Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/322 E. 2023/835 K. 29.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/322 Esas
KARAR NO :2023/835

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/03/2023
KARAR TARİHİ:29/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: … San. Ve Tic. Ltd. Şti ile … arasında 19/10/2020 tarihinde imzalanan Finans Sözleşmesi ile Bengladeş’ten alınan kuru soğan siparişlerinin satın alma ve sevk süreçleri için gereken nakit paranın … tarafından …’a verilmesi ve karşılığında teminat olarak akreditif üzerine temlik konulması için anlaştıklarını, müvekkilinin ise işbu sözleşmede garantör olarak yer aldığını ve sözleşme gereği teminat senedi vereceğini, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, taraflara karşı herhangi bir borcu bulunmamasına karşın davalı taraf kötüniyetli olarak bu teminat mektuplarıyla ilgili olarak müvekkil aleyhine icra takibi başlattığını, takibe dayanak edilen teminat senetlerinin incelenmesi sonucunda takibe konu senetler 50.000 USD olarak düzenlenmesine karşın müvekkili aleyhine açılan icra takipleri 50.000 TL değerinde olduğunu, davalının bu meblağı hangi hesapla yaptığını açıklaması gerektiğini, açıklanan sebepler doğrultusunda iş bu davayı açtıklarını, davanın kabulü ile müvekkilinin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava; ….İcra Müdürlüğünün 2022/… E. Sayılı dosyasına konu senetlerden borçlu olunmadığının tespitine yönelik açılan menfi tespit davasıdır.
…. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 2023/… Esas – 2023/… K sayılı kararı ile görevsizlik kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiş ve işbu esasa kaydedilmiştir.
Açılan dava menfi tespit isteminden ibarettir.
…. Asliye Hukuk Mahkemesi nin 2023/… Esas 2023/… Karar sayılı görevsizlik kararı ile özetle ; 6102 sayılı TTK’nın 6335 Sayılı Yasa ile değişik 5/3. maddesine göre asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Yine anılan yasanın 4/a. maddesi uyarınca kambiyo senetlerinden kaynaklanan davalar ticari dava niteliğinde olup, davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir. Öte yandan, uyuşmazlığın esasında yer alan finans sözleşmesinin taraflarından birinin anonim şirket, diğerinin de perakende ticaret işi yapan kişi olduğu, bu nedenle esas borç ilişkisindeki taraflar ticari işlerinden kaynaklandığı anlaşılmakla dosyanın mahkememize gönderilmesine karar verildiği ve tarafların kararı İstinaf etmemesi neticesinde hükmün, 10/05/2023 tarihinde kesinleştiği , mahkememizce dosyanın 2023/322 Esas sayılı numarayı aldığı ,
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemeleridir.
Tarafların tacir sıfatını haiz olup olmadıklarının tespiti için İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılamasına karar verilmiştir. 22.09.2023 tarihli gelen müzekkere cevabında tarafların tacir sıfatını haiz olmadığı ;tacir sıfatını haiz olmadığının belirtildiği ;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlenmiş, anılan kanunun 5.maddesinde Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya uyuşmazlığın ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olmasını sağlamaz. Başka ifade ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen nazara alınır.
Somut olayda, davacı hakkında ….İcra Müdürlüğünün 2022/… E. Sayılı kambiyo senetlerine özgü icra takibi kapsamında gönderilen 28/06/2022 tarihli ödeme emri gönderildiği davacı tarafça takibe itiraz edildiği , bu senedin davacı davalı alacaklı arasında imzalanan 19.10.2020 tarihli Finansman Sözleşmesinin eki şeklinde teminat senedi olarak düzenlendiği iddia edildiği , davacının finansman sözleşmesinde üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği buna rağmen davalı tarafça haksız olarak takip başlatıldığı , davalı tarafa herhangi bir borçlu olmadığının tespiti istendiği,
TTK’nun 4. Maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı gibi, aynı maddenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na atıfla mutlak ticari dava konusu kabul ettiği sözleşmelerden de değildir.
Davalı yanın görev itirazında bulunduğu, davacı ve davalının gerçek kişi tacir kaydı olup olmadığı ile ilgili İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazıldığı, gelen müzekkere cevaplarında gerçek kişi tacir olmadığı, taraflar arasında finanasman sözleşmesi ilişkisi kurulduğuna ve iddianın ileri sürülüş biçimi bakımından senedin bu sözleşmesinin teminatı olarak verildiği ileri sürüldüğünden , tarafların tacir olmadığı görevli mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden iş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:
1-İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
Görevli mahkemenin İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
2-Mahkememiz kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde daha önce …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiğinden olumsuz görev uyuşmazlığının halli merci tayini için dosyanın HMK 22/2 maddesi uyarınca İSTANBUL BAM ilgili Hukuk Dairesine gönderilmesine,
3-Merci tayini sonrasında verilen kararda mahkememizin görevli bulunmaması halinde dosyanın re’sen görevli …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-6100 sayılı HMK 331/2 madde ve bendi uyarınca yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı; taraflara gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/11/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır