Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/855 E. 2023/741 K. 01.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2022/855 Esas
KARAR NO :2023/741

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/03/2016
KARAR TARİHİ:01/11/2023

…. Tüketici Mahkemesinin … Esas … karar sayılı 05/12/2016 tarihli Görevsizlik kararı ile Mahkememize tevzi edilen dosyanın mahkememizin … esas sırasına kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı asil dava dilekçesinde özetle; Temmuz 2003 yılında … Bankası’na devletçe el konulduğunu, 18/06/2003 tarihi itibariyle 158.977.295.826 lira ya da son 6 rakam atılıp da güncellendiğinde 158.977 liranın … Limited nezdindeki paranın kendisine ödenmediğini, 2003’ten beri akibetini bilmediğini, bu nedenlerle alacağının tespit edilerek dava konusu anapara ve faizli bakiyenin kendisine ödenmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı …AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının … Bankası alacak ve borçlarının müvekkili bankaya devredildiğini iddia ederek davalı olarak müvekkili bankayı gösterdiğini, ancak bu bilginin hatalı olduğunu, müvekkilinin kronolojik geçmişine bakıldığında bu durumu teyit edeceğini, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ettiği görülmüştür.
Davalı Müflis … Bankası …. İflas İdaresi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin Bakanlar Kurulu Kararı ile kaldırıldığını, müvekkilinin yönetim ve denetiminin … Sigorta Fonu’na intikal ettiğini, iflas davası sonunda … Bankasının iflasına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, müflisin iflastan önceki hukuki ilişkilerinden kaynaklanan borçları, alacaklıları tarafından iflas masasına kaydedilerek alacaklıların tahkiki sürecinden geçtikten sonra sıra cetveline geçirileceğini, masanın aktifinin paraya çevrilmesinden sonra da alacaklılara pay cetveli uyarınca tasfiyeden isabet eden paylarının ödeneceğini, masa mallarının tasfiyesi sonucunda alacaklarının tamamını tahsil edemeyen alacaklılara aciz belgesi verildiğini, … hesaplarının tahsili amacıyla müflis Banka aleyhine husumet yöneltilemeyeceğine ilişkin beyanlarını saklı tutarak, öncelikle İİK hükümleri gereğince müflis … Bankası … iflas masasına alacak kayıt başvurusunda bulunulması ve başvurunun İflas İdaresi tarafından değerlendirilmesi gerekirken, davacı tarafından dava konusu alacak talepleriyle ilgili olarak iflas masasına alacak kaydı başvurusunda bulunulmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ettiği görülmüştür.
Tüketici Mahkemesine hitaben yazılan dilekçe ile açılan dava …. Tüketici Mahkemesinin … esas sırasına kaydedilmiştir.
…. Tüketici Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında alınan 12/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının imzasını taşıyan ve muhatabı … Ltd. Lefkoşe/Kıbrıs olan 14/01/2013 tarihli bir virman talimatı verilerek Banka nezdindeki 6 ay vadeli … nolu hesabının kapatılarak yerine vadeli hesap açılması, talebinde bulunulduğunu, davacının … Ltd.nezdindeki … numaralı hesabının bakiyesinin 12/08/2003 tarihi itibariyle 154.077,29 TL olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
…. Tüketici Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde, 05/12/2016 tarih ve … karar sayılı kararı ile görevli mahkemelerin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan bahisle Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosya Mahkememize tevzi edilerek Mahkememizin … esas sırasına kaydedilmiştir.
Dava, … Limited nezdindeki … nolu hesapta bulunan 158.977,12TL tutarındaki mevduata ilişkin alacak talebine ilişkindir.
Mahkememizin … esas esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde 13.01.2021 tarih ve 2021/52 karar sayılı kararında Davalı Müflis … …. yönünden dava idari yargının görev alanına girdiğinden mahkememizin görevsizliği nedeni ile dava şartı yokluğundan davanın reddine, davalı … bank yönünden feragat nedeni ile davanın reddine karar verilmiş, verilen karara ilişkin olarak davacı vekilince istinaf başvurusu üzerine dosya istinaf incelemesi için İstanbul BAM ilgili Hukuk Dairesine gönderilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. HD 03/11/2022 tarih ve 2022/1295 esas 2022/1428 karar sayılı ilamında; “…dava tarihinden sonra husumet yöneltilen muhatabın … Bank AŞ olduğunun bildirilmesiyle birlikte dava adı geçen bankaya yöneltilmiş ve devamında ise davacı asilin 03.10.2019 tarihli duruşma zaptına geçen beyanıyla davayı yanlışlıkla … Ltd. Şirketine açtığını, … Bankası İflas İdaresine yöneltilmesi gerektiğini belirtmesi üzerine İflas İdaresi davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmiştir. Müflis … hakkında iflas kararı verildiği ve tasfiyenin devam ettiği, muflis bankanın iflas idaresi tarafından temsil edildiği konularında herhangi bir uyuşmazlık yoktur. İcra İflas Kanunu 235. maddesi gereğince, iflasta sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davaları, iflasa karar verilen yerdeki asliye ticaret mahkemesinde görülür. Bu durumda, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunun kabulü ile davanın kayıt kabul davası olarak görülüp uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelerle idari yargının görevli olduğu belirtilerek davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verimesi isabetli olmamıştır…” gerekçesiyle Mahkememizin … esas 2021/52 karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
BAM kaldırma ilamı üzerine dosya Mahkememize tevzi edilerek Mahkememizin 2022/855 esas sırasına kaydedilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamında toplanan tüm deliller, taraflar arasında akdedilen sözleşme ile banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının davalıdan alacağı varsa miktarının belirlenmesi için dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi 08/09/2023 tarihli raporunda; davalı Müflis … … aracılığı ile müteveffa davacının … Ltd Nezdinde 14.01.2003 tarihinde eski hesabın kapatılması ile 1 ay vadeli 152.874,87 YTL.lık bir hesap açtırdığı, hesabın 20.05.2003 tarihine kadar faizlerinin işlendiği, davacının bu dönemde toplamda hesaptan 6.200,00 YTL para çektiği , 3,00 TL para yatırdığı, davacı mütevefanın 20.05.2003 tarihinden sonra hesab hakkında herhangi bir işlem yapıldığının görülmediği, dolayısıyla bu tarihteki davacı alacağının 152.874.87 TL olarak sunulan kayıtlarda tespit edildiği, davalı Bankaya BDDK tarafından 03.07.2003 tarihinde el konularak yönetiminin …’ye devir edildiği, Bankanın mevduatlarının … tarafından ödendiği, bu arada davalı Banka hakkında Doğrudan İflas davası açıldığı ve davalı Banka hakkında 08.06.2005 tarihinde ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas dosyasında iflasına karar verildiği, 20.04.2006 tarihinde kararın kesinleştiği, davacı müteveffanın 20.05.2003 tarihinden sonra hesapla ilgili davalı Bankadan herhangi bir talebinin olmadığı, İflas etmesi nedeniyle Kayıt kabul davası da açıldığının görülmediği, davacının haklı görülmesi halinde alacağın ticari olması, ancak taraflarca belirlenen faiz oranı olmadığından 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince 20.05.2003-08.06.2005 tarihleri arasında geçerli TCMB avans faiz oranları üzerinden
birer ay vadeli mevduat hesabının ulaşacağı değerin 386.366,77 TL olarak hesaplandığı, davalı Müflis Bankanın İflas İdaresi tarafından husumet, zamanaşımı ve faiz itirazlarının olduğu, söz konusu taleplerin hukuki olması nedeniyle uzmanlık alanı dışında kaldığı, sonuç ve kanaatına vardığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Dava, Tüketici Mahkemesi’ne hetaben yazılan dilekçe ile 28/03/2016 tarihinde açılmış olup, davacı taraf, …. Tüketici Mahkemesi … esas sayılı dosyasında 03/10/2019 tarihli celse beyanında davayı yanlışlıkla … Bankası … Ltd Şti’ye açtığını, davanın … Bankası iflas edaresine yöneltilmesi gerektiğini belirtmiş, davacının husumete ilişkin beyanı üzerine Mahkemece aynı celsenin 1 nolu ara kararı ile Müflis … AŞ İflas İdaresinin davalı sıfatıyla davaya dahil edilmesine ve dava dilekçesinin tebliğine karar verilmiş, dava dilekçesi davalı olarak davaya dahil edilen Müflis … AŞ adına dava dilekçesi ekli tebligat hazırlanmış, uyaptan yapılan kontrolde tebligat sonucunun boş olduğu, tebligatın yapıldığına dair başkaca bir belge bulunmadığı, ayrıca zaten tebligatın müflis şirket adına değil İflas İdaresine yapılması gerektiği anlaşılmış, iflas idaresi vekili 15/11/2019 tarihli cevap dilekçesinde dava dilekçesinin 07/11/2019 tarihinde tebliğ edildiğini belirtmiş, müflis şirket adına hazırlanan tebligatın usule uygun olmadığı gibi iflas idaresine tebligat yapıldığına dair başkaca belge bulunmadığından Müflis … vekilinin bildirdiği tarih olan 07/11/2019 tarihinde davadan haberdar olduğu ve 15/11/2019 tarihinde sunduğu cevap dilekçesinin süresinde olduğu değerlendirilmiştir.
Davalı Müflis … davadan 07/11/2019 tarihinde haberdar olmuş ve 15/11/2019 tarihli süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesiyle davacının müflis şirketten iddia ettiği alacağı ile ilgili iflas masasına alacak başvurusunda bulunmadığını ve doğrudan alacak davası açtığını belirtmiş, aynı zamanda zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
Davalı Müflis … vekilinin zamanaşımı itirazının …. Tüketici Mahkemesinin … esas ve Mahkememizin … esas sayılı dosyasında karara bağlanmadığı belirlenmiştir.
08/10/2022 tarihli ve 31977 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 22.04.2022 tarih ve … sayılı kararına göre, … tarafından el konulan bankalarda … hesabı sahibi mudilerin … alacaklarının tahsiline yönelik açtıkları davalarda zamanaşımının başlangıcının tespitinde haksız fiilin gerçekleşme tarihi olan … hesabına aktarma tarihinin esas alınması gerektiğine karar verilmiştir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun “İçtihadların birleştirilmesini istemek yetkisi ve bağlayıcılığı” başlıklı 45/5 maddesi “İçtihadı birleştirme kararları benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, dairelerini ve adliye mahkemelerini bağlar.” hükmünü ihtiva etmektedir.
“…Hiç kuşku yoktur ki, içtihadı birleştirme kararları ilke kararlarıdır ve benzeri hukuki konularda da Yargıtay genel kurullarını, dairelerini ve adliye mahkemelerini bağlar. Bu husus Yargıtay Kanunu’nun 45. maddesinde açıkça ifade edilmiştir. Mahkemelerin ve hakemlerin içtihadı birleştirme kararına aykırı karar vermiş olmaları temyiz ve bozma sebebidir. Dahası, yeni bir içtihadı birleştirme kararının çıkmış olması usule ilişkin kazanılmış hakkın istisnası olup; bir dava hakkındaki karar Yargıtay’ca bozulmuş ve mahkemenin bu bozmaya uyması ile usule ilişkin kazanılmış hak doğmuş olsa bile, mahkeme bozma kararının içeriğini bırakarak bu yeni içtihadı birleştirme kararı gereğince inceleme yapıp karar vermek zorunluluğundadır…” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2005/15-728 Esas 2006/1 Karar sayılı ilamı).
Buna göre yeni bir içtihadı birleştirme kararının çıkmış olması usule ilişkin kazanılmış hakkın istisnası olup Mahkememizce bu yeni içtihadı birleştirme kararı gereğince inceleme yapılarak davalı müflis …’nin zamanaşımı itirazı hakkında karar vermek zorunludur. Bahsi geçen içtihadı birleştirme kararına göre ise, … tarafından el konulan bankalarda … hesabı sahibi mudilerin … alacaklarının tahsiline yönelik açtıkları davalarda zamanaşımının başlangıcının tespitinde haksız fiilin gerçekleşme tarihi olan … hesabına aktarma tarihinin esas alınması gerektiğine karar verilmiştir. Yani zamanaşımının başlangıcı, paranın … hesabına aktarıldığı tarihtir.
Eldeki dava bakımından yapılan incelemede müteveffa davacı …’nun davalı müflis banka aracığıyla … Limited nezdinde ilk olarak 6 ay vadeli … nolu hesabını 01/04/1999 tarihinde açmış, daha sonra bu hesabını kapatarak 14/01/2003 tarihinde 1 ay vadeli … nolu yeni hesabın açıldığı belirlenmiştir. Müteveffa davacının paralarını müflis Bankanın Bakırköy/ İstanbul şubesi aracığıyla açılan ve hesap cüzdanı üzerinde … Limited şirketi merkez Şube yazan hesaba raporda yer alan tabloda da belirtildiği ve rapor içeriğinde açıklandığı üzere 14/01/2003 tarihinde yatırmış, müteveffa davacı ile tarafından imzalanan virman talimatı ile davacının … bankasında hesap açtırdığının bilincinde olduğu ve davacının müflis şirket aracılığıyla … hesabına para yatırdığı belirlenmiştir. Bu durumda davalı müflis şirket aracı kılınarak para yatırıldığından paranın … hesabına geçtiği tarih 14/01/2003 olup, müteveffa davacının 20/06/2003 tarihinden itibaren vadesi dolan hesabının anapara ve faizlerinin tahsili için hiçbir başvurusu olmadığı bilirkişi incelemesiyle de belirlenmiştir. Daha sonra … AŞ’ye paranın vadesinin dolduğu tarihten sonra 03/07/2003 tarihinde BDDK tarafından el konularak yönetimi …’ye devredilmiş ve müteveffa davacının Müflis … AŞ’ye 20/06/2003 tarihinden itibaren vadesi dolan hesabının anapara ve faizlerinin tahsili için hiçbir başvurusu olmadığı bilirkişi incelemesiyle de belirlenmiştir. Sonuç olarak zamanaşımının başlangıcı, paranın … hesabına yatırıldığı 14/01/2003 tarihi olup buna göre işbu davanın en geç 14/01/2013 tarihine kadar açılması gerekirken 28/03/2016 tarihinde açılması sebebiyle davalı Müflis … vekilinin zamanaşımına yönelik savunmaları yerinde görülmüştür. Öte yandan 818 sayılı Borçlar Kanununun 132. ve 133. maddesinde düzenlenen zamanaşımının durma ve kesilme sebeplerinin, davanın en geç açılabileceği tarih olarak kabul edilmesi gereken 14/01/2013 tarihine kadar gerçekleşmediği de anlaşıldığından davalı Müflis … yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, davalı … Bank AŞ yönünden davadan feragat edildiğinden davalı … Bank AŞ yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davalı Müflis … yönünden zamanaşımı nedeniyle davanın reddine,
Davalı … Bank AŞ yönünden feragat nedeniyle davanın reddine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 269,85-TL harcın peşin alınan 2.714,93-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.445,08-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Kendini vekille temsil ettiren davalı … Bank lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
4-Kendini vekille temsil ettiren davalı Müflis … Bankası …. lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
5-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı, İhbar olunan/vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/11/2023

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır