Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/198 E. 2023/282 K. 31.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/198 Esas
KARAR NO : 2023/282
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2022
KARAR TARİHİ : 31/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;avacı üzerine kayıtlı olan … plakalı motoru sattıktan sonra davalı şirkete bağlı olarak hizmet veren acente tarafından aynı plakalı motora sigorta poliçesi kesildiğini, yine bahsi geçen motorun davacı tarafından satışı yapıldıktan bir trafik kazasına karıştığını ve davalı şirkette davacının bilgisi ve rızası olmadan, davacıya davacı üzerine kayıtlı olmayan bir motorun karıştığı ve davacı tarafından satış yapıldıktan sonra yapılan sigorta poliçesi kapsamında karşı yanın hasar bedelini ödediğini, davalı yanın bu hasar bedelinin ödenmesinden sonra davacıya karşı …. İcra Müdürlüğü 2022/… Sayılı icra takip dosyasında takip başlatıldığını, davacının bu durumu öğrenmesi üzerine sigorta acentesi ile görüşerek sigorta acentesi icranın yanlış açıldığını, poliçe yapılmadığını ve davacının bu konuyu önemsememesini, davalı şirket ile görüşerek gereken görüşme ve yazışmaları yapacağını, zaten satış yapıldıktan sonra düzenlenen poliçe ve yaşanan kaza nedeniyle sorumlu olmadığını beyan ettiğini, aradan geçen sürede davalı şirketin davacıya karşı takibi kesinleştirdiğini ve davacının taşınmazları üzerine haciz konulduğunu, davacının tüm banka hesaplarına haciz gönderildiğini, davacının hali hazırda … Ltd.Şti.’nin ortağı ve yöneticisi olduğu için, davacı hesaplarına gelen hacizi öğrenen bankalar, şahsi kredi ve kredi kartlarını kapatmakla beraber davacının ortağı olduğu şirketin de kredi, kredi kartı, KMH hesaplarını kullanıma kapadığını ve ticari piyasada döviz kurunun oynak şekilde seyrettiği bir dönemde davacının şirketinin ticari faaliyetlerinin sekteye uğramasına neden olduğunu, davacının hacizli taşınmazını bankalara olan borcunu kapatabilmek için zararına satarak ciddi maddi zarara uğradığını, bütün bunlardan ayrı olarak davacının işyerinde saygın ve hatırı sayılır bir kişi olup satış tarihinden sonra bilgisi ve rızası olmadan başka bir şahsa ait olan motorla alakalı kendisine kesilen sigorta poliçesi ve bu poliçe kapsamında yaşanan kaza nedeniyle rencide edildiğini, elem ve kedere gark edildiğini, davalının haksız eylemi sonucu manevi olarak telafisi mümkün olmayan zarara uğrayan davacının kişilik ve ticari haklarının zedelenmesinden dolayı uygun miktarda manevi tazminatın hüküm altına alınmasını, tüm bu nedenlerle; Davanın kabulü ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat ile davacının uğramış olduğu manevi çöküntü nedeniyle 20.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… sayılı icra takibinin açıldığı 07.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “…Davacı, müvekkil aleyhine açtığı maddi manevi tazminatı talepli davasını yetkisiz mahkemede açmıştır. Müvekkil Şirketin adresi … Mahallesi … Sokak No:… … İstanbuldur. Bu bakımdan adres olarak Beykoz Adliyesini bağlıdır. İstanbul Adliyesine bağlı değildir. Seçme hakkı artık tarafımıza geçmiş olmakla haksız fiilin meydana geldiği iddia edilen yer … Asliye Hukuk Mahkemesi olup dosyanın yetkili ve görevli … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep ediyoruz. bir sigorta poliçesi mevcut olup, buna göre Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun m.3/1-1 bendinde sayılan tüketici işlemleri arasında sigorta sözleşmesi de bulunduğundan, yine aynı kanunun 73/A maddesi gereğince arabuluculuk dava şartıdır. Davacı taraf bu yola başvurmadan dava ikame ettiğinden davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddi gerekmektedir. Davacı taraf, haksız fiile sebebiyet verdiğini iddia ettiği icra dosyasıyla ilgili olarak müvekkil aleyhine aynı sebeplerle bir de menfi tespit davası ikâme etmiştir. İşbu dosya ile … Asliye Hukuk Mahkemesi 2022/… E. Sayılı dosyası arasında bağlantı bulunduğundan dosyaların birlikte görülmesinde fayda bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle işbu dosyanın ilk davanın açıldığı mahkeme dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmesini talep ederiz. Müvekkil şırket …. İcra Dairesinin 2022/… E. Sayılı dosyasındaki icra takibini, zmms genel şartlarına uygun şekilde poliçeyi düzenlettiren, poliçede sigortalı olarak gözüken davacı yöneltmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, müvekkil şirketçe girişilen icra takibi hukuka uygundur. Tazminat hukukunun temel ilkelerinin göz önüne alınması önemlidir. Davacı, tazminat talep etmekteyse de hukuka aykırı bir eylem, kusur yok ise tazminat da doğmayacaktır. Müvekkilim yukarıda açıklandığı üzere hukuka uygun hareket etmiştir. Rücu talepleri hukuka uygundur, herhangi bir kusur yoktur. Davacı dava dilekçesinde, yapılan haciz işlemi sebebiyle ekonomik olarak sıkıntıya girdiğini, ödemelerini yapamaz hale geldiğini bu bu sebeple de değeri beş milyon lira üzerinde olan taşınmazını bir milyon liraya sattığını, zarara uğradığını iddia etmiştir. Kesinlikle kabul etmemekle birlikte, davacı davasındaki tüm taleplerini soyut iddialarına dayandırmış, zararını gösterir hiçbir delil sunmamıştır. Dava dilekçesinde deliller kısmında da zararını ispat edebilecek deliller gösterilmemiştir. Evin satıldığı, maddi-manevi zarar oluştuğu dahi belli değildir. Öncelikle, bu aşamadan sonra yeni delil sunulmasına muvafakat etmediğimizi – bildiririz. Davacının taleplerinin tümü asılsız olup, esasa ilişkin savunmalarımızı tekrar etmekle birlikte, zarar da ayrıca ispat edilemediğinden davanın reddi Gerekir. Öncelikle, yukarıda da belirtildiği üzere müvekkilden mal kaçırmak amacıyla hareket etmiş, 5 milyon liralık evini 1 milyon liraya sattığını iddia etmiş ve aradaki farkı “zarar” olarak adlandırıp müvekkilden talep etmiştir. Asıl zarara uğrayan müvekkildir Davacının herhangi bir zararı yoktur. Kendi hukuka aykırı ve kötü niyetli eylemlerde bulunmuştur. Ayrıca cebri icra yolu ile taşınmaz satışı yapılsa idi ederine satılabilecek bir taşınmaz davacı yüzünden kendi beyanına göre beşte biri fiyatına satılmıştır. Davacı, 500.000,00 TL ticari zararı olduğunu, manevi olarak da hacizli taşınmazı düşük fiyata sattığından satış bedelini elden almaktan dolayı yıprandığını belirtmiş ve maddi manevi tazminat talep etmiştir. Esasa ilişkin olarak savunmalarımızı tekrar etmekle birlikte, fahiş talepleri de kabul etmediğimizi ayrıca belirtiriz. Hiçbir delil dayanak sunulmadan fahiş zarar iddialarında bulunulmuştur. Davacının zenginleşme kastıyla hareket ettiği açıktır. Kaldı ki, şahsi bir borcu sebebi ile uygulanan haciz işlemleri sebebiyle şirketinin uğradığını iddia ettiği zararlar davacı talep edemeyecektir. Bir zarar iddiası var ise bunu öne sürecek kişi şirkettir. Her açıdan davacını davası hukuka aykırıdır. Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle, öncelikle, davanın yetkisiz mahkemede açılmış olması ve arabuluculuk yoluna başvurulmadığından dava şartı yokluğundan nedeniyle davanın HMK m. 114 uyarınca; dava şârtı yokluğundan usulden reddine, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama gıderı ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini…” talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık haksız icra takibi nedeni ile uğranılan maddi zarar ile manevi tazminatın talebi istemine ilişkindir.
Haksız icra takibi nedeniyle maddi ve manevi tazminat davalarında yetkili mahkeme ise, haksız icra takibine uğrayan kişinin ikamet ettiği yer mahkemesidir. Bu noktada önemle belirtmek gerekirse, her ne kadar kesin yetki hali öngörülmemiş olsa da, HMK nun 7/1.md uyarınca davalının birden fazla olması halinde, dava sebebine göre, davalıların tamamı hakkında ortak yetkili bir mahkeme düzenlenmişse, davaya bu yer mahkemesinde bakılacağı belirtilmiştir. Son olarak, söz konusu tazminat davasına ilişkin olarak özel bir düzenleme olmadığından, davanın haksız fiil hükümlerine dayanan normal bir tazminat davasından farkı bulunmamaktadır. Bu nedenle davanın açılması, dilekçeler, ön inceleme ve tahkikat gibi aşamalar, genel hükümlere göre görülen normal eda davalarındaki gibi olmaktadır. Netice itibarı ile bu davada uygulanacak yargılama usulü de basit yargılamaya ilişkindir. Davacının ikametgahının …, haksız icra takibinin yapıldığı dosya numarasının …. İcra Müdürlüğünün 2022/… olduğu, davalı tarafından da yetki itirazında bulunulmakla, yukarıdaki bilgiler ışığında dosyanın yetkili ve görevli … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesi gerekmiş, bu nedenle Mahkememizin yetkisizliğine, dava dilekçesinin HMK 116/1-a maddesi uyarınca yetkisizlik nedeniyle usulden reddine, HMK 20 madde uyarınca dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-HMK’nun 116/1-a maddesi uyarınca Mahkememizin YETKİSİZLİĞİ sebebiyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ VE … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten itibaren, süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesini talep ettikler takdirde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, süresi içerisinde talep olmaması halinde dosyanın Mahkememizce re’sen ele alınarak davanın açılmamış sayılacağı hususunda karar verileceğinin ihtarına,
4-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine ,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır