Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/835 E. 2023/127 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/835 Esas
KARAR NO : 2023/127

DAVA : Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2022
KARAR TARİHİ : 16/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili A sınıfı ruhsat almak ve Tıp Merkezi kurmak için … Ltd. Şti’ni kurduğunu, Tıp Merkezi’ni kurmak için bina sahibi davalı … ile 01.12.2014 başlangıç tarihli Kira Sözleşmesini imzalamış ve binayı Tıp Merkezi’ne dönüştürmek için inşaat faaliyetine başladıklarını, Kira Sözleşmesinin başlangıç tarihi her ne kadar 01.12.2014 tarihi olarak gözükse de Kira Sözleşmesinin 2. Maddesinde belirtilen hususların kiralayan tarafından yerine getirilmesi ile kira alacağının başlayacağı belirtildiğini, bu 2.maddeye göre bina sahibi kiralayan bina Asansörüne Sağlık Bakanlığından onay belgesi alması ile kira alacağının başlayacağı belirtildiğini, kiralayan bu yükümlülüklerini yerine getirmediği ve Sağlık Bakanlığı onay belgesi alınmadan … 34. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla 537.407,00 TL’lik kira alacağına yönelik icra takibi açtığını, müvekkili şu an %20 hissesine sahip olduğu … Tic. Ltd. Şti. süresinde takibe itiraz etmiş ve takip durduğunu, Şirket Müdürü…, Davalı …’ın açmış olduğu … 34. İcra Müdürlüğü’nün … Esas nolu dosyasına …. Şti. tarafından itiraz edilmiş olmasına rağmen şirket yönetim kararı olmadan karar defterine yazılmadan kendi başına şirket ile ilgisi olmayan birine vekalet vermek suretiyle itirazın geri çekilmesini ve 573.407,00 TL gibi bir borcun kabulü yönünde dilekçe verdiğini ve itirazı geri çektiğini, ilgili icra müdürlüğü şirket karar olup olmadığına bakmadan itirazın kaldırılmasını işlemini gerçekleştirdiğini, müvekkili …’nın Şirket Müdürü …’ın bu eyleminden haberi olmadığını, açıklanan nedenlerle; davacı müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespit edilmesini, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile takip bedelinin % 20’si üzerinden kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; İcra dosyası incelendiğinde dosyadan davacıya ödeme emri gönderilmediği gibi hukuki hiçbir işlemde yapılmadığını, davacı ile ilgili herhangi bir hukuki ilişkisi ve kendisinden tahsil edilmek istenen bir alacak talebinin de bulunmadığını, açılan davanın taşınmaz sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davası olduğunu, davacı taraf ile hiçbir şekilde akdi ve hukuki bir alacak/borç ilişkisi bulunmadığından davacının müvekkili aleyhine böyle bir dava açmakta hukuki yararı bulunmamakta ve huzurdaki davada taraf sıfatınında olmadığını, dava dilekçesinde sayılan tüm iddialar başka bir tüzel kişilik şirket ile ilgili olduğunu, bu nedenle davacının 3.kişi şirket tüzel kişisi ile ilgili iddialarını şirket adına ileri sürmesi usul ve yasaya aykırı olup öncelikle davacının taraf sıfatına itiraz ederek husumet itirazının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini, açıklanan nedenlerle; davacının davada taraf sıfatı bulunmadığından öncelikle husumet, talebinin kabulü ile davanın reddini, huzurdaki davada müvekkiline bu dava yöneltilemeyeceğinden müvekkili yönünden ayrıca husumet yokluğundan davanın reddini, dava açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığından davanın reddini, huzurdaki dava da görevli mahkeme İstanbul Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunu, görev itirazlarını yenileyerek huzurdaki davanın reddine karar verilerek İcra dosya alacaklarının %20’si oranında kötüniyet tazminata mahkum edilmeleri ve dava masrafları ile avukatlık ücretinin ve HMK 329 gereği müvekkili avukatlık ücretinin (İstanbul 1 nolu baro ücret tarifesinde yazan tutarın davacıdan tahsili ) karşı taraftan tahsili ile HMK 84/b hükmü gereği teminat talep etmiştir.
DELİLLER
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; … 34.ra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyasına, … 1. İcra Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dava dosyasına, kira kontratına, bilirkişi ve diğer delillere dayanmışlardır.
Davaya dayanak edilen ve bir sureti UYAP sistemi üzerinden getirtilip incelenen … 34.İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu …TİC. LTD. ŞTİ. Aleyhine 573.407,44-TL alacağın tahsili için 13/09/2017 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin 16/09/2017 tarihinde tebliğ edildiği, 21/09/2017 tarihinde süresinde borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Getirtilip incelenen ticaret sicil kaydına göre; … ŞİRKETİ’nin … Ticaret Sicil Memurluğunun …sicil numarasında kayıtlı “…” adresinde faaliyet gösterdiği, 10/09/2007 tarihinde şirket ana sözleşmesinin tescil edildiği anlaşıldı.
Bir sureti UYAP sistemi üzerinden getirtilip incelenen … 1. İcra Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dava dosyasında 14/10/2020 tarihinde şikayetin reddine karar verildiği, ilgili kararın 01/12/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bir sureti UYAP sistemi üzerinden getirtilip incelenen … 5. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasında 10/05/2019 tarihinde davanın kabulüne karar verildiği, ilgili kararın 02/07/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine karşı açılmış menfi tespit davasıdır.
Davacı yan, dava dışı … LTD. ŞTİ. Ortaklarından olduğunu, adı geçen şirket aleyhine, davalı tarafından icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, ancak bilgisi dışında şirket müdürünün itirazı geri çekmesi nedeniyle takibin kesinleştiğini ileri sürerek dava konusu edilen takibe ilişkin borçlu olmadığının tespiti istemiş, davalı yan ise gerek sözleşmenin, gerekse takibin tarafı olamayan davacının davada husumetinin ve hukuki yararının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise, def’i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re’sen nazara alınmasıdır.
Öte yandan sıfat, dava konusu subjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davaya takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu subjektif hakka ilişkindir. Dava dilekçesinde taraf olarak gösterilen kişiler, şeklen o davanın taraflarıdır. Ancak mahkemenin bu taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile bu kişilerden birinin o davada gerçekten davacı veya davalı olmak sıfatı yoksa, dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verilemez. Dava sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir.
Bu açıklamanın ışığında dosya irdelenecek olursa; davaya dayanak edilen ve bir sureti getirtilip incelenen … 34. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasında bulunan ödeme emri kapsamına göre davacının takip borçlusu olmadığı, menfi tespit davası bakımından aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın usulden REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 179,90-TL harçtan peşin alınan 9.177,57-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.997,67-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-)6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-)Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-)Karar kesinleştiğinde davacının gider avansından artan bakiyesinin talep halinde iadesine,
Taraf vekillerinin yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle karar verildi. 16/02/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır