Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/512 E. 2023/577 K. 07.08.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/512 Esas
KARAR NO:2023/577

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:04/08/2023
KARAR TARİHİ:07/08/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi nezdinde 16.10.2021-16.10.2022 tarihlerini kapsar …-0 poliçe nolu Maksi Konut Poliçesi ile sigortalı … olduğunu, hasar tarihi olan 28.03.2022 tarihinde sigortalı konutun bulunduğu … Mah. … Sk. No:19 D:1 K:1 …/İSTANBUL adresindeki konutun bulunduğu sokakta davalıya ait ana su borusunun valfinin yerinden çıkması neticesinde yoğun bir şekilde akan suların konutun bodrum kat zeminine dolarak yaklaşık yarım metrelik bir su birikintisine neden olması neticesinde konut zemininde, ev eşyalarında, duvar boyasında, duvar izolasyonunda, banyo kapısında ve dolaplarda zarara neden olduğunu, söz konusu olayın meydana geliş şekli değerlendirildiğinde; davalı tarafın sigortalının konutundaki hasarın meydana gelmesinde sorumluluğu bulunduğunu, meydana gelen kaza sonrası hasar ihbarını alan müvekkili şirket, … Mah. … Sk. No:19 D:1 K:1 …/İSTANBUL adresinde yer alan konutta ekspertiz çalışması yaptırdığını, ekspertiz raporuyla hasarın miktarı, boyutunu tespit ettirdiğini ekspertiz rapor sonucu hasarın teminat kapsamında kaldığı tespit edilmiş olup, hasar miktarı *31.546,00-TL olarak tespit edildiğini, müvekkili sigorta şirketi, hasarın teminat kapsamında kaldığına kanaat getirerek sigortalısının ekspertiz raporuyla tespit edilen; *31.546,00-TL’lik tutarı sigortalısına ödediğini, müvekkili şirket, söz konusu hasarı ödemekle TTK m.1472 gereği sigortalısının haklarına halef olduğunu, ödenen tutarın rücuen iadesi için davalıya yazılı başvuru yapıldığını ve başvuru davalı tarafından kabul edilmediğini, davalının zararın meydana gelmesindeki kusuru ve sorumluluğu gerekçesiyle …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası vasıtasıyla icra takibi başlatıldığını, işbu takibe davalı taraf haksız ve kötü niyetle itiraz ettiğini, davalı aleyhine zorunlu arabuluculuk süreci işletilmiş olup, İstanbul Arabuluculuk Bürosu’nun … arabuluculuk numaralı dosyasında arabuluculuk son tutanağı “anlaşamama” şeklinde tutulduğunu, açıklanan nedenlerle; borca karşı yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptalini, icra takiplerinin kaldığı yerden devamını, davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere, icra-inkar tazminatına hükmedilmesini, davalı aleyhine yargılama giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; davacı şirketin poliçe kapsamında dava dışı şahsa ödediği hasar ve zarar kapsamında ödenen bedelin rücusuna ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Dava, sigortalanan konutta su baskını sonucunda oluşan hasar nedeniyle sigortalıya yapılan ödemenin, 6102 Sayılı TTK’nın 1472 maddesi uyarınca rücuen tazmin talebine yönelik başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve takibin devamına istemine ilişkindir.
Dava, rücu talebine dayanmakta olup, rücu ve halefiyet Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. 6102 sayılı TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; davacı sigorta şirketinin sigortalısı hangi görevli ve yetkili mahkemede dava açabilecek ise, sigorta şirketinin de halefiyet gereğince aynen sigortalı gibi o mahkemede dava açabileceğine işaret edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesinde; “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmü yer almaktadır. HMK’nın 114/1.c maddesi uyarınca “Mahkemenin görevli olması” dava şartlarından olup, HMK’nın 138 maddesi dikkate alınarak dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerekmektedir. HMK’nın 115. maddesinde ise “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir…” düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda; sigortalı konutta, …’ye ait tesisatta meydana gelen patlama sonucu hasar oluştuğu iddia edilmiştir.Türk Ticaret Kanununun “Halefiyet” başlıklı 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” hükmü karşısında davacının dava dışı …’un dava haklarına halefiyet yoluyla sahip olduğu açıktır. Davada onun sahip olduğu tüm haklara halefiyet gereği davacı da sahiptir. Diğer bir anlatımla somut olaya ilişkin dava, … Tarafından davalı aleyhine açılmış olsa idi nasıl aradaki ilişkinin ticari bir iş olmadığı ve sorunların çözüm yerinin de Ticaret Mahkemeleri değil de Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu söyleyebiliyorsak, halefiyet prensibi gereği de aynı şeyi düşünmek zorunludur. Değişen tek şey davacının taraf sıfatındadır. Bu da halefiyet prensibi gereği davada davacıya aktif husumet ehliyeti tanımaktadır.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan davaların ticari dava olduğu düzenlenmiştir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşme her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmemektedir.. Esasen hasar gören ve sigorta teminatı altında bulunan yer işyeri değil konuttur. Açıklanan nedenlerle Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek, HMK’nın 114/1.c, 115/2. maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-)İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ VE YETKİLİ İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda karşı; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
07/08/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır