Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/501 E. 2023/782 K. 14.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/501 Esas
KARAR NO : 2023/782

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2023
KARAR TARİHİ : 14/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı aracın geçirmiş olduğu trafik kazasından sonra, … Sigorta tarafından hasar dosyası açıldığını, açılan hasar dosyasına istinaden müvekkilinin aracı sigorta şirketi tarafından onarıldığını, müvekkiline ait hasar dosyasının taraflarına gönderilmesi için 26.10.2022 tarihinde taraflarına ait … adresinden davalı sigorta şirketine ait … adresine mail gönderilerek, müvekkiline ait hasar dosyasının bir nüshasının (kaza tutanağı, eksper raporu, hasar onarım resimleri, ruhsat, olay yeri resimleri vs.) taraflarına gönderilmesi talep edildiğini, talep yazılarına ek olarak noter tasdikli vekaletname örneği gönderildiğini, talep yazılarına binaen davalı şirket tarafından “Talebinizi karşılayabilmek adına ekte yer alan belgenin doldurulmasını ve kimlik ya da kimlik yerine geçebilecek bir belgenin sadece ön yüzü ile taranarak tarafımıza iletilmesini rica ederiz. İlgili belgelerin tarafımıza ulaşmasına takiben ilettiğiniz belgeler uzman ekiplerimiz tarafından değerlendirilecek ve tarafınıza dönüş sağlanacaktır.” şeklinde cevap verildiğini, akabinde 27/10/2022 ve 02/11/2022 tarihlerinde talep edilen evraklar eklenerek davalı şirkete olan talepleri yinelenmiş olmasına rağmen herhangi bir geri dönüş sağlanmadığını, taraflarınca, davalı sigorta şirketinden talep edilen evraklar gönderilmediğinden davalı tarafa 15.11.2022 tarihinde iadeli taahhütlü yazılı ihtarname gönderildiğini, buna rağmen adı geçen sigorta şirketi evrakları taraflarına yollamaktan kaçındığını, işbu evraksız yargı yoluna gidilememesi müvekkilinin hak arama özgürlüğünü engellediğini, davalı sigorta şirketinin evrak göndermediğinden hem Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurmak için hem de dava açmak için yeterli evrak ve belgeler ellerinde mevcut olmadığını, kaza tespit tutanağı, araç hasar ve onarım resimleri ile olay yeri resimleri gönderilmediğinden ve eksper raporunun tamamı taraflarına gönderilmediğinden işbu davayı açma zorunluluğu doğduğunu, müvekkiline ait aracın geçirmiş olduğu trafik kazasından dolayı açılan hasar dosyasının bir nüshasının taraflarına gönderilmemesi açıkça kötü niyetli ve hak arama özgürlüğünün ihlaline sebebiyet olduğunu, çünkü müvekkilinin hasar bedeli veya araç değer kaybı talebi ile Sigorta Tahkim Komisyonuna ya da dava açma yoluna başvurmasına engel teşkil ettiğini, arz ve izah edilen sebeplerden ötürü davalarının kabulü ile, müvekkiline ait aracın geçirmiş olduğu trafik kazasından dolayı açılmış olan hasar ve numarası taraflarınca bilinmeyen dosyasının bir nüshasının davalı sigorta şirketince taraflarına verilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı tarafından öncesinde müvekkili şirkete usulüne uygun yazılı bir başvuru yapılmadığı, tazminat talebiyle ilk başta da başvuru davacı vekili Serhat Gündüz tarafından yapıldığ,ı kendi sunduğu evrakları davacı yanın tekrar dava aracılığıyla talep etmesi hem husumet yokluğu hem de usule aykırılık doğurduğu, bu nedenle davanın usulden reddini talep etmekle, aleyhe hiçbir tazminat, faiz yahut başka ferilere hükmedilmemesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen trafik kazasına istinaden açılan hasar dosyasının davalıdan alınarak bir nüshasının taraflarına verilmesi talebine ilişkindir
Mahkememizin 15/02/2023 tarih ve 2023/99 Esas – 2023/119 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, verilen bu kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine dosyanın İstanbul BAM’a gönderildiği,
İstanbul BAM 8. HD nin 13/07/2023 tarih 2023/1293 – 2023/1267 EK sayılı ilamı ile; “… 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 317. maddesinde; davalıya tebligat yapılması gerektiği, 320/1. maddesinde ise; “Mahkeme, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir.” hükmü öngörülmüştür. Mahkemece, bu madde hükmü kapsamında dosya üzerinden karar verilmiş ise de, varılan sonuç ve verilen karar doğru olmamıştır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki; anılan maddeye göre, duruşma yapmadan karar verilebilmesi için, hukuken bunun mümkün olması gerekir. Başka bir anlatımla, ancak hukukun cevaz verdiği hallerde duruşma açmadan dosya üzerinden karar verilebilir (Örneğin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları gibi) veya kanunun duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmesinde hakime takdir hakkı tanındığı hallerde dosya üzerinden karar verilebilir (Örneğin İİK’nın 17-18. maddelerinde öngörülen şikayet davası gibi). Kanunun açıkça duruşma açılarak yargılama yapılmasını emrettiği hallerde dosya üzerinden karar verilemez.
Bilindiği üzere HMK’nın hukuki dinlenme hakkı başlıklı 27.maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir.
Hukuki dinlenme hakkının gereği olarak, taraflar duruşmaya çağrılmadan hüküm verilememesi, Anayasa’nın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur. Aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6.maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının da en önemli unsurudur.
Gerçekten savunma hakkını güvence altına alan T.C.Anayasası’nın 36.maddesi ile 6100 sayılı HMK’nın 27.maddesinde açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı taraf, dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesi mümkün bulunmamaktadır.(-bkz..Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2015/18-2560 esas 2016/96 sayılı kararı-Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.04.2014 gün ve 2013/10-1027 E., 2014/528 K. sayılı kararı-)
Hal böyle olunca da; öncelikle davalının ZMM sigortacısı mı, yoksa Kasko Sigortacısı mı olduğu belirlenerek mahkemenin davaya bakma hususunda görevli olup olmadığının değerlendirilmesi, mahkemenin görevli olduğu kanaatine varılması durumunda, taraf teşkilinin sağlanması ve müteakip dilekçelerin teatisi aşaması tamamlanarak duruşma açılması suretiyle yargılama yapılması gerekirken, tüm bunların yapılmamış olması hatalı olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ….” karar verilerek dosyanın mahkememize gönderildiği ve işbu esasa kaydedildiği anlaşılmıştır.
Dava; trafik kazası nedeniyle oluşturulan ve sigorta şirketi nezdinde bulunan hasar dosyası örneğinin davacıya verilmesi istemine ilişkindir.
Davacının dilekçesinde belirttiği gibi müvekkiline ait … plakalı araçta meydana gelen trafik kazasına istinaden açılan hasar dosyasına ait evrakların nüshasının verilmesini talep ettiği, davalı vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde hasar dosyasının bir suretini sunduğu ;
Somut olayda, davacının vekili vasıtasıyla karıştığı trafik kazası nedeniyle davalı sigorta şirketinden hasar dosyasını talep etmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Davacı, trafik kazasının ve hasar dosyasının tarafıdır. Yasal haklarını kullanmak amacıyla hasar dosyasını talep etmesinde hukuki yararı da mevcuttur.6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun 3/1-d maddesi ve 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 2/3 maddesine aykırılık da taşımamaktadır, anılan nedenlerle davacının haklı olduğu kanaatine varılmış olsa da davalı cevap dilekçesi ile hasar dosyasını sunmuş olmakla dava konusuz kaldığından aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-)Konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 269,85-TL harcın peşin alınan 179,90-TL harçtan mahsubu ile bakiye 89,95-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına ,
3-Davacı tarafından yapılan 136-TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davanın değeri ve dava konusunun niteliği göz önüne alındığında taraflara vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ,
5-Yatırılan avanstan artan kısmın yatırana/ vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı/vekilinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/11/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır