacağını kararlaştırmışlardır.
Davalı tarafından … Noterliğinin 09/09/2011 tarihli … yevmiye nolu ihtarname ile LPG ünitesi işletilmesi sözleşmesinin uzatılmasını ilişkin sözleşmenin feshettiklerini bildirmişlerdir. Yine davalı tarafından keşide edilen … Noterliğinin 18/05/2012 tarihli … yevmiye nolu ihtarname ile sözleşmeyi fesh ettiğini bildirmiştir.
Mahkememizce Karayolları Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılmış gelen yazı cevabı ile Yol yapım çalışmalarına 2011 yılı Kasım ayında başlandığı, 2012 Eylül ayında yolun sol tarafı (petrol istasyonu önü), 2012 Aralık ayında yolun sağ tarafının yol yapım çalışmalarının başlandığı, çalışmalar sırasında kısım kısım yolun trafiğe kapandığı bildirilmiştir.
Mahkememizce EPDK’ya müzekkere yazılmış gelen yazı cevabında, davalının sözleşmeyi feshettiği ve 3 ay içerisinde Kuruma yeni sözleşme ibraz etmemesi nedeniyle 07/01/2016 tarihinde davalının lisansının sona erdiği bildirilmiştir.
Davacının sunmuş olduğu tüm deliller dosya içerisine alınmış, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
Mali bilirkişinin 07/05/2014 tarihli 12 sayfadan ibaret raporunda özetle, davacı …ş ile davalı … arasında 19/04/2008 tarihli LPG ile çalışan karayolu taşıtları için ikmal istasyonu bayiliği sözleşmesi’nin yapıldığını, sözleşmenin imza tarihi itibariyle yürürlüğe gireceğini, bayinin ilk gaz aldığı 13/06/2008 tarihinden itibaren 5 yıl süreyle geçerli olacağını, davalı …’ün sözleşme süresine uymayarak sözleşme süresinin bitim tarihinden 1 yıl 15 gün evvel sözleşmeyi 18/05/2012 tarihinde fesh ettiğini son oto gaz alım tarihinin ise 28/05/2012 olduğunu, davacı …ş ‘nin sözleşmenin başlangıç tarihinden fesih tarihine kadar aylık satış miktarları dikkate alınarak bulunan ortalama aylık satış miktarı dikkate alınarak yapılan hesaplamada 1 yıl 15 günlük kar kaybının 75.940,65 TL olduğunu, davacı …ş ‘nin sözleşmenin fesih tarihinden geriye doğru 12 aydaki ortalama aylık satış miktarı dikkate alınarak yapılan hesaplamada ise kar kaybının 91.558,32 TL olduğunu, takdir Yüce Mahkemenin olmak üzere 1 yıl 15 günlük kar kaybının hesabında sözleşme döneminin başlangıç tarihine göre yapılan hesaplamanın dikkate alınmasının daha gerçekçi olduğunu, LPG ile çalışan Karayolu Taşıtları için İkmal İstasyonu Bayiliği Sözleşmesinin 33. Maddesi uyarınca davacı …ş ‘nin cezai şart olarak talep edebileceği tutarın 89.477,94 TL olduğunu, davacının davalıdan kar kaybı ve cezai şart olarak talep edebileceği toplam tutarın 165.418,59 TL olduğunu, Yüce Mahkemece son 12 aydaki satış rakamları esas alınarak hesaplanan kar kaybının hesaplamada esas alınması takdir edildiği takdirde davacının davalıdan kar kaybı ve cezai şart olarak talep edebileceği toplam tutarın 181.036,26 TL olarak hesaplanacağını bildirmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize sunduğu 03/02/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile kar mahrumiyet talebini 75.940,00-TL’ye yükseltmiş, cezai şart talebini artırmamıştır.
Mahkememiz tarafların itirazlarını karşılamak üzere alanında uzman bilirkişi heyete eklemek suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Sektör bilirkişisi ve mali bilirkişinin 20/02/2017 tarihli 16 sayfadan ibaret raporunda özetle; kök bilirkişi raporunda tespit edilen 1 yıl 15 günlük brüt kar kaybının 75.940,65 TL olduğunu, davacının geçmiş 3 yıllık faaliyet karının brüt satış oranının %24 olduğu, bu oran dikkate alındığında mahrum kalınan 1 yıl 15 günlük net kar baybının 18.225,76 TL olduğunu, sektör bilirkişisinin mahrum kalınan net kar kaybının sözleşmenin bitmesine kalan süre için değil 3 aylık süre için hesaplanması gerketiği şekilnde kanaatinde olması nedeniyle 3 aylık net kar kaybının 4.374,18 TL olduğu, kar mahrumiyetinin taraflar arasındaki sözleşmenin süresi sonuna kadar mı yoksa makul süre olan 3 aylık kar mahrumiyetinin mi esas alınması gerektiği Mahkemenin takdirinde olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin 33. Maddesine istinaden kök raporda yapılan hesaplama ile belirtilen cezai şart tutarının da 89.477,94 TL olduğunu, bildirmişlerdir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, davacının feshinin haklı olduğu, sözleşmenin fesih tarihi olan 18/05/2012 tarihinden, sözleşmenin olağan süresinin sonu olan 12/03/2013 tarihine kadar geçecek süre için kar mahrumiyeti tazminatı hesaplanmasının hakkaniyete uygun olmadığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 13/09/2011 tarihli 2009/10818 esas 2011/10273 karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere fesihten sonraki zararın fesih sonrası aynı veya benzer şekilde sözleşme yapması için gerekli süre tespit edilerek tespit edilen süre için elde edeceği gelirin hesaplanarak tahsiline karar verilmesinin hakkaniyete uygun olduğu kanaatine varılarak sektör bilirkişisinin bu sürenin azami 3 aylık bir süre olduğu görüş ve kanaatine itibar edilmek suretiyle tazminat hesabı yapılmasının dosya kapsamına uygun olduğu, nitekim İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesinin 2017/728 Esas 2018/1900 Karar sayılı ilamının da bu doğrultuda emsal olduğu, davacının sözleşmenin 33. Maddesi uyarınca cezai şart alacağı talep edebileceği, toplam talep edebileceği cezai şartın 89.477,94-TL olduğu, davacının 15.000,00-TL cezai şart talep ettiği, davacının her ne kadar faiz başlangıcını fesih ihtarnamesinin tebliği tarihinden itibaren istemiş ise de dosya da tebliğe ilişkin belge olmadığı, kaldı ki davacı vekilinin mahkememizin son celsesinde ki imzalı beyanın da dava tarihinden itibaren faiz talepleri olduğunu beyan ettiği de nazara alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, 4.374,18-TL kar mahrumiyetinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Davacıcının cezai şart isteminin kabulü ile 15.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 298,80 TL harcın, peşin alınan 1.532,35 TL(512,35 TL Peşin Harç ve 1.020,00 TL ıslah harcı) harçtan mahsubu ile bakiye 1.233,55 TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yatırılan peşin harçtan mahsuben alınan 298,90 TL harç ile 24,30 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 323,20 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul oranına göre, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Red oranına göre, davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.222,24 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.297,35 TL yargılama giderinden red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 74,70 TL lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır