Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/800 E. 2023/595 K. 18.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/800 Esas
KARAR NO : 2023/595

DAVA : Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ : 29/11/2022
KARAR TARİHİ : 18/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil …’nın , … Tic. A.Ş.’deki %85 hissesinin ..’nin 22.10.2018 tarih ve … sayılı yazısına istinaden iptal edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle … Ticaret Sicil Müdürlüğüne kep üzerinden 21/11/2022 tarihinde başvuruda bulunduklarını, yapılan başvuruda …’nın, … A.Ş,’nin %15 hissedarı iken, şirketin diğer hissedarı olan …’dan 30520 paya karşılık gelen %85 tüm hak ve hissesini 12.04.2016 tarihinde devraldığını, Ticaret Sicil Gazetesinin 25.05.2016 tarih ve 9081 sayısı ilanı ile şirketin tek pay sahipli anonim şirket halini aldığını, hisse devir işlemlerinden yaklaşık 2 yıl sonra, şirket ve hissedarı …hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosuna ait … tarih ve … soruşturma sayılı yazısı ile FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliği ve Terör Örgütünün Finansmanı iddiaları ile yürütülen soruşturma başlatıldığını, soruşturma kapsamında … 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin … tarih ve … D.İş sayılı kararı ile … Vergi numaralı … Şirketi’ne CMK 133/1. Maddesi gereğince …’nin Kayyım Olarak Atandığını, Kayyum atama kararının Ticaret Sicil Gazetesinin 06.04.2018 tarih ve 9553 sayısı ilan ve tescil edildiğini, söz konusu işlem … tarafından tesis edilmiş olduğundan yetki usul ve paralellik ilkesi gereğince işlemi yapan makam tarafından geri alınabileceğinden davalarını …ne yönelttiklerini, dava dışı … A.Ş ‘nin ticaret sicil adresi kayyumlarca, … ilinden …irdağ iline taşındığından mezkur davanın … Sicil Müdürlüğünü de ilgilendirmesi ve … Ticaret Sicili Müdürlüğü yönünden de sonuç doğurması için davanın ihbar edilmesi gerektiğini, somut olayımızda da, kayyım atanan şirket hakkında soruşturmanın hangi tarihte başladığı tespit edilmesi ve soruşturma başlama tarihi ile kayyım atama tarihi arasında hisse devri yapılmış ise muvazaa kapsamında resen terkin yapılması gerekirken, … hakkında 18.03.2016 tarihinde soruşturma başlatıldığından bahisle hisse devir işlemi iptal edilmesi o dönem yürürlükte bulunan kanuna bile açıkça aykırılık teşkil ettiğini, açıklanan işbu sebeplerle … CBS’den, … A.Ş, hakkında ortaklık pay ve haklarına ilişkin soruşturmasının başlangıç tarihi ile kayyım atama tarihlerinin sorulmasını, … CBS’den, Kasım Özadalı hakkında FETÖ soruşturmasının başlangıç tarihlerinin sorulmasını, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı ret Kararının iptaline, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 07.11.2018 tarih ve 9697 sayılı ilanının iptaline, müvekkil …’nın, … Tic. A.Ş deki %85 hissesinin iadesine, müvekkilin tek pay sahibi olduğuna dair tescil ve ilanın yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu şirket 2019 yılında merkezini Tekirdağ iline taşıdığını, anılan şirketin ticaret sicil kaydının düzeltilmesi için açılan bir davada, sicil kaydının mevcut bulunduğu yani … Ticaret Sicili Müdürlüğünün taraf olarak gösterilmesi gerektiği, bu durumda huzurdaki davada husumetin müvekkil Müdürlüğe yöneltilemeyeceğinin açık olduğunu, cevabi ve bilgilendirici mahiyette olan müvekkil Müdürlüğün … tarihli yazısında da belirtildiği üzere, dava konusu şirketin merkezi TMSF Fon Kurulunun 28.02.2019 tarihli kararıyla … olarak değiştirildiğinden müvekkil Müdürlük nezdindeki kaydı, Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 113. maddesi gereğince re’sen silinmiş ve sicil dosyası … Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne gönderildiğini, dava konusu işlem ve taleple ilgili olarak müvekkil Müdürlükçe yapılabilecek bir işlem bulunmadığı gibi müvekkil Müdürlükçe verilmiş bir red kararı bulunmadığından ve bulunması da mümkün olmadığından huzurdaki davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın dayanak noktasını, …Mevduatı Sigorta Fonu’nun … tarihli ve … sayılı kararı oluşturmakta olup, davacının öne sürdüğü tüm iddialar, ticaret siciline tescilden önce hukuken doğmuş ve mevcut nitelikteki bu kararın hukuka aykırılığı ile ilgili olduğunu, başka bir deyişle davacılar, müvekkil Sicil Müdürlüğü’nün tescil işlemine dayanak teşkil eden idari işlemin hukuka aykırılığından hareketle tescil işleminin iptalini talep edildiğini, idari işlemlerin hukuki denetimi idari yargının görev alanında yer almakta olup, bir idari işlemin, aksi ispat edilinceye kadar hukuka uygun olduğunun kabulü gerektiğini, bu nedenle, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün, idarenin bir işlemi/talimatı ile ilgili, ilgili mevzuatın kendisine verdiği yetki ve görev alanı dışına çıkarak yargı merci gibi hareket etmesi ve işlemin/talimatın içeriği ile ilgili bir değerlendirme yapmasının mümkün olmadığını, …’nun … tarihli kararının resen tescili, mevzuat çerçevesinde gerçekleştirilmiş hukuka uygun bir tescil olduğunu, buna göre de, huzurdaki davada husumet tevcih edilecek kurum, görevi gereği tescil ve ilan işlemini yapan müvekkil ticaret sicili müdürlüğü olmayıp, olgunun tesciline ilişkin kararı veren tasarruf mevduatı sigorta fonu olduğunu, davacının taleplerinin kabulü için …’ye husumet yönetilmesi ve tescil talebinin dayanağını teşkil eden 22.10.2018 tarihli … kararının ve buna dayanak işlem ve kararların da ilgili Kurum tarafından geri alınması ve/veya bu işlemin mahkemece iptal edilmesi gerektiğini, buna göre ve yukarıda açıklandığı üzere, müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne husumet yöneltilemeyeceğini, nitekim davacı vekilinin iddiaları , tmsf’nin işlem ve kararlarına yönelik olduğunu, buna göre de, müvekkil …’ne husumet yöneltemeyeceğini, davacı tarafın “kanunun hatalı yorumlanması” vb. iddiaları da tüm bu hususları yani müvekkil Müdürlüğüne husumet yöneltilemeyeceğini doğruladığını, zira yukarıda da belirtildiği üzere, müvekkil Müdürlük yalnızca Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 26. maddesi gereğince … tarafından kendisine bildirilen husus kapsamında işlem yaptığını, tescil ve ilan işleminin dayanağını oluşturan … kararına karşı ileri sürülen iddiaların muhatabı ancak ve ancak … olabileceğini, bu bakımdan da, davacı tarafın iddialarının bir an için doğru olduğu kabul edilse dahi, yukarıda açıklandığı üzere, husumetin tmsf’ye yöneltilmesi gerektiğini, huzurdaki davada kesin yetkili mahkeme, ilgili düzenleme gereğince tekirdağ asliye ticaret mahkemesi olduğunu, açıklanan işbu sebeplerle haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşıldı.
İhbar olunan … Ticaret Sicil Müdürlüğüne dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş ise de, davaya cevap vermedikleri anlaşıldı.
DELİLLER
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; Ticaret Sicil Gazetesi dökümleri, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne Başvuru dilekçemiz, Ticaret Sicil Müdürlüğünün cevabi yazısı, … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve … Esas sayılı dosyasından vermiş kayyımlığın kaldırılmasına illişkin ara karar, bilirkişi, tanık, yemin vs her türlü yasal delillere dayanmışlardır.
İncelenen ticaret sicil kaydına göre; … ŞİRKETİ’nin … Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil numarasında kayıtlı “… ili …” adresinde faaliyet gösterdiği, ilk olarak 5280 sicil numarasıyla … ŞİRKETİ unvanı ile 14.01.2003 yılında kuruluş tescili görmüş olup kurucu ortaklarının … ile …’ın; 23.11.2004 tarihinde nev’i ve unvan değişikliği ile ile … ŞİRKETİ olduğu, 14.05.2018 tarih ve… D. İş sayılı kararıyla tüm Mal varlıkları ile Hisselerine el koyma ve…’nin Kayyım atanmasının söz konusu olduğu 2022 yılında Kayyım atamasının kaldırıldığı ancak şirkette 085 hissedar olan …’nın öz mal varlığı üzerinde bulunan el konulmasının devam ettiği, iş bu sebeple Şirketin 485 yönetim hakkının …’de olduğu, şirketin hali hazırda Yönetim kurulu üyelerinin …, …, …, … ve …’in olduğu anlaşılmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı kararının iptali ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 07/11/2018 tarih ve 9697 sayılı ilamların iptali, davacının hissesinin iadesine ilişkindir.
TTK MADDE 34- (1) ”İlgililer, tescil, değişiklik veya silinme istemleri ile ilgili olarak, sicil müdürlüğünce verilecek kararlara karşı, tebliğlerinden itibaren sekiz gün içinde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile itiraz edebilirler. ” hükmü düzenlenmiştir.
Getirtilip incelenen Ticaret Sicil Kayıtlarında … A.Ş’nin … ili … adresinde faaliyet gösterdiği anlaşılmış olup, TTK’nun 34 (1). maddesi uyarınca davaya bakmaya … Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla, yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)HMK ‘nun 114/(1)-c ile 115/(2) madde uyarınca Mahkememizin YETKİSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-)HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ VE YETKİLİ … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten itibaren, süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesini talep ettikler takdirde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, süresi içerisinde talep olmaması halinde dosyanın Mahkememizce re’sen ele alınarak davanın açılmamış sayılacağı hususunda karar verileceğinin ihtarına ,
4-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine ,
Davacı yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle karar verildi.18/09/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Katip …
¸e-imzalıdır.