Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/760 Esas
KARAR NO :2023/836
DAVA:3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:14/11/2022
KARAR TARİHİ:29/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacılara gönderilen birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin mahalle muhtarına tebliğ edilip davacıların tebligattan haberdar edilmemesi dolayısıyla davacıların haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz edemedikleri, davacıların takibe konu borca süresinde itiraz edemedikleri için borcun zimmetlerinde sayıldığı, oysaki davacıların borçlu olmadıkları, borçlu olmadıklarının tespiti için İK m. 89/3 hükmü gereği menfi tespit davası açtıkları, davaya konu takibin mesnedinin bono olduğu ve bonoda davacıların borçlu olarak yer almadıkları dolayısıyla takibe konu bonodan sorumlu tutulmayacakları, Menfi tespit davalarında HMK m. 190 ve MK m. 6 hükümlerinin uygulandığı, bu hükümler gereği davalının, davacıların borçlu olduklarını ispat etmesi gerektiği, Doktrinde de ispat yükünün borcun varlığını iddia eden alacaklıya düştüğünün belirtildiği, Yargıtay 19. HD nin 2016/… K, 04/10/2016 tarihli kararı gereği ispat borcunun bulunmadığının tespit edilmesi talep edilerek talep edilmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Mahkemenin görevsiz olduğu, İİK m. 89/3 gereği görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, davacıların davayı süresi içinde açıp açmadıklarının tespit edilmesi gerektiği, Davacılar ile takip borçlusu …arasında baba, oğul ve kardeş ilişkisinin bulunduğu, Borcu ispat yükünün İİK m, 89/3 gereği borçlularda olduğu, Yargıtay 19. HD 2016/… E, 2017/… K. 25/10/2017 tarihli kararı gereği ispat yükünün davacıya düştüğü, Davacılardan …nın takip borçlusu …’ya başka borçlarından dolayı kefil olduğu, bu durumun dahi alacak-verecek ilişkisini gösterdiği iddia edilerek davanın reddi, mahkemenin görevsiz olduğuna karar verilerek dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi ve cevap dilekçesinin kabulü talep edilmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK.89/3 maddesi gereğince davacıların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı sayılı dosyasında borçlu olunmadığının tespiti talebinden ibarettir.
Bilirkişinin 10/07/2023 tarihli raporu ile; “….. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/760 esas sayılı Davanın 16/05/2023 tarihli 3 sayılı celsesinde verilen karar gereği Bilirkişiliğimize 24/05/2023 tarihinde teslim edilen dava dosyasına ilişkin Bilirkişi Görevlendirmesi Kararı gereği yaptığımız tespit ve incelemeler neticesinde; Davacılar …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası takip borçlusu arasında herhangi bir borç ilişkisi tespit edilemediği, …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyaya konu bononun düzenleyeninin (keşidecisinin) dava dışı …olmasından mütevellit Davacıların salt bu kambiyo senedi temel alınarak Davalı ile bir borç ilişkisi içinde oldukları, İİK 89/3 haciz ihbarnamesi gereğince borçlu oldukları sonucuna varılamadığı, Davacıların uyuşmazlık konusu bonoya ve bononun borçlusuna kefil olduklarına dair bir kayda dosyada rastlanmadığı…” tespit ve rapor edilmiştir.
Dava İ.İ.K.’nun 89/III maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır. İhbarnamenin gönderildiği takip, davalı alacaklı tarafından, takip borçlularına karşı kambiyo senedine istinaden yapılmış bir takiptir. Bu itibarla ticari iş niteliğindeki takip dosyasından gönderilen ihbarnameye karşı açılan menfi tespit davasında mahkememizin görevli olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin görev itirazı kabul görülmeyerek yargılamaya devam olunmuştur. İs (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2019/… Esas, 2019/… Karar) İİK Madde 89 – (Değişik: 18/2/1965-538/49 md.) (Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/22 md.) Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait ollmadığını ispat etmeye mecburdur….
Açık yasa hükmü gözönüne alınarak ispat yükünün davacı üçüncü şahısta olduğu , davacı üçüncü kişinin dava dilekçesinde delil olarak takip dosyası, tanık beyanı ve yemin deliline dayandığı ve mahkememiz tarafından 4 nolu celsede tanıkların isim, kimlik ve adres bilgilerini içerir tanık listesi sunmak üzere taraflara süre verildiği davacı tarafça herhangi bir tanık isim ve adresi bildirilmediği , yine 5 nolu celsede yemin deliline dayandığı anlaşılmakla davacı tarafa yemin teklif edip etmeyeceği hususu hatırlatıldığı , davacı vekilince yemin deliline dayanmadıklarının belirtildiği , tüm bu nedenlerle yasanın amir hükmü de dikkate alındığında; TMK. m. 6 hükmüne göre: “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür”. HMK. m. 190/1 hükmüne göre: “İspat Yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir”. Bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecbur olduğu; tüm dosya kapsamı ve yapılan yargılama neticesinde, davacılar ile dava dışı dosya borçlusu …arasında baba, oğul ve kardeş ilişkisi olduğu, ispat yükü kendisinde olan davacının davasını ispat edemediği, icra dairsi tevzi bürosundan gelen yazı cevabı ve ilgili dosyalara ilişkin UYAP sisteminden yapılan kontroller sonucu ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 269,85-TL harcın peşin alınan 80,70 -TL harçtan mahsubu ile bakiye 189,15 -TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Yatırılan avanstan artan kısmın yatırana/ vekiline iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/11/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır