Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/667 E. 2023/754 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/667 Esas
KARAR NO :2023/754

DAVA:İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ:18/10/2023
KARAR TARİHİ:07/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Mah … Cad. No:12 … … adresinde faaliyet gösterdiğini, dava dışı… A.Ş. (kısaca “…”) unvanlı şirket ile mutad ticari alış verişi çerçevesinde, iki adet çekin … tarafından müvekkiline iletilmek üzere … Kargo isimli kargoya verildiğini ve kargo şirketinde taşıma esnasında araç ile birlikte çalındığını, her iki çekin de aralarında bulunduğu, her iki çekin de aralarında bulunduğu ilgili aracın çalınması nedeni ile çekin kötü niyetli kişilerce tahsilini önle… İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının… numaralı dosyası ile şikayette bulunulduğunu, çalınan çeklerin sözde yetkili tarafından…’ya şirket yetkilisinin imzası taklit edilerek ve sahte kaşe yaptırılarak bu vesile ile sahte ciro silsilesi yaratılarak teslim etmiş gibi gösterildiğini ve davalı … AŞ. tarafından müvekkili de borçlu gösterilerek takibe konulduğunu ihtiyati hacizler neticesinde öğrendiklerini, çalıntı çeke dayanılarak müvekkil şirketin menkul ve gayrimenkulleri üzerine taşkın bir şekilde ihtiyaten haciz uygulayan davalı şirketin bu hacizlerle de yetinmemiş ve … İcra Müdürlüğü … Tal. Sayılı dosyayla 10.10.2023 tarihinde müvekkili şirketin adresine giderek fiili haciz işlemine giriştiğini, tüm haklı itirazlarına karşın müvekkili şirkete ait işyeri makinelerinin muhafaza altına alınarak haczedilmesi için çabaladıklarını, haciz tehdidi altında kalan müvekkili şirketin, işlerinin sekteye uğramaması, mağduriyetinin artmaması ve itibarının daha da zedelenmemesi için “çaresiz bir şekilde” ( toplam 535.035 TL ) dosya borcunu tüm yasal haklarını saklı tutarak ödeme mecburiyetinde kalındığını, çekteki imzaların müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığının çıplak gözle dahi ayırt edilebilecek nitelikte olduğunu, hal böyle iken önceki takibinde çeklerin çalındığını, imzaların taklit edildiğini, bu işin organize bir dolandırıcılık olduğunu bilen davalının ikinci takibi özellikle çekin kendisine ulaşmadığını bildiği müvekkilinin işyerine gelerek ve iş yeri makinelerinin muhafaza altına alınarak haczedileceği tehdidi ile yapmış olmasının kötüniyetli tutumunu gözler önüne serdiğini belirterek, müvekkili şirketin; …. İcra Müdürlüğü 2023 / … E. Sayılı takibe konu 400.000 TL tutarlı çek ve …. İcra Müdürlüğü 2023 / … E. Sayılı takibe konu 421.000 TL tutarlı çek sebebiyle, davalı ve / veya 3. Kişilere karşı herhangi bir borcu bulunmadığının aksine alacaklı olduğu için düzenlenen çeklerin kendine ulaşmadan çalındığının tespiti ile çeklerin iptaline, İcra Müdürlüğü dosyalarına sunulan çeklerin yargılama sonuna dek davalı veya başka kişilere tesliminin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına ve nihayetinde ise her iki çekin de kendilerine teslimine, …. İcra Müdürlüğü 2023 / … E. Sayılı dosya borcunun ödenmesi halinde, İİK. 72. Madde uyarınca yatırılan paranın ihtiyati tedbir yolu ile davalıya ödenmemesine, …. İcra Müdürlüğü 2023 / … E. Sayılı dosyaya haciz tehdidi altında yapma mecburiyetinde bırakıldıkları ödemenin ticari faiz ve masrafları ile birlikte müvekkiline iadesine, çeklerin çalındığını, imzaların taklit edildiğini, bu işin organize bir dolandırıcılık olduğunu bile bile icra takibi başlatan ve taşkın haciz işlemleri ile de yetinmeyerek fiili haciz tehdidi ile dosya borcunu haksız bir şekilde tahsil etme çabasına giren müvekkili şirketi ikinci dosyaya haciz tehdidi altında ödeme yapma mecburiyetinde bırakan davalının haksız ve kötü niyetli olduğu gözetilerek her bir takip alacağının % 20’sinden aşağı olmamak üzere ayrı ayrı tazminata, yine her bir takip alacağının % 10’u oranında ayrı ayrı para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, ….İcra Dairesinin 2023/… esas ve ….İcra Dairesinin … esas sayılı dosyalarında takibe konu çek nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ve haciz tehdidi altında ödenen paranın istirdadına ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Kamuoyunun 7. Yargı Paketi olarak adlandırdığı “1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 3 (üç) maddesinde değişiklik içeren 7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 05.04.2023 tarih ve 32154 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
Yapılan değişikliklerle beraber ticari davalar ve iş sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar bakımından, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarının zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğu düzenlenmiştir.
31. Madde uyarınca; 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiştir.
43. Madde uyarınca; Bu Kanunun;
a) 31 inci, 34 üncü, 36 ncı, 37 nci, 38 inci ve 41 inci maddeleri 1/9/2023 tarihinde,
b) Diğer maddeleri yayımı tarihinde, yürürlüğe girer.” şeklinde düzenlenmiştir.
“6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrası ile 7036 sayılı Kanunun 3. üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen menfi tespit ve istirdat davaları hakkındaki hüküm, 01/09/2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanır.” hükmü uyarınca eldeki menfi tespit davası 11/09/2023 tarihinde açıldığından işbu davanın da zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2023/667 esas sayılı dosyasında 24/10/2023 tarihli tarihli ara karar ile davacı vekiline; arabuluculuk son tutanağı aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini sunması için 1 haftalık kesin süre verildiği, kesin sürenin sonuçlarının ihtar edildiği, ara kararın davacı vekiline tebliğe çıkarıldığı, tebliğ mazbatasının dönmediği ancak yapılan PTT sorgulamasında 30/10/2023 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, verilen kesin süre içerisinde davacı vekili tarafından 03/11/2023 tarihinde 03/11/2023 tarihli e-imzalı arabuluculuk son tutanağı sunulmuştur. Arabuluculuk son tutanak Mahkememiz tarafından incelenmiş olup arabuluculuk sürecinin başladığı tarihin 26/10/2023 olduğu, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarihin ise 03/11/2023 olduğu görülmüş ve dava tarihinin 18/10//2023 olduğu hususu dikkate alındığında, davacı tarafça dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulmadığı ve zorunlu dava şartının yerine getirilmediği anlaşıldı.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 20.06.2019 tarih, 2019/1038 Es. ve 2019/869 K. sayılı ilamında “…TTK 5/A maddesi 1. fıkrasında arabulucuya başvurulmasının dava şartı olarak düzenlendiği, davanın arabulucuya başvurulmadan açıldığı ve arabulucuya başvuru şartı mahiyeti gereği sonradan tamamlanamayan özel dava şartlarından olduğu anlaşılmakla, mahkemece verilen dava şartı yokluğu nedeniyle usulden red kararı usul ve yasaya uygun olmakla … ” yönünde karar vermiştir.
6325 sayılı yasanın 18/A Maddesi- (Ek:6/12/2018-7155/23 md.)’; ‘(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) …Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
HMK 138(1) madde; ”Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir…” belirtilen istinaf kararı ve kanun maddeleri uyarınca dosya üzerinden 6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 2. fıkrası gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 2. fıkrası gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 269,85-TL harcın peşin alınan 14.020,63TL harçtan mahsubu ile fazla 13.750,78-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı/ vekili ve davalının yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verilmiştir.07/11/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır