Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/318 E. 2018/468 K. 09.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2013/318
KARAR NO : 2018/468

DAVA :İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ :18/11/2013
KARAR TARİHİ :09/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin hamili olduğunu, keşidecisi … Konut Yapı Kooperatifi olan …bank … Şubesinden … no’lu hesaptan verilen … seri nolu ve 30.01.2013 keşide tarihli 5.000,00-TL bedelli çek ile başkaca 14 adet çek ve şahsi eşyaların müvekkilinin otomobili park halindeyken sol arka kapı camı kırılmak suretiyle çalındığını, buna ilişkin şikayetin 18/05/2012 tarihinde … Polis Merkez Amirliği’ne yapıldığını ve soruşturmanın … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayısı ile devam ettiğini, dilekçede çalınan çekler için çeklerin zayi nedeniyle iptali ve ödemeden men kararı verilmesi için davaların açıldığı, dava konusu çek için … 2.Sulh Hukuk Mahkemesi … Esas numarası ile davanın açıldığını ve ödemeden men kararının verildiğini, davanın ise halen derdest olduğunu, taraflarına çekin istirdadı için dava açmak üzere süre verildiğini, davalının ise söz konusu davaya müdahil olup çekin kendilerinde olduğunu beyan ettiği ve davanın reddini talep ettiği ifade edildiğini, davacı vekili dilekçesinde ayrıca … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde devam eden davanın 25/03/2013 tarihli celsesinde istirdat davası açmaları için kendilerine 2 haftalık kesin süre verildiğini, davalı vekili ise söz konusu davada müvekkil şirketin iyiniyetli ve meşru hamil olduğunu iddia etmişse de bu iddiasının gerçeği yansıtmadığını,çekin çalınmış olduğunun ilgili banka ve kurumlara bildirildiğini, ödemeden men kararının çekin arkasına yazıldığını, savcılık tarafından da banka şubesine çekin çalındığının bildirildiği açıklandıktan sonra buna rağmen işi finans sağlamak olan bir şirketin böyle bir çeki elde etmiş olması ve kanunun şekil anlamında kendine tanıdığı hakları kullanmaya çalışmasının adil olmadığını ifade ettiğini,bu çekin bulunduğu şeklin zaten taraflarınca savcılığa bildirileceğini,davalının soruşturma dosyasının şüphelisi olmasının sağlanacağı da dilekçede ifade edildiğini, davalı şirketin bütün bunlara rağmen dava konusu çekin tahsili için … 19. İcra Müdürlüğünde … esası üzerinden takip başlattığını, tüm bu sebeplerle bu davanın açılmak zorunda olduğunu, çekin taraflarına istirdadı veya çekin icra dosyasından tahsil edilen tüm paraların faiziyle birlikte ödemesi için davanın açılmasının zorunlu olduğu ifade edildiğini, açıklanan bu nedenlerle öncelikle haklı ve müsnet davalarının kabul edilmesini, davalı şirketin nezdinde bulunan …bank … Şubesinden … no’lu hesaptan verilen … seri no’lu ve … keşide tarihli 5.000,00-TL bedelli çekin taraflarına iade edilmesini, çekin taraflarına iadesi mümkün değil ise … 19. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından tahsil edilen tüm paraların faizi ile birlikte taraflara istirdadını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline, fazlaya ilişkin ve sair tüm haklarının saklı tutulmasına, karar verilinceye kadar icra takibi ve çek üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dilekçesini ve içeriğini kabul etmediklerini, firmanın SPK ve BDK’ya bağlı olarak faaliyet gösteren ve yasal mevzuata uygun olarak kurulan bir factoring şirketi olduğunu, iddia edildiği gibi Savcılıktaki soruşturmanın şüphelisi olmasının kabul edilemez olduğunu, yargılamaya konu olan çek aslının, vekil eden firmaya, firma müşterisi … Makine tarafından getirildiğini,factoring şirketlerinin fatura temliki almak suretiyle kredi kullandıran ve yasal denetime tabi olan şirketler olduğunu, vekil eden firmanın da iş bu çeki fatura temliki karşılığında kredi vermek suretiyle aldığını, iyiniyetli ve meşru hamil konumunda olduğunu, yargılamaya konu olan çekin bankaya ibraz edildiğinde çek iptal davasına konu olduğunun anlaşıldığını, çek aslının müvekkillerinin alacağını tahsil edebilmesi için … 19. icra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibine konduğunu, dava konusu çek ile ilgili olarak haricen vekil edene veya vekil olarak kendilerine herhangi bir ödemede bulunulmadığını, icra dosyasına da çek ile ilgili olarak bir ödeme de yapılmadığını, eğer icra dosyasına yapılan bir ödeme olmuşsa da sırf davadan sebep tahsilat yapılmamış olup yatan bir para varsa da icra dosyasında beklediğini, sırf bu durumun bile vekil edenin bu konudaki iyi niyetini göstermek için yeterli olduğu kanaatinde olduklarını, vekil eden firmanın çekin çalıntı olduğunu bilebilecek durumda olmadığını, vekil edenin yetkili ve meşru bir hamil olup usul ekonomisi gereği herhangi bir davanın açılmasına dahi sebebiyet vermediğini, çeki kaybeden veya kaybettiğini, çaldırdığını iddia edenin davacının kendisi olduğunu, iş bu davanın ikamesine sebep, davacı kendi kusurundan ileri geldiğini, hiç kimsenin de kendi kusuruna dayanarak bir hak iddia edemeyeceğini, bu sebeple de aleyhlerine yargılama gideri ve avukatlık ücreti yükletilemeyeceği olduklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava;Hırsızlık sonucu …bank … Şubesi’nden … nolu hesaptan verilen … seri nolu ve 30.01.2013 keşide tarihli 5.000,00-TL tutarlı çekin veya çekin icra dosyasından tahsil edilen paranın istirdatına yöneliktir.
Dosyamız delillerini, Küçükçekmece CBS … Soruşturma sayılı dosyası, İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyası, … 19. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, faktoring ve temlik sözleşmesi, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu oluşturmaktadır.
Mahkememiz dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucu alınan 10/11/2017 tarihli raporunda, bilirkişi özetle; davalının çeki teslim aldığı tarihte çekin kayıp yada çalıntı olduğunu bildiğini veya bilebilecek durumda olduğunu kanıtlayan bir belgeye dava dosyasında rastlanmadığını, davalı .. Factoring Finansal Hizmetleri Ticaret A.Ş’nin kanuni defter ve belgelerinin usulüne uygun olduğu ve kanuni süresinde tasdik işlemlerinin yaptırıldığını, davalı … Factoring Finansal Hizmetleri Ticaret A.Ş. ile davalının Müşterisi … arasında 25/07/2012 tarihli “Factoring ve Temlik Sözleşmesinin mevcut olduğunu, davalının Müşterisi …’nin 03/07/2012 tarih ve A-6 sayılı, KDV dahil 5.215,60-TL tutarlı faturadan doğan alacağını 07/08/2012 tarihinde Davalı … Factoring Finansal Hizmetleri Ticaret A.Ş.’nc devir ettiğini, dava konusu çek, faktoring hizmeti uygulanacak 03/07/2012 tarih ve 15227 sayılı fatura ile ilgili olmak üzere, fatura bedelinin ödenmemesi halinde tahsil edilerek faktöring şirketinin alacağına mahsup edilmesi hususu … tarafından 07/08/2012 tarihinde matbu form ile davalıdan talep edildiğini, Faktoring hizmet bedeli ve faktöring masrafı ve komisyonu olarak … adına davalı … Factoring A.Ş. tarafından 07/08/2012 tarih ve 23489 sayılı faturanın düzenlendiği, söz konusu fatura muhteviyatı … tarih ve … yevmiye numarasıyla davalının kanuni defterlerine intikal ettirildiği, davalının müşterisi …’nin dava konusu çeki 07/08/2012 tarihinde devir ettiğini, bu tarih itibariyle bankada çekin çalındığı ve iptal davasına konu olduğu hakkında bir bilginin olup olmadığının dava dosyasındaki bilgilerden tespit edilemediğini, davalının dava konusu çeki 5 cirantadan sonra ve usulüne uygun olarak devir aldığını, dava dosyasındaki mevcut belgelerden davalının çeki devir aldığı tarih itibariyle çalıntı olduğunu bilebilecek durumda olmadığı kanaatinin oluştuğunu, davaya konu çek bedelinin TTK’nın 702 ve 704. maddeleri uyarınca davalıdan istirdat edilemeyeceği, yine dava dosyasındaki mevcut belgelerden davalının iyiniyetli hamil olduğu sonuç ve kaanatine varmıştır.
TTK’nin 792. maddesinde “(1)Çek,herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.”hükmü getirilmiştir.
Davacı ve davalı iddiaları, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; davalının çeki usulüne uygun olarak faktoring sözleşmesi uyarınca temlik aldığı, çekin davalının defterlerinde kayıtlı olduğu ve çeki 5 cirantadan sonra usulüne uygun olarak devraldığı, davalının çeki devir aldığı tarih itibariyle çekin çalıntı olduğunu bilebilecek durumda olmadığı, davacı tarafça davalı çeki davacının zararına ve kötü niyetli olarak iktisap etmiş olduğu veya iktisapda ağır kusurunun bulunduğu ispatlanamadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Reddine,
2-Alınması gereken maktu 35,90-TL harcın, peşin alınan 85,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 49,50-TL harcın 492 sayılı Yasanın 31. maddesi gereğince, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/04/2018

Katip …

Hakim …