Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/216 E. 2023/251 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/216 Esas
KARAR NO:2023/251

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:15/06/2022
KARAR TARİHİ:28/03/2023

Mahkememizin … Esas sayılı dava dosyası ile birleşen işbu dosya (…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas) yönünden Mahkememizin 28/03/2023 tarihli ara kararı ile birleşen dava dosyasındaki uyuşmazlığın ticari işlemden kaynaklı olduğu, Mahkememiz dosyasında ise görevsizlik kararı verildiği ve bu nedenle birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasının Mahkememizin … Esas sayılı dava dosyasından tefrikine karar verilmiş olup;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı borçlu şirket aleyhine …. İcra Dairesi, … E. Sayılı icra dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalı borçlu şirket tarafından tebellüğ eden ödeme emrine borçlu vekilinin sunmuş olduğu itiraz dilekçesi ile takibe, borca, işlemiş ve işleyecek faize ve tüm ferilere yönelik yapılan tüm itirazların haksız olduğunu, davacı müvekkili şirketin alacağının tahsilini geciktirme gayesi ile borca ve ferilerine itiraz teşkil eder nitelikte olduğunu, tüm bu süreçler akabinde davacı müvekkili şirket adına dava şartı olan arabuluculuk başvurusunun da gerçekleştirilmiş olduğunu, kötü niyetli davalı borçlu ile anlaşma sağlanamadığını, davalı borçlunun müvekkili şirkete karşı ödeme emrinde belirtilen 545.668,30USD asıl alacak ve tüm feri’leri bakımından borçlu olduğunu, müvekkili şirket çalışanı ve davalı borçlu şirket kurucusu …’nın 20/03/2007 tarihinde yapılan Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi ile müvekkili şirkette çalışmaya başladığını, akabinde 06/01/2020 tarihinde müvekkili şirketten istifa ettiğini, davalı borçlu şirketin tek pay sahibi olan …’nın, müvekkili şirkette çalıştığı süreler içerisinde müvekkili şirket ile akdedilen sözleşmelere aykırı olarak hareket etmiş olduğunu ve birçok uygulama ile şirkete ait varlıklarını kendi uhdesine geçirmiş olduğunu, ilişki içinde olduğu şirketlere emsallerine göre bariz şekilde düşük olarak kiralamalar yaptığını, müvekkili şirket ile aralarında yapılan sözleşmelere aykırı olarak kurduğu şirketlerden biri olan davalı borçlu şirket … Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Dış Ticaret Anonim Şirketi vasıtasıyla fiktif işlemler yaparak şirket karlarını diğer şirketlere aktarmak suretiyle şirketin zararına sebebiyet verdiğini ve görevini suistimal ederek müvekkili şirketin güvenini kötüye kullandığını, …. İcra Dairesinin … E. sayılı icra dosyasına yapılan borca itirazın iptaline, icra takibinin devamına, davalı borçlunun itirazının haksız ve kötü niyetli olduğundan takip konusu tutarın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderler ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan … E. Sayılı dosya ile mahkememiz dosyasının birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı şirket, müvekkil … Danışmanlık İnşaat Sanayi Ve Dış Ticaret Anonim Şirketi aleyhine …. İcra Dairesi, … E. Sayılı icra dosyası başlatılan icra takibine itirazın iptali için 14/10/2022 tarihinde …. Asliye Ticaret Mahkemesinde … Esas sayısı ile dava açtığını, işbu davada İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayısı ile … aleyhine açılan itirazın iptali davası ile birleştirilmesini talep ettiğini, …. Asliye Ticaret Mahkemesinde … Esas … Karar sayılı ilamıyla dosyasının huzurdaki dosyayla birleştirilmesi ve yargılamanın bu mahkemede devam edilmesine karar verildiğini, işbu karar kanaatlerince yerinde olmayıp kaldırılması gerektiğini, davalı … gerçek kişi olup, davacının iddiası haksız fiilden kaynaklandığını, tüzel kişi yönünden yapılacak araştırma ile gerçek kişi yönünden yapılacak araştırmaların farklı olacağı delillerin bu yönüyle değerlendirileceği göz önüne alındığında, birleştirmenin esasa ilişkin yapılacak tahkikatta ayrı ayrı değerlendirileceği muhakkak olduğunu, bu durumda uyuşmazlığın, davacı şirket ile davalı … arasında iş sözleşmesinden kaynaklı hukuki ilişki olduğu, davalı … yönünden Asliye Hukuk veya İş mahkemelerinin görevli olacağı bu yönüyle birleştirme kararının isabetli olmadığı kanaatlerinde olduklarını, huzurdaki davada müvekkil … yönünden görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, ayrıca tarihlere dikkat edildiğinde icra takibi ve akabinde açılan işbu davanın yasada belirlenen zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılmış olduğunu, zamanaşımı def’ilerinin mevcut olduğunu, açıklanan nedenle huzurdaki davanın esasına girilmeden zamanaşımı sebebiyle reddini talep ettiklerini, esasa ilişkin ise ; müvekkil …, 01.03.2007- 06.01.2020 tarihleri arasında … A.Ş’de çeşitli idari ve yöneticilik pozisyonlarında görev aldığını ve görev aldığı süre boyunca sürdürdüğü başarılı işler dolayısıyla … A.Ş’nin uluslararası anlamda gelişmesinde büyük katkıları olduğunu, dava dilekçesinde ileri sürülenlere külliyen itiraz ettiklerini, davacı şirketin yeni yönetimi tarafından müvekkil ve mevcut yöneticilerin yerine geçmek amacıyla üzerlerinde kurulan baskı sonucu müvekkil 06/01/2020 tarihinde tehditle görevinden zorla çıkartıldığını, haksız yere işinden olan müvekkil, bunun üzerine davacı şirket aleyhine işçilik alacaklarına ilişkin dava açtığını, işbu davayı açması sebebiyle sırf davada haksız çıkartılmak üzere … A.Ş tarafından müvekkil hakkında mesnetsiz ve somut gerçekliğe aykırı iddialarda bulunulduğunu, müvekkilin içinde bulunduğu havacılık ve yer hizmetleri sektöründe müvekkil aleyhine olumsuz izlenim oluşturarak itibarının zedelenmesi, kazanç kaybı yaşaması amaçlandığını, nitekim müvekkil … hakkında dava dilekçesinde ileri sürülen asılsız iddialar ile ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında … soruşturma numarasıyla suç duyurusunda bulunulduğunu, gerekli tahkikatın yapılması akabinde suçun unsurlarının bulunmaması nedeniyle kesin olarak Kovuşturmaya Yer Olmadığına Karar verildiğini, davacı şirketin delil listesinde dayandığı deliller tek taraflı ikame edilebilecek sonradan düzenlenebilir evraklar olup, asılsız ve somut gerçeğe dayanmayan tüm delillere itiraz ettiklerini, davacı tarafın müvekkil hakkındaki iddiaları somut gerçekliğe uymamakta olup haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkil ile ilgili dava dilekçesi ve ekindeki evraklarla ileri sürülenler imza yetkisi bulunmayan müvekkil açısından maddi imkansızlık arz ettiğini, yukarıda izah edildiği üzere müvekkillerin davacıya, icra takibinde talep edilen şekilde ve tutarda herhangi bir borcu bulunmadığını, sayılan sebeplerle icra takibine itirazda haklı olan müvekkiller aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi yönündeki talep yerinde olmadığını, şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, dava konusu ihtiyati tedbire esas bir hak olmayıp para alacağı olması nedeniyle tedbir konulmasının mümkün olmadığını, davacının iyiniyetli olmadığının açık olduğunu, İcra iflas kanununun 67/2. maddesi hükmüne göre, itirazın iptali davasında alacağa dayalı takibin, haksız ve kötüniyetli olması halinde, istem varsa, davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle davacı tarafça müvekkiller aleyhine haksız ve kötü niyetli bir şekilde icra takibine geçildiğinin aşikar olduğunu, bu sebeple asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere müvekkiller lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi karar verilmesini talep ettikleri anlaşıldı.
GEREKÇE:
Dava; davalının icra takibine itirazı üzerine İİK.m.67. Uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
İş bu davanın (…. Asliye Tİcaret Mahkemesinin … Esas sayılı iken tefrik sonucu yukarıdaki esası almıştır) mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş ise de: mahkememizin anılan dosyasının;
“7036 sayıl İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. Maddesine göre; 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına ilişkin dava ve işlere İş Mahkemelerince bakılacağı hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda taraflar arasında iş akdi bulunup, dava konusu uyuşmazlığın da iş sözleşmesinden kaynaklandığı, davalının gerçek kişi tacir kaydının bulunmadığı, görevli mahkemelerin İş Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından görev nedeniyle eldeki davanın usulden reddine” gerekçesiyle görevsizlik kararı ile İş mahkemelerine gönderildiği anlaşılmakla başkaca işlem yapılmaksızın iş bu davanın birleştirme kararı veren mahkemeye tevzi edilmek üzere tevzi bürosuna gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)İş bu dosyanın birleştirme kararı veren …. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmek üzere tevzi bürosuna GÖNDERİLMESİNE,
2-)Mahkememiz esasının gönderme kararı uyarınca kapatılmasına,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde oybirliğiyle karar verildi.29/03/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır