Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/280 E. 2023/568 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/280 Esas
KARAR NO:2023/568

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/03/2023
KARAR TARİHİ:18/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … İnş. Turz. Tic. Ltd. Şti. ile davalı arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davalı ile imzalanan 01.11.2021 ve 19.08.2020 tarihli araç kiralama sözleşmeleri uyarınca sözleşmenin 6.maddesi 2.bendinde düzenlendiği şekliyle kullanıcı kaynaklı hasarlardan ve zararlardan davalının sorumlu olduğu hususunda taraflar arasında anlaşmaya varıldığını, mezkur sözleşme koşullarına göre davacı şirket, kiralanan … plakalı …Marka… tipi araç için davalı tarafa 14.06.2022 tarihli … numaralı fatura ile kullanıcı kaynaklı hasar onarımından 24.520,00-TL bedelli fatura gönderdiğini, ancak işbu faturanın davalı tarafça haksız olarak kabul edilmediğini ve iade edildiğini, bunun üzerine, davacı tarafından … 40.Noterliği’nin 24.06.2022 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşme hükümlerine aykırı davranılması nedeniyle 01.11.2021 ve 19.08.2020 tarihli araç kiralama sözleşmelerinin haklı nedenle feshedildiğinin bildirildiği ve davalının 24.520,00-TL’yi ödemesinin talep edildiğini ancak davalı tarafa ihtar edilmesine rağmen davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını, alacağın tahsil edilmesi için … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından kötü niyetle, takibe, borcun tamamına, ödeme emrine, faize, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz edildiğini, takibin durduğunu, davacının alacağını almasının engellendiği beyanla, … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapılan usul ve yasa hükümlerine aykırı itirazın iptali ile takibin devamına, davacı lehine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile araç kiralama şirketi olan davacı arasında davacıya ait 3 aracın müvekkili şirket tarafından kiralanması amacıyla sırasıyla 19/08/2020 ve 01/11/2021 tarihli araç kiralama sözleşmeleri imzalandığını, sözleşme tarihlerinden bugüne araç kiralama piyasası dahilinde yaşanan kiralama bedellerindeki artış nedeniyle davacı şirket tarafından çeşitli kereler kiralama bedellerinin artırılması talep edildiğini, müvekkili şirket, davacı tarafın kiralama sözleşmelerin aykırı bu talebini kabul etmediğini, bunun üzerine davacı taraf kiralanan araçtaki hasarın kullanıcı hatasından kaynaklandığı gerekçesiyle KDV dahil 24.520-TL bedelli fatura düzenlendiğini, müvekkili şirket kendi kusurundan kaynaklanan bir hasarın bulunmaması nedeniyle hasar faturasına itiraz ettiğini ve faturayı iade ettiğini, davacı taraf müvekkili şirketin kusurunu ve sonucunda oluştuğu iddia edilen zararı ispat edemediğini, davaya konu hasar ve araç ile ilgili olarak başta sigorta bilgi ve gözetim merkezi olmak üzere yetkili mercilere ve ilgili sigorta şirketine yazı yazılmasını talep ettiklerini, davaya konu arıza araçtaki ayıptan kaynaklandığını, davacı şirket araç kiralama sözleşmelerini haksız feshettiğini, açıklanan nedenlerle; davanın reddini, alacak tutarının %20’sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatının ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Davanın , taraflar arasında bağıtlanan ”Araç Kiralama Sözleşmesi”nden kaynaklı kullanıcı kaynaklı hasar onarım bedelinin tahsili için girişilen takibe vaki itirazın iptali davası olduğu ;
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır .
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 24.04.2019 tarihli ve 2017/7741 Es., 2019/3757 K. Sayılı ilamında “01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun’unun 299. maddesinde; “kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır.Bu tanımlamaya göre; davacı tarafından sunulan 10.01.2005 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli ‘Sanayi ve Tıbbi Gazlar Tedarik Anlaşması’ başlıklı sözleşme ile davaya konu sanayi tüplerinin kullanılması için davalıya tahsis edilmesi kararlaştırıldığından, taraflar arasındaki sözleşmenin kira sözleşmesi olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda dava, 12.12.2016 tarihinde 6100 Sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır. Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-e ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.” yönünde karar verilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı 2017/2106 Es. ve 2017/7547 K. Sayılı ilamında “…. Davalı vekili; müvekkil şirketin personel taşımacılığı yapmakta olup davacıdan araç kiraladığını, bu hizmet karşılığında da davacı tarafından müvekkil şirkete fatura kesildiğini ancak takibe konu faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, fatura bedellerinin toplamının davacı alacaklının hesabına yatırıldığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Somut olayda, uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Dava, 27.10.2014 tarihinde 6100 Sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.” yönünde karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın “Araç Kiralama Sözleşmesi”nden doğduğu ve yukarıda belirtilen Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere kira sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklara bakmaya Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan, 6100 sayılı HMK’nın 4.cü maddesinin 1.ci fıkrasının a bendinin “Kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,” hükmü uyarınca iş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/(1)-c ile 115/(2) madde uyarınca Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-)İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ VE YETKİLİ İSTANBUL SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-)H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-)Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/07/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır