Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/379 E. 2019/537 K. 27.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2011/379 Esas
KARAR NO : 2019/537

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 04/07/2011
KARAR TARİHİ: 27/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinden özetle; müvekkilinin davalı …’dan parasını nakit ödemiş olduğu patates satın aldığını, her satın alınan işlemde ödemenin nakit yapıldığını, senet ve çek verilmediğini, herhangi bir senede imza atmadığını, müvekkilinin icra takibinden haberi yokken evine Kadıköy … İcra Müdürlüğünden hacze gelindiğini, akabinde Kadıköy CBS’ye suç duyurusunda bulunduğunu, İstanbul… İcra Hukuk Mahkemesinin … sayılı dosyasında da anlaşılacağı üzere borca ve imzaya itirazda bulunduğunu, ancak sürenin geç olması nedeniyle itirazın ret olduğunu, sadece müvekkilinin değil diğer esnaf kişilerin adına da senet düzenlendiğini ve mağdur ettiğini beyanla davanın kabulüne, tedbirin HMUK’un 465-472 md.gereğince adli müzaherete karar verilmesini, İstanbul …İcra Müdürlüğünün… sayılı icranın teminatsız olarak bloke yapılmadan ihtiyati tedbir olarak durdurulmasına, … ‘nın borçlu olmadığının tespitine, dava konusu senetlerin iptaline, haksızlık ve kötüniyet söz konusu olduğgundan %40 tazminatın müşterek ve müteselsil olarak davalılardan alınmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu replik dilekçesi ile imzanın müvekkiline ait olmadığını, bunun yapılacak bilirkişi inceleme sonucu ile görüleceğini, müvekkilinin borçlu olunmadığının tespitini, dava dilekçesindeki talepler doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA
Davalı …nin Mahkememize vermiş olduğu yanıt dilekçesi ile müvekkili bankanın lehtar olmadığını, son cirantanın iyi niyetli 3.kişi olduğunu, bankanın kamu bankası olduğunu, temlik cirosu ile hamili bulunduğu bonoların iyiniyetli haklı hamili olduğunu, müvekkili bankanın bonolor üzerindeki imzaların sıhhatini inceleme yükümlülüğü bulunmadığını beyanla resen dikkate alınacak hususlar yönünden öncelikle davacının teminatsız olarak icra takibinin durdurulması talebinin reddine, davacının %40’dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalıya usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş, davalı … davaya cevap vermemiştir.

DELİLLER
1-İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası,
2-İstanbul Anadolu … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas ve… numaralı kararının kesinleşme şerhinin onaylı sureti,
3-Ataşehir … İlçe Seçim Kurulundan gelen evrak aslı,
4-Dava konusu senet,
5-Veraset İlamı,
6-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava; dava konusu senetlerin iptali ile borçlu olunmadığının tespiti istemli davadır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası dosyamız içerisine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde davalının davacı aleyhine 2 adet bonoya dayalı 15.900,00-TL asıl alacak 3.525,63-TL faiz 84,40-TL protesto tutarı olmak üzere toplam 19.510,03-TL icra takibi başlattığı ve takibin kesinleştiği görülmüştür.
İstanbul Anadolu …Asliye Ceza Mahkemesinin … esas… Karar sayılı dosyasının dosyamız arasına alındığı ve Yargıtay …Ceza Dairesinin … Esas …Karar sayılı onama ilamı ile kesinleştiği görülmüştür.
İstanbul Anadolu … Asliye Ceza Mahkemesinin… Esas… Karar sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda özetle; 2 adet senedin arka yüzündeki imzaların sanık …’nın eli ürünü oldukları, senetlerin ön yüzlerde yer alan el yazısı ve rakamların …’ın eli ürünü olmadıkları, bu el yazısı ve rakamların da sanık …’nın eli ürünü olduklarını belirtmiştir.
Yargılama sırasında 22/04/2016 tarihinde davacı … vefat etmiş, mirasçılarına davetiye çıkarılmış, davayı takip edip etmeyecekleri sorulmuştur. Mahkememizin 31/10/2016 tarihli duruşmasına katılan mirasçı … ve mirasçı …’ın davayı takip edeceklerini beyan etmiş ve imzaları alınmıştır. Yine mahkememizin 30/01/2017 tarihli duruşmasında mirasçı …’ın davayı takip etmeyeceğini beyan etmiş, huzurda imzası alınmıştır.
Her ne kadar işbu davanın yargılaması sırasında davacı vekili tarafından, aynı bonolarla ilgili imza incelemesi yaptırılması için delil ve belgeler toplanmış ise de İstanbul Anadolu …Asliye Ceza Mahkemesinin …Esas … Karar sayılı dosyasının yapılan yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporu ve bu rapora göre verilen kararın Yargıtay denetimden geçerek kesinleşmiş olması ve ayrıca raporun bilimsel, hüküm kurmaya elverişli ve yeterli bulunması nedeniyle yeniden aynı bonolarla ilgili imza incelemesi yaptırılmasına bu konuda yeniden rapor alınmasına usul ekonomisi de gözetilerek gerek görülmemiş ve bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, toplanan deliller ve ceza dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre, bonodaki imzanın davacıya ait çıkmaması ve imza itirazının mutlak defilerden olup iyiniyet-kötüniyet ayrımı yapılmaksızın herkese karşı ileri sürülebilmesi gerekçesiyle davanın kabulüne; imzaların bono lehtarı davalı … tarafından tedavüle sürüldüğü için bu davalı yönünden kötü niyet tazminatının kabulüne, temlik eden banka hamil olarak kambiyo ilişkisinde yer aldığı ve kötüniyeti tespit edilemediğinden tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (19. H. D. 2018/1861E 2018/6607 K sayılı emsal ilamı)

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibe konu edilen senetler nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine
2-Davalı …’nın lehtar olması nedeniyle ve tarafından bono tedavüle sunulduğundan %20 kötüniyet tazminatı 3.180,00- TL’nin bu davalıdan alınıp, davacıya verilmesine,
3-Davalı banka hamil olarak, kambiyo ilişkisinde yer aldığından ve kötüniyeti tespit olunamadığından bu davalı yönünden kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 44,40 TL ilam harcının peşin alınan 236,10 TL’ den mahsubu ile bakiye 191,70 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harç ve 18,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 62,80 TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan nispi 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.000,00 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza